Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/445 E. 2022/865 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/445 – 2022/865

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/445
KARAR NO : 2022/865
KARAR TARİHİ : 15/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 13/08/2015
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
NUMARASI : 2015/816 Esas – 2021/627 Karar

DAVACI :BAŞARAN GEMİ ONARIM MÜHENDİSLİK LTD. ŞTİ….
VEKİLİ :Av….
DAVALI :FORD OTOMOTİV SANAYİ A.Ş….
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
İHBAR OLUNAN :1-EKSPOSİP GEMİ ACENTELİĞİ TİC. LTD. ŞTİ….
VEKİLLERİ :Av….
Av. …
İHBAR OLUNAN : 2- M/V GRANDE NAPOLİ DONATANI –
VEKİLİ : Av. …
İHBAR OLUNAN : 3- ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI – ANKARA
VEKİLİ : Av. …
İHBAR OLUNAN :4-VİTSAN MÜMESSİLLİK VE MÜŞAVİRLİK A.Ş. …
VEKİLİ : Av. …
İHBAR OLUNANLAR :5-AKMAR VAPUR ACENTELİĞİ DENİZCİLİK VE TİC. A.Ş….
6-EGEKONT KONTEYNER TAŞIMACILIK A.Ş….
DAVA : Sözleşme ilişkisinden kaynaklı alacak
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2022

Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davacı vekili ve davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 5312 Sayılı Yasa uyarınca kurulmuş deniz kirliliği ile mücadele eden yetkili firma olduğunu, M/V Grande Napoli gemisinin davalıya ait limanda deniz kirliliğine sebep olduğunu, davalı yetkilisi ile Deniz Temizleme Sözleşmesi yapıldığını, işin bitirilerek fatura kesildiğini, müvekkilinin 98.825 Euro karşılığı 296.475,00 TL’lik hizmet gerçekleştirdiğini, gönderilen ihtara davalı tarafça sorumlu olmadıkları belirtilerek cevap verildiğini, liman işletmelerinin liman hizmeti sundukları gemilerin çevreye ve üçüncü kişilere verdikleri zarardan sorumlu olduklarını, ayrıca davalının temizleme talebi olduğu için müvekkiline BK hükümlerine göre de sorumlu olduğunu beyan ederek; şimdilik 10.000,00-TL alacağın 12/05/2012 tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kirliliğe yol açan olayın Grande Napoli isimli geminin müvekkiline ait iskelede demirli bulunduğu sırada meydana geldiğini, mahkemenin yetkisiz olup davanın İstanbul Anadolu mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, Başaran Gemi Onarım Müh Ltd Şti’nin davacı sıfatı bulunmadığını, müvekkilinin 5312 sayılı kanun gereği kirlenmeden sorumlu olmadığını, gemi donatanının sorumlu olduğunu, kirletme tehlikesine müdahale yetkisinin Denizcilik Müsteşarlığına ait olduğunu ve müsteşarlıkça yetkilendirilen şirketlere tazminat talep yetkisi verilmediğini, olayın 12/05/2012’de değil, 14/05/2012’de gerçekleştiğini ve bu nedenle sorumlulara ödeme taleplerinin yazılı olarak yapılması gerektiğini, bu talepten önce ödeme borcunun muaccel olmayacağını, temerrüt faizi işletilmesinin de söz konusu olamayacağını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 103.720,26-TL’nin temerrüt tarihi olan 22/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; öncelikle tehir-i icra kararı verilerek, 09/03/2020 tarihli emsalsiz ve bilimsellikten uzak raporunun dikkate alınmayarak, müvekkilin – devlet kurumları, gemi kaptanları, gemi acentaları ve PI Klüpleri ile yapmış olduğu diğer sözleşmeler esas alınarak, hizmet bedeli tespitinin gerek ilk itiraz olarak belirtilmemesinden gerekse yerel mahkemenin uyuşmazlık tespiti sırasında belirlenmemesi sebebiyle, davalı taciri bedel yönünden de, 98.825 € olarak temerrüde düşürüldüğünden yasal süresi içerisinde davamızı 98.825 €’ya arttırdığımızdan dolayı ıslah dilekçesindeki gibi faiz başlangıç tarihini hizmetin yapıldığı tarihteki yabancı para cinsinde işleyecek ticari temerrüt faizine, ispatlanmış davanın kabulüne ve masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; herhangi bir borcun kabulü anlamına gelmemekle birlikte, her şeyden önce yerel mahkeme tarafından verilen karar “taleple bağlılık ilkesine” aykırı olarak verildiğini, davacının talebi 10.000-TL olmasına rağmen, yerel mahkeme işbu talepten daha fazlasına hükmettiğini, bu itibarla hükmün kaldırılması gerektiğini, yerel mahkeme yetki itirazları dikkate almadığını, itirazlar saklı kalmak kaydıyla, davacının davacı sıfatı bulunmadığını, her ne kadar davacının, müvekkilden açıklanan nedenlerle herhangi bir talepte bulunması mümkün değilse de, davacının temerrüt faizi talebinin ve yerel mahkemenin de bu yönde kurduğu kararın, yersiz ve haksız olduğuna da ayrıca işaret etmek zorunluluğunun olduğunu, 5312 sayılı kanunda gösterilen özel usul gereği, sorumlulara yapılacak ödeme talepleri, müsteşarlık tarafından yazılı olarak yapılacağını, müsteşarlığın bu şekilde bir talebi bulunmadığından, bu talepten önce, ödeme borcu muaccel olmaz ve temerrüt faizi işlemesi de söz konusu olamayacağını, açıklanan ve kamu düzeninden olan hususlar ile resen nazara alınacak hususlar da dikkate alınmak suretiyle, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 03.11.2021 tarih ve 2015/816 E.-2021/627 K. sayılı kararın aleyhe kısımlarının kaldırılmasını ve davanın tümüyle reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 03.11.2021 tarih ve 2015/816E.-2021/627K. s.lı kararın aleyhe kısımlarının kaldırılmasını ve davanın tümüyle reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı Ford Otomotiv vekili istinafa ek beyan dilekçesinde; herhangi bir borcun kabulü anlamına gelmemekle birlikte, TBK madde 99 uyarınca, konusu para olan borç, ülke parasıyla ödeneceğini, ödemenin ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödenmesi kararlaştırılmış ise alacak ödemenin bu para birimiyle veya ülke para birimiyle ödenmesini istemede seçimlik hakka sahip olduğunu, ancak yenilik doğurucu nitelikte bu hakkın kullanılmasıyla birlikte hakkı kullanan kişi bu kararından geri dönemez. bu çerçevede, işbu davayı TL cinsinden ikame ederek seçimlik hakkını kullanan davacının talebin, EURO üzerinden ıslah etmesi mümkün olmadığını, davacı, 11.08.2015 tarihinde müvekkilimiz aleyhine açtığı davada şimdilik alacağın 10.000-TLsinin olay tarihinden (14.05.2012) itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiğini, 09.03.2020 tarihli bilirkişi ek raporu doğrultusunda, 25.02.2021 tarihli dilekçe ile ıslah hakkını kullanmış ve 10.000-TL olarak açtığı davasını 98.825,25 EUROya arttırdığını, TBK madde 99 uyarınca, konusu para olan borç, ülke parasıyla ödenir. ancak ödemenin ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödenmesi kararlaştırılmış ise ödemenin bu para birimiyle veya ülke para birimiyle ödenmesini istemede seçimlik hakka sahip olduğunu, ancak yenilik doğurucu nitelikte bu hakkın kullanılmasıyla