Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1547 E. 2023/255 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1547
KARAR NO : 2023/255
KARAR TARİHİ : 22/02/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 31/03/2021
NUMARASI : 2018/662 Esas – 2021/268 Karar

DAVACI : PWT WASSER UND ABWASSERTECHNİK GMBH – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : YILMAZLAR ELEKTRİK OTOMASYON MAKİNE İMALAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. – … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı alacak

KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2023

Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davacı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile dava dışı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü arasında 2017/1075 kayıt numaralı ihale için 14/03/2017 tarihinde Körfez ve Yeniköy Atık Su Arıtma Tesislerinin işletilmesi için hizmet alımına ait sözleşme ve teknik şartname imzalandığını, sözleşmeye göre Yeniköy Atıksu Arıtma Tesisi Giriş yapısında bulunan manüel kaba ızgaranın revizyonu işinin yapımı için davalı şirket tarafından 27/06/2017 tarihinde teklif sunulduğunu, kaba ızgara revizyonu ve vinç montajı işlerine ilişkin imalat ve montaj işlerinin tamamının 05/10/2017 tarihinde eksiksiz olarak davalı şirket tarafından akdedilen anlaşmaya göre kararlaştırılan bedelin 52.570 TL ödendiğini, davalının kaba ızgaranın imali ve montajının 98.000,00 TL bedel ile yapılması ve işe başlamasından itibaren 3 ay 8 gün içerisinde çalışır vaziyette teslim edilmesi öngörüldüğü, davalı tarafın işlerini zamanında teslim etmediğini, delil tespitinden anlaşılacağı üzere işe yaramayan yarım bir iş yaptığını, davalı tarafın işlerini tamamlanmamış olmasından dolayı 14/02/2018 tarihinde davacı şirket tarafından davalıya teknik şartnamedeki yapılacak işlerin şartnameye uygun olarak tamamlanmamış olması nedeni ile yazı gönderildiği ve ek süre daha verileceği bu süre içerisinde işlerin tamamlanmadığı takdirde yasal yollara başvurulacağınını belirtildiğini, davacı şirketin 14/02/2018 tarihli yazısında ve ihtarına istinaden davalı şirketin 16/02/2018 tarihli yazısı ile istenilen süre içerisinde projenin şartnameye uygun yapılıp onaylanma ve imalat işlerinin yetişmesinin mümkün olmadığı, bu sebeple yapılacak işlerin tamamlanması için daha uygun bir süre verilip verilemeyeceği, aksi takdirde kontrat tutarından ilgili pano ve sensörlerin fiyatı kadar eksiltme ve iade faturası karşılığında geri ödeme mahsup yapmayı kabul ettiklerini bildirdiğini, davalının sözleşmede belirtilen sürede işi tamamlamaması ve ayıplı edimler yapması neticesinde bu gecikmeden ve ayıplardan dolayı maddi olarak zarara uğradığını, ISU ile yapılan sözleme gereği taraflarınca verilen işin bitim süresinin 30 ay olduğu, davalı tarafından imalatın yapılmaması sebebiyle süresinde tamamlanamamış olduğu, ISU tarafından hak edişten kesinti yapılacağının belirtildiğini, davalı tarafın sözleşmeye konu edimlerini zamanında yerine getirmemesi ve ayıplı işler yapmış olması nedeniyle davanın kabulü ile TTK ve BK hükümleri hükümleri gereğince davalı ile yapılan sözleşmenin feshine, davalıya ödenen 52.570,00 TL’nin 29/05/2018 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayıplı edimler ve sözleşmenin zamanında yerine getirilmemesi sebebiyle oluşan maddi zararlar ile sözleşmeye konu kaba ızgaranın davacı şirket tarafından yada başka firma tarafından bakım, onarım ve yeniden revizyon yapılması halinde meydana gelen maddi zararlar ile davalı ile anlaşılan bedel ile yeni firma tarafından işin yapılması halinde oluşacak bedel farkı hususunda ıslah hakkının ve fazlaya ilişkin haklarının ve ISU’ya sözleşmenin zamanında yapılmamasından dolayı ödenecek olan tazmin sebebi ile rücu haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL maddi zarar ile toplamda 62.570,00 TL’nin 29/05/2018 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında imzalanan 27/06/2017 tarihli sözleşme ile müvekkili şirketin Körfez ve Yeniköy Atık Su Arıtma Tesisi giriş yapısında bulunan manuel kaba ızgaranın revizyonu işinin yapımını üstleniğini, davacı tarafın her ne kadar ızgara montaj sisteminde hatalar ve eksikler olması nedeni ile sistemin çalıştırılamadığını iddia etse de bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketin yaptığı çalışmaların kepçenin mekanik olarak doğru ve emniyetli çalışmasının sağlanması, fonksiyonunu tam olarak yerine getirebilmeye yönelik olduğunu, 11/02/2018 tarihinde