Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1435
KARAR NO : 2023/140
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 17/08/2020
KARAR TARİHİ : 27/06/2022
NUMARASI : 2020/699 Esas – 2022/573 Karar
DAVACI : MİK MAKİNA METAL KALIP İNŞAAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. – … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
Av. … – …
DAVALI : NERFA KİMYA GERİ DÖNÜŞÜM SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. – …-…
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı alacak
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/02/2023
Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/699 Esas – 2022/573 Karar sayılı dosyasından verilen 27/06/2022 tarihli karara karşı istinaf talebinde bulunulması ile dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderildiği, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 7. Hukuk Dairesinin 11/10/2022 tarih, 2022/2212 Esas, 2022/1733 Karar sayılı kararı ile inceleme görevinin 5. Hukuk Dairesi olduğu gerekçesiyle dosyanın Dairemize gönderildiği, taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davacı vekili ve davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı 17/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında Aktif Çinko tesisi kurmak maksadı ile sözlü bir anlaşmaya gidildiğini, imalat için malzemeler alındığını, aralarında yaptıkları konuşmaya göre ellerinde hazır para olmadığı için yapılacak ödemelere göre hareket etmeye karar verildiğini, ancak virüs salgını dolayısı ile ödemelerde aksaklılar meydana geldiğini ve davalıların tavır değiştirdiğini, imalat sırasında bir makinanın arızalandığını ve davalının bunu fırsata çevirip iş ilişkisini bitirdiğini, kendisinden hesap çıkarılmasını istediklerini, kendisinin de hesap çıkardığını, ancak kendisine geri dönüş yapılmadığını, uzlaşma kuruluna gittiğini ancak karşı tarafın borcu kabul etmediğini, aksine çalışmayan makineyi bahane ederek alacaklı olduğunu bildirdiğini, çalışmayan makinayı geri alacağını ve bedelini kendi alacağından düşeceğini söylese bile karşı tarafın bunu kabul etmediğini, bu itibarla 281.069,00 TL alacağının dava tarihi itibari ile yasal faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı NERFA Kimya vekilinin 21/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında aktif çinko tesisi kurmak amacı ile makine alımı ve bu makinelerin kurulumu ve çalıştırılması için sözlü anlaşma yapıldığını, müvekkil şirketin davacı şirketin söz vermiş olduğu 01/03/2020 tarihinde açılış’yaptığım, makinelerin usulüne uygun çalıştırılamaması ve hatalı yapılması nedeni ile Mayıs 2020 sönuna kadar makineleri aktif hale getirememeleri üzerine, yapılan sözlü anlaşma yerine getirilemediğinden davacının iş yerinden ayrıldıklarını, beyan etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
“Davanın KISMEN KABULÜNE,
181.170,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karar hem hukuka hem de maddi gerçeklere aykırı olduğunu, müvekkil ile davalı şirket arasında yapılan ve davalı tarafça cevap dilekçesinde de kabul edilen sözlü sözleşme gereğince; müvekkil tarafından 30 kalem iş yapıldığını, bu işlerin toplam değeri (malzeme+işçilik+sair giderler) 546.434,99 TL olarak belirlendiğini, yapılan işlere ve bedele ait listenin altında da şirket müdürü … ve elektrik tesisat yüklenicisi …’in imzaları bulunduğunu, yine dosya kapsamında alınan 15.