Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1228 E. 2022/1232 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1228 – 2022/1232
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1228
KARAR NO : 2022/1232
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 12/10/2018
KARAR TARİHİ : 27/05/2022
NUMARASI : 2018/815 Esas – 2022/475 Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 1- MEBEKS TURİZM MAK. SAN. VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ
Şekerpınar Mah. Ece Sok. No:3 K:4 Çayırova/ KOCAELİ
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVALI : 2- ÇEMESAN YASSI METAL MAKİNE SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – 0242105277200001 [25898-75772-27467] UETS

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/09/2022

Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/815 E – 2022/475 K sayılı dosyasından verilen 27/05/2022 tarihli karara karşı davacı tarafça istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı-borçlu şirket ile 14.06.2016 tarihli, imzalı sözleşme ile küçük-büyük korkuluk olarak adlandırılan korkuluk ürünlerin, imalatı ve ödeme konusunda anlaştıklarını, müvekkili sözleşme uyarınca üstlendiği imalatları yaptığını, davalı-borçlunun değişiklik, ek işlem yada ek işlere ilişkin istemlerini de yerine getirerek, davalı-borçluya teslim ettiğini, ürünler davalı şirket tarafından gönderilen nakliye kamyonu ile teslim alındığını, davalı-borçlu karşılık ödemelerin bir kısmını yaptığını, bir kısmını geciktirdiğini ve ödemekten imtina ettiğini, müvekkili sözleşme gereği yaptığı ürünleri teslim etmesine karşın, davalı-borçlu tarafından çeşitli gerekçeler ile kalan ödemenin geciktirilmesi üzerine; davalı-borçlu aleyhine 26.10.2017 tarihi itibari ile Gebze 4.İcra Md. 2017/31169 E. sayılı dosya ile kalan alacak miktarı 51.938,88 TL için, alacak takibine geçildiğini, usule uygun yapılan tebliğden sonra, davalı-borçlu vekili tarafından 06.11.2017 tarihli dilekçe ile takip konusu borcun tümüne,fer’ilerine,faize ve faiz oranına itiraz edildiğini, icra takibinin haksız ve kötüniyetli İtiraz sonucu durmuş olması nedeniyle üzerinden takibin devamına; borca kötü niyetle itiraz eden davalı/borçlunun %20 İcra İnkâr Tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılmış olan hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetli davanın ve davacı taleplerinin reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı şirketin dava değeri olan meblağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini reddini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ikinci defa takipsiz bırakılan davada, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya daha önce bir defa müracaata bırakılmasına rağmen usul hükümlerinin hatalı olarak uygulandığını, 27.05.2022 tarihli duruşmaya iş yoğunluğu nedeniyle sehven gecikmiş olmakla, HMK m.150 hükmü -özellikle de 6. Fıkrası- gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, daha önce gönderdikleri 04.10.2019 tarihli duruşmaya da sehven gecikilmiş olduğundan dava dosyasının işlemden kaldırıldığını, dava dosyasının başvuruya bırakılması üzerine dosyanın yeniden işleme konması için 07.10.2019 tarihli bir talep dilekçesi gönderildiğini, ilk derece mahkemesince dosyanın işleme konmasında gecikildiği için, aynı işleme özgü olmak üzere, 30.10.2019 tarihinde yeniden dosyanın işleme konması için talep gönderildiğini, dosyada ilk derece mahkemesince gösterilen gecikme dolayısıyla, aynı işlem için iki dilekçe bulunmakta olup daha önceki taleplerinden ayrı ve bağımsız bir talebin söz konusu olmadığını, ikinci dilekçenin ilk dilekçedeki taleplerinin gecikmesi üzerine gönderilen ve dikkatin yeniden dosyaya çekilmesini amaçlayan mükerrer dilekçe olduğunu, buna rağmen, dava dosyasının iki kez başvuruya bırakıldığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, HMK m.150/6 hükmünün yazılı yargılama usulünde dosyanın iki defa yenilenebileceğini, iki kez yenilemeden sonra ancak ve ancak takipsiz bırakılan üçüncü duruşmada dosyanın işlemden kaldırılabileceğini belirttiğini, somut olayda, dava bir defa yenilenmiş olup ikinci defa yenilenmek üzere talepte bulunmaları hakkında ara kararı kurulacağı halde, usuli yanılgı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, gerekçeli kararda da bu durum açıklanamamış olmakla sadece HMK m.150/6 hükmüne yer verilerek maddi olmayan, sırf şekli anlamda bir gerekçe ortaya konduğunu, usul hükümleri yanlış uygulanarak adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini, gerekçeli kararın maddi hatalarla yazıldığını, yargılamada gösterilen özensizliğin gerekçeli karara da yansıdığını, huzurdaki davanın müvekkili … ile davalı Çemesan A.Ş.arasında olduğunu, yargılama boyunca, fer’i veya asli müdahil olarak sürece başka hiçbir üçüncü şahıs katılmadığını, usulen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen kararın hukuka aykırılığına ek olarak, ilk derece mahkemesince süreç boyunca davaya hiçbir katılım göstermemiş olan Axa Sigorta A.Ş.yönünden vekalet ücretine hükmedildiğini, iş bu hatalı kararın tavzih veya tashih ile de düzeltilebilecek nitelikte olmadığını, bu durumun da usul hükümlerinin hatalı uygulanmasından başka, yargılamada özensiz davranıldığının ve maddi hataya yer verildiğinin açık simgesi olduğunu, dolayısıyla, gerek usule ilişkin kuralların yanılgılı uygulanması gerekse somut olayda yargılamaya hiç dahil olmamış bir tüzel kişi yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Somut olayda dava dosyasının 27/05/2022 tarihli oturumda davanın ikinci kez takipsiz bırakılması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
28.02.2018 tarihli, 7101 sayılı Kanun’un 61. maddesiyle TTK’nun 4. maddesinin 2. fıkrasında değişiklik yapılan kanuna göre, “(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk (yeni değerlendirme ile 500.000 TL) lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” düzenlemesi getirilmiş, bu kanun 15.03.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Somut olayda dava 12.10.2018 tarihinde açılmıştır. Halihazırda yürürlükte bulunan yukarıda bahsi geçen kanun değişikliğinin bir sonucu olarak dava değerinin 51.938,65- TL olması karşısında davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu, dava basit usule tabi olmakla davanın taraflarca ikinci kez takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nun 320/4. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin de bu haliyle usul ve yasaya uygun olduğu, Mahkemenin gerekçesinde yasa maddesini 150/6. Madde olarak göstermesinin maddi hata olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi dosyasında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 27/05/2022 tarih, 2018/815 E – 2022/475 K sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Peşin yatırılan istinaf karar harcı yeterli olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf kararının İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK.362/1-a maddesi uyarınca 29/09/2022 tarihinde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı