Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/921 E. 2021/1053 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/921 – 2021/1053
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/921
KARAR NO : 2021/1053
KARAR TARİHİ : 17/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …..
ÜYE : ….
KATİP : …..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 07/12/2017
KARAR TARİHİ : 06/04/2021
NUMARASI : 2020/246 Esas – 2021/305 Karar

DAVACI : DİLOVASI ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ -.
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : DİNÇ ATIK YÖNETİMİ SAN VE TİC. LTD.ŞTİ. -.
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Atık su sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/11/2021

Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/246 E. 2021/305 K. sayılı dosyasından verilen 06/04/2021 tarihli karara karşı istinaf talebinde bulunulması ile dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderildiği, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 7. Hukuk Dairesinin 02/09/2021 tarih, 2021/1408 Esas, 2021/1336 Karar sayılı kararı ile inceleme görevinin 5. Hukuk Dairesi olduğu gerekçesiyle dosyanın Dairemize gönderildiği, taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davacı vekili ve davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; OSB’nin yargı harçları dahil her türlü harçtan muaf olduğunu, davalı şirketin müvekkili DOSB sınırları içerisinde arsa sahibi olduğunu, üretim yaptığını, müvekkili DOSB’un OSB bünyesinde faaliyet gösteren ve üretimde bulunan katılımcıların atık sularını arıtabilmek maksadıyla bir atık su arıtma tesisi kurduğunu ve 2010 yılında faaliyete geçirdiğini, OSB’de yer alan kuruluşların altyapı ihtiyaçlarını OSB’nin tesislerinden karşılamak zorunda olduğunu, OSB’nin izni olmaksızın alt yapı ihtiyaçlarının başka yerden karşılanamayacağını ve bu amaçla münferiden tesis kurulamayacağını, müvekkilinin atık su arıtma tesisinin kurulmasından ve faaliyete geçirilmesinden sonra davalı şirket ile müvekkili arasında 23/05/2010 tarihinde sözleşme imzalandığını, anılan sözleşmeler gereğince davalının DOSB Atıksu Kanalizasyona Deşarjı Talimatnamesine uymakla yükümlü olduğunu kabul ve taahhüt ettiğini, imzalanan sözleşme gereğince davalı tarafından atık su hattına deşarj edilen atık sular için toplam 83.522,28.-TL meblağlı 6 aya ilişkin 6 adet fatura düzenlendiğini, davalı tarafın ön arıtma yapmadığını, yüksek kirlilikte atık su deşarj ettiğini, faturaların ödenmediğini, Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2017/28329 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu, tüm bu nedenler ile davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Harçlar Kanunu 30. Maddesi doğrultusunda işlem yapılarak, davacıya, dava dilekçesindeki gösterdiği harca esas değer üzerinden harcını ikmal etmesi için kesin süre verilmesini, aksi taktirde davanın reddini talep etiklerini, numunelerin alınma ve saklanma koşulları, analizi gerçekleştiren kurumun ve görevlilerinin bu konudaki ehliyetleri; analiz raporlarının ve buna dayanılarak tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin hukuka uygunluğu bakımından büyük önem teşkil ettiğini, davacının, bu usullere uymaksızın eylemlerde bulunduğunu, tüm bu nedenler ile davacıya eksik yatırdığı harcı ikmal etmesi için kesin süre verilmesini, hukuka aykırı ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Davanın KABULÜNE, Davalı borçlunun Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2017/28329 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, Alacak yargılamayı gerektirdiğinden %20 icra inkar tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme’nin 06/04/2021 tarihli davanın kabulüne yönelik kararı doğru yerinde olup, %20 icra inkar tazminatı talebinin reddine yönelik kararı usul, yasa ve örnek içtihatlara aykırı olduğunu, istinafen ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasında hukuken bir hata bulunmamakta olup; karar, doğru ve yerinde olduğunu, ancak, dava konusu alacağın faturaya dayalı olduğu, likid bir alacağın varlığından söz edilebileceği gözetilmeksizin, %20 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi haksız ve dayanaksız olduğunu, açıklanan ve yüce mahkemeniz’ce re’sen tespit olunacak nedenlerle, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/246 E.