Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1459 E. 2023/144 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1459
KARAR NO : 2023/144
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 28/07/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2022
NUMARASI : 2021/346 Esas – 2022/344 Karar

DAVACI : DEMİRCİOĞLU ROBOTİK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : MAKBOR MAKİNA SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. – … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak

KARAR YAZIM TARİHİ : 02/02/2023

Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davacı vekili ve davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin Ford Fabrikasına yaptığı iş için müvekkilinden teklif aldığını, müvekkilinin 19.11.2019 tarihli ve 30.000 Euro + KDV bedelli fiyat teklifini davalı tarafından 20.11.2019 tarihinde onaylandığını, müvekkilinin kendisine teslim edilen işleri anlaşmaya uygun şekilde yaptığını, müvekkilinin ilave olarak yapılan işleri de yaptığını, ek işlerin bedeli daha fazla olmasına rağmen 1.000 Euro yansıttığını, yapılan işlerin toplam bedelinin 31.000 Euro olduğunu, müvekkili tarafından davalıya kesilen 20.10.2020 tarih GİB2020000000013 nolu ve 31.000 Euro+KDV toplam 36.500 Euro bedelli faturanın, Kocaeli 6. Notertiği’nin 28.10.2020 tarihli ve 22485 yevmiye nolu ihtarname ile somut bir gerekçe göstermeden iade edildiğini, davalı tarafından sözleşmeye istinaden 18.12.2019 tarihinde 100.000-TL karşılığı 15.200 Euro ve 30.000-TL karşılığı 3.466 Euro ödeme yapıldığını, kalan bakiyeye ilişkin ise Euro’ daki yüksek kur gerekçe gösterilerek ödeme yapılmadığını, kalan 17.914 Euro bakiyeyi daha düşük bir Euro kuru karşılığı kabul etmeye mecbur edildiğini, kendisine teslim edilen işin süresinde teslim edildiğini, iş bedelinin alınamadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 17.914,00 Euro bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça 20.10.2020 tarih GİB2020000000013 nolu ve 31.000 Euro + KDV bedelli fatura bedelinden bakiye 17.914 Euro bedelin müvekkili şirketçe davacı tarafa ödenmediği iddiası ile asılsız ve mesnetsiz davanın açıldığını, dosyaya sunulan 19.11.2019 tarihli fiyat teklifi formundan da anlaşılacağı üzere ödeme şartları %50′ si ürünlerin sahaya sevkinde peşin, %50′ si ise teklif şartlarının tamamlanmasını takiben 60-90 gün içerisinde ödeneceği şeklinde olduğunu, davacının da kabulünde olduğu üzere 18.12.2019 tarihinde 100.000 TL ve 20.08.2020 tarihinde 30.000 TL olmak üzere ödeme yapıldığını, davacı tarafça işlerin zamanında ve eksiksiz teslim edilmediğini, iş bu ödemeler haricinde de ödemeler yapıldığını, bu ödemelerin dosyaya celbini talep ettiklerini, tüm bunların yanı sıra 20.10.2020 tarihinde 10.1077 TL kur üzerinden müvekkiline fatura düzenlendiğini, fiyat teklifinde öngörülen kurun 6,80 TL olarak belirlendiğini, müvekkili aleyhine kötü niyetli olarak tanzim edilen işbu faturanın kabulünün mümkün olmadığını, davacının eksik ve süresinde teslim etmediği iş sebebiyle müvekkili şirket nezdinde meydana gelen zararlara karşı ayrıca yasal yollara başvuru haklarının saklı olduğunu, davacı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak ikame edilen davanın reddedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
“1-Davanın KABULÜ ile,
2-17.914,00 Euro’nun dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca Euro cinsi 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; döviz alacağına yönelik ve yine döviz üzerinden talepte bulundukları alacak davasının ilk derece mahkemesince kabul edildiğini, mahkeme 17.914,00 Euro alacaklarının kabulüne karar verdiğini, bununla beraber lehe 21.124,85-TL vekalet ücretine hükmettiğini, yerleşik içtihatlar gereğince; tahsiline karar verilen yabancı para alacağının, karar tarihi itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek hesaplanacak vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğini, (Yargıtay 9. HD.nin 26/09/2019 tarih, 2019/6569 Esas, 2019/16794 Karar)
