Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/790 E. 2021/1080 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/790
KARAR NO : 2021/1080
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 15/11/2019
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
NUMARASI : 2019/1093 Esas – 2021/183 Karar

DAVACI : … – İstanbul Anadolu 3.İcra İflas Müdürlüğü Kartal /İSTANBUL
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. …
Av…. –
FERİ MÜDAHİL :
DAVA İHBAR OLUNAN : … -…
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Dava konusu taşınırların mülkiyet hakkının tespiti ve iadesi, zararların tazmini, olmadığı takdirde terditli olarak sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak

KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2021

Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1093 E – 2021/183 K sayılı dosyasından verilen 08/03/2021 tarihli karara karşı davacı vekilince ve feri müdahil vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı nezdinde bulunup davacı şirkete ait olan bir kısım taşınırlar üzerindeki, şirketin mülkiyet hakkının tespiti ve davacıya iadesi, iade ile birlikte zararların tazmini, bu talebin kabul edilmediği takdirde sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince zenginleşme bedelinin tespiti ve tahsili, bu taleplerle birlikte davacı şirketin meydana getirdiği eser sebebi ile Şekerpınar Köyü …pafta, 185 ada, 4 parsel Çayırova/Kocaeli adresindeki Adel şirketi yeni fabrika binası tapu kaydı üzerine davacı lehine yüklenici ipotek şerhi konulması, davalı şirkete ait fabrika binasındaki tüm mekanik tesisat aksamının davacı tarafından yapıldığı ve bedelinin ödenmediği, davacıya ait teçhizatların fabrikada kullanıldığı, bunların listesinin dilekçe ekinde yer aldığı, beyan edildiğini, imal ve monte edilen mekanik tesisat işlerinin davacı tarafından yapıldığı, mal sahibi şirkete veya 3. Kişiye devir ve fatura edilmediğinden mülkiyet ve zilyetliği halen davacıda olduğu, davacı dışında yapılan hiçbir ödemenin geçerli olmadığı, dava dışı … tarafından davalı adına düzenlenen faturaların muvazaa içerdiği, beyan edildiğini, davacının, Adel şirketinin yeni fabrika binası inşaatında alt yüklenici konumunda olduğu, Adel Kalemcilik tarafından seçilen ve yetkilendirilen müteahhit firma … A.Ş. ve davacı arasında Adel Kalemcilik yeni fabrika binası mekanik işlerin yapımı konusunda 9.775.000,00 TL + KDV bedelli eser sözleşmesi yapıldığı beyan edildiği, inşaatın bütün safhasının, Adel Kalemcilik yöneticileri, Adel tarafından görevlendirilen Logo yazılım ve Seyaş şirketleri tarafından izlendiği, denetlendiği, beyan edildiği, davacının alt yüklenici olarak seçilmesinde Adel Kalemcilik’in onayı olduğu, davacının Adel şirketinin ana işveren olduğu fabrika inşaatında 11 ay boyunca ekibiyle birlikte çalıştığı, işi yaptığı SGK kayıtlarından da belli olduğu, beyan edildiği, netice ve talep olarak: davalı nezdinde bulunan, bir kısım taşınırlar üzerinde müvekkilin mülkiyet hakkının tespiti ve müvekkile iadesi ile birlikte belirsiz nitelikteki zararların tazmini, bu talep kabul edilmez ise belirsiz nitelikteki sebepsiz zenginleşme alacağının tespiti ve tazmini, ana taşınmazda yüklenici ipoteği tesisini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı Adel Kalemcilik Tic. Ve San. A.Ş. firması ile dava dışı … San. Ve Tic. AŞ. firması arasında 12/06/2013 tarihinde, davalı şirkete ait …pafta, 185 ada, 4 parsel’de bulunan taşınmaz üzerinde, üretim ve depolama tesisini anahtar teslim olarak inşa etmesine ilişkin yapım sözleşmesi imzalandığı, davalı şirket ile … arasında 31/03/2015 tarihinde geçici kabul tutanağı düzenlendiği, … ile akdedilen sözleşme yükümlülüklerini yerine getirdiği, sözleşmeden doğan borcunu dava dışı …a ödendiği, davacının alt yüklenici sözleşmesi gereğince alacaklarının ödenmediği iddiasıyla dava dışı Aytaç Inşaat’a davalar yönelttiği, bu davaların İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/295 Esas dosyada görüldüğü, davalı şirketin dava dışı Aytaç Inşaat’a sözleşmeden doğan bedeli ödeyerek fabrika ve fabrika bünyesindeki mekanik tesisata konu malın mülkiyetinin kazanıldığı belirtilerek davanın reddini ve dava dışı … firmasına ihbarı talebinde bulunmuştur.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
