Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/978 E. 2021/1101 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/978
KARAR NO : 2021/1101
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 18/01/2017
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
NUMARASI : 2020/93 Esas – 2021/573 Karar

DAVACI : SEVİNDİK BETON ASFALT İNŞAAT MADEN KATI ATIK SAN. VE TİC. A.Ş. – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : BASRA İNŞAAT TAAHHÜT TURİZM NAKLİYE SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. – … – A
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali ve takibin devamı
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2021

Dairemizin 30/01/2020 tarih, 2019/846 Esas, 2020/88 Karar sayılı kararı ile; HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verildiği, eksikliklerin tamamlanması üzerine dosyanın yeniden Dairemize gönderildiği, taraflar arasında görülen dava sonucu Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/07/2021 tarih, 2020/93 Esas – 2021/573 Karar sayılı hükme yönelik, davacı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı şirket arasında Agrega ve Konkase Malzeme Temin İşleri Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmede idare olarak Ica İçtaş- Astaldi Adi Ortaklığı’nın olduğunu, sözleşme yüklenicisinin davalı Basra İnş. Taah. Nak. San ve Tic. Ltd.Şti. olduğunu, alt yüklenicisininde müvekkili şirket olan Sevindik Beton Asfalt İnş. Maden Katı Atık San. Ve Tic. A.Ş. olduğunu, yapılan sözleşmenin konusunun proje kapsamında yapılacak “Agrega ve Konkase Malzeme Temin İşleri”ne ait işlerin alt yüklenici tarafından projeye, uygulama sözleşmesine, sözleşmeye ve yüklenicinin talep ve talimatlarına ve konuyla ilgili diğer şartnamelere ve standartlara uygun biçimde noksansız olarak yapılması işi olduğunu, yapılan bu sözleşmeye dayalı olarak müvekkili şirketin çalışmalara başladığını, yaptığı imalatlara ilişkin olarak da hazırlamış olduğu faturaları davalıya teslim ettiğini, ancak davalı tarafça fatura bedelinin müvekkiline ödenmediğini, yapılan görüşmeler neticesinde de sonuç alınmaması üzerine Gebze 3.İcra Müdürlüğünün 2016/1292 Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, söz konusu takibe davalı tarafça hiçbir haklı ve hukuki gerekçe olmaksızın itiraz edildiğini yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğunu beyanla öncelikle davalı şirket adına kayıtlı araç ve taşınmazlar üzerine 3.şahıslara devrin engellenmesi amacı ile tedbir kararı verilmesine, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olması sebebiyle itirazın iptaline, %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı tarafın icra inkar tazminatının müvekkili şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 09.02.2015 tarihli sözleşme yapıldığını, davacı firmanın bu sözleşme ile yüklendiği edimleri tam olarak ifa etmediğini, müvekkili firmanın davacı firmanın ifa etmiş olduğu edimlerine karşı ödemeleri yaptığını, bu nedenle müvekkilinin gerek sözleşme gerekse icra dosyasına borcu bulunmadığını, davacının edimlerini ifa ettiğini usulüne uygun olarak ispat etmesi gerektiğini, davacı firmanın ve müvekkili firmanın ticari defter ve banka kayıtları incelendiğinde müvekkili firmanın borcu olmadığının anlaşılacağını, davacı taraf alacağını iddia ettiği halde müvekkile 868.500,00.-TL para gönderdiğini beyanla haksız ve hukuka aykırı olan davanın reddine, takipten önce temerrüt oluşmadığından davacının işlemiş faiz talebinin reddine, davacı firma aleyhine asıl alacak ve işlemiş faizin %20’si kadar kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, davalı borçlunun Gebze 3.İcra Müdürlüğü’nün 2016/1292 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 898.077,23.-TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Davalı borçlu itirazında haksız olduğundan, takip konusu edilen ve hüküm altına alınan 898.077,23.-TL asıl alacağın % 20’si olan 179.615,45.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Davanın reddedilen asıl alacak miktarı nazara alınarak 873.307,07.-TL alacağın %20’si olan 174.661,41.-TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme 2017 /41 Esas 2029 / 250 karar sayılı 11.03.2019 tarihli kararı ile kısmen kabul kısmen reddine kararı verdiğini, bu karara ilişkin olarak yine tarafımızca istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, istinaf incelemesi Sakarya BAM 5. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2019 / 846 Esas ve 2020 / 88 Karar sayılı dosyasından yapılmış ve bölge mahkemesi tarafından 30.01.2020 tarihinde ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiğini, yeniden yapılan yargılama neticesinde mahkeme tarafından bu kere yine davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş ve ayrıca davalı lehine icra inkar tazminatı ödenmesine ( ilk kararda böyle bir karar yokken ve bu hususa ilişkin davalı vekilinin her hangi bir istinaf talebi olmamış ve bu yönü ile usuli müktesep hak kazanılmışken ) hükmedildiğini, söz konusu kararda mahkeme iki çok önemli usuli hata yaptığını, mahkeme yaptığı yargılama neticesinde davalı tarafa yemin teklifinde bulunması için süre verdiğini, davalı vekiline bu hususta ihtarat tebligatla yapılmış ve davalı tarafça her hangi bir şekilde yemin teklifinde bulunulmadığını, yemin teklifinde bulunmamanın sonucunda mahkemenin davanın tümü hakkında kabul kararı vermesi gerekirken, son celsede müvekkil şirket yetkilisini hiçbir isticvap daveti yapılmamış, isticvap edileceği hususlar hakkında kendisine hiçbir bilgi verilmemiş olduğu halde, duruşma sırasında aniden müvekkil şirket etkilisini mahkeme başkanı tarafından bir kısım sorular yöneltilmiş, müvekkil şirket yetkilisinin aniden karşılaştığı ve kendisini hiçbir şekilde daha önce bilgi verilmeyen sorulara verdiği cevaplar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, söz konusu müvekkil şirket yetkilisinin beyanları incelendiğinde çok açık bir şekilde ödemeleri karıştığı, hangi sorunun ne amaçla sorulduğunun anlaşılmadığı ve aslında kastettiği şeyin tam anlamıyla anlatamadığı çok açık bir şekilde anlaşıldığını, beyanların içeriği dışında mahkemenin bu şekilde bir usul geliştirmesi usul hükümlerine aykırı olduğunu, davalı tarafça yemin teklifinde bulunulmadığı bir ortamda, müvekkiline isticvap davetiyesi ile sorulacak soruların içeriği hakkında bilgi verilmediği bir ortamda müvekkil şirket yetkilisinin beyanına başvurulması usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu husustaki itirazında mahkeme tarafından dikkate alınmamış, alınan çelişkili beyanlardan davalı lehine yorum yapılarak huzurdaki karar verildiğini, tüm bu sebeplerle mahkemenin usul hatası yaparak almış olduğu beyanları dikkate alarak karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup, bu yönü ile öncelikle kararın kaldırılması gerekeceğini, mahkeme söz konusu kararında davalı lehine icra inkar tazminatına da hükmettiğini, bu şekilde bir karar vermesi de usul ve yasaya aykırı olduğunu, çünkü söz konusu mahkeme istinaf mahkemesince kaldırılan 2017 /41 Esas 2029 /250 Karar Sayılı 11.03.2019 tarihli kararında da kısmen kabul kısmen ret kararı vermiş ancak davalı lehine icra inkar tazminatına hükmetmediğini, bu karara ilişkin olarak davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmamış ve kararın bu yönü açısından müvekkil açısından usuli müktesep hak doğduğunu, usul hukukuna göre usuli müktesep hak doğan konular aleyhine daha sonra karar tesisi mümkün olamayacağından, mahkemenin davalı lehine icra inkar tazminatına hükmetmesi haksız ve usule aykırı olduğunu, ikinci olarak icra inkar tazminatına borçlu lehine hükmedilebilmesi için alacaklının kötü niyetli olması gerektiğini, oysaki; söz konusu dosya münderecatı ve beyanlar dikkate alındığında müvekkil şirketin ne kadar iyiniyetli olduğu açıkça ortaya çıktığını, bu sebeple de davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması haksız ve hukuk dışı olduğunu, yukarıda arz ve izah olunan ve tesen yüksek heyetiniz tarafından resen tespit edilecek sebeplerle; Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020 / 93 Esas ve 2021 / 573 Karar sayılı 01 :07.2021 tarihli kararının kısmen redde ilişkin kısmının istinaf kanun yolu ile kaldırılarak davanın tüm talepler açısından davanın kabulüne, bu yönde bir karar verilmeyecek ise davalı lehine hükmedilen icra inkar tazminatının kaldırılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali ve takibin devamı talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesinin 2017/41 Esas – 2019/250 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuş, vaki istinaf başvurusu nedeniyle dairemizin 2019/846 E, 2020/88 K sayılı ilamı ile mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.353/1-a-6 maddesi uyarınca eksikliklerin giderilmesi amacıyla kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dairemizin 2019/846 E, 2020/88 K sayılı kararında;
‘’…. Mahkemece …’un yetkili temsilci olup olmadığı, …’un davacı şirket adına ve temsilcisi olarak benzer işlemler yapıp yapmadığı, varsa yaptığı benzer işlemlerin davacı yüklenici, temsil olunan tarafından benimsenip onanıp onanmadığı, 868.500,00 TL’nin … tarafından davacının hesabına yatırılıp yatırılmadığı hususunda yeterli bir inceleme yapılmamıştır.
Mahkemece yapılması gereken, 868.500,00 TL’nin … tarafından davacının hesabına yatırılıp yatırılmadığı, davacının sigortalı işçisi olan …’un davacı şirketin tahsil işlemlerinde yetkili temsilci ve vekili olup olmadığı, …’un davacı şirket adına ve temsilcisi olarak benzer işlemler yapıp yapmadığı, yaptığı işlemlere davacı yüklenicinin TBK 46/1 maddesi uyarınca zımnen onay verip vermediği, benimseyip benimsemediği hususunda araştırma yapılması gerektiğinden mali müşavir bilirkişiden denetime elverişli ve gerekçeli rapor alınıp olaşacak sonuca göre değerlendirme yapıp bir karar verilmesidir. Mahkemece belirtilen hususlarda araştırma yapılmadan karar verilmesi hatalı olmuştur. …’’ Denilerek mahkeme kararı kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı sonrasında mahkemece, bilirkişi incelemesi yapılarak ve davacı temsilcisi de isticvap olunarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekilinin istinafı incelendiğinde;
Mahkemece davacı şirketin yetkili temsilcisinin 1.7.2021 tarihli celsede hazır olması nedeniyle dairemizin kaldırma kararında belirtilen 868.500,00 TL’nin davacı şirket hesabına geçirilip geçirilmediği yönünde beyanı alınmış, davacı temsilcisi de vekilinin de hazır olduğu oturumda uyuşmazlık konusu hususta beyanda bulunmuş, beyanı mahkemece zapta geçirilip imzalatılmıştır. Esasen mahkemenin işlemi tarafın isticvabına yöneliktir. İsticvap HM.169 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup mahkemece davanın temelini oluşturan vakıalar ve onunla ilişkili bulunan hususlar hakkında re’sen veya talep üzerine taraflardan herbirinin isticvabına karar verileceği düzenlemesi yer almaktadır. Davacı temsilcisi duruşmada hazır olduğundan ayrıca kendisine isticvap davetiyesi çıkarılması da gerekmemektedir.
Mahkemece anılan düzenleme gereğince davacı temsilcisi isticvap edilmiş, şirket temsilcisi beyanında çekişmeli vaka olan 868.500,00 TL’nin davacı şirket hesabına geçtiğini beyan ettiğinden mahkemece bu bedel düşülerek bakiye bedel yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Öte yandan; mahkemece ilk kararda davacı aleyhine reddedilen 964.011,65 TL üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmiş, şimdiki kararda ise reddedilen asıl alacak miktarı olan 873.307,07 TL üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir. Buna göre, davacı tarafça tahsil edildiği bilinen alacağın takibe konu edilmesi nedeniyle mahkemece davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi yerinde olduğu gibi ikinci kararda hükmedilen tazminat miktarı da ilk karardaki miktarın altında olduğundan davacı yararına kazanılmış haktan sözedilemeceğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken istinaf karar harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve diğer işlemlerin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere 25/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

*

Başkan …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Katip …
¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