birlikte hakkı kullanan kişi bu kararından geri dönemeyeceğini, somut olayda da, davacı davasını “10.000-TL” talepli açmıştır. bu itibarla, yenilik doğuran hakkını kullanmış olup, bu hakkı sona erdiğini, ıslahla para borcunun yabancı para üzerinden talep etmesi artık mümkün olmadığını, diğer yandan, yukarıdaki itirazlarımızın saklı kalması ve borcun kabulü anlamına gelmemesi kaydıyla, mahkemenin ıslah edilen tutarın kısmen kabul kararıyla 93.720,26-TLlik kısmını kabul etmesi ve bu tutara da 22.04.2014 tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar vermesi hukuka uygun olmadığını, zira, eğer ıslah TL bedel artırımı için kabul edilecek ise, ıslahla artırılan tutara ancak ıslah tarihiden itibaren faiz uygulanabileceğini, bu itibarla, ıslaha itirazımız saklı kalmak kaydıyla, mahkeme kararında hükmedilen, 10.000-TLlik bedelin üzerindeki 93.720,06-TLlik miktara işletilen faizin, ıslah tarihinden değil de, 22.04.2014 tarihinden itibaren işletilmiş olması nedeniyle de kararın kaldırılması gerektiğini beyan etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; sözleşme ilişkisinden kaynaklı alacak talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Dosya kapsamından; davalı Ford Otomotiv sanayi A.Ş’ye ait İzmit limanında bulunan dava dışı ihbar olunan MV Grande Napoli adlı geminin limanda demirli olduğu halde 14.5.2012 tarihinde deniz kirliliğine neden olduğu, dosyada yer alan yazışmalardan anlaşıldığı üzere davalı tarafça davacıya kirliliğe müdahale talebinde bulunulduğu, dosyada yer alan “Oil Spill Agreement” (deniz temizleme sözleşmesi) isimli tarihsiz, Ford Otosan AŞ adına Emine Akbunar ve Başaran Gemi Onarım Müh Ltd Şti adına … imzalı tarihsiz kağıtta açıklama kısmında 31 madde halinde birim fiyatların gösterildiği, birim fiyatların daha sonra müzakere edileceği hususuna yer verilmiş bir sözleşme düzenlenerek davacının kirliliğe müdahalede bulunduğu ve sonrasında davacı tarafından davalı adına 28/05/2012 tarihli KDV dahil 98.825 Euro bedelli proforma faturanın düzenlenerek fatura bedelinin ödenmesi için davalı şirkete ihtarname gönderildiği, davalının mevcut fatura bedelini kabul etmediği ve sonrasında davacı tarafça eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
5312 sayılı Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun kapsamında kirliliğe müdahale hususunda oluşan zararlarla ilgili davacının doğrudan dava açıp tazminat talep etme yetkisi bulunmamakla birlikte, somut olayda, kirliliğe müdahale konusunda 5312 sayılı yasa kapsamında yetkili makamlarca belirtilen prosedür işletilmemiştir.
Taraflar arasında yapılan yazışmalar ve özellikle “Oil Spill Agreement” (deniz temizleme sözleşmesi) isimli tarihsiz kayıt birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında eser sözleşmesi niteliğinde deniz temizleme sözleşmesi kurulduğunun kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla dava konusu talep 5312 sayılı yasadan kaynaklı tazminat değil sözleşmeden kaynaklı iş bedeli alacağının tahsiline ilişkindir. Bu nedenle davalının husumete yönelik istinafı yerinde değildir. İşin yapıldığı yer itibariyle mahkemenin yetkili olması nedeniyle yetkiye yönelik istinaf da yerinde değildir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme uyarınca davacı yüklenici işi tamamlayarak edimini yerine getirmiştir. Davacı tarafça fatura bedelinin tahsili talep edilmişse de sözkonusu fatura itiraza uğradığından TTK.21/2 kapsamında fatura bedelinin kesinleştiğinden sözedilemez. Sözleşmede iş bedeli belirlenmediğinden TBK.481. maddesi uyarınca işin bedelinin piyasa rayici ile tespiti gerekmektedir. Bu yönde mahkemece aldırılan denetime elverişli ve gerekçeli raporla işin bedeli KDV dahil 33.412,88 EURO olarak belirlenmiştir. Davalının KDV eklenmesine ilişkin açık istinafı bulunmadığından hakedilen iş bedelinin 33.412,88 EURO olarak kabulü gerekmiş ve bu yöndeki aleyhe istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı dava dilekçesinde TL cinsinden talepte bulunduğundan yargılama sırasından bu tercihinden dönerek ıslah dilekçesi ile borcunun yabancı para üzerinden tahsilini isteyemeyeceğinden tespit edilen 33.412,88 EURO nun dava tarihindeki merkez bankasınca belirlenen efektif kur üzerinden hesaplanarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan, mahkemece hüküm altına alınan alacak miktarını aşan alacak yönünden davalı davadan önce yönteminde temerrüde düşürüldüğünden mahkemece hüküm altına alınan alacağa yönelik faiz başlangıç tarihinin temerrüt tarihi olarak belirlenmesinde de isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi dosyasında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, taraf vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden peşin alınan istinaf karar ve ilam harcından alınması gereken harcın mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı yönünden peşin alınan 1.772,00 TL istinaf karar ve ilam harcından alınması gereken 7.085,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.313,13 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, (harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran taraflar üzerinde bırakılmasına,
5-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın tebliği ve diğer işlemlerin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere 15/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

*

Başkan …
¸e-imzalı

Üye…
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Katip …
¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