1-Davacının yapımını üstlendiği taşınırların mülkiyetinin tespiti ile, davacıya iadesi talebinin REDDİNE,
2-Davacının sebepsiz zenginleşme bedelinin tespiti ile tahsili ve zararının tazmini taleplerinin davalının husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
3-Davacının yüklenici ipoteği kurulması talebinin REDDİNE, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen davanın reddi kararının yasaya, usule ve mevcut hukuki duruma uygun düşmediğinden kararın kaldırılması gerektiğini, müvekkili şirketin Adel Kalemcilik şirketinin mal sahibi olduğu fabrika binasının mekanik tesisat işlerini yaptığını ancak yapılan eser bedeli müvekkiline ödenmediğinden müvekkilinin zarara uğramasına ve sonucunda iflasına yol açtığını, davalı taraf olaydan sorumlu olmadığını iddia etmiş olsa da mal sahibi sıfatıyla yüklenicinin uğradığı zarardan tıpkı … gibi haksız fiil faili Adel Kalemcilik’inde müteselsil olarak sorumluluğu bulunduğunu, davanın konusunun alt yüklenici müvekkilinin mal sahibi Adel Kalemcilik şirketinde bulunan haklarının tespit edilerek hüküm altına alınması ve uğranılan zararların tazmin edilerek müvekkilinin mal varlığından elde edilen zenginleşmenin geri verilmesi olduğunu, zira mal sahibi Adel Kalemcilik ile ana yüklenici … alt yüklenici olan Tesyap Şirketine karşı haksız eylem sorumluluğu ile yükümlülük altında bulunduğundan zararın meydana gelmesine birlikte sebebiyet verilmiş olup her ikisininde müvekkiline karşı müteselsil sorumluluk taşıdıklarını, yerel mahkemece işin anahtar teslimi olarak ihale edilmesi sebebiyle Adel Kalemcilik şirketinin sorumlu olmadığına karar verilmesinin hukuka uygun olmadığını, yapılan işin faturasının kesilmediği bilirkişi raporu ile ispat edildiğinden müvekkilinin mülkiyet hakkının korunmasının icap ettiğini, mal sahibinin alt yükleniciye ipotek verme yükümlülüğü bulunduğundan yüklenici ipoteği konulması talebini nkabulünün gerektiğini, Adel Kalemcilik şirketi ile Aytaç şirketi arasındaki sözleşmeye ve basiretli tacir yükümlülüğüne aykırı hareket etmiş olduğundan zararın meydana gelmesinde tam sorumluluğunun mevcut olduğunu, yüklenici ipoteği ve zamanaşımı iddiası ispat edilmediğinden hukuka uygun bu taleplerin kabulünün icap ettiğini, davalının TBK 61 sebebiyle müteselsil sorumluluğu bulunduğundan uğranılan zararın davalıdan tazminin icap ettiğini, Adel Kalemcilik şirketinin ifa süresinin uzamasında ve zararın meydana gelmesinde asli sorumluluğu bulunduğundan yüklenici zararının müteselsilen tazmininin icap ettiğini, … ile yapılan sözleşmede alt yüklenici yapı alacaklarının ödenmesini güvenceye alan hükümler olmasına rağmen sözleşme ihlal edilerek zararın meydana gelmesine sebep olunduğunu, Adel Kalemcilik ile … arasında karşılıklı keşide edilen ihtarnameler dikkate alınarak tarafların müşterek ve müteselsil sorumluluklarına karar verilmesinin icap ettiğini, davalı işverenin yüklenici Aytaç şirketinden ek teminat almış olmasının sözleşme ve mal sahibi sıfatı ile müteselsil sorumluluğunun farkında olduğunu ispat ettiğini, ayrıca gösterilen delillerin toplanmamasının ve ek rapor alınmamasının da istinaf sebebi olduğunu, müvekkilinin Adel Kalemcilik inşaatında çalışmasına ait SGK kayıtlarının getirtilmemesinin istinaf sebebi olduğunu ileri sürerek; açıklanan ve re’sen gözetilecek yasa ve kamu düzeninden olan hususlar gözetilmek suretiyle istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak taşınmazın tapu kaydı üzerine müvekkili lehine yüklenici ipoteği tesis edilmesi talebinin kabulüne karar verilmesini, davalı Adel Kalemcilik şirketinin meydana gelen zarardan müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunduğuna karar verilerek müvekkilinin uğradığı zararın tespit edilerek müvekkiline ödenmesine yönelik gerekli tahkikat yapılarak neticesine uygun karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesini, farklı kanaatte olunması halinde yerel mahkeme kararının kesin olarak kaldırılarak davacının gösterdiği deliller toplanarak gerekli tahkikat yapılmak suretiyle dava hakkında yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri müdahil vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan yargılamada feri müdahilin adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkı ihlal edildiğinden istinaf talebinin kabulünün gerektiğini, davacı şirketin eski hissedarı ve yöneticisi olduğundan şahsi mal