Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/963 E. 2021/1134 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/963
KARAR NO : 2021/1134
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 03/11/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
NUMARASI : 2020/684 Esas – 2021/339 Karar

DAVACI : MÜFLİS TESYAP ELEKTRONİK MEKANİK MEKANİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. İFLAS MASASI –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :ANADOLU MOTOR ÜRETİM VE PAZARLAMA A.Ş.- …-Şekerpınar Mah. Albayrak Sok. No:4, 41420 Çayırova/ KOCAELİ
VEKİLİ : Av. … –
FERİ MÜDAHİL :…
FERİ MÜDAHİL :A…
VEKİLİ : Av. … …
DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı alacak ve yapı alacaklısı ipoteği (inşaatçı ipoteği) tescili

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2021

Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davacı vekili ve feri müdahil …’nca süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait, Gebze Organize Sanayi Bölgesi içersinde inşa edilen fabrikanın, tüm mekanik tesisat sisteminin davacı müflis şirket tarafından yapıldığını ancak eser bedeli davalı tarafından müflis şirket uhdesine ödenmediğini, davalı ana işveren ve mal sahibi olduğu SGK işlem dosyasında ve diğer resmi kurumlar kayıtlarında sabit olduğunu, eserin müflis şirket tarafından yapıldığı davalının bilgisi ve denetimi altında yapıldığını, yapılan işin bedelinin müvekkiline ödenmemesi müvekkili şirketin pasifinin artmasına yol açtığını buna karşılık ise davalı sebepsiz zenginleştiğini, davalının müvekkili şirketin mal varlığından yaptığı kazanımlarının iadesi eser bedelinin vekaletsiz iş görme hükümlerine göre yapıldığı ve zamana göıe maliyetinin hesaplanarak müvekkiline ödenmesi gerektiğini, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince müvekkili müflis şirketin yaptığı eserin bedelinin ödenmemesi ve uğranılan munzam zararın tam olarak tanzimi sağlanmadığı takdirde terditli olarak müvekkilinin meydana getirdiği eser bedelinin vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince müvekkiline ödenmesi talep edildiğini, 6098 sayılı TBK 526. MI) ve devamı ( 818 sayılı BK 413 ve devamı maddelerince düzenlenen vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca . imalatın yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre ödenmesini talep ettiklerini, TMK 893. maddesi uyarınca bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı yahut diğer işlerde, malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için, malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici veya zanaatkarların yapı üzerinde kanuni ipotek hakları bulunmadığını, müvekkili müflis şirketin, Anadolu Motor yeni fabrika binası inşaatında alt yüklenici konumunda çalıştığını, Miiflis şirket ile Anadolu Motor Üretim ve Pazarlama AŞ tarafından müteahhit olarak seçilen Aytaç İnşaat A.Ş arasında mekanik işlerinin yapılmasını konu olan 5.873.000,00.-TLbedelli eser sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili şirket sözleşme edimlerini her ne kadar tam ve eksiksiz yerine getirmiş ise de; hiçbir ödeme alamadığını, iş bu sebeple alt yüklenicinin sorumluluğuna gidilerek kanuni ipotek tescili hakkını talep ettiklerini, inşaat işlerinin tüm aşamaları; mal sahibi tarafından kendi namına görev ve yetki dahilinde LOGO Yönetim ve Seyaş şirketleri tarafından denetlendiğini, hatta müvekkili şirketin ödeme alamama nedeni ile işi bırakma istemi bizzat bu bahsi geçen şirketler tarafından engellendiğini, bu firmalar işin tamamlanmasını talep ettiklerini bu nedenlerle her türlü haklarını talep ve dava hakkını saklı tutmakla sebepsiz zenginleşme ile ilgili taleplerinin kabulü ile; uğranılan zararın tam olarak tespiti ile davalıdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine, alacaklarına sözleşme tarihi ile mevduata uygulanan en yüksek ticari avans faizinin uygulanmasına, tam miktarı bilirkişi tarafından tespit edilmek ve belli olduğunda taraflarından harcı tamamlanmak üzere şimdilik fazlaya ait hakların saklı tutulması kaydı ile 5.000,00.