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda ve 04.01.2022 tarihli ek bilirkişi raporunda müvekkilin yapmış olduğu 30 kalem iş ve bu işlere ilişkin belirlenmiş olan KDV Dahil toplam 546.434,99 TL’nin, iş listesinde bulunan ve tesiste karşılığı olan iş kalemlerinin genel piyasa fiyatlarına uygun fiyatlandırıldığı, bu fiyatların yapılan işlerin karşılığı olabileceği sonucuna varıldığının tespiti yapıldığını, ancak bilirkişi raporunda ve yerel mahkeme kararında iddia olunan bazı eksikliklerin tespiti yapılmış ve bunlar toplam rakamdan indirildiğini, işbu hususlara bilirkişi raporuna itiraz ve ek bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinde detaylı olarak itirazda bulunulmuş ancak dikkate alınmadığını, aşağıda tablo halinde gösterilen ve davalı tarafından, bozulan makinelerin tamiri ve eksik işlere ilişkin olarak iddia edilen işlemlerin fatura bedelleri toplam rakamdan indirildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil tarafından kurulumu yapılan makinelerde meydana gelen arızalar için öncelikle müvekkille irtibat kurulması gerektiğini, ancak davalı taraf yüksek fiyatlarla bu tamir işlemlerini başka firmalara yaptırdığını, işbu bedeller çok yüksektir. ayrıca bilirkişi raporunda bu hususta bir değerlendirme yapılmadığını, bir diğer husus ise karıştırıcı redektör değişimi ve bakımı ile ilgili olduğunu, redüktörler aslen davalı firmaya ait olup müvekkil tarafından yapılmadığını, müvekkilin bu hususta bir sorumluluğu bulunmadığını, yine su motor değişimleri hususunda da su motorları imalat dışındadır. yani müvekkil tarafından yapılmadığını, bu sebeplerle 8.555,00 TL’lik faturanın alacaktan mahsup edilmesi hakkaniyetli olmadığını, kurutma makinesi revizyonu; yine bu makine de geliştirilmeye iyileştirmeye açık olduğunu, ayrıca davalı tarafın kendi beyanlarından da anlaşılacağı üzere fabrika açılış ve üretime başlangıç tarihi 30.05.2020 olduğunu, 14.750,00 TL’lik fatura tarihi ise 04.02.2021 tarihi olduğunu, yani 8 aylık süreçte makine sorunsuz bir şekilde çalıştığını, çıkan sorun kullanıcı hatası mıdır üretim hatası mıdır bu konu da bir değerlendirme bulunmadığını, işveren tarafından yapılan iyileştirmenin müvekkile yansıtılması kabul edilemez olduğunu, bu sebeplerle 14.750,00 TL’lik faturanın alacaktan mahsup edilmesi hakkaniyetli olmadığını, bilirkişi raporunda 1m3 30 KW 3000 D/DkSantrifüz Sıkma Makinesi’nin iş listesindeki fiyatı olan 45.000,00 TL’nin tamamı toplam alacaktan düşüldüğünü, yani bu ürün ya hiç teslim edilmemiş ya da iade edilmiş gibi hesaplama yapıldığını, oysa yapılan keşifte ilgili makinenin davalı uhdesinde bulunduğu sabit olduğunu, bilirkişilerce makine üzerinde inceleme yapılarak ve var ise eksiklikleri tespit edilerek bunun giderilmesi için gerekli masrafların toplam alacaktan düşülmesi gerekirken tüm bedelinin düşülmesi hakkaniyetli olmadığını, tesise ait proje ve akış şemasının olmaması; böyle bir fabrikanın proje olmadan kurulması imkansız olduğunu, bunu bilirkişiler de gayet iyi bildiğini, bu hususta bilirkişi raporlarına yapılan itirazlarda hem proje ekte sunulmuş hem de projenin işverene mail atıldığına ilişkin mail dökümü dosyaya ibraz edildiğini, ancak ısrarla proje bedeli toplam alacaktan düşüldüğünü, bu husus hakkaniyetli olmamıştır. tesiste yerinde yapılan tamirat ve iyileştirmeler; davalı tarafça dosyaya bu yönde sunulan ne bir beyan ne bir delil ne de bir fatura mevcuttur. yine bilirkişilerce bu yönde yapılan bir tespit inceleme ve değerlendirme de olmadığını, nereden geldiğini bilmediğimiz bir değerlendirme tabloya eklendiğini, ancak rapor içeriğinde tablodaki beyan dışında raporların hiçbir yerinde bu yönde bir inceleme değerlendirmenin olmadığını, bunun karşılığı da olmadığını, bu sebeplerle gerekçesiz faturasız iddiasız bir şekilde 30.000,00 TL’nin toplam alacaktan düşülmesi hakkaniyetli olmadığını, 28.615,00 TL’lik bedele ilk tablo açıklamasında detaylı olarak itirazda bulunulduğunu, arz ve izah edilen sebepler ile resen göz önünde bulundurulacak nedenlerle öncelikle duruşma taleplerinin kabulüne, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/699 Es. 27.06.2020 T. 2022/573 sayılı kısmen kabul kısmen ret kararının kaldırılmasına, yukarıda detaylı olarak izah edilen sebeplerle mahkemeniz tarafından ilgili hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılarak alınacak rapor neticesinde davanın tam kabulüne, yargılama gideri ve karşı vekalet ücretinin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru ve istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında kurulan sözleşme eser sözleşmesi olduğunu, müvekkilim ile davacı şirket arasında müvekkil tarafından işletilecek olan tesiste bazı makinelerin yapılması ve çalıştırılması için sözlü anlaşma yapıldığını, ancak davacı şirket söz vermiş olduğu 31 aralık 2019 tarihinde makinelerin usulüne uygun biçimde çalıştırılmasını sağlayamamış, müvekkilim firmadan sürekli ek süre talep etmiş, en son müvekkilinin çocuğunun doğum günü olan 1 martta açılış yapılması istenmiş, hatta açılış merasimi dahi yapılmış, 1 mart tarihinde de makineler çalışır vaziyette teslim edilmemiş, son olarak mayıs 2020 tarihinde makinelerin hazır olduğunun söylenmesi üzerine makineler çalışmak için test edilirken, makina kapağının yerinden fırlaması sonucu iki işçi ölümden dönmüş ve akabinde davacı ile yapılan sözlü anlaşmadan dönüldüğünü, 6098 sayılı türk borçlar kanunu’nun (tbk) 470. maddesinde eser sözleşmesi “yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlandığını, eser sözleşmeleri iki tarafa karşılıklı borç yükleyen bir tür iş görme sözleşmesi olduğunu, yüklenici, iş sahibine karşı yüklendiği özen borcu nedeniyle eseri yasa ve sözleşme hükümlerine, fen, teknik ve sanat kurallarına uygun olarak yaparak ve zamanında tamamlayarak iş sahibine teslim etmekle yükümlü olduğunu, bu sözleşmelerde yüklenici istenen özellikte eseri meydana getirmeyi, iş sahibi de bu çalışma karşılığında ivaz ödemeyi üstlendiğini, davacı eseri teslim gününde hazır etmemiş, gecikme nedeniyle müvekkilimin zarara uğramasına sebep olmuş, eksik işler müvekkili tarafından tamamlatılmış ve iş bu zararlar mahkemece değerlendirme konusu yapılmadığını, davacı taraf ayıplı eser meydana getirmiş olup, iş bu ayıp üzerine müvekkilinin sözleşmeden döndüğünü, dava konusu olayda söz konusu olan tek bir eser değil bir dizi eser olduğunu, her ne kadar yüklenici taraf bir takım makineleri hazır etmiş ise de üretim için gerekli tüm makineleri imal edemediğini, yüklenici tarafın hazır etmesi gereken makinelerden olan “santrifüj sıkma makinesi” ayıplı çıkmış, ilk imalat esnasında çalışmadığını, bu kapsamda ürünün ayıplı olması sebebi ile müvekkili seçimlik hakkını kullanmış ve sözleşmeden döndüğünü, ayıplı ifanın varlığı yerel mahkeme kararı ve bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, karşı tarafın da ifanın ayıplı yapıldığına itirazının olmadığını, ayrıca müvekkil ile karşı taraf aktif çinko üretimi için birden fazla makine üretimi konusunda anlaştıklarını, burada söz konusu olan tek bir eser değil, üretim için her birinin faal olması gereken, birbiri ile ilişkili bir dizi eser olduğunu, bu makinelerden birinin ayıplı olması sebebi ile üretimin bir türlü başlamaması üzerine müvekkilinin açık biçimde karşı tarafa sözleşmeden döndüğünü belirttiğini, hali hazırda sözlü biçimde kurulan sözleşme yine sözlü biçimde sözleşmeden dönme beyanı ile sona erdiğini, müvekkilinin makinenin ayıplı olması sebebi ile aynı makineyi başka bir firmadan önce kiralamak daha sonra satın almak zorunda kalmış ve davacı tarafın ayıbı nedeniyle zarara uğradığını, makinelerin üretiminde kullanılan malzemelerin çoğu müvekkilim tarafından tedarik edildiğini, hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporları denetime elverişli olmadığı gibi hesaplama hataları da içerdiğini, yalnızca karşı tarafın fatura ve defterlerinin delil olarak kabul edilmesi müvekkiline ait fatura ve defterlere ise gerekçesiz biçimde itibar edilmemesi yönüyle de yerel mahkeme kararı yerinde olmadığını, müvekkili tarafından yapılan ödemelerin tamamı dikkate alınmamış davacının kötüniyetli davranışı mahkemece korunduğunu, açıklanan nedenler karşısında;
Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.06.2022 tarih ve 2020/699 E, 2022/573 K sayılı kararının istinaf incelemesinin yapılmasına, kısmen kabul kısmen reddine ilişkin kararın istinaf yoluyla kaldırılmasına, tetkikatın duruşmalı icrasına, cevap ve istinaf dilekçemiz doğrultusunda haksız davanın reddine, davacının istinaf taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın istinaf sebepleri hukuka ve maddi gerçeklere aykırı olduğunu, davalı taraf davaya cevap vermiş, ikinci cevap dilekçesi sunmadığını, davalı istinaf başvurusunda savunmanın genişletilmesi yasağına aykırı olarak, cevap dilekçesinde belirtilmeyen hususları istinaf dilekçesinde öne sürdüğünü, buna ilişkin muvafakatimiz bulunmadığını, bu sebeple bu hususların istinaf incelemesinde dikkate alınmaması gerektiğini, müvekkil ile davalı şirket arasında yapılan ve davalı tarafça cevap dilekçesinde de kabul edilen sözlü sözleşme gereğince; müvekkil tarafından 30 kalem iş yapıldığını, bu işlerin toplam değeri (malzeme+işçilik+sair giderler) 546.434,99 TL olarak belirlendiğini, davalı tarafın eserin teslim gününde hazır edilememesi iddiası gerçek dışı olduğunu, müvekkil davalı tarafın yapmış olduğu ödemeler neticesinde işi ilerlettiğini, ilişkin belirlenen bir tarih bulunmadığını, ödeme geldikçe müvekkil işini yaptığını, davalının, gecikme nedeniyle zarara uğrandığı, kimyager çalıştırılıp ücretinin ödendiği, iki işçinin ölümden döndüğü, eksik ve çalışmayan makinelerin davalı tarafından tamamlatıldığı, santrifüj sıkma makinesinin ayıplı çıkması neticesinde aynı makinenin önce kiralandığı sonra da satın alındığı, makinelerin üretiminde kullanılan malzemelerin davalı tarafından tedarik edildiği, söz konusu tedariğe ilişkin ödemelerin yapıldığı, bu sebeplerler zarara uğrandığı iddiaları davalı tarafça cevap dilekçesinde belirtilmemiş olup; istinaf dilekçesinde öne sürülmesi hukuka aykırı olduğundan muvafakatlerinin bulunmadığını, yine davalı tarafın sözleşmeden dönüldüğü iddiası ilk defa istinaf dilekçesinde iddia edildiğini, bu hususta muvafakatimiz bulunmadığını, davalı tarafça yapılan tüm ödemeler müvekkil tarafından da dosyaya ibraz edildiğini, hatta davacı tarafça ibraz edilemeyen bazı ödemeler dahi müvekkil tarafça beyan edildiğini, müvekkile yapılan tüm ödemeler ödeme listesinde gösterilmiş, bilirkişi raporunda da dikkate alındığını, davalı tarafın başkaca ödemelerin de olduğu iddiası taraflarınca kabul edilemez olduğunu, bu hususta davalı tarafça ödeme belgelerinin sunulması gerektiğini, ancak istinaf dilekçesi ekinde davalı tarafça başkaca ödemeye ilişkin ödeme belgesi sunulamadığını, davalı tarafça her ne kadar …’ya yapılan ödemelerin dikkate alınmadığı iddia edilmişse de bu ödemelerin de dikkate alındığı dosya kapsamında sabit olduğunu, arz ve izah edilen sebepler ile resen göz önünde bulundurulacak nedenlerle davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine, yargılama gideri ve karşı vekalet ücretinin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı; kararlaştırılan sözlü anlaşma gereği edimlerini ifa ettiğini beyanla bakiye iş bedelinin tahsilini talep etmiş,Davalı ise; davanın reddini savunmuştur.
Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Taraflar arasında Aktif Çinko tesisi kurulmasına ilişkin sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu çekişmesizdir. Buna karşılık iş bedelinin ihtilaflı olduğu ortadadır. Mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen teknik bilirkişi raporunda; davalıya ait tesisin mevcut hali ile çalışır durumda olduğu, davacı yüklenici tarafından yapılan işlerden “santrifüj sıkma” olarak isimlendirilen 45.000 TL bedelli makinenin sökülmüş ve çalışır durumda olmadığı, bunun yerine işletmede başka marka makine kullanıldığı, davacı yüklenici tarafından yapılan işlerin bedelinin KDV dahil 546.435 TL olduğu, eksik ve ayıplı işler bedelinin KDV dahil 123.015 TL olduğu, eksik ve ayıplı işler olarak düşülen bedel içerisinde “santrifüj sıkma” olarak isimlendirilen 45.000 TL de bulunduğu, davacının hakedilen iş bedelinin 423.420 TL olduğu, bu bedelden davalı tarafa yapılan 242.250 TL lik ödeme de düşüldüğünde davacının bakiye hakkedişinin 181.170 TL olduğu tespit edilmiş, mahkemece de bu bedel hükme esas alınarak hüküm kurulmuştur.
Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı kabul edilip sözleşmede bedel yazılı olmaması ya da sözlü sözleşme ilişkisinde tarafların bedelde anlaşamamaları halinde yüklenicinin gerçekleştirdiği imalât bedelinin sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 481. maddesi hükmünce yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle hesaplanacağı kabul edilmelidir. Mahalli piyasa rayiçleri içerisinde yüklenici kârı ve KDV olacağından bunlar ayrıca eklenmeyecektir. Mahkemece bu yönteme uygun olarak iş bedelinin hesaplanması gerekmektedir. Öte yandan, hükme dayanak bilirkişi raporunda eksik ve ayıplı işler olarak belirtilen bedel içerisinde “santrifüj sıkma” olarak isimlendirilen 45.000 TL davacı hakkedişinden düşülmüşse de, sözkonusu imalatın taraflar arasındaki sözleşme kapsamına göre davacının davalıya karşı edimleri arasında bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa makinenin kabule zorlanamayacak derecede ayıplı olup olmadığı, kabule zorlanamayacak derecede ayıplı ise hurda değerinin ne kadar olduğu, kabule zorlanamayacak derecede ayıplı değilse varsa makinedeki eksik ve ayıplı işlerin bedeli makine bedelinden düşülmek suretiyle kalan kısmın davacı yüklenicinin hakkedişine eklenmesi suretiyle sonuca gidilmelidir. Diğer yandan, davalı tarafça yapılan ve iş bedelinden düşülen ödemeler toplamı 242.250 TL olarak belirlenmişse de davalı tarafça … isimli kişi hesabına istinaf dilekçesine ekli dekontlarla yapıldığı belirtilen toplamda 52.500 TL lik ödemenin de bu ödemeler içerisinde yer alıp almadığı tartışılıp değerlendirilmeden sonuca gidilmiştir. Bu haliyle mahkemece verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Bu durumda mahkemece hükme dayanak raporu düzenleyen bilirkişi heyetinden alınacak ek raporla ya da yeniden oluşturulacak bilirkişi heyetinden gerektiğinde keşif de yapılmak suretiyle alınacak raporla, davacı yüklenici tarafından gerçekleştirilen imalatların işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre ne kadar olduğu belirlenmeli, hükme dayanak bilirkişi raporunda eksik ve ayıplı işler olarak belirtilen bedel içerisinde “santrifüj sıkma” olarak isimlendirilen 45.000 TL davacı hakedişinden düşülmüşse de, sözkonusu imalatın taraflar arasındaki sözleşme kapsamına göre davacının davalıya karşı edimleri arasında bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa makinenin kabule zorlanamayacak derecede ayıplı olup olmadığı, kabule zorlanamayacak derecede ayıplı ise hurda değerinin ne kadar olduğu, kabule zorlanamayacak derecede ayıplı değilse varsa makinedeki eksik ve ayıplı işlerin bedeli makine bedelinden düşülmek suretiyle kalan kısmın piyasa rayiçlerine göre bedeli belirlenmeli, davalı tarafça yapılan ve iş bedelinden düşülen ödemeler toplamı 242.250 TL olarak belirlenmişse de davalı tarafça … isimli kişi hesabına istinaf dilekçesine ekli dekontlarla yapıldığı belirtilen toplamda 52.500 TL lik ödemenin de bu ödemeler içerisinde yer alıp almadığı
Yukarıda açıklanan nedenlerle, eksikliklerin tamamlanması amacıyla dosyanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun sair istinaf nedenleri incelenmeksizin KABULÜNE,
2-GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 27/06/2022 tarih 2020/699 Esas – 2022/573 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf talep eden tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
5-İstinaf talep eden tarafça ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KESİN olarak 02/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
*
…
Başkan …
¸e-imzalı
…
Üye …
¸e-imzalı
…
Üye …
¸e-imzalı
…
Katip …
¸e-imzalı
¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