varlığının cebri icrada şirket borçları için satıldığını, buna rağmen yargılamada feri müdahil olarak bulunmasına rağmen savunma haklarının ve hukuki dinlenilme haklarının kullandırılmadığını, 12.03.2020 tarihinde feri müdahillik başvurusu yapmasına rağmen 08.03.2021 tarihli karar duruşmasına kadar talebi hakkında bir karar verilmediğini, mahkemenin taraf teşkilini en başından ikmal suretiyle davaya dahil edilmesine karar vermesi ve adli yargılanma hakkı kapsamında savunma hakkı tanınarak delillerinin toplanıp değerlendirilmesi gerektiğini, buna rağmen mahkemece karar duruşmasında müdahillik talebinin kabulüne karar verildiğini ancak beyanda bulunma talebinin reddedildiğini, beyan ve delil sunulmasına ve gösterilen delillerin araştırılmasına imkan tanınmadığını, feri müdahilin adil yargılanma ve davaya katılma hakkı etkin bir şekilde kullandırılmadığından istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasının gerektiğini ileri sürerek; usul ve yasaya aykırı bulunan yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmak suretiyle davalının bakiye eser bedeli ve meydana gelen zarardan müteselsil sorumluluğuna karar verilmesini, yüklenici ipoteği talebinin kabulüne, davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı talebinin kabulüne ve feri müdahil haklarının ihlal edildiğine karar verilerek dilekçeler ve bilirkişi raporunun feri müdahile tebliği sağlanarak göstereceği delillerin toplanarak araştırılmasına karar verilmesini, dosyanın uğranılan zarar ve bakiye eser bedeli alacağının tespiti için gerekli tahkikat yapılıp neticesine uygun bir karar verilmek üzere yerel mahkemeye iadesine karar verilmesini, farklı kanaatte olunursa kararın kaldırılarak ibtinaf talepleri doğrultusunda yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu taşınırların mülkiyet hakkının tespiti ve iadesi, zararların tazmini, olmadığı takdirde terditli olarak sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Davacı, davalı Adel Kalemcilik A.Ş’nin asıl işveren olduğu davalıya ait fabrika mekanik tesisat aksamının yapım işinde yüklenici/alt işveren olan ihbar olunan müteahhit firma olan …tan 9.7775.000,00 TL+KDV bedel ile anlaştığını, işi yapmış olmasına rağmen dava dışı müteahhitin iş bedelini ödememesi nedeniyle, taşınırlar üzerinde mülkiyet hakkının tespiti ve iadesi ile belirsiz nitelikte zararın tazmini, bu mümkür-n olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme alacağının tespiti ve tazmini ile ana taşınmazda yüklenici ipoteği tesisi talepli dava açtığı, davalının ise, sözleşmenin …la yapıldığı, ve sözleşmeden doğan borcun bu şirkete ödendiği gerekçesiyle davanın reddini savunduğu, mahkemece davacının yapımını üstlendiği taşınırların mülkiyetinin tespiti ve iadesi talebinin reddine, sebepsiz zenginleşme bedelinin tahsili talebinin de husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, karara karşı taraf vekillerinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu subjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def’i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir.
Somut olayda, davacı, davalının ihbar olunan … ile yaptığı davalıya ait fabrika mekanik tesisat aksamının yapım işinde taşeron olduğunu ve hakettiği iş bedelinden davalının da sorumlu olduğunu bildirerek dava açmıştır. Oysa davacı ile davalı arasında akdi ilişkinin varlığı kanıtlanamamıştır. Sözleşmenin nispiliği prensibi uyarınca sözleşme hükümleri ancak tarafları bağlar. Davacı ile davalı arasında akdi ilişki olmadığı gibi davalının borcu üstlendiğine dair Borçlar Kanunu’nun 110. maddesi anlamında bir taahhüdü de bulunmamaktadır. Bu durumda davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi isabetlidir.
Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi dosyasında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin ve feri müdahilin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 08/03/2021 tarih, 2019/1093 E – 2021/183 K sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin ve feri müdahilin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Peşin yatırılan istinaf karar harcı yeterli olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.b.2 ve 361/1 maddeleri gereğince, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yolu açık olmak üzere 25/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