-TL alacaklarının tahsiline; davalı ana taşınmazının üzerinde lehine yüklenici ipoteği tesis edilmesine yargılama süresince geçici olarak tescil şerhi verilmesine, yargılama gideri, avukatlık ücreti ve tüm sair masrafların karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava dışı Aytaç İnşaat San. Ve Tic. A.Ş. (“Aytaç İnşaat”) arasında 05.03.2013 tarihinde, müvekkili Şirket’e ait Kocaeli İli, Çayırova İlçesi, Şekerpınar Köyü, Yedipınarlar Mevkii, G22B14A4C Pafta, 185 Ada, 14 Parsel sınırları içinde yer alan taşınmaz üzerinde bir üretim ve depolama tesisinin anahtar teslim olarak, Aytaç İnşaat tarafından inşa edilmesine ilişkin bir Yapım Sözleşmesi imzalandığını, akabinde anılan Yapım Sözleşmesi tahtında söz konusu taşınmaz, üretim ve depolama tesisinin anahtar teslim olarak inşa edilmesi amacıyla 25.03.20213 tarihinde yüklenici dava dışı Aytaç İnşaat’a teslim edildiğini, müvekkili Şirket ile dava dışı Aytaç İnşaat arasında akdedilen Yapım Sözleşmesi’nin “Geçici Kabul” başlıklı 36. maddesinde düzenlenmiş olan geçici kabul işlemleri 31.07.2014 tarihinde tamamlanmış olup “Kesin Kabul” başlıklı, 40. maddesinde düzenlenmiş olan kesin kabul işlemleri ise 31.08.2015 tarihinde tamamlandığını, dava dilekçesinin 3 numaralı ekinde ibraz edilen dava dışı Aytaç İnşaat tarafından Müvekkil Şirket’e tahakkuk edilen hakkediş bedeli konulu faturalar ve sair diğer dökümanca; Müvekkili Şirket, dava dışı Aytaç İnşaat ile arasında akdettiği Yapım Sözleşmesi tahtında üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini ve sözleşmeden doğan borcunu dava dışı Aytaç İnşaat’a ödediğini, halihazırda işbu huzurdaki dava ile aynı konu ve talep ile Davacı tarafından dava dışı Aytaç İnşaat’ karşı ikame edilen dava da İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/295 E. dosya üzerinden görülmekte olduğunu, işbu dosyanın Mahkeme tarafından celbini talep ettiklerini, söz konusu derdest dava dosyasında görüleceği üzere Davacı, aynı konu ve aynı talepler ile dava dışı Aytaç İnşaat’a dava açmış olmasına rağmen aynı konu ve taleple, müvekkili şirkete de dava ikame ettiğini, davacı işbu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun ikame ettiği dava ile; yukarıda tapu bilgileri anılan taşınmaz üzerinde anılan fabrikanın tüm mekanik tesisat aksamının bütünüyle kendisi tarafından yapıldığını ancak hiçbir şekilde kendisine bir bedelin ödenmediğini; sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince zenginleşme bedelinin tespiti ve tahsilini; sebepsiz zenginleşmeye ilişkin talebinin kabul görmemesi halinde ise vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince bu bedelin tespiti ve tahsilini; anılan taleplerine ek olarak müvekkili şirkete ait taşınmaz üzerinde de yüklenici ipotek şerhi kurulmasını talep ettiğini, davacının iddiaları haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup işbu davanın reddi gerektiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki olmadığı gibi dava dışı Aytaç İnşaat ile müvekkili şirket arasında herhangi bir müteselsil sorumluluk ilişkisi de bulunmadığından işbu davanın müvekkili şirket bakımından pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesini, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun sebepsiz zenginleşme hükümleri tahtında davacının zamanaşımına uğrayan taleplerinin reddi gerektiğini, davacının yüklenici ipoteği şerhi talebinin mahkeme tarafından kabul edilebilmesi mümkün olmadığını, zira davacının bu talebi 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 895. