Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/948 E. 2021/1084 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/948
KARAR NO : 2021/1084
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 27/03/2017
KARAR TARİHİ : 14/04/2021
NUMARASI : 2017/239 Esas – 2021/348 Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … –

DAVA :İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacağa İlişkin)

KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2021

Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/239 E – 2021/348 K sayılı dosyasından verilen 14/04/2021 tarihli karara karşı davacı tarafça istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı/borçlu şirket arasında ticari ilişki sebebiyle, davalı/borçlu şirketin müvekkil şirketten satın alarak teslim almış ürünlerine istinaden davalı/borçlu şirket adına faturaların kesilerek davalı/borçluya gönderildiğini, iletişime geçilmiş ise de hiçbir sonuç alınamadığını, bu sebeple müvekkil şirketin alacağını tahsil etmek amacıyla Gebze l.İcra Müdürlüğü’nün 2016/2276 E.sayılı dosyası ile borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak davalı/borçlu şirketin açılan icra takibine, asıl borca, faiz türüne faize itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, Davalı/borçlu itiraz evrakında itiraz sebebini bildirmeden”…herhangi bir borcu bulunmamaktadır. diyerek müvekkil şirketten satın alınan ürünler ve ürünlerin teslim alınması hususlarında herhangi bir itilafta bulunmadıklarını, yukarıda arz ve izah edildiği üzere; öncelikle davalı/borçlu adına kayıtlı olduğu tespit edilecek araçların kaydına dava sonuna kadar ihtiyati tedbir şerhi işlenmesine, davalı/borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, takip tarihinden geçerli olmak üzere ticari faiz uygulanmasına, kötü niyetli davalı/borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin özel araç üst yapı ve ekipmanları konusunda uzmanlaşmış kadrosu ve 15 yıla yaklaşan tecrübesi ile müşterilerine sunduğu hizmetlerde dürüstlük ve şeffaflığı ön planda tutarken, çalışanları, tedarikçileri ile beraber büyüyerek kendini geliştirmeye devam eden profesyonel kurumsal bir şirket olduğunu, davacı … Sri. (Orion Ltd.) 2011 yılında müvekkil şirkete başvurarak, Türkiye’de yatırım yapma amacıyla müvekkil şirket ile çalışmak istediklerini, süreç içinde müvekkil şirket ile davacı arasında ticari ilişkiden kaynaklı bir takım sorunların ortaya çıktığını, Davacı ile müvekkil şirket yüz yüze gerçekleştirilen toplantılarının, telefon görüşmelerinin, e-mail yazışmaların sonunda birlikte iş yapmaya karar verdiklerini, müvekkil şirket, davacı tarafından istenilen ambulansları yapacak, davacıda bu üç ambulans için üç araç içi malzemeyi göndermeyi taahhüt etmiş, ancak bu süreç içinde davacının sözleşme imzalamaktan kaçındığını, ama yine de müvekkil şirket ile anlaştıkları üzere ambulans yapımı için malzemeyi gönderdiklerini, Davacı ambulans yapılması için gerekli iç malzemelerini kendilerinin yollayacaklarını buna istinaden müvekkil şirkette araçlar satıldıktan sonra ödeme yapacağını söylemiş bu şekilde tarafların anlaştıklarını, araçların iç döşemeleri için davalıya üç araç içi malzeme gönderilmiş ve bunları davacı tarafından 55.000.-Euro olarak fıyatlandırıldığı, ancak müvekkil şirket o dönem araç başı 18.000.-Euro gibi bir rakamı çok bulmuş ama davacı tarafından da herhangi bir ödeme talep edilmediğinden itirazda bulunmadığını, davacının gönderdiği iç malzemeler eksik olduğundan kalan medikal malzemeler için İtalya’dan ilgi malzemelerin ithal edildiğini bu süreç içerisinde davacının fikir değiştirip 3 adet araç alımı için gerekli olan 60.000.-Euro bedel gerektiğinden, sadece 2 araç yapmak istediklerini, üçüncü araca iki araçtan sonra karar vereceklerini belirttiklerini, yapımından vazgeçilen üçüncü aracın malzemesinin fiyatının da dahil olduğu 55.000.-Euro’luk fatura ile gelmesine rağmen, davacının isteği ile hiçbir zaman üçüncü ambulansın yapılmadığını ve malzemelerin halen davalının deposunda muhafaza edildiğini tüm masrafları müvekkil şirket tarafından karşılanarak İtalya’dan getirilen ihtiyaç duyulan malzemelerle iki ambulansın imal edildiğini, müvekkili şirket eksik kalan yaklaşık 10.000,-Euro tutan medikalleri kendi imkanları ile sağladığını, sonuçların beklenilen gibi olmadığını, imal edilen araçların rağbet görmediğini, yüksek fiyat nedeniyle imal edilen bu iki aracın çok zor satıldığını ve yatırılan parayı kurtarmak için fiyat üzerinden büyük indirimler yapıldığını, özetle bu yatırımdan davacı ve davalı tarafın birlikte zarar ettiklerini, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu 20.000.