Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1170 E. 2022/1136 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1170 – 2022/1136
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1170
KARAR NO : 2022/1136
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 08/04/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2022
NUMARASI : 2022/428 Esas – 2022/1195 Karar

DAVACI : NASEM ÇELİK KONSTİRKSİYON YAPI İNŞ. TİC. LTD. ŞTİ. – [25959-07322-91866] UETS
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …

DAVA :Eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedelinin davalılardan tahsili talebi
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2022

Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davacı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tufan Dış Ticaret Limited Şirketi ve Tufan Otelcilik Enerji ve Eğitim Hizmetleri A.Ş tarafından Yapıhomeall adıyla Sakarya İli, Erenler İlçesi, Erenler Mahallesi, 306 ada, 14 parsel üzerinde iş merkezi avm yaptırıldığını, Tufan Dış Ticaret Ltd.Şti ile davalı …’nin bu yerde işin yüklencisi konumunda olduğunu, vekil eden şirket ile davalılardan … arasında 18/11/2021 tarihinde Tufan Otelcilik Enerji ve Eğitim Hizmetleri A.Ş’nin sahibi olduğu Sakarya İli, Erenler İlçesi, Erenler Mahallesi 306 ada 14 parsel üzerinde bulunan iş merkezi inşaatının çatı işi çelik konstrüksiyon malzeme 49.231,33 Amerikan Doları+Kdv+28.880,04 Avro+kdv, çelik kontrüksiyon işçilik 60.762,40 kg*4,98 TL/kg=302.596,75 TL+kdv üzerinden anlaştıklarını, vekil edenin sözleşme ve ekindeki projeye uygun olarak gerekli imalatları yaptığını, vekil edenin sözleşme konusu imalatları sözleşme kapsamında yapmasına rağmen davalılardan …’nin kendisine ödeme yapmadığını, oğlu … üzerinden Garanti Bankası Sapanca Şubesi kanalı ile 31/01/2022 tarihinde 268.000,00 TL, 18/02/2022 tarihinde ise 135.000,00 TL ödeme yaptığını, vekil eden şirketin …’nin kendisi tarafından ödeme yapılmasını özellikle istemiş ise de davalı …’nin kendi hesabından müvekkili şirkete ödeme yapmadığını, davalı …’ye Sakarya 4. Noterliği 24/02/2022 tarih ve 2690 yevmiye sayılı ihtarname ile davalı …’den vekil eden şirket tarafından sözleşme konusu yerine getirilen edimlerin kabullerinin yapılması ve sözleşme tutarlarının ödemesi, ödeme yapıldıktan sonra da fatura bilgilerini vekil eden şirkete bildirmesi istendiğini, ödemeler düşüldükten sonra müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklı kalan 54.880,66 Amerikan doları ile 34.078,45 Avro alacağı bulunduğunu, asıl iş ve yer sahibi Tufan Otelcilik Enerji ve Eğitim Hizmetleri A.Ş’nin Bakırköy 18. Noterliği 08/03/2022 tarih ve 3484 yevmiye sayılı ihtar cevabında da bu iş ile ilgli olarak 950.000,00 TL değerinde araç ve 240.000,00 TL nakit ödeme yaptığını iddia ettiğini, ihtarname cevabında belirtilen araç ve ödemeler de diğer davalı … üzerinden yapıldığını, bu kayıtlar yönünden de davalılar arasında adi ortaklık ilişkisinin var olduğunun açık olarak anlaşıldığını, adi ortaklık hükümleri doğrultusunda diğer davalı …’ye Sakarya 4. Noterliği 03/03/2022 tarih ve 3014 yevmiye sayılı ihtarname ile adi ortak olarak aynı şekilde 18/11/2021 tarihli sözleşme kapsamında müvekkili şirketin kalan davaya konu 54.880,66 Amerikan doları ile 34.078,45 Avro alacağının ödenmesi, fatura için adi ortaklık vergi dairesi ve vergi numarası ile diğer tüm fatura bilgilerinin vekil eden şirkete bildirilmesi, adi ortaklık vergi kaydı olmaması halinde adi ortak olarak davalı …’nin fatura bilgilerini müvekkili şirkete bildirmesinin istendiğini, davalı …’nin Sapanca Noterliği 04/03/2022 tarih ve 2360 yevmiye sayılı cevabında kendisinin Samsun’da bir firmada peyzaj teknikeri olarak çalıştığını, babasının kendisine dolar verdiğini, kendisinin bankadan ödeme yaptığını iddia ettiğini, izah edilen nedenlerle fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalılar adına kayıtlı menkul, gayrimenkul mallar, banka hesapları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacakları üzerine tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalılar arasındaki adli ortaklık ilişkisi dikkate alınarak 54.880,66 Amerikan Doları ve 34.078,54 Avro alacağın dolar ve avro cinsinden faizi ile birlikte ihtarname tebliğ tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Vekil edeni ile diğer