Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/597 E. 2021/1124 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/597
KARAR NO : 2021/1124
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 05/10/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2021
NUMARASI : 2018/549 Esas – 2021/101 Karar

DAVACI : … – … […]
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :1- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
2-… – …
VEKİLİ :Av…. [16

DAVA :Elektrik aboneliği sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali

KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2021

Kocaeli 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/549 E – 2021/101 K sayılı dosyasından verilen11/02/2021 tarihli karara karşı davalı Seydanlar İnş…vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin EPDK tarafından verilmiş dağıtım lisansına istinaden elektrik dağıtım faaliyeti icra ettiğini, müvekkilinin lisansı gereği elektrik tedarik şirketi olan SEPAŞ ile perakende satış sözleşmesi veya başka bir perakende satış şirketi ile ikili anlaşma akdetmiş olan abonelere elektrik dağıtım hizmeti sunmakla yükümlü olduğunu, dava dışı Körfez AVM Yönetimi İnşaat Giyim Gıda San ve Tic. Ltd Şti’ nin Yeniyalı Mah, Hızır Cad. Zemzem Sok. No: 2 Körfez Kocaeli adresindeki kullanım yeri için ilk olarak 02.04.2012 tarihinde dava dışı başka bir perakende satış şirketi ile ikili anlaşma akdetmek suretiyle elektrik aboneliğini başlattığını ancak 01.01.2017 tarihinde aboneliğini sona erdirdiğini, müvekkili şirket çalışanları tarafından 21.03.2017 tarihinde yapılan kontrolde, Körfez şirketi tarafından abonelik olmaksızın yani perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma akdetmeksizin kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilerek 21.03.2017 tarihli kaçak elektrik kullanım tutanağı tanzim edildiğini, ilgili kullanıcı şirkete 722,78 TL tutarlı borç tahakkuk edilerek kaçak elektrik faturası düzenlendiğini, Körfez şirketinin faturaya itiraz etmediğini ancak ödeme de yapmadığını, 22.11.2017 tarihinde yapılan kontrolde Körfez şirketinin yine abone olmaksızın kaçak elektrik kullanmaya devam ettiğinin tespit edildiğini, bu durumun SEDAŞ ekipleri ve Körfez Şirketinin tek imza yetkilisi ve Aynur VERGİLİ ile imza altına alındığını, bu tutanağa bağlı olarak 245.235, 68 TL kaçak kullanım tahakkuku yapıldığını ve faturalandırıldığını, Körfez Şirketinin bu faturaya da itiraz etmediği gibi yine ödeme yapmadığını, THY 47/1 gereği Körfez şirketinin mevzuata uygun tekrar elektrik enerjisi kullanabilmesinin yegane yolunun öncelikle müvekkili SEDAŞ’ a olan borçlarını ödemesi ve SEPAŞ ile perakende satış sözleşmesi veya başka bir perakende satış şirketi ile ikili anlaşma imzalayarak elektrik abonesi olması gerektiğini, Körfez şirketinin ödeme yapmadığı gibi perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma imzalamadığını, kullanıma konu yerin faal bir alışveriş merkezi olup Körfez tarafından yönetildiğini, faaliyetini sürdürmek zorunda olan Körfez şirketinin kaçak kullanımdan dolayı tahakkuk edilen borçları ödememek ve kesilmiş elektriği açtırmak amacıyla Seydanlar İnş. Taahhüt ve Ticaret Ltd. Şti.’yi kullandığını, Seydanlar adlı şirketin Körfez şirketi ile aynı adreste mukim olduğunu, her iki şirketin benzer yönetim ve kontrol yapısına sahip olduğunu, Körfez şirketi hakkında 21.03.2017 tarihinde ilk kaçak elektrik tespitinin yapılmasından sonra Seydanlar’ın ortaklık yapısı ve imza yetkilisinin değiştiğini, yapılan tescil ile Körfez şirketinin tüm paylarına sahip olan ve tek imza yetkilisi Aynur Vergili’ nin Saydanlar’ ın tüm paylarının yarısını iktisap edip ve Seydanlar’ ın tek imza yetkilisi olarak yetkilendirildiğini, 22.11.2017 tarihindeki ikinci kaçak elektrik tespitinden sonra 04.01.2018 tarihinde Körfez şirketinin davalı Seydanlar üzerinden davalı SEPAŞ ile perakende satış sözleşmesi imzalamak suretiyle elektrik abonesi olduğunu, yapılan işlemin muvazaaalı olduğunu, elektriğin kullanıldığı yer olan AVM ‘nin kontrolünün esas itibariyle Körfez’ e ve tek imza yetkilisi Aynur Vergili’ ye ait olduğunu, Körfez’in Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 47/ 1 maddesi gereği kendisine tahakkuk edilen kaçak elektrik faturalarını ödemesi ve kendi