Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/326 E. 2022/394 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/326
KARAR NO : 2022/394
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TALEP TARİHİ : 30/12/2021
ARA KARAR TARİHİ : 31/12/2021
NUMARASI : 2021/488 Esas

İHTİYATİ TEDBİR TEDBİR TALEP EDEN
DAVACI : BAŞİSKELE MÜHENDİSLİK ELEKTRİK ELEKTRONİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –

VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ETESAY İNŞAAT KUYUMCULUK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
TALEP : İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddi kararına itiraz

KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 22/03/2022

Kocaeli 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/12/2021 tarih, 2021/488 Esas sayılı ara kararına karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulması ile dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, 6100 Sayılı HMK.nun 352.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepli dilekçesinde özetle; dava konusu gayrimenkulün 27/01/2022 tarihinde cebri icra yolu ile satılacağının belirtildiğini, huzurdaki davanın gayrimenkulün aynına ilişkin bir dava olduğunu, burada gayrimenkulün cebri icra yolu ile satılması durumunda müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğrayacağını, aynı zamanda mülkiyeti talep edilen davanın konusuz kalacağını, iş bu nedenle Kocaeli İcra Müdürlüğü’nün 2020/88436 Esas sayılı dosyasından yapılacak olan satış işlemlerinin dava dosyasını ve dava konusu gayrimenkulü ilgilendirmesi sebebi ile dava sonuna kadar tedbiren durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, talebin mahkemece kabul görmemesi halinde yasal yollara alacağın tahsili amacı ile daha önce başvurmuş olan müvekkilinin hak kaybına uğramaması açısından 180.000,00 TL dava konusu bartır çeki 15.000,00 TL de nakit ödemesi sebebi ile 195.000,00 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Kocaeli 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/12/2021 tarihli ara kararı ile; ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin ara kararının hukuka aykırı olduğunu, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin verdiği kararın yerinde olmadığını, mahkemenin “ihtiyati tedbir kararları rızai tasarrufları engellemek vasfını haiz olduğundan cebri icra yoluyla satışı yapılmak istenen taşınmazların ihtiyati tedbir kararları ile devir ve temlikinin önlenmesi mümkün değildir” diyerek bahsettiği hakkında tedbir kararı istenilen taşınmaz nedeniyle oluşan uyuşmazlığa ilişkin deliller taraflardan istenebileceğinden bu yola başvurulmadan karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yine ihtiyati haciz talepleri hakkında “barter çekinin verilmesi ve 15.000,00 TL nakit ödeme yapılması sözleşme kapsamında davacının taşınmazının devrini almaya yetip yetmediği hususu hukuki değerlendirme ile yargılamayı gerektirdiğinden… İhtiyati haciz talebinin reddine” şeklindeki gerekçe ile hukuka aykırı bir şekilde karar verildiğini, dava tapu iptali ve tescil davası olup geçici hukuki koruma tedbirleri davanın esasına ilişkin olup dava dilekçelerinde bahsedilen delillerin mevcut olduğunu, bu delillerin dosyaya sunulması istenilmeden söz konusu ret kararının verildiğini, söz konusu kararın gerekçesi kabul etmelerinin mümkün olmadığını, buradan anlaşıldığı üzere ortada taraflar arasında bir satış olup davalı tarafın devirden ve teslimden kaçındığı ve üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğinin açık olduğunu, dosyada belirttikleri şekilde uyuşmazlık konusu taşınmaz ile hakkında ihtiyadı tedbir talebinde bulundukları taşınmazın aynı olduğunu, tüm bu hususlardan ötürü ilk derece mahkemesinin verdiği usule ve hukuka aykırı ihtiyati tedbir talebinin ve ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılarak, talepleri yönünde tedbir ve haciz kararının verilmesini, bu mümkün olmayacak ise yerel mahkemenin kararının kaldırılarak dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddi kararına itiraz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 389.maddesinde “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep, verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanması gibi sair hususlarda yapılması gerekli usul ve prosedür açıklanmıştır.
Buna göre somut dosyada; davacı vekili, vekil eden şirket ile davalı şirket arasında 30/05/2019 tarihli anlaşmaya göre; 230.000 TL bedelle davalı şirketin 6 ay içinde 298 Ada, 8 Parsel’de bulunan yapının A1 Blok, Kat 2(4) no’lu dublex 152,5m2 brüt 3+1 bağımsız bölümü, tam ve kullanıma hazır şekilde teslim etmeyi taahhüt ettiğini, vekil eden tarafından 15.000 TL peşinat verildiğini, 180.000 TL’lik barter çeki verdiğini, ancak davalının verilen süre içerisinde tahahüdünü yerine getiremediğini belirterek dava konusu Kocaeli ili, İzmit İlçesi, (4) no’lu dublex meskenin tapu kayıtlarının iptali ile sözleşme gereği bakiye kalan inşaatın tamamlanmış kısmına karşılık gelen miktarı ödemeye hazır olan davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini, bu talepleri kabul görmez ise şirketin sözleşmeye aykırı davranması sebebiyle taahhüt edilen süre içerisinde taşınmaz teslimini yapamayacağının aşikar olması sebebiyle davalı şirkete davacının ödemiş olduğu meblağ ve uğramış olduğu zararlar için HMK’nın 107. maddesi gereği şimdilik 10.000,00 TL bedelin vekil edene iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 27/12/2019 tarihli ara kararla tedbirin reddine dar kararın istinafı üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 25/02/2020 tarih, 2020/173-230 esas-karar sayılı ilamı ile kararın kaldırılarak tedbirin kabulüne kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin dilekçe ile, cebren satışı da engel teşkil edecek şekilde cebren icrai satışları engeller nitelikte ayrı bir tedbir kararı verilmesine yönelik talebin mahkemece reddedilmesine dair karar davacı taraf yönünden HMK’nın 396. maddesinde açıklanan “durum ve koşulların değişmesi nedeniyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması” na ilişkin bir karardır. Maddede açıklandığı üzere, daha önce verilmiş olan kararda değişiklik yapılırsa, bu değişikliğe itiraza ilişkin olarak HMK’nın 394.maddesi 3. ve 4. fıkrası kıyas yoluyla uygulanmalıdır. Buna karşılık verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı da dikkate alınmalıdır. Nitekim, madde gerekçesindeki “İhtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasını düzenleyen bu maddede de, yukarıda belirtilen iki maddedeki ortak yönler dikkate alınarak itiraza ilişkin benzer hükümlere ayrıca atıf yapılmıştır. Ancak itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulması hakkındaki fıkraya atıf yapılmamıştır. Zira hal ve şartların değişmesi hukuki bir değerlendirmeden daha çok, maddi şartlarla yakından ilgili, nispeten sübjektif ve doğrudan mahkemenin takdirine bağlı bir husustur. Ayrıca, aynı yargılama süreci içinde bir çok kez hal ve şartlarda değişiklik olması sebebiyle, tedbirde değişiklik yapılması veya kaldırılması, bu yönde talepte bulunulması yada talebin reddi söz konusu olabilir. Her talepten sonra verilecek karar hakkında konun yoluna başvurulması, ihtiyati tedbirler için kanun yoluna başvurulmasında istenen amacı da sağlamayacaktır.” açıklaması da bu karara karşı kanun yolunun öngörülmediğini göstermektedir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemenin 31/12/2021 tarihli ihtiyati tedbirin değiştirilmesine yönelik red kararı, HMK.nun 396. Maddesi kapsamında yeniden değerlendirme kararı olup, istinafı kabil bir karar olmadığından davacının istinaf talebinin ihtiyati tedbir yönünden usulden reddine;
Davacının ihtiyati haciz istemi yönünden yapılan incelemede ise; talep dilekçesinde davalı ile aralarındaki taşınmaz satım sözleşmesi kapsamında bedelinin ödenmesine karşın edimin ifa edilmediği iddiasına dayandırılmış olup, taraflar arasında akdedildiği iddia olunan ve dosyaya dayanak belgesi olarak sunulan sözleşme bulunmakta ise de davacının alacağının varlığının ve miktarı hususlarının yargılamayı gerektirdiği anlaşılmadığı, yasada belirtilen şartların oluşmadığı anlaşılmakla, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi isabetli görülmüştür. Bu yönden, yerel mahkemenin kararı yerinde olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin istinaf talebinin USULDEN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin istinafına yönelik; KOCAELİ 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 31/12/2021 tarih, 2021/488 Esas sayılı ara kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Peşin yatırılan istinaf karar harcı yeterli olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf kararının İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK.362/1-a maddesi uyarınca 22/03/2022 tarihinde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.

… …



Başkan Üye Hakim Üye Hakim Katip
… … … …
¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı