Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/362 E. 2022/368 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/362 – 2022/368

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/362
KARAR NO : 2022/368
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …..
ÜYE :…….
ÜYE : ………
KATİP : ……

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
NUMARASI : 2021/321 Esas – 2021/673 Karar

DAVACI :TÜRKİYE ELEKTRİK İLETİM A.Ş. –
VEKİLİ : Av….
DAVALI : HAYAT KİMYA SANAYİ A.Ş. …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak

KARARIN YAZIL. TARİH : 17/03/2022

Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/321 Esas – 2021/673 Karar sayılı dosyasından verilen 24/11/2021 tarihli karara karşı istinaf talebinde bulunulması ile dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderildiği, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 3. Hukuk Dairesinin 03/03/2022 tarih, 2022/384 Esas, 2022/370 Karar sayılı kararı ile inceleme görevinin 5. Hukuk Dairesi olduğu gerekçesiyle dosyanın Dairemize gönderildiği, taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davacı vekili ve davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında Gölcük TM için 31/03/2010 tarihinde 20 MW maksimum enerji alış kapasitesi üzerinden Bağlantı ve Sistem Kullanım Anlaşması imzalandığını, anlaşmaların imzalandığı tarihte Gölcük TM de 25 MVA lık tek bir trafo TR-A bulunduğunu, o dönemde Sakarya EDAŞ müşterisi olan Hayat Kimya San. AŞ’nin müvekkili ile gerilim seviyesi itibariyle hiçbir bağlantısının ve anlaşmasının bulunmadığını, söz konusu otoprodüktör santralin veriş-çekiş değerlerinin Sakarya EDAŞ faturalarına yansıdığını, davacı şirketin kullanıcısı Hayat Kimya San AŞ nin ilave güç ihtiyacını temin etmek için söz konusu trafo merkezinde mevcut 25 MVA TR-A ile değiştirilmesi planlanan 50 MVA gücündeki trafonun montajının yapılması için bir haftalık enerji kesintisi sırasında, bu merkezdeki yüklerin başka bir merkeze aktarılma imkanı olmadığı gerekçesiyle SEDAŞ tarafından kabul görmediğini ve Gölcük TM ye ilave 25 MVA trafo tesis edildiğini, TR-B ana sayacının ve yükü TR-B ye aktarılan Hayat Kimya fider sayacı için ilk endeks protokolünün SEDAŞ tarafından düzenlendiğini, kuruluşlarının TEİAŞ hizmet veren kurum olarak, Gölcük TM’den elektrik enerjisine ilişkin mevzuat çerçevesinde kullanıma sunulan gerekli kapasiteyi sağladığını, durum bu şekilde değerlendirilecek olursa anılan farkın ödenmesi gerekiyorsa, bu farkı Hayat Kimya Sanayi A.Ş’den talep edilmesi gerektiğini, davanın kabulü ile davalı Hayat Kimya Sanayi A.Ş’den rücuen 2.039.870,05-TL alacağın ödeme yapılan tarihlerden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket 16/05/2010 tarihine kadar SEDAŞ tarafından işletilen Gölcük trafo merkezinde trafo A’ya bağlı iken, bu trafonun aynı zamanda başka abonelere de hizmet vermesi, enerji akışının ve kapasitesinin sağlıklı olmaması, müvekkili şirketin daha yüksek kapasiteye ihtiyaç duyması vb. Nedenlerle TEİAŞ’ın izni ile hali hazırda SEDAŞ tarafından trafo A’nın yanına 25 MVA gücünde yeni bir trafo tesis edildiğini, müvekkili şirketin 16/05/2010 tarihi itibariyle SEDAŞ’ın kullanımında olmayan TR-B barasına aktarıldığını, müvekkili şirketin bağlantı ve sistem kullanım anlaşması talebinde bulunduğunu, ancak müvekkili şirketin bu talebi 05/01/2011 tarih ve 0060 sayılı cevabi yazısı ile SEDAŞ ile anlaşma yapılması gerektiği öne sürülerek reddedildiğni, hem SEDAŞ hem de TEİAŞ tarağından reddedilmesi üzerine konu müvekkili şirket tarafından EPDK’ya taşındığını, EPDK’nın 23/05/2011 tarih ve 30305 sayılı yazısı ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmasının TEİAŞ tarafından yapılması gerektiğinin tüm taraflara bildirildiğini, SEDAŞ tarafından 29/11/2011 tarihinde mahkememizin 2014/406 esas sayılı dosyası ile SEDAŞ’IN TEİAŞ tarafından fazla yapılan tahsilat nedeniyle Zararının 842.538,13-TL olduğuna, davalı TEİAŞ’ın davacı Sedaş aleyhine bu miktar kadar sebepsiz zenginleştiği tespit edilerek bu tutarın SEDAŞ aleyhine sebepsiz zenginleşen TEİAŞ’tan kalınarak, her bir faturanın SEDAŞ tarafından TEİAŞ’a ödendiği tarihten itibaren reeskont faizi ile birlikte TEİAŞ’tan geri alınarak SEDAŞ’a iadesine hükmolunduğunu, davanın kesinleştiğini, müvekkili şirketin ticari işlem merkezinin İstanbul’da olduğunu, yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu beyan ederek müvekkili şirket aleyhine açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Davalının yetki itirazının kabulü ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, Yetkili mahkemenin İSTANBUL ANADOLU TİCARET MAHKEMELERİ olduğunun tespitine, Kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde tarafların başvurusu halinde dosyanın yetkili İSTANBUL ANADOLU TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya uyarlığından bahsetmenin imkansız olduğunu, her şeyden önce kuruluşumuz TEİAŞ Genel Müdürlüğü tarafından 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve ikincil mevzuatlar doğrultusunda her bir kullanıcı ile sistem kullanım ve bağlantı anlaşması imzalanmakta ve bu anlaşmalar kapsamında elektrik piyasası iletim faaliyetleri yürüttüğünü, bahsi geçen