adına perakende satış sözleşmesi imzalaması gerekirken her iki şirketin aynı kişilerin yönetim ve kontrolü altında olmasından istifade edilerek Körfez yerine Seydanlar’ın perakende satış sözleşmesi imzalaması yoluna gidildiğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan alacaklarının tahsil etmesinin önüne geçildiğini, yeni sözleşme imzalanmasının esas amacının daha önce kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilen tüketim noktasında elektrik tüketiminin devam ettirilmesi olduğunu, aslında her ne kadar yeni bir perakende satış sözleşmesi imzalanmış olsa da ortada yeni bir abonenin bulunmadığını, yeni sözleşmenin abone tarafının kaçak elektrik kullanmış tüzel kişi Körfez Şirketi ve imza yetkilisi Aynur Vergili olduğunu, bu kişilerin davalı Seydanlar adına SEPAŞ arasında imzalanmış sözleşme ile elektrik tüketmeye devam ettiğini, THY 48/1 b ye göre başkasına ait perakende satış sözleşmesi/ikili anlaşma üzerinden elektrik tüketilemeyeceği ve bunun usulsüz elektrik tüketimi sayılacağının belirtildiğini, bu tür kullanımın özel bir muvazaa hali olarak öngörüldüğünü, davalı Seydanlar’ ın pay ve yönetim/kontrol yapısının kaçak enerji tüketen Körfez ile aynılık taşımasının yanında kaçak elektriğin kullanıldığı yerde hala aynı faaliyetin yani AVM işletmeciliğinin devam ettiğini, davalı SEPAŞ ile yapılan dava konusu sözleşmenin muvazaalı bir işlem olduğunu beyanla Seydanlar ve SEPAŞ arasında imzalanmış perakende satış sözleşmesinin müvekkili SEDAŞ ‘ın kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacaklarının tahsilini engellemek üzere muvazaalı olarak akdedildiğinin, muvazaalı olduğunun tespitine ve sözleşmenin muvazaa sebebiyle iptal edilmesine, yargılama giderieri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Seydanlar ….Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kayıp kaçak faturalarındaki tüzel kişiliğin Körfez Center AVM Yönetimi İnş Giyim Gıda San. Tic. Ltd. Şti olmadığını, kayıp kaçak faturalarının 5868412351 vergi nolu kişi adına düzenlendiğini, davadışı Körfez Center AVM Yön. Şti.’ nin vergi numarasının 5860413596 olduğunu, davadışı Körfez’ in 01.01.2017’de aboneliğini iptal ettiği hususunun doğru olmadığını, davadışı Batıçim Enerji Toptan Satış A.Ş ile ikili anlaşması bulunduğunu, Körfez şirketinin bu anlaşmayı sona erdiren taraf olmadığını, muhtemelen tedarik şirketi olan davacı ile davadışı Batıçim’in sözleşmesinin sona ermiş olduğunu, ancak davadışı Körfez’e buna ilişkin herhangi bir bildirimin ne davacı tarafından ne de davadışı Batıçim tarafından yapılmadığını, davadışı Batıçim’in Körfez’e kestiği faturalada Körfez’in vergi numarasının 5860413596 olarak gözüktüğünü, davacının organik bağ iddialarının gerçeklikle bağdaşmadığını, müvekkilinin Körfez Center AVM’nin müteahhit firması ve %61 oranında hissesine sahip bir inşaat şirketi olduğunu, davadışı Körfez’ in ise AVM’nin yöneticiliğini üstlenen şirket olduğunu, davacı ile dava dışı Körfez arasındaki sürtüşme nedeniyle davacı tarafça usule, yasaya ve hakkaniyete uymayan bir şekilde elektriği kesilen müvekkili şirketin AVM’de kendine ait işyerlerinin elektriğinin kesilmesi ve ticaretinin sekteye uğraması sonrasında zarar görmemek adına bir sürü masraf yaptığını, kendisiyle alakası olmayan borçları ihtirazi kayıt şerhi düşerek ödemek zorunda bırakıldığını, davacının kötüniyetli olarak, müvekkilinin işyerlerine verilen elektriği kesme tehdidiyle davadışı Körfez’e kesilmemiş faturaları Körfez’in ödemesini, aksi halde müvekkilinin ödemesini şart koştuğunu, zor durumda kalan müvekkilinin de yaşanan bu sürtüşmeden daha fazla zarar görmemek adına diğer davalı SEPAŞ ile elektrik abonelik sözleşmesi akdederek AVMdeki ticaretini sürdürmeye çalıştığını, müvekkili veya davadışı Körfez’e kesilmiş bir faturanın varlığını kabul manasına gelmemekle birlikte, ilgili kayıp kaçak faturalarının yasal mevzuat ve EPDK kararlarına uygun olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı SEPAŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kocaeli, Bolu, Düzce ve Sakarya illerini kapsayan bölgede perakende satış faaliyeti gösterdiğini, bu faaliyet kapsamında serbest tüketicilere ikili anlaşma ile serbest olmayan tüketicilere ile perakende satış sözleşmesi imzalayarak elektrik enