Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1146 E. 2022/1262 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1146
KARAR NO : 2022/1262
KARAR TARİHİ : 05/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ASIL DAVA TARİHİ : 20/07/2016
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 25/05/2018
KARAR TARİHİ : 17/11/2021
NUMARASI : 2016/957 Esas – 2021/655 Karar

ASIL DOSYA DAVACI
BİRLEŞEN DOSYA DAVALISI
:… – …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. … –
ASIL DOSYA DAVALI
BİRLEŞEN DOSYA DAVACISI
: … – …
VEKİLLERİ :Av….

Av. … –
Av. … –
DAVA İHBAR OLUNAN : … –

ASIL DAVA : Tapu iptali ve Tescil, Tazminat
BİRLEŞEN DAVA : Sözleşmenin Feshi

KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2022

Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/957 E – 2021/655 K sayılı dosyasından verilen 17/11/2021 tarihli karara karşı davacı-birleşen dosya davalı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili asıl dosyadaki dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Vaadi Sözleşmesi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca, davalı tarafından müvekkiline ait Kocaeli İzmit Ş Çayırköy 145 ada 13 parselde kain 572/2400 hisseli taşınmaz üzerine bina yapılacağını, ancak inşaatın süresinde tamamlanmadığını ve müvekkiline devir ve teslim etmesi gereken bağımsız bölümleri devir ve teslim etmediğini, davalı tarafın müvekkilinin kabul ve onayı olmadan müvekkiliyle akdetmiş olduğu inşaat sözleşmesini Asırkent Gayrimenkule devrettiğini, üçüncü kişiye yapılan devrin geçersiz olduğunu, anlatılan nedenlerle kat karşılığı inşaat sözleşmesinde öngörülen edimlerinin aynen ifası ile sözleşme konusu bağımsız bölümlerin mülkiyetinin müvekkili adına devir ve tesciline ve proje kapsamında eksik iş bedellerinin reeskont faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, bu talebin kabulünün mümkün olmaması halinde arsanın mülkiyetinin müvekkili şirkete iadesi hususunda devir ve tesciline, bu talebin mümkün olmaması halinde “denkleştirici adalet ilkesi” uyarınca, tespit edilecek tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000 TL’nin reeskont faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, gecikmiş ifa sebebi ile gecikme tazminatı ve davacının mahrum kaldığı kira bedellerinin fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000 TL’nin reeskont faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın sözleşme edimlerini yerine getirmediğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu gayrimenkul üzerinde bulunan müvekkiline ait payda davacının Asırkent firması ile anlaşması sonucu kendilerine teslim edildiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu gayrimenkul üzerindeki İzmit ilçesi, Çayırköy, 145 ada, 13 parselde bulunan gayrimenkul üzerindeki hisselerinin müvekkiline doğrudan değil, doğrudan Asırkent’e devredilmiş olduğundan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; araflar arasında 16/07/2012 tarihinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği Kocaeli ili, İzmitilçesi, Ş. Çayırkay 145 Ada, 13 Parsel’de kain 572/2400 hisseli gayrimenkulün üzerinde Kent Konut İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketi tarafından belirlenen proje ve teknik şartname çerçevesinde müteahhit davalı şirket tarafından bir inşaat yapılacağı konusunda Üsküdar 14. Noteri tarafından düzenlenen 077773 yevmiye nolu ve 16/07/2012 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile anlaşıldığını, yapılan iş bu sözleşmede davalı yüklenici firma üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini bu nedenle 16/07/2012 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kar karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğunu ve sözleşmenin 16.07.2012 tarihinde akdedildiğini, davacının iddiasının zamanaşımına uğradığını, itirazlarının kabulünü zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
Asıl dosya bakımından; davacı tarafından davalı aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının esastan reddine,
Birleşen dosya bakımından;
Birleşen dosya davacısı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile;
Taraflar arasında akdedilen 16/07/2012 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı-birleşen dosya davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ret kararının usul ve yasaya aykırı olarak, eksik inceleme sonucu çelişkili bir hüküm niteliği teşkil eder şekilde tesis edildiğini, bu nedenle kaldırılması gerektiğini, müvekkili davacının karşı davalı SAMM’ın üzerine düşen sözleşme konusu edimleri yerine getirmediği ve taşınmazı üçüncü tarafa devrettiği iddiasının hatalı bir tespit olduğunu, hem asıl davada hem de karşı davada, müvekkili davacı karşı davalı SAMM’ın teslime dair üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği yönündeki kabul çerçevesinde ortaya çıkan fahiş hataya dayalı olarak hüküm tesis edildiğini, sözleşme ile müvekkili davacı şirket SAMM’in üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğinin davalı karşı davacı … tarafından kabul edilmiş durumda olduğunu, temerrüde düşen tarafın müvekkili davacı karşı davalı SAMM değil bilakis davalı karşı davacı … olduğunu, bu nedenle davalı karşı davacı …’ın fesih talebinin kabul edilebilir olmadığını, kaldı ki zamanaşımının söz konusu olduğunu, pasif husumet yokluğuna varsayımına dayalı olarak asıl yüklenici müteahhit davalı karşı davacının sorumluluktan kurtarılmasının usul ve yasa bölümleri ile bağdaşmadığını, bu noktada, teslimin gerçekleşmediğinden bahisle sözleşmenin feshi talepli birleşen karşı davanın açıldığı tarihin, hem sözleşmede işin tamamlanması için belirlenmiş 36 aylık sürenin hem de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’muzun 147. madde düzenlenmiş 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasının ve aradan uzunca bir süre geçip müvekkili şirket SAMM tarafından haklarının aranması adına sözleşmeye dayalı olarak huzurda görülen davanın dahi açılmasıdan sonraki bir tarihte gerçekleştiğinin de akılda bulundurulması gerektiğini, bütün bunların yanı sıra yerleşik yüksek yargı içtihatları uyarınca, inşaatın ulaştığı seviyenin de feshi haklı kıldığını, arz ve izah edilen tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, Asırkent’in üçüncü bir taraf olmadığı, tam aksine işi görecek alt yüklenici vasfının kendisine tüm taraflarca müşterek irade olarak tanındığı anlaşılabileceği gibi bu durumun işleyişe dair …’ın bilgisi bulunmadığı iddialarını da çürüttüğünü, bu bakımdan asıl müteahhit üst yüklenici vasfını haiz davalı karşı davacı …’ın kötü niyetli ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmenin sonuçlarından kurtulmak adına sözleşmenin feshini talep etmekte olduğunun ileri sürülebileceğini, buna rağmen aynı mahkeme tarafından incelenen huzurdaki başvurunun ise kararda sayılan gerekçelerle reddedilmiş olmasının yargı kararları arasında çelişki teşkil ettiğini ve Anayasa’da yer verilen adil yargılanma hakkının ihlaline yol açtığını, bu sebeple dahi ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini beyanla; izah edilen ve re’sen dikkate alınacak gerekçelerle istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yapılacak inceleme sonucu asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesini veya kararın kaldırılarak dosyanın yeniden hüküm kurulmak üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-birleşen dosya davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin tespitinin yerinde olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının onanmasını talep ettiklerini, davacı tarafın istinaf iddialarının tamamen soyut iddialarından ibaret olduğunu, sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğini akabinde Asırkente dava açmak yerine müvekkiline dava açtığını, müvekkilinin söz konusu inşaatı yapmaktan muaf olduğunu ve ciddi zarara uğradığını beyanla; arz ve izah olunan nedenlerden ötürü fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı tarafın istinaf taleplerinin reddi ile ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı iş sahibi tarafından yükleniciye karşı açılan tapu iptal, tescil veya tazminat davası; birleşen dava, yüklenici tarafından iş sahibine karşı açılan sözleşmenin feshi davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Mahkemece asıl dava yönünden davanın reddine, birleşen dava yönünden kabulüne karar verilmiş, hükümler davacı-birleşen dosya davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Taraflar arasında, Üsküdar 14. Noterliği’nin 16/07/2012 tarih, 07773 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, yapılan sözleşme gereği teslimi kararlaştırılan tarihin 16/07/2015 tarihi olduğu, sözleşmenin “arsa sahibinin hak ve yükümlülükleri” başlığı altında “arsa sahibi, sahibi ve hissedarı Kocaeli İli, İzmit İlçesi, Çayırköy mevkii,145 Ada, 13 parselde kayıtlı taşınmazdaki 572/2400 hak ve hissesini, işbu sözleşmenin imzalanmasından itibaren en geç 7 gün içerisinde her türlü takyidattan ari ve hukuken ayıpsız olarak tasarrufa elverişli bir biçimde müteahhite tapuda devir ve teslim edecektir. İşbu sözleşme tapuda devir ve tescil işleminin tamamlanması ile birlikte yürürlüğe girecektir” düzenlemesinin yer verildiği ve sözleşmede, arsa sahibinin davacı şirket, yüklenicinin davalı şirket , ihbar olunan Asırkent LTD. ŞTİ’nin sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı anlaşılmaktadır.