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süreye tabi olup davacı kanunda öngörülen hak düşürücü süre içerisinde bu talebini ileri sürmediğini, davanın dava dışı Aytaç İnşaat San. Ve Tic. A.Ş.’ye ihbarını talep ettiklerini, hiçbir şekilde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla ve pasif husumet itirazımızı tekrarla davacının işbu dava ile sebepsiz zenginleşme hükümleri tahtında ileri sürdüğü taleplerinin işbu talebinin kabul görmemesi halinde ise vekaletsiz iş görmeye ilişkin taleplerinin hiçbir şekilde kabulü mümkün olmayıp her şeyden önce Borçlar Hukuku tahtında davacının talepleri açıklanmaya muhtaç olduğunu davacı bile ileri sürdüğü alacak iddiasının kaynağını ve bunun muhatabını bilmediklerini, davacının pasifinin artması ile müvekkili şirketin sebepsiz zenginleşmesi arasında illiyet bağı bulunmadığını, davacının taleplerinin vekaletsiz iş görme hükümleri tahtında kabulü mümkün olmadığını bu nedenlerle sair her türlü dava, talep ve şikayet hakları saklı kalmak kaydıyla; işbu davanın dava dışı aytaç inşaat’a ihbar edilmesini, usule ilişkin itirazlarımız dikkate alınarak işbu davanın öncelikle usulden reddini, her halükarda haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
08/03/2021 tarihli …’nun müdahale talep dilekçesinde özetle; tarafının davacı Tesyap Elektromekanik Limited Şirketinin ortağı ve eski yöneticisi olduğunu, dava konusu olan eser sözleşmesinin imza ve süreci hakkında tüm hukuki ilişkilere vakıf olan ve bu sözleşmeleri imzalayan kişi olduğunu, Müflis Şirketin davalarında müdahil olmasına dair verilmiş çok sayıda Mahkeme kararları mevcut bulunduğunu, tarafının davacı şirket lehine verilmiş şahsi ipotekleri ve şirket çekleri üzerinde çok sayıda aval sorumluluğu mevcut olduğunu, şirketin borçlarından dolayı şahsi olarak icra takiplerine maruz bulunduğunu, bu davadaki hukuki ilişki sebebiyle şahsi mal varlığı olan taşınmaz banka tarafından icradan satıldığını, bu dava dosyasında verilecek karar, şahsi hakları bakımından da hukuki sonuç doğuracağını, huzurdaki davaya; davacı yanında müdahil olma talebinin kabulüne karar verilmesini ve eğer talebi kabul görürse beyanda bulunmak için süre verilmesini talep etmiştir.
10/03/2021 tarihli müdahale talebinde bulunan Aytaç İnşaat Tic. ve San. A.Ş. vekili dilekçesinde özetle; davaya konu edilen imalatlar müvekkili Aytaç Şirketi ile TESYAP firması arasında imzalanan yüklenici sözleşmesi kapsamında olduğunu huzurdaki davanın davalısı davanın sonucunu taraflarına rücu edebileceğinden bu davanın sonucu müvekkilini etkileyeceğinden bu nedenle davalının yanında katılan olarak yer almak istediklerini talep etmişlerdir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebinin davalının husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, Davacının vekaletsiz iş görmeye dayalı alacak talebinin REDDİNE, Davacının yüklenici ipoteği kurulması talebinin REDDİNE” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; işin götürü ücretle tek bir yükleniciye verildiği ve bütün sorumlulukların yükleniciye bırakıldığı iddiası doğru olmadığını, iş götürü fiyata değil birim fiyat esasına göre yükleniciye ihale edilmiş ve kontrol ve talimat verme yetkisi ise mal sahibi üzerinde bırakıldığını, yeterli araştırma yapılmış ve tanıklarımız dinlenmiş olsa işin bu şekilde yapılmadığı görüleceğini, Seyaş ve Logo Yönetim ile yapılan sözleşmeler işin yönetim ve sorumluluğunun Antor tarafından kullanıldığını kanıtlayacak deliller olduğunu, davalı sözleşme damga vergisi ödeme evrakı sunmadığından, ve sözleşmenin her zaman yapılması veya sonradan yapılması mümkün