davalı … arasında davacı yanın iddia ettiği gibi bir ortaklık ve iş ilişkisinin kesinlikle söz konusu olmadığını, yapılan ödemelerin vekil edenin hesabından yapılmasının sebebinin diğer davalı …’nin telefondan ya da bilgisayardan eft havale yapmayı bilmemesinden kaynaklı olduğunu, sözleşmelere imza atan, tüm görüşmeleri yapan, malzemeleri teslim alan, yapılan işi teslim alan veya almayan, işleri takip edenin diğer davalı … olduğunu, müvekkilinin diğer davalı …’nin yaptığı işe hiçbir şekilde para, alacak veya başka bir mal ya da emek olarak katkısı olmadığını, vekil edenin farklı illerde sigortalı olarak çalışan ve ek iş olarak da araç alım satım işi yapan biri olduğunu, yani vekil edenin diğer davalı …’nin yaptığı işe para,alacak veya başka bir mal ya da emek koyarak katılımının söz konusu olmadığından müvekkili ile diğer davalı … arasında kesinlikle bir adi ortaklık söz konusu olmadığını, vekil edenin … ile davacının sözleşme yaptığ 18/11/2021 tarihinde de Samsun ilinde bulunan Emlak Konut kapsamında yapılan Canik Emlak Konut Kentsel Dönüşüm projesinde peyzaj teknikeri vasfıyla sigortalı olarak çalıştığını, vekil edenin diğer davalı … adına asıl iş sahibi Tufan Otelcilik ve Eğitim Hizmetleri A.Ş’den kesinlikle bir ödeme almadığını, izah edilen nedenlerle vekil edeni …’nin davasının evleviyetle tefrik edilerek davanın reddini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın dava dilekçesinde iddiaların gerçekle bağdaşmadığını, davacı yanın aralarındaki mutabakata aykırı olarak işi bitirmek için tarafından kalan bakiyenin tamamını tek seferde ödemesini istediğini, davacı ile yapmış olduğu sözleşme uyarınca ödemelerin bir kısmını da iş bitiminde malzeme sahaya indikten sonra kalan kısmını da iş bitiminde ödeyeceği hususunda davacı şirketin yetkilisi olarak görüştüğü Gürcan Arslan ile kararlaştırdığını ve mutabakata vardıklarını, malzemeler sahaya indikten ve iş başladıktan sonra davacı şirkete ait hesaba ödeme tarihinde 20.000 USD ve 10.000 USD karşılığı iki ödeme gönderdiğini, ancak davacı yanın sırf hatalı imalatları ilave maliyeti üstlenmemek için işi yarım bıraktığını ve huzurdaki davayı açtığını, davacı yanın sözleşme tarafı olarak üzerine düşen edimleri yerine getirmekten kaçınıp sözleşme konusu eseri tamamlamayıp buna rağmen kendisinden tüm edimini yerine getirmesini talep ettiğini, davacı tarafın yaptığı işlerde imalat ve montaj hatalarından kaynaklı olarak yaklaşık 700.000 TL civarında bir ilave maliyet oluştuğunu, bu ilave maliyetin davacı tarafından karşılanması gerektiğini, diğer davalı oğlu …’nin yaptığı işe hiçbir şekilde para, alacak veya başka bir mal ya da emek olarak katkısı olmadığını, aralarında baba oğul ilişkisinden başka bir ortaklık ilişkisi söz konusu olmadığını, izah edilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;”Mahkemenin görevsizliğine, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan usulden reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
-Asliye Ticaret Mahkemesine 19.04.2022 tarihli “beyan dilekçelerinin” ve ekindeki Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5851 ESAS, 2018/552 karar emsal içtihat mahkeme tarafından incelenmeden eksik inceleme ile görevsizlik kararı verildiğini,
-11.04.2022 tarihli tensip tutanağı gereğince davalıların tacir sıfatlarının araştırılması için yazılan müzekkerelere davalıların, ilgili ticaret sicili müdürlüğü nezdinde kayıtları ; vergi dairesi nezdindeyse beyanları bulunmadığı şeklinde cevaplar geldiğini,
-Bu müzekkere cevaplarına karşı beyanlarının ve emsal yargıtay içtihadı uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesinin bu davada görevli olduğuna ilişkin beyanlarını içeren dilekçeyi 19.04.2022 tarihinde uyap üzerinden mahkemeye gönderdiğini,
-Dava dilekçelerinde de belirttikleri üzere asıl iş ve yer sahibi Tufan Otelcilik enerji ve eğitim hizmetleri aş.’nin bakırköy 18. noterliği 08 mart 2022 tarih ve 3484 yevmiye sayılı ihtar cevabında da belirtildiği üzere tufan dış tic.ltd.şti ve davalı … bu yerde işin yüklenicisi konumunda olduğunu ve bu ihtarnameye cevapta işin bedeli olarak da 1.190.952,00 tl lik sözleşme olduğu belirtildiğini,
-Vekil edilen şirket ile davalılardan … arasında 18.11.2021 tarihinde imzalanan sözleşme bedeli de 49.231,33 $ Amerikan Doları +KDV +28.880,04 AVRO + KDV; çelik konstrüksiyon işçiliğinin 60.762,40 kg x4.98 TL/kg = 302.596,75 TL +KDV olduğunu,
-18.11.2021 tarihli sözleşmeye istinaden davalı … tarafından Garanti Bankası Sapanca Şubesi kanalı ile 31.01.2022 tarihinde 268.000 TL, 18.02.2022 tarihinde 135.000 TL ödeme yapıldığı banka dekontları ile de sabit olduğunu,
-Vekil edilen şirket adına davalı …’ ye Sakarya 4. Noterliği 24 Şubat 2022 tarih ve 2690 yevmiye sayılı keşide ettiği ihtarnamede de açık olarak davalı … ‘den vekil edilen şirket tarafından sözleşme konusu yerine getirilen edimlerin kabullerinin yapılması ve sözleşme tutarlarının ödemesini, ödeme yaptıktan sonra da fatura bilgilerini müvekkil şirkete bildirilmesi istenildiğini,
-Davalılardan … kendisine vekil eden şirket adına keşide ettiği ihtarnameye sapanca noterliği 24.02.2022 tarih ve 2031 yevmiye sayılı ihtarname ile cevap verdiğini, davalı … tarafından keşide edilen bu ihtarnameye cevapta da talep etmiş olmalarına rağmen davalı … ‘nin fatura bilgilerine ilişkin hiçbir hususunun ve bilgisinin olduğunu,
-Bu nedenlerle; davalı … ile asıl yer sahibi arasındaki sözleşmenin yüksekliği ortada olduğu gibi vekil edilen şirket ile … arasında yapılan 18.11.2021 tarihli sözleşmede de miktarının yüksekliği de açık olduğunu, hakeza diğer davalı … tarafından banka yoluyla yapılan ödemenin de yüksekliği ortada olduğunu, bu tutarların ticaret mahkemesi tarafından araştırılan VUK 177/1 maddedeki tutarların da çok çok üzerinde olduğu da açık olduğunu, vekil edilen şirket adına keşide ettiğimiz ihtarnameleri ile davalılardan fatura için fatura bilgileri talep edilmesine rağmen davalıların ısrarla fatura bilgilerini de vekil edilen şirkete bildirmedikleri de açık olduğunu,
-Bu nedenlerle; hatalı değerlendirme ve eksik incelemeye dayanarak verildiği açık olan mahkemenin görevsizlik kararının istinaf incelemesi sonucu bozularak ortadan kaldırılmasına, asliye ticaret mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle;
-Yerel Mahkeme tarafından, görevsizlik kararı verilmiş olup, bu karar aşağıda açıklayacakları nedenlerden ötürü doğru bir karar olup, davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduğunu,
-Yerel Mahkemenin 11.04.2022 tarihli tensip tutanağı gereğince vekil edenin ve diğer davalı …’nin tacir sıfatlarının araştırılması için yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda vekil edenin ve diğer davalı …’nin ticaret sicil müdürlüğü nezdinde kaydının, vergi dairesi nezdinde beyanlarının olmadığı belirtildiğini, vekil edenin ve diğer davalı …’nin tacir sıfatı olmadığını, Yerel Mahkeme kararının doğru olduğunu,
-Davacı yanın vekil edenin … ile ilgili diğer tüm iddiaları da tüm beyanlarımızda belirttiğimiz üzere gerçek dışı olduğunu, vekil edilenin …’nin Garanti Bankası Sapanca Şubesinde bulunan hesabından, vekil edenin babası olan diğer davalı … adına, davacı şirkete iki defa para göndermesini gerekçe göstererek, vekil edenin ile diğer davalı … arasında adi ortaklık ilişkisi olduğunu ve dava konusu alacak-verecek ilişkisinden vekil edenin de diğer davalı … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek huzurdaki davayı ikame ettiğini, vekil eden ile diğer davalı … arasında davacı yanın iddia ettiği gibi bir ortaklık ve iş ilişkisi kesinlikle söz konusu olmadığını,
-Vekil edene davacı şirkete diğer davalı … adına iki kez para gönderdiğini, ödeme açıklamasında açıkça ödemenin “…” adına gönderildiğini de belirttiğini, bu ödemelerin vekil edilenin hesabından yapılmasının sebebi ise diğer davalı …’nin telefondan ya da bilgisayardan eft havale yapmayı bilmemesinden kaynaklı olduğunu, İlk ödemenin yapıldığı gün babasını ziyarete giden vekil edenin ziyaret esnasında babasının üzerinde yüklü dolar olduğunu görünce ne parası olduğunu sorduğunu, davalı … ise yaptığı bir iş ile alakalı ödeme yapması gerektiğini, bu sebeple bankaya giderek bu parayı ilgili hesaba göndereceğini vekil edene söylediğini, vekil edenin, babası …’ye “baba benim hesabımda TL var, istersen USD’yi bana ver, ben TL karşılığını göndereyim, bankaya gitmekle uğraşma” dediğini ve …’den parayı göndereceği iban numarasını ve parayı alarak hesabında bulunan paradan davacıya ilk ödemeyi gönderdiğini,
-Davacı yan müvekkilim ile … arasında adi ortaklık ilişkisi olduğunu iddia ettiğini,
-Bu nedenlerle; işbu istinafa cevap dilekçesini hazırlama zaruretinin hasıl olduğunu, davacının görevsizlik kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ve davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedelinin davalılardan tahsili talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince, davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Tufan Otelcilik Enerji ve Eğitim Hizmetleri A.Ş maliki olduğu Sakarya İli, Erenler İlçesi, Erenler Mahallesi, 306 ada, 14 parsele ilişkin Tufan Dış Ticaret Limited Şirketi ile inşaat sözleşmesi akdedildiği, yine asıl yüklenici Tufan Dış Ticaret Limited Şirketi ile Sardal Ferforje Çelik ve … arasında “çelik kontrüksiyon karkas imalat-montaj” işine ilişkin sözleşme akdedildiği, davacı şirket ile davalılardan … arasında 18/11/2021 tarihinde Tufan Otelcilik Enerji ve Eğitim Hizmetleri A.Ş’nin sahibi olduğu Sakarya İli, Erenler İlçesi, Erenler Mahallesi 306 ada 14 parsel üzerinde bulunan iş merkezi inşaatındaki proje kapsamında çelik konstrüksiyon işine ilişkin malzeme 49.231,33 Amerikan Doları+Kdv+28.880,04 Avro+kdv, çelik kontrüksiyon işçilik 60.762,40 kg*4,98 TL/kg=302.596,75 TL+kdv üzerinden anlaşma aktedildiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK hükümlerine göre; ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir (TTK 11/1). Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir (TTK 11/2). Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten gerçek kişiye tacir denir (TTK 12/1).
İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır (TTK 15/1).
5362 nolu Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun 3. maddesinde Esnaf ve Sanatkâr: İster gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler, olarak tanımlanmıştır.
TTK 24 ve devamı maddelerde düzenlenen ticaret siciline ilişkin hükümler tacir sıfatını taşımanın tescile bağlı olmadığı üstelik bu sıfatı taşımanın sonucu ve gereği olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle esnaf boyutunu aşan ticari işletme işleten kimsenin ticaret siciline kaydını yaptırmamış olması, tacir olmadığını göstermediğinden esnaf sayılmasını gerektirmez.
21.07.2007 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 18.06.2007 tarihli 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf ve tacir ayrımına esas sınırlar belirlenmiş olup, bu kararda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 177. maddesinde belirtilen hadlerden, 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanlarda yarısını, 2. bendeki faaliyetlerde bulunanların bu tutarın tamamını aşanların tacir olacağı belirlenmiş olup 2014 yılı için yıllık brüt hasılata göre 80.000,00 TL, yıllık alış miktarına göre 150.000,00 TL ve yıllık satış miktarına göre 200.000,00 TL olmak üzere sınırlar belirlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir.
Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Somut uyuşmazlıkta taraflardan davacı ticaret şirketi olduğundan TTK 16. maddeye göre tacirdir. Davalılar ise, gerçek kişi olup tacir olduğundan söz edilemez. Mahkemesince yapılan tacir araştırmasında, Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğünün, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odasının, Sakarya Esnaf ve Sanatkarlar Odasının ve Vergi Dairelerinin cevaplarına göre davalıların tacir yada esnaf kaydının bulunmadığı, ticari faaliyetlerinin olmadığı, davalıların tacir sıfatını taşımadığı, davalının üstlendiği yapım işinin sözleşme tarihi ve yapım bedeli dikkate alındığında esnaf sayılma parasal sınırının aşılmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve asliye ticaret mahkemesini görevli kabul etmek mümkün değildir. Bu sebeplerle, mahkemenin görevsizlik kararı usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/05/2022 tarihli, 2022/428 Esas, 2022/1195 K sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, HMK.’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca; davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacı yandan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alınmış olmakla ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf kararının İlk Derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6-Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/09/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.

*

Başkan …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Katip …
¸e-imzalı