faaliyet doğrultusunda SEDAŞ Genel Müdürlüğü ile Gölcük Trafo Merkezi için 31.03.2010 tarihinde bağlantı anlaşması ile sistem kullanım anlaşması imzalanarak yürürlüğe girdiğini, davalıya yöneltilen alacak da işbu bağlantı anlaşmasına dayandığını, dolayısıyla dava konusu alacağın dayandığı sözleşmenin ifa yeri gölcük olduğundan huzurdaki uyuşmazlıkta Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunun ortada olduğunu, diğer yandan her ne kadar davalı vekili tarafından yetkisizlik itirazında bulunulmuş ise de işbu yetki itirazından karar kesinleşmeden feragat edildiğini, ancak sayın mahkeme anılan feragati nazara almayarak kararın verilmesinden sonra yapıldığı gerekçesiyle reddettiğini, mahkeme mezkur gerekçesini ise 6100 sayılı HMK hükümlerine dayandırdığını, ancak bahsi geçen yasada bu konuda açık bir düzenleme bulunmadığını, davadan feragatin hükmün kesinleşmesine kadar yapılabildiği göz önüne alındığında aynı hükmü yetki itirazından feragat konusunda da uygulamanın önünde herhangi bir hukuki engel bulunmadığını, dolayısıyla davalının yetki itirazından hüküm kesinleşmeden feragat etmesi nedeni ile işbu feragat nazara alınarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken işbu feragatin reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığını, re’sen belirlenecek haklı ve yasal nedenlerle Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.11.2021 tarih, 2021/321 Esas ve 2021/673 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme huzurundaki davada, cevap dilekçesi ile birlikte “yetki ilk itirazında” bulunduklarını, mahkeme 24.11.2021 tarihli oturumda, yetki ilk itirazı kabul ederek yetkisizlik kararı verdiğini, yetkisizlik kararı henüz taraflarına tebliğ edilmediğinden kesinleşmediği safhada, görülen lüzum üzerine yetki itirazlarından feragat ettiklerini, HMK ve ekte arz edilen Yargıtay uygulamasını gösteren emsal kararlar uyarınca, yetki ilk itirazı üzerine verilen karar kesinleşmeden bu karardan feragat etmek mümkün olduğundan, mahkemenin yetkisizlik kararını kaldırması talep edildiğini, mahkeme, “…yetki itirazından feragatin, ancak hüküm verilinceye kadar yapılabileceği, hüküm verildikten sonra yetki itirazından feragat edilemeyeceği…” gerekçesiyle red kararı verdiğini, yetkisizlik kararı “kesin olarak verilen” kararlardan olmadığını, istinafa tabi kararlardan olduğunu, dolayısı ile “yetkisizlik kararı” istinaf edilmeden ve/veya istinaf süreleri geçmeden kesinleşmediğinden, HMK’nuna göre de hüküm kesinleşinceye kadar, yetki itirazından feragat edilebileceğinden, yetkisizlik kararının kaldırılması gerektiği halde red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, arz edilen ve re’sen belirlenecek nedenlerle, yetkisizlik kararı kesinleşmeden yetki itirazımızdan feragat nedeniyle, “yetkisizlik” kararının kaldırılmasına ilişkin taleplerinin reddi yönünde verilen kararın ortadan kaldırılarak, yetki itirazından feragat nedeniyle mahkemenin yetkili olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Mahkemece, davalının yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik karar verilmiş, hükümden sonra davalı vekili hüküm kendisi yönünden kesinleşmeden evvel verdiği dilekçesi ile yetki itirazından feragat ettiğini bildirmiş, bu talep üzerine mahkemece 10.1.2022 tarihli ek kararla yetki itirazından feragatın hüküm verildikten sonra vuku bulması nedeniyle davalının talebinin reddine karar verilmiş, anılan kararlara karşı taraf vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekilince hüküm verildikten ve fakat hüküm kesinleşmeden evvel süresi içinde yetki itirazından feragat edilmiş, vekilin vekaletnamesinde feragata yetkisi olduğu görülmüştür. Karar kesinleşinceye kadar her zaman davadan (yetki itirazından) feragat mümkündür (HMK mad. 310). Feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK mad. 311). Öte yandan işlem doğrultusunda oluşan hükmün kesinleşmesi bu kuralla çelişen bir sonuç doğuracaktır. (Yargıtay 12. H.D 2015/29580 E, 2016/6478 K)
Bu durumda, hüküm kesinleşmeden evvel yetki itirazından feragat edildiğinden ve ayrıca ihtilafa konu olayda yetkinin kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olmayıp taraflarca da karşılıklı olarak mahkemenin yetkisinin kabul edilmesi nedeniyle mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri toplanıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceğinden taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek dairemiz kararına uygun bir karar verilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 24/11/2021 tarih, 2021/321 Esas – 2021/673 Karar sayılı kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülerek dairemiz kararına uygun bir karar verilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde taraflara iadesine,
5-Taraflarca yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın tebliği ve diğer işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
8-Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.nun 353/1-a.3 maddesi gereğince KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.

*

Başkan …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Üye…
¸e-imzalı

Katip ….
¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