olduğundan, sözleşme damga vergisi ödeme belgeleri gerçekten o tarihte böyle bir sözleşmenin yapılıp yapılmadığını ispat edecek en önemli delillerden biri olduğundan mahkemece toplatılması gerektiğini, tarafların kusurunun tesbiti ve özellikle müteselsil sorumluluklarının ortaya çıkartılması bakımından davalı taraflar arasındaki sözleşme eki olduğu kararlaştırılan aşağıdaki belgelerin getirtilmesi talep edilmesine rağmen bu talep de mahkemece karşılanmadığını, davalı taraf cevap dilekçesinde toplam 416 sayfa olan Anadolu Motor ve Aytaç İnşaat arasındaki sözleşmenin sadece 27 sayfalık kısmını dosyaya sunmuş ve geri kalan kısım ibrazdan kaçınmış olduğundan eksik inceleme ile varılan hükmün kaldırılması icap ettiğini, inşaatın yapımında, binanın tamamlanması için gerekli tüm yükümlülüklerin götürü ücret karşılığında tek bir yükleniciye ihale edilmesi şeklinde bir uygulama olmadığını, sözleşmede işin süresinin 270 gün olduğu ve 10.12.2013 tarihinde tamamlanacağı kararlaştırılmış ve ihlali ağır cezai müeyyidelere bağlanmış olduğundan, yazışma ve iletişim usullerinin mahkemece bilinmesi büyük önem taşıdığını, davalının 30.12.2020 tarihli cevap dilekçesinin 3. sayfa ve 2. paragrafında “işbu dosyaya ibraz edilecek 25.03.2014 tarihli geçici kabul tutanağı incelendiğinde görüleceği üzere; geçici kabul işlemleri 31.07.2014 tarihinde tamamlanmış olup kesin kabul işlemleri ise 31.08.2015 tarihinde tamamlandığını, işbu 31.08.2015 tarihi iş tamamlama tarihidir.” şeklinde beyanda bulunulmasına rağmen dosyaya ibraz edileceğinden bahsedilen deliller sunulmadığından davalının bu delile dayanmaktan vazgeçtiğinin kabulü gerektiğini, esasa dair istinaf sebepleri yönünden; eylem haksız fiil teşkil ettiğinden her iki tarafın tbk 61 sebebiyle müteselsil sorumluluğu mevcut olup zararın davalıdan tazmini icap etmektedir mal sahibinin alt yükleniciye ipotek verme yükümlülüğü bulunduğundan yüklenici ipoteği konulması talebinin kabulü icap etmektedir yüklenici ipoteği ve sebepsiz zenginleşme talepleri bakımından zaman aşımı başlangıcı iddiası ispat edilmediğinden hukuka uygun bu taleplerin kabulü icap etmektedir davalı basiretli tacir yükümlülüğüne aykırı hareket etmiş olduğundan uğranılan zararın davalıdan tazmini icap ettiğini, Aytaç İnşaat ile yapılan sözleşmede , alt yüklenici yapı alacaklarının ödenmesini güvenceye alan hükümler olmasına rağmen sözleşme ihlal edilerek zararın meydana gelmesine sebep olunduğunu, ifa süresinin iki katından fazla uzamasına ve zarara Anadolu Motor Şirketi sebep olmuştur yüklenici Aytaç Şirketinden ek teminat alınmış olması inşaatı yaptıran tarafların mal sahibi sıfatı ile sorumlu olduklarını bildiğini gösterdiğini, yasa ve uüsüle aykırı olan Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020 /684 E ve 2021/339 K sayılı kararının kesin olarak ortadan kaldırılmasını, davalının bakiye eser bedeli ve meydana gelen zarardan Aytaç İnşaat ile birlikte müteselsil sorumluluğuna karar verilmesini taşınmaz tapu kaydı üzerine müvekkil lehine yüklenici ipotek şerhi konulmasını malikin yapı alacaklısı müvekkilin alacağını tanımaktan kaçınması durumunda, yapılacak yargılama sonucunda tesbit edilecek miktara hükmedilmek üzere taşınmaz tapu kaydı üzerine TMMK.m. 1011 uyarınca geçici tescil şerhi konulmasını, dosyanın uğranılan zarar ve bakiye eser bedeli alacağının tesbiti için gerekli tahkikat yapılıp neticesine uygun yeni bir karar verilmek üzere yerel mahkemeye iadesine karar verilmesini, farklı kanaatte olunması halinde yerel mahkeme kararı kesin olarak ortadan kaldırılarak yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın yerel mahkemeye geri gönderilmesine karar verilmesini yargılama giderlerinin davalıya tahmilini talep etmiştir.
Feri müdahil … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; usule dair istinaf sebepleri yönünden; yerel mahkemede yapılan yargılamada, gösterilen deliller toplatılmadan ve deliller üzerinde gerekli inceleme yapılmadan dosya karara çıkartılmış olup, HMK 353/1-a/6 maddesi uyarınca dosyanın iadesine karar verilmesi icap ettiğini, dosya kapsamı , özel uzmanlık bilgisine ihtiyaç gösterdiği halde dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan davanın reddine karar verilmesi istinaf sebebi olduğunu, Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin sözleşme eki olacağı kararlaştırıldığından bu şartnamenin mahkemece re’sen delil sözleşmesi olarak kabulü ve ona göre hareket edilmesi gerektiğini, davalı taraf, cevap dilekçesinde delil olarak Aytaç İnşaat ile arasındaki sözleşmeye dayanmış olsa da, bu sözleşmeyi ve bütün eklerini mahkemeye sunmadığından eksik bilgi ve belge ile mahkemeyi yanıltarak hukuka aykırı bir hüküm verilmesine sebep olduğunu, bütünlük – ilkesi gereğince 416 sayfa sözleşme ve eklerinin tamamının sunulması icap ettiğini, sözleşme ve ekleri 416 sayfa olduğu halde mahkemeye sunulan kısım 27 sayfadan ibaret olduğunu, mal sahibi müteselsil sorumluluğu, kanundan, sözleşmeden şartnameden, bayındırlık bakanlığı kurallarından ve davalının basiretli tacir olma yükümlülüğünden kaynaklandığını, İş Kanunu ve Bayındırlık Bakanlığı kuralları gereğince davalı mal sahibi, alt yüklenici tesyap şirketinin işçi ve çalışanlarının ücret , mesaili çalışma , hafta sonu çalışma , yılık izin ücreti , dini-ulusal bayram alacağı , kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarının ödenmesinden Aytaç İnşaat ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu, sözleşmenin 19. maddesinde işçi alacakları konusunda T.C. Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi ve İş kanunu Uyarınca Hareket edileceğini, hükmü bulunduğunu, taşınmaz maliki, alt yüklenicinin yükleniciden olan yapı alacaklarından kanun gereği sorumlu olup TMK 893. madde hükmü gereğince ona ipotek vermekle yükümlü olduğunu, bu nedenle davalının yapı maliki sıfatıyla yapı alacaklarının ödenmesinden sorumluluğu mevcut olduğunu, Tesyap Şirketinin iflasa sürüklenmesi haksız fiil teşkil ettiğinden , mal sahibi ve yüklenici taraflardan her ikisinin de TBK 61 sebebiyle müteselsil sorumluluğu mevcut olup zararın davalıdan tazmininin istenmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığını, tarafların zararın meydana gelmesindeki kusur oranları ancak kendi iç ilişkileri bakımından önem taşıdığını, aşağıda gösterilen ve sözleşme eki olan belgelerin getirtilmesi mahkemeden talep edilmesine rağmen tarafların kusur ve müteselsil sorumluluklarının tesbiti için talep edilen belgelerin getirtilmemesi istinaf sebebi olduğunu, davalı mal sahibi, işin yapımını bir mütcahhite ihale etmekle beraber işi kontrol ve yükleniciye emir ve talimat verme yetkisini elinde tutmaya devam ettiğini, sözleşmenin 16 . maddesinde işin kontrolü hakkındaki sözleşme hükümleri belirlenmiş olup, buna göre, kontrollük işin, iş bu sözleşme ve eklerine, iş programına , projelere , sözleşme dosya içindeki belgelerin diğer hükümlerine ve işverenin ve kendi talimatlarına uygunluğunu her zaman denetlemeye yetkili kılındığını, yüklenici kontrollüğün lüzumlu göreceği bütün hususları yerine getirmekle sorumlu tutulduğunu, Esasa dair istinaf sebepleri yönünden; eylem haksız fiil teşkil ettiğinden her iki tarafın TBK 61 sebebiyle müteselsil sorumluluğu mevcut olup zararın davalıdan tazmini icap etmektedir mal sahibinin alt yükleniciye ipotek verme yükümlülüğü bulunduğundan yüklenici ipoteği konulması talebinin kabulü icap etmektedir yüklenici ipoteği ve sebepsiz zenginleşme talepleri bakımından zaman aşımı başlangıcı iddiası ispat edilmediğinden hukuka uygun bu taleplerin kabulü icap etmektedir davalı basiretli tacir yükümlülüğüne aykırı hareket etmiş olduğundan uğranılan zararın davalıdan tazmini icap ettiğini, Aytaç İnşaat ile yapılan sözleşmede, alt yüklenici yapı alacaklarının ödenmesini güvenceye alan hükümler davalı tarafından ihlal edildiğinden zararın meydana gelmesine sebep olunduğunu, ifa süresinin iki katından fazla uzamasına ve zarara Anadolu Motor Şirketi sebep olduğunu, Anadolu Motor ve Adel Kalemcilik Aynı Anadolu Endüstri Holdingin Grup Şirketleri olduğundan ve her iki şirket de aytaç inşaata iş yaptırmış ve tesyap firması da her iki şirkete alt yüklenicilik yapmış olduğundan , davalar arasında hukuki irtibat mevcut olduğunu, sözleşmenin 4. sayfa 04.sözleşme bedeli başlıklı kısım 3. paragrafında Anadolu Motor Şirketi İle Adel Kalemcilik Şirketleri Arasındaki hukuki ilişki ortaya çıkdığını, buradaki ifadeye göre, Aytaç İnşaatın Anadolu Grubu Şirketlerinden Adel Kalemcilik Tic. Ve San. A.Ş. nin Çayırova İnşaat İhalesini de alması halinde anadolu motor sözleşme bedelinden 374.581,90 TL iskonto yapılmasına karar verildiğini, her iki inşaatın yüklenicisi , ait yüklenicisi , sözleşmesi , kontrol şirketi, şartnameleri ve açılan davada taraf vekilleri aynıdır. davalı vekili de davaların aynı olduğunu beyan ve kabul ettiğini, bu nedenle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 7. Hukuk Dairesinin derdest 2021/1200 E sayılı dosyası ile bu dosya arasında hukuki irtibat bulunduğunu, yapılacak istinaf incelemesinde öncelikle esasa dair istinaf sebepleri kabul edilerek davalı mal sahibinin bakiye eser bedeli ve meydana gelen zarardan müteahhit Aytaç İnşaat ile birlikte müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olduğuna karar verilmesini ve farklı kanaatte olunması halinde ise kararın kaldırılarak dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere yerel mahkemeye iadesini arz ve talep ettiğini, bu doğrultuda arz ve talep olunan hususlar aşağıda sıralandığını, yasa ve usule aykırı olan Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020 /684 E ve 2021/339K sayılı kararının kesin olarak ortadan kaldırılmasını, davalının bakiye eser bedeli ve meydana gelen zarardan Aytaç İnşaat ile birlikte müteselsil sorumluluğuna karar verilmesini savunma delili olarak gösterildiği halde 416 sayfalık sözleşme dosyasını sunmayan davalının bu delile dayanmaktan vaz geçtiği kabul edilerek , zarardan müteselsil sorumluluğuna re’sen karar verilmesini taşınmaz tapu kaydı üzerine alt yüklenici tesyap lehine yüklenici ipotek şerhi konulmasını , malikin yapı alacaklısı olan alt yüklenicinin alacağını tanımaktan kaçınması durumunda , yapılacak yargılama sonucunda tesbit edilecek miktara hükmedilmek üzere taşınmaz tapu kaydı üzerine TMK.m. 1011 uyarınca geçici tescil şerhi konulmasını, dosyanın uğranılan zarar ve bakiye eser bedeli alacağının tesbiti için gerekli tahkikat yapılıp neticesine uygun yeni bir karar verilmek üzere yerel mahkemeye iadesine karar verilmesini, farklı kanaatte olunması halinde yerel mahkeme kararı kesin olarak ortadan kaldırılarak yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın yerel mahkemeye geri gönderilmesine karar verilmesini yargılama giderlerinin davalıya tahmilini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından davanın reddine karar verilmesi son derece isabetli olduğunu, davacı taraf ve fer’i müdahil ise yerel mahkemenin söz konusu kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuşsa da, istinaf dilekçelerinde yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını gerektirir hiçbir hukuki neden ve/veya somut olgu bulunmadığını, bu yönüyle söz konusu istinaf başvurularının reddi gerektiğini, talep ettiğini, davacı ile müvekkil şirket arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki olmadığı gibi dava dışı Aytaç İnşaat İle müvekkil şirket arasında herhangi bir müteselsil sorumluluk ilişkisi de bulunmadığından işbu davanın müvekkil şirket bakımından pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiğini, bu kapsamda yerel mahkeme tarafından kurulan hüküm son derece isabetlidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun sebepsiz zenginleşme hükümleri tahtında davacının talepleri zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkil şirket’e karşı “yüklenici” sıfatına haiz olmadığına ilişkin itirazımızı tekrarla; davacının yüklenici ipoteği şerhi talebinin kabul edilebilmesi mümkün olmadığını, zira davacının bu talebi 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 895. Maddesinde Düzenlenen hak düşürücü süreye tabi olup kanunda öngörülen hak düşürücü süre içerisinde bu talep ileri sürülmediğini, yargılama sürecinde davacı ve fer’i müdahil, sebepsiz zenginleşme ve vekaletsiz iş görme hukuki dayanakları altında talepte bulunmaktayken istinafa cevap dilekçelerinde haksız fiil hükümleri uyarınca talepte bulunduğunu, işbu durum iddia edilen zararın esasen müvekkil şirket’ten tazmininin mümkün olmamasından ve davacı ile fer’i müdahilin -ya tutarsa- mantığı ile hareket etmesinden kaynaklanmakta olup bir bakıma iddianın genişletilmesi olarak nitelendirilebilecek söz konusu durumun hiçbir şekilde kabulü mümkün olmadığını, bununla birlikte HMK Madde 357/1 Uyarınca istinaf kanun yolunda yeni delillere dayanılması mümkün olmadığından istinaf dilekçelerinin ekinde yer alan delillerin dikkate alınmaması gerektiğini, davacı ve fer’i müdahil işbu davada dava dışı aytaç inşaat’tan olan alacaklarını sözleşmelere taraf ve sözleşmelerden sorumlu olmayan müvekkil şirket’ten tahsil etmeye çalıştığını, istinaf dilekçelerinde ise işbu taleplerini ileri sürerken davacının esasen yapım sözleşmesi’ne taraf olmaması, dava dışı aytaç inşaat ile davacının akdettiği anlaşmaya müvekkil şirket’in taraf olmaması, hak düşürücü süre içerisinde talepte bulunulmaması gibi hukuki uyuşmazlığın giderilmesinde temel olacak hususları bulandırarak delillerin gizlenmesi, basiretli tacir, farklı dosyaların mahkemeye getirilmesi gibi gerçeğe aykırı ve davaya konu talebin temellendirilmesi bakımından önem arz etmeyen hususlar üzerinde durduğunu, sair her türlü itiraz, talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; işbu istinafa cevap dilekçesindeki açıklamalar ve istinaf incelemesi esnasında re’sen tespit edilebilecek nedenlerle;

davacının haksız ve mesnetsiz istinaf başvuru talebinin esastan reddine,
yargılama masrafı ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı alacak ve yapı alacaklısı ipoteği (inşaatçı ipoteği) tesciline ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Mahkemece karar gerekçesinde belirtilen nedenlerle davacının taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile müdahil … tarafından istinaf edilmiştir.
HMK’nın 33.maddesine göre hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, nitelemeyi yapıp hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur.
Dava dilekçesinde davacı Aytaç firması ile olan sözleşme uyarınca davalıya ait fabrika binasına imalatlar yaptığını belirterek imalat bedelinin davalıdan tahsilini istemektedir.
Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği sözleşme, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar. Sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları da sözleşmenin taraflarıdır. Bir başka deyişle taraflar arasında akdi ilişkinin varlığının ispat edilmesi ve sözleşmenin tarafları arasında yargılamanın sürdürülmesi esastır.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı iş sahibi ile davalı yanında davaya müdahil olan Aytaç İnşaat San. ve Tic. A.Ş. arasında 05.03.2013 tarihinde davacıya ait Kocaeli İli, Çayırova İlçesi, Şekerpınar Köyü, Yedipınarlar Mevkii 185 Ada, 14 Parsel sınırları içinde yer alan taşınmaz üzerinde bir üretim ve depolama tesisi ve yönetim binası işinin anahtar teslim olarak yüklenici Aytaç İnşaat tarafından inşa edilmesine ilişkin bir Yapım Sözleşmesi imzalandığını, müdahil Aytaç İnşaat San. ve Tic. A.Ş ile davacı arasında ise 21.6.2013 tarihli sözleşme ile yukarıda belirtilen taşınmazda üretim ve depolama tesisi ve yönetim binası inşaatı projesi kapsamında mekanik işlerin yapımının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacının akdi ilişkisi yüklenici olan Aytaç İnşaat San. ve Tic. A.Ş ile olup yüklenici Aytaç firması davalı iş sahibinden aldığı işlerin bir kısmını davacıya alt taşerona taşere etmiştir. Davacı ile yüklenici Aytaç firması arasında düzenlenen sözleşmeye davalı iş sahibi taraf değildir.
Açıklanan nedenlerle, sözleşmelerin nispiliği gereği davacının veya davacı yanında bulunan müdahil …’nun davalıya karşı dava konusu talepte bulunamayacağı açıktır.
Öte yandan; Bir hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder.
Sebepsiz zenginleşmede ise; sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi sözkonusudur. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya 2.derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Bunun bir sonucu olarak da, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde tarafların sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunması olanaklı değildir. Nitekim, aynı ilkeler HGK. 13.06.2007 tarih, 2007/18-330 E. 2007/350 K.ve 17.02.2010 tarih, 2010/13-93 E. 2010/88 K.sayılı kararlarında da benimsenilmiştir. Dolayısıyla, davacı kendi akidi olan Aytaç firması ile yaptığı sözleşme uyarınca dava konusu yere imalat yaptığını iddia ettiğinden davalıya karşı sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca talepte bulunması yerinde değildir. Aynı şekilde, davacının davalıya karşı vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanması da yerinde değildir.
TMK’nın 893/3. maddesinde “Bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici veya zanaatkarlar”ın kanuni ipotek haklarının olduğu ve bunun tescilini isteyebilecekleri, 895. maddesinde de zanaatkarların ve yüklenicilerin kanuni ipotek haklarının çalışmayı veya malzeme vermeyi yüklendikleri andan başlayarak tapu kütüğüne tescil olunabileceği, tescilin yüklenilen işin tamamlanmasından başlayarak üç ay içinde yapılmış olması gerektiği, tescilin yapılması için alacağın malik tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olmasının şart olduğu, malik yeterli güvence gösterirse tescil istenemeyeceği düzenlenmiştir.
Yapı ipoteğinin yasal koşullarını,
a- Bir yapı alacağının mevcut olması,
b-Alacağın çekişmeli olmaması, yani alacağın taşınmaz maliki tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması,
c-Malik tarafından yeterli güvencenin gösterilmemiş olması,
d-Yüklenilen işin tamamlanmasından itibaren en geç 3 ay içinde tescil talebinde bulunulması olarak saymak mümkündür.
Somut dosyada; davacının alacağı davalı tarafından kabul edilmediği gibi mahkemece kesin olarak karara da bağlanmamış, davalı ile Aytaç firması arasındaki sözleşme kapsamında işin geçici kabulü de 3.6.2014 tarihinde yapıldığından 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde de davacı tarafça dava açılmış değildir.
Açıklanan nedenlerle; mahkemece davacının taleplerinin reddi yönünde verilen karar yerinde olduğundan davacı vekili ile feri müdahilin istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili ile feri müdahil …’nun istinaf başvurularının HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcından alınması gereken harcın mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davacı ve feri müdahil üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve diğer işlemlerin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere 02/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

*

Başkan …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Katip …
¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