karar tarihi olan 22.06.2022 tarihinde TCMB Euro efektif satış kuru 18.2744 TL olduğunu, 17.914,00 Euro alacaklarının karar tarihi itibariyle TCMB efektif satış kuru üzerinden karşılığı 327.367,60 TL olduğunu,
buna göre lehe hükmedilen vekalet ücreti 31.365,73 TL olduğunu, açıklanan nedenlerle; hatalı kararın kaldırılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafça söz konusu iş süresi içerisinde zamanında ve eksiksiz bir şekilde tamamlanarak teslim edilmediğini, kabul manasına gelmemekle birlikte bir an için bahse konu işlerin eksiksiz bir şekilde davacı tarafça ibraz edilen Whatsap görüşmelerinde iddia edildiği üzere 24.11.2019 tarihinde tamamlanarak teslim edildiği varsayımında dahi müvekkil tarafından ödeme için son gün teslimden itibaren 90 gün sonrası yani 29/02/2020 tarihi olacaktır ki işbu tarihte de tarafımızca tespit edilen euro kuru 6.88 seviyesinde olduğunu, davacı taraf ise teklif formunda da belirtilen ve mutabık kalınan ödeme tarihini kendi lehine yorumlayarak ve ülkemizde yaşanan kur dalgalanmalarını fırsat bilerek tamamen kötü niyetli olarak 20/10/2020 tarihinde 31.000 Euro+KDV bedelli fatura tanzim ederek yüksek kur seviyesinden müvekkilden alacak talep etmektedir ki işbu hususun tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, mahkeme ise gerekçeli kararında tüm bu hususlara değinmeksizin hatalı ve hukuka aykırı hüküm tesis ettiğini, tüm bunların yanı sıra sayın mahkeme işin %100 tamamlandığından bahsetmekteyse de işin %100 ünün hangi sürede ve tarihte yani tarafların mutabık olduğu sürede tamamlanıp tamamlanmadığı hususuna yönelik herhangi bir değerlendirme de bulunmadığını, dolayısıyla tarafların aslında aralarında mutabık olduğu ödeme tarihi ise davacının iddiaları doğrultusunda yorumlanmış; fiyat teklif formunda da belirtilen ödeme şartlarına ve dolayısıyla söz konusu tarihlerdeki kur farklarına da hiçbir şekilde değinilmediğini, müvekkil şirket tarafından 18/12/2019 tarihinde 100.000,00 TL /6,5789 Euro = 15.200,11 EURO ; 20/08/2020 tariihnde 30.000,00 TL /8,6545 Euro =3.466,48 Euro olmak üzere toplam 130.000,00 TL yani 18.666,59 Euro ödeme yapıldığını, devamında ise 31.000,Euro +%18 KDV 5580 Euro olmak üzere toplam 36.580 Euro bedelin ödemelerinin Euro cinsinden yapılması gerektiği yönünde tespitlerde bulunulmuşsa da 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun; 26 ncı maddesinde isebedelin döviz ile hesaplanması halinde döviz, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği hükme bağlanmış olup mahkeme eksik inceleme ile KDV hesabındaki 10.1262 TL kur seviyesinin de hatalı hüküm tesis ettiğini, 12 eylül 2018 tarihi itibariyle “Türk parası kıymetini koruma hakkında 32 sayılı kararda değişiklik yapılmasına dair karar ” ile hizmet,eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak olarak kararlaştırılamayacağına dair düzenleme getirildiğini,
davacı tarafça ise işbu düzenlemelere aykırı olarak döviz cinsinden ve yüksek kur oranları üzerinden taleplerinin ise haksız ve kötü niyetli olduğu ortada olmakla birlikte mahkeme düzenlemelere aykırı olarak döviz cinsinden sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin kararlaştırıldığına dair herhangi bir değerlendirmede bulunmadığını, arz ve izah edilen nedenlerle ve mahkemenin resen gözeteceği sair nedenlerle öncelikle tehiri icra taleplerinin kabul edilerek istinaf incelemesi sonuçlanıncaya kadar mahkeme kararının uygulanmasının geriye bırakılmasına, mahkemenin haksız ve hukuka aykırı nitelikteki 22/06/2022 tarihli kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı alacak talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu kapsamda;
Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Taraflar arasında fiyat teklifi ve ek protokol ile sealer kabini konveyör modifikasyon işlerinin 30.000 Euro+KDV götürü bedelle yapımı konusunda anlaşıldığı dosya kapsamıyla sabittir.
Davacı yüklenici, 20.10.2020 tarihli ve 31.000 Euro + KDV bedelli fatura bedelinden bakiye 17.914 Euro bedelin tahsilini talep etmiş,
Davalı ise, işin süresinde teslim edilmediğini, eksik işler olduğunu, toplamda 18.666,59 EURO ödeme yaptıklarını, KDV hesabının hatalı olduğunu, döviz cinsinden sözleşme yapılamayacağını savunmuştur.
Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesinde, davacı tarafından düzenlenen 20.10.2020 tarihli 31.000 Euro + KDV bedelli faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı ve dava konusu işin tamamlandığı anlaşılmaktadır.
Kapatılan Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamalarında götürü bedelli işlerde işin tamamlanmaması halinde sözleşme kapsamında hak edilen iş bedelinin gerçekleştirilen imalâtın eksik ve ayıplar da gözönünde tutularak işin bütününe göre gerçekleşme seviyesi belirlenerek, bulunacak oranın iş bedeline uygulanarak bulunacağı ve KDV’nin de döviz cinsinden bulunacak bu bedelin 3065 Sayılı KDV Yasası’nın 26. maddesi gereğince vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihteki kur üzerinden Türk Lirasına çevrilerek Türk Lirası cinsinden hesaplanacağı sözleşme dışı iş bedelinin de BK’nın 413 ve devamı maddeleri uyarınca yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre Türk Lirası (memleket parası) cinsinden belirleneceği kabul edilmektedir.(Emsal 15.H.D. 2010/1747 E, 2011/4361 K)
Bu durumda mahkemece, dosyaya rapor sunan bilirkişilerden alınacak ek raporla veya gerektiğinde yeniden oluşturulacak bilirkişilerden alınacak raporla, işin %100 tamamlandığı belirlendiğinden davacı yüklenicinin sözleşme kapsamında anlaşılan götürü bedelle hakedişi 30.000 EURO+KDV=35.400 EURO olacağından bu bedel esas alınmalı, davacı yüklenicinin varsa sözleşme dışı yaptığı işlerin bedeli işin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre Türk Lirası cinsinden belirlenerek hakedilen iş bedeline eklenmeli, bulunacak miktarın önceki hükümde kabul edilen 1.000 EURO sözleşme dışı iş miktarını aşması durumunda kazanılmış haklar korunmalı, tespit edilecek hakedişin 30.000 EURO sözleşme bedelinden davalının ödediği ihtilafsız olan 18.666,59 EURO düşülmeli, sözleşme bedeli üzerinden hesaplanan 5.400 EURO KDV alacağının ise fatura tarihi olan 20.10.2020 tarihindeki cari kur üzerinden hesaplanacak TL karşılığı üzerinden KDV’si hesaplanmalı, bu şekilde davacının KDV siz sözleşme bedeliyle kalan bakiye EURO alacağı, varsa sözleşme dışı TL alacağı ile sözleşme bedeli üzerinden hesaplanacak TL cinsindeki KDV alacakları belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, eksikliklerin tamamlanması amacıyla dosyanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun sair istinaf nedenleri incelenmeksizin KABULÜNE,
2-KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 22/06/2022 tarih 2021/346 Esas – 2022/344 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf talep eden tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
5-İstinaf talep eden tarafça ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KESİN olarak 02/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

*

Başkan …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Katip 124758
¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