6098 Sayılı TBK’nın 355 ve devamı maddelerinde yer alan eser sözleşmelerinin bir çeşidi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren çift taraflı sözleşme türlerindendir. Arsa sahibi inşaat yapım alanı olarak arsayı ayıpsız olarak teslim etmekle, yüklenici de sözleşmeye uygun olarak sözleşmede taahhüt ettiği şekilde bağımsız bölümleri teslim etmekle yükümlüdür. Bu teslimden sonra aksi kararlaştırılmadıkça yüklenici bedel olarak kararlaştırılan tapu kaydının devrini isteyebilir.
Davacı şirket ile davalı şirket arasında 16/07/2012 tarihinde davacının sahibi olduğu Kocaeli ili İzmit ilçesi Ş.Çayırköy 145 ada 13 parselde kayıtlı 572/2400 hisseli gayrimenkul üzerinde sözleşmede gösterildiği şekilde projeye uygun olarak satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin resmi şekil şartlarına uygun olarak noterlikte düzenlendiği, sözleşme hükümlerine göre tarafların karşılıklı olarak hak ve yükümlülüklerinin sözleşmede yer aldığı, taşınmaza ait tapu kayıtlarına göre satış vaadine konu olan arsa üzerindeki taşınmazdaki 572/2400 hissenin SAMM Dış Ticaret AŞ tarafından 04/06/2013 tarihinde Samm Teknoloji İletişim San şirketini temsilen … veya vekaleten … tarafından 150.000,00 TL bedelli Asırkent Gayrimenkul Yatırım İletişim Organizasyon Ltd Şti’ye devredildiği görülmüştür. Asıl davada davacı taraf davalı aleyhine tapu iptal tescil davası açmış olup, tapu iptal tescil davaları tapu kaydında malik olarak gözüken gerçek ya da tüzel kişiler aleyhine açılabileceğinden davalı … Mimarlık Ltd Şti’nin bu dava yönünden taraf sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla tapu iptal ve tescil davası yönünden davanın pasif husumetten reddine dair Mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Davacı tarafın gecikme tazminatı ve mahrum kalınan kira kaybı bedeli tazminat talebi yönünden ise; sözleşmede arsa sahibinin hak ve yükümlülükleri kısımlı başlıkta, davaya konu taşınmazdaki 572/2400 hak ve hissenin sözleşmenin imzalanmasından itibaren en geç 7 gün içerisinde her türlü takyidattan ari ve hukuken ayıpsız olarak tasarrufa elverişli bir biçimde müteahhide tapuda devir ve teslim edileceği düzenlenmiş ve tapu kaydı incelendiğinde arsa sahibinin devri yükleniciye yapmadığı anlaşılmış ise de, taraflar arasında yapılan sözleşmede müteselsil borçlu ve kefil olan ve davada ihbar olunan Asırkent Ltd. Şti.’ye devrin yapıldığı, sözleşmede, müteselsil borçlu sıfatıyla imzası olan bu şirketin sözleşme ilişkisini bildiğinin açık olduğu, ayrıca bu şirkete yapılan devirden kısa süre sonra taşınmaz devrinin yükleniciye yapılmış olması ve sözleşme kapsamında arsa sahibine verilmesi kararlaştırılan bağımsız bölümlerin tamamlanarak 3. Kişilere devirlerinin gerçekleşmiş olması karşısında iş sahibinin edimini sözleşme kapsamında yerine getirdiğini gösterdiği; tarafların talepleri gözetildiğinde sözleşmenin feshi iradesinin birleştiği, böylece tarafların sözleşmenin feshi nedeniyle verdiklerini geri alabileceklerinden, davacı, tazminat istemi kapsamında devri yapılan taşınmazın bedelini isteyebilecektir. Davacının bu terditli talebinin alınan bilirkişi raporu doğrultusunda harcı tamamlanan dava değerine göre(harcı tamamlanan 710.725,00 TL, 6.028,61 m² arsanın değeri 2.863.589,75 TL, devrolunan arsa 1.436,82 m²’nin bedeli 682,490 TL’nin) kısmen kabulüne; sözleşme fesholunmakla kira kaybı bedeline hak kazanılamayacağından bu talebin reddine karar verilmesi gerekirken tümden bu taleplerin reddi kararı yerinde görülmemiştir.
Birleşen dosya bakımından davacı müteahhit şirket tarafından 16/07/2012 tarihli sözleşmenin feshi talep edilmiş olup, sözleşmeye göre arsa sahibinin kendi yükümlülüğünü yerine getirdiği, tarafların fesih iradesinin birleştiği ve inşaatın başka şirket tarafından yapılarak tamamlandığı gözetildiğinde artık sözleşmenin ifa imkanı bulunmadığından sözleşmenin feshine dair mahkemenin kararı yerinde olup bu yöndeki istinaf yerinde değildir.
Açıklanan nedenlerle; davacı-birleşen dosya davalı vekilinin istinaf talebinin, birleşen dava yönünden reddine; asıl dava yönünden ise kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen yönden kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Davacı-birleşen dosya davalı vekilinin birleşen dosya bakımından istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
B- Davacı-birleşen dosya davalı vekilinin asıl dosya bakımından istinaf talebinin KABULÜ ile; KOCAELİ 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 17/11/2021 tarih, 2016/957 E – 2021/655 K sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden hüküm kurulmasına,
Asıl dava bakımından;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-a.Davacının dava konusu taşınmazın rayiç bedelinin tahsiline ilişkin taleplerinin KABULÜ ile 682.490,00 TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
b.Davacının kira kaybı talebinin REDDİNE
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 46.620,89 TL harçtan, peşin alınan 13.062,53 TL’nin mahsubu ile bakiye 33.558,36 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, (harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 5.294,03 TL peşin harç, 6.843,50 TL ve 925,00 TL tamamlama harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 260,30 TL tebligat ve posta gideri, 221,80 TL keşif harcı, 150,00 TL taksi ücreti, 2.000,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.632,10 TL yargılama giderinin kabul-red orarına göre hesaplanan 2.527,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 93.073,90 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Artan gider avansı var ise karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
Birleşen dava bakımından;
1-Birleşen dosya davacısı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile;
-Taraflar arasında akdedilen 16/07/2012 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 563,55-TL harçtan, peşin alınan 140,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 422,65-TL harcın davalı Samm şirketinden tahsiline, (ilk derece mahkemesince harç yazıldığından yeniden yazılmasına yer olmadığına,)
3-Davacı … şirketi kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı Samm şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerine bırakılmasına,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-Davacının asıl dosyadaki istinaf talebi kabul edildiğinden yatırmış olduğu 80,70 TL harcın talebi halinde iadesine,
2-Birleşen dosyadaki istinaf talebinin reddine karar verildiğinden alınması gereken 563,55 TL harçtan peşin yatırılan 140,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 422,67 TL’nin davacı Samm şirketin alınarak Hazine’ye irat kaydına, (harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)
3-Davacının yapmış olduğu 114,50 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.b.2 ve 361/1 maddeleri gereğince, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yolu açık olmak üzere 05/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