-Euro bedelli faturaya ilişkin; gönderdikleri bir araca ait olan nakit 20.000.-Euro bedelli fatura etmeye çalıştıkları fakat bu faturanın müvekkile hiç ulaşmadığını, 55.000.-Euro bedelli pahalı malzeme faturasının gümrükten geçen malzemeler olduğunu ve kaydının olduğunu, ancak 20.000.-Euro bedelli fatura kaydının bulunmadığını, davacı icra takibi başlatarak müvekkil şirkete karşı art niyetli davrandığını, maddi anlamda davalının da beklentileri karşılanmadığı için yatırımdan zarar gördüğünü, davacı tarafa müvekkilinin hiçbir borcunun bulunmadığını, ambulans yapımı için gönderilen malzemelere ilişkin her türlü ödemenin gerçekleştirildiğini, bu ticari ilişki nedeniyle davalının da büyük kayıplara uğrayıp mağdur olduğunu, bu nedenlerle ve yargılama aşamasında dinlenecek tanık ifadeleri ve diğer toplanacak yazılı belgeler doğrultusunda davacının eylem ve davranışlarının, müvekkil şirketin hak kaybına yol açtığının görüleceğini, bu sebeple davacı yanın haksız ve mesnetsiz davasının reddi ile kötü niyetli olarak takip başlatan ve itirazın iptalini talep eden davacı aleyhine takibin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
1-Davanın KABULÜNE, Davalı borçlunun Gebze 1. İcra Müdürlüğü’nün 2016/2276 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 115.403,12.-TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalı borçlu itirazında haksız ve kötüniyetli olduğundan takip konusu asıl alacağın %20’si olan 23.080,62.-TL oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı firma arasında gerçekleşen ticari faaliyetler kapsamında ödeme yükümlülüğünü ihlal eden davalı firmanın müvekkili şirkete borcu olan toplamda 35.548,03 EUR borcunu ödemekten kaçındığını, bu nedenle davalı hakkında icra takibi başlatılıdığını, Gebze 1. İcra Müdürlüğü 2016/2276 E. Sayılı icra takibinde mübrez ödeme emrinde 3- nolu kısımda alacak bilgileri belirtilirken 15.548,03 EUR ve 20.000,00 EUR olarak iki ayrı alacak bilgisi belirtildiğini, akabinde toplam 35.548,03 EUR alacağın harcının hesaplanabilmesi için 115.403,12 TL olarak TL karşılığının belirtildiğini, herhangi bir karışıklığa mahal vermemek adına miktarın alt kısmında “EUR asıl alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek TCMB EUR yıllık en yüksek mevduat faizi; vekalet ücreti icra harç ve giderleri ile birlikte, EUR için tahsil tarihindeki TCMB EUR satış kuru üzerinden tahsili taleplidir. ” şerhinin eklendiğini, görülen itirazın iptali davasında müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelendiğini ve müvekkili şirketin 2012 yılı sonunda 35.975,30 EUR alacaklı olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiğini, mahkemece davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, takibin 115.403,12 TL üzerinden devamına karar verildiğini, her ne kadar takip talebinde parantez içinde 115.403,12 TL miktar belirtilmiş ise de bu miktarın takip açılış esnasında harcın belirlenebilmesi için zorunlu olduğundan belirtildiğini, talep edilen miktarın 35.975,30 EUR olduğu açıkça anlaşılabilmekteyken mahkemece TL cinsinden davanın kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, takip talebinde taleplerinin ” EUR asıl alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek TCMB EUR yıllık en yüksek mevduat faizi … İle birlikte, EUR için tahsil tarihindeki TCMB EUR satış kuru üzerinden tahsili talebidir.” ibaresinden yabancı para cinsinden olan alacaklarının fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödenmesinin talep olunduğunu ileri sürerek; arz ve izah edilen ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle; yerel mahkeme kararının kaldılarak, 35.975,30 EUR asıl alacaklarının fiili ödeme tarihindeki TCMB EUR satış kuru üzerinden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari satım-eser sözleşmelerinden kaynaklanan alacağa ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Davalı tarafça ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, davalı tarafın dosyaya sunduğu delillerden ve cevap dilekçesinden, taraflar arasında sözlü olarak yapılan sözleşme kapsamında, davacı tarafça, dava konusu ambulans araç içi malzemelerinin davalıya tesliminin yapıldığı ve halen davalı uhdesinde bulunduğu, davacı tarafın üzerine düşen edimi ifa ettiği, davalı tarafın ise üstlendiği edimi gereği ifa etmediği, icra dosyasına sunulan cari hesap ekstresinde davacının davalıdan 2012 yılı sonunda 35.975,30.-Euro alacaklı olup davacı tarafın taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ispatladığı mahkeme kabulündedir.
Gebze İcra Müdürlüğünün 2016/2276 esas sayılı takip dosyası ile, alacaklı tarafından, borçlu aleyhine 35.548,03.-EURO 04.02.2016 tarihli döviz satış kuru 1 Euro: 3,2464.-TL Karşılığı (115.403.12.-TL) asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek TCMB EUR yıllık en yüksek mevduat faizi, vekalet ücreti, icra harç ve giderleri ile birlikte İlamsız ödeme emri gönderildiği, ödeme emrinin 18.02.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davalı/borçlu vekilinin 19.02.2016 tarihinde takibe, borca ve borcun fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Yabancı uyruklu olan davacı şirket ile davalı arasında gerçekleşen ticari ilişki neticesinde cari hesap ekstresinde davacının davalıdan 2012 yılı sonunda 35.975,30 Euro alacaklı olduğu mahkemece hükme esas alınan denetime elverişli, gerekçeli bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. TBK’nın 99. Maddesi uyarınca, kural konusu para olan borçlar Ülke parasıyla ödenmesidir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir. Bu düzenlemeler ışığında, alacaklının yabancı para alacağını takip tarihindeki döviz kuru üzerinden Türk parasına çevirmesi, bulunan tutarı takip talebinde göstermesi ve ayrıca takip tarihi ile fiili ödeme tarihi arasındaki kur farkı alacağını talep hakkını saklı tutması gerekmekte olup, davacı buna uygun takip talebinde bulunmuş olmasına karşın mahkemece Türk Parası üzerinden davanın kabulü yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü karar verilerek ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 14/04/2021 tarih, 2017/239 E – 2021/348 K sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden hüküm kurulmasına,
2-Davanın KABULÜNE; davalı borçlunun Gebze 1. İcra Müdürlüğü’nün 2016/2276 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline; takibin 35.975,30-USD’nin ödeme günündeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL olarak, takip tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli döviz kredileri için uyguladığı avans faizi oranında işleyecek faizi ile devamına,
3-Davalı borçlu itirazında haksız ve kötüniyetli olduğundan takip konusu asıl alacağın %20’si olan 7.195,00 EURO’nin ödeme günündeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-Alınması gereken 7.883,18.-TL karar ve ilam harcından başlangıçta yatan 1.392,91 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.490,27 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, (İlk derece mahkemesince hesaplanan harç miktarı değişmediğinden ve harç tahsil müzekkeresi yazılmış olduğundan yeniden HTM yazılmasına yer olmadığına)
5-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan, 31,40 TL başvurma harcı ve 1.392,91 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yargılama sırasında davacı tarafından yapılan, 282,05 TL tebligat, posta ve müzekkere gideri ve 450,00 TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 735,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte olan …Ü.T. 13/1-2 maddesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 14.913,30 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilerek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana İADESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-Davacının istinaf talebinin kabulüne karar verildiğinden yatırmış olduğu 59,30 TL maktu istinaf harcının talebi halinde iadesine,
2-Davacının istinaf aşamasında yapmış olduğu 162,10 TL istinaf kanuna yoluna başvurma harcı, 16,50 TL tebligat gideri ve 54,50 TL istinafa dosya gönderme giderinden oluşan toplam 233,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.b.2 ve 361/1 maddeleri gereğince, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yolu açık olmak üzere 25/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