-2021/305 K. sayılı dosyasında verilen davanın kabulüne yönelik kararın onanmasına, %20 icra inkar tazminatı talebinin reddine yönelik 2 numaralı kararın ortadan kaldırılmasına ve davalı aleyhine en az %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dosyasında belirtildiği üzere müvekkil firmadan alınan numune örneği 2 saatlik olması gerekirken 1 saat 26 dakika olduğunu, bu durum numunenin hatalı sonuç verdiğini gösterdiğini, mahkemeye sunulan kamera kayıtlarında, numune alan denetim görevlilerinin 13/06/2017 tarihinde 10.16’da müvekkil şirkete geldiğini 10.17’de görüntü alanından çıktığını ve 11.40 ‘da mahalli terk ederek araçla yeniden görüldüklerini 11.42’de de işlerini bitirerek müvekkil firmadan ayrıldıklarının görüldüğünü, yani numune alan denetim görevlileri müvekkil şirkete 10.16 ‘de giriş yapmış ve 11.42’de ayrıldığını, giriş- çıkış saatleri arası 1 saat 26 dakika olduğunu, kamera kayıtlarında görevlilerin 10.16 ‘da müvekkil şirkete girdiği 11.42 ‘de de müvekkil şirketten ayrıldığı açıkça görüldüğünü, sadece müvekkil firmada çalışan bir çalışanın numune alımı sırasında itiraz etmediğini söyleyerek kamera kayıtlarındaki sürelerin göz ardı edilmesi hukuka aykırılık teşkil ettiğini, bu durum mahkemece değerlendirilmediğini, bunun yanı sıra numune alımı sırasında yer alan müvekkil firma çalışanı Yunus Yılmaz tanık olarak dinlenmiş ve ifadesinde, numune alımı sırasında sağlık sorunları yaşadığını açıkça dile getirdiğini, ancak bu durumda göz önüne alınmamış, sağlık sorunu yaşayan firma çalışanının o kısacık sürede numuneye itiraz etmediği gerekçesi ile yine kamera görüntüleri yok sayıldığını, bir çalışanın hasta durumdayken kendisinden böyle bir dikkati beklemek hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkil firmadan 13/07/2017 tarihinde alının numunelerde Ph değeri 3.22 olarak belirtildiğini, bu Ph değeri anlık bir sorundan kaynaklandığını, bir diğer husus da defalarca kez üzerinde durulan analiz raporlarının dip notları incelendiğinde çevre mevzuatı resmi işlemlerinde kullanılamayacağının belirtilmesi olduğunu,
analiz raporlarının dip notları incelendiğinde, raporların çevre mevzuatı resmi işlemlerinde kullanılamayacağı belirtildiğini, dolayısıyla salt bu ifade dahi analiz raporlarına itibar etmemek bakımından yeterli olduğunu, hal böyle iken mevzuata aykırı yapılan analiz raporları baz alınarak müvekkil şirket büyük miktarda zarara uğratılmak istendiğini, müvekkil şirketten alınan numunelerin ve raporların hukuka aykırılığı ortada olduğunu, müvekkil hukuka aykırı yapılan bu işlemlerden büyük zarara uğramış ve uğramaya devam ettiğini, dosyadaki bilirkişi raporlarında müvekkilin lehine olan durumları göz ardı ederek raporlama yapıldığını, yukarıda arz ve izah edildiği üzere öncelikle talepler doğrultusunda dosyanın yeniden incelenerek istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilemesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; atık su sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
İlk derece mahkemesinin 2017/872 Esas – 2019/466 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuş, vaki istinaf başvurusu nedeniyle Sakarya BAM 7. Hukuk Dairesinin 2019/1398 E, 2020/300 K sayılı ilamı ile mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.353/1-a-6 maddesi uyarınca eksikliklerin giderilmesi amacıyla kaldırılmasına karar verilmiştir.
Sakarya BAM 7. Hukuk Dairesinin 2019/1398 E, 2020/300 K sayılı kararında;
‘’…. ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, DOSB Atık Suların Kanalizasyona Deşarjı Talimatnamesi’nin 18. maddesine göre cezai uygulama yapılmasının doğru olduğu, sadece verilen cezanın uygun olduğu belirtilmiş, bunun dışında alınan numuneler ve dosya kapsamı deliller ve talimatname hükümleri dikkate alınarak hesaplama yapılmamış olup, bu haliyle takibe konu faturalardaki tutarların doğruluğunu, davalının itirazının tamamen mi yoksa kısmen mi haksız olduğunu denetleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Yapılması gereken iş, dosyadaki somut veriler ve talimatname hükümleri doğrultusunda ayrıntılı hesaplamaları içeren denetlemeye ve hüküm kurmaya elverişli rapor aldırılmasından ibarettir. …’’ Denilerek mahkeme kararı kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı sonrasında mahkemece, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş, hükme karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Dosyada yer alan deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında atık su aboneliği bulunduğu, analiz sonuçlarına göre tarifeye uygun olarak davacı tarafça davalıya fatura düzenlendiği, mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarına göre, teknik hesaplamaların düzenlenen faturalar ile karşılaştırıldığı, hesaplanan Kirlilik Önlem Bedelleri (KÖB) ile düzenlenen faturalardaki değerlerin uyuştuğu anlaşılmakla, mahkemece davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, alacak yargılamayı gerektirdiğinden % 20 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından taraf vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden peşin alınan istinaf karar ve ilam harcından alınması gereken harcın mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davalı yönünden alınması gerekli 5.705,41 TL den peşin alınan harçların mahsubu ile bakiye 4.278,41 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davacı ve davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
4- Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve diğer işlemlerin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere 17/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

*
….
Başkan ….
¸e-imzalı
….
Üye ….
¸e-imzalı
….
Üye ….
¸e-imzalı
….
Katip …
¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