nihai bir çalışma yapmış olduğunu, sorunların çözüldüğünü, ızgaranın manuel olarak sağlıklı bir şekilde çalışmaya başladığının görüldüğünü, otomatik çalışma konusunda kepçe ızgaranın tam otomatik çalışabilmesinin mümkün olmadığını, kepçenin halatı olması sebebi ile rüzgarlı havada veya herhangi bir sebeple kızağa girmediği halde kepçenin indirilmeye başlanması halinde kepçe ızgara vincin hasar görmesinin kaçınılmaz olduğunu, tesise gelen suyun içinde olabilecek farklı maddelerin kepçenin yerine tam oturmasına engel olması halinde yine fonksiyonunu yerine getiremeyeceğini, bu durumun tam olarak ne olacağının kestirilmesinin mümkün olamayacağını, kepçenin boşaltılması sırasında çöp arabasının durumunun kontrol edilemeyeceği düşünüldüğünde boşaltma işleminin de sağlıklı olamayabileceğini, halat donanımlarının herhangi bir sebepten yanlış sarılması halinde ızgaranın kepçenin ve vincin hasar görmesinin kaçınılmaz olduğunu, tam otomatik çalışma konusunda talep edilmesi halinde otomasyon senaryosu temin edilmesi akabinde tasarım ve imalatın gerçekleştirileceği ilgili senaryoya uygun program yazılacağını ve gerekli olan limin switchlerin yerlerine montajının yapılacağını, tesisi işleten teknik personel için kısa bir eğitim çalışması yapmak istediklerini belirttiklerini, ızgara olağan şekilde çalışmakta iken kullanıcı hatası sebebi ile birtakım aksaklıklar meydana geldiğini, müvekkili şirket tarafından davacı tarafa gönderilen 10/09/2018 tarihli mailde belirtildiği üzere ilgili ızgaranın daha önceki yazılarda söz edilen aksaklıkların giderildiğini, ilave olarak sözleşmede ve şartnamede olmamasına rağmen müvekkili şirketçe gerekli görüldüğü için çatı yapıldığını, ekonomik olarak tüm imkanların seferber edilerek belirtilen işlerin tamamlandığını, vinç halatının iki kez hasar görmesi üzerine vinç imalatçısı ile yaptıkları görüşme neticesinde olayın kullanıcı hatası dolayısıyla meydana geldiğini, bundan dolayı operatör eğitimleri tamamlanıncaya kadar ızgaranın kullanılmaması gerektiğini, müvekkilinin tüm taleplerine rağmen ilgili eğitimin verilebilmesi için uygun tarihin müvekkili şirkete bildirilmediğini belirterek haksız davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
“Davanın KISMEN KABULÜ ile;
40.570,00TL nin dava tarihinden itibaren işleyerek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/662 E. 2021/268 K. sayılı kararını tehir-i icra talepli olarak istinaf ettiklerini, mahkemenin gerekçesinde açıkladığı müspet zarar yönünden, BK 473 göre sözleşmeden dönülmüş olduğu gerekçesinin esasen hatalı bir karar olması sözleşmeden dönme şartlarının oluşmadığı, ifanın davalının kusuru ile imkansız hale geldiği, dava dilekçemizde dönme değil fesih talep edildiği kaldı ki sözleşme davadan önce davalıya gönderilen ihtar ve ihbarlar ile ISU tarafından fesih edildiği bu sebeple de müspet zararların olduğu sabit olup, bu yönde karar verilmesi gerekir iken aksi yönde verilen kararın bozulmasını, menfi zararlar yönünden de inceleme yapılarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf taleplerinin reddine, Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 31/03/2021 tarihli 2018/662 E. , 2021/268 K. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde onanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı alacak talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu kapsamda;
Davacı yüklenici, davalı alt taşerondur.
Davacı yüklenici ile dava dışı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü arasında 14/03/2017 tarihinde Körfez ve Yeniköy Atık Su Arıtma Tesislerinin işletilmesi için hizmet alımına ait sözleşme ve teknik şartname imzalandığını, davacının yüklendiği işin Yeniköy Atıksu Arıtma Tesisi Giriş yapısında bulunan manuel kaba ızgaranın revizyonu işini davalıya taşere ettiği, bu kapsamda taraflar arasında 27/06/2017 tarihli alt taşeronluk sözleşmesi kurulduğu, işin bedelinin 98.000,00 TL olduğu, tarafların mail yazışmalarından, davacının 20.12.2017 tarihli davalıya gönderdiği mailde, imalatın çalıştırılmasında sorunlar olduğu bildirilmiş, davalı tarafça 26.12.2017 tarihli cevap mailinde davacı tarafından bildirilen sorunlara ilişkin çözümler sıralanmış ve davalı tarafça sözleşmenin feshedilerek işin başka bir yükleniciye yaptırılabileceği de davacıya seçenek olarak sunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı eldeki davada, davalının edimini zamanında yapmaması ve ayıplı ifa etmesi nedeniyle sözleşmenin feshi ve davalıya ödenen iş bedelinin iadesini, davalının ayıplı ifası nedeniyle dava dışı asıl iş sahibinin uyguladığı ceza bedelini ve kalan işlerin davacı ile anlaşılan bedelden daha fazla fiyatla yeniden yaptırmak zorunda kalınacağına ilişkin kaçırılan fırsat zararının tahsilini talep etmektedir. Bu kapsamda dava dışı iş sahibi tarafından davacının hakedişinden 361.000,00 TL kesinti yapıldığını ileri sürerek kesinti bedelinin ve ödenen iş bedelinin tahsili istenmiştir. Yapılan kesintinin 16.200 TL si ceza kesintisi olup kalan kısmı ise dava konusu işin başka firmaya ihale edilmesi halinde 18.1.2019 tarihli piyasa rayici ile ödenecek bedele ilişkindir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile, dava konusu imalatın kabule zorlanamayacak derecede ayıplı olduğu kabul edilerek imalatın hurda bedeli 12.000,00TL den davacının sözleşme kapsamında yaptığı 52.570,00 TL ödeme düşülerek bakiye bedelin iadesine, dava dışı iş sahibi tarafından davacının hakedişinden kesilen 361.000,00TL kesintiye ilişkin istemin müspet zarara ilişkin olması ve davacının akdi feshetmesi nedeniyle müspet zarar isteyemeyeceği gerekçesiyle bu yöndeki istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin haklı olarak feshedilmesi halinde fesheden taraf Borçlar Yasası’nın 108/II maddesi uyarınca menfi zararlarının giderilmesini isteyebilir. Menfi zarar akdin ifa edileceğine güvenilerek yapılan masraflar ve kaçırılan fırsatlar olarak tanımlanır. Bu zararın kapsamına daha elverişli koşullarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılmasından doğan zarar girdiği gibi “karşı tarafın malvarlığına girsin veya girmesin, alacaklının sözleşme ve inşaat nedeniyle cebinden yaptığı” tüm masraflar girer (Emsal Kapatılan Yargıtay 15. H.D. 10.11.1997 gün 1997/3668 E, 1997/4766 Karar sayılı ilâmı). Somut olayda davacı tarafından talep edilen gecikme cezası ise taraflar arasındaki sözleşmeye bağlı olup ifaya ekli ve müspet zarar kapsamındaki ceza olmayıp dava dışı asıl iş sahibinin uyguladığı ve davacının ödeyerek davalıya rücu edeceği menfi zarar kapsamındadır. Yine kalan işlerin yapılması için talep edilen meblağın da ihaledekinden fazla fiyatla yeniden yaptırmak zorunda kalınacağından ve ihale sırasında en yakın teklifle yaptırabilme fırsatı kaçırıldığından menfi zarar kapsamında talebi mümkündür. (15.H.D. 2009/6576 E, 2010/2040 K sayılı ilamı) Mahkemece menfi zarar kapsamındaki istek kalemleriyle ilgili inceleme ve araştırma yeterli değildir. Öte yandan, davacının davalıya sözleşme kapsamında ne miktarda ödeme yaptığı hususu da çekişmeli olup bu yönde mahkemece yeterli araştırma da yapılmış değildir.
Bu durumda mahkemece; öncelikle, davacının talep ettiği gecikme cezası ile ilgili olarak davacının asıl iş sahibine karşı sorumlu olup olmadığı, bu hususta açılmış bir dava olup olmadığının araştırılarak davalıdan tahsili gereken alacak miktarı belirlenmeli, kaçırılan fırsat zararı ile ilgili olarak ise “dava konusu işe ilişkin davalı ile sözleşme yapılmadan önce davacıya en yakın teklifte bulunan kimse ile şayet böyle bir teklif yok ise bilirkişinin bulacağı 27/06/2017 sözleşme tarihindeki muhtemel teklif fiyatı ile davacı tarafça ayıplı imalatın farkedildiği 26.12.2017 tarihi itibariyle dava konusu kalan işin veya mahiyetine göre tüm işin ne kadara yaptırılacağı belirlenerek iki sözleşme fiyatı arasındaki fark” hesaplattırılmalı, diğer yandan, davacının davalıya sözleşme kapsamında ne miktarda ödeme yaptığı hususunda davacının talep ettiği bankalarla yazışma yapılarak dekontların celbi, tarafların bu yönde ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi hususlarında mali müşavir bilirkişisinin de bulunduğu dosyaya rapor sunan bilirkişilerden ek rapor alınması veya gerektiğinde yeniden bilirkişi kurulu oluşturularak denetime elverişli ve gerekçeli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, eksikliklerin tamamlanması amacıyla dosyanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/03/2021 tarih 2018/662 Esas – 2021/268 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf talep eden tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
5-İstinaf talep eden tarafça ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-İstinaf kararının yerel mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.nun 353/1-a.6 maddesi gereğince 22/02/2023 tarihinde KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.

*

Başkan …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Katip …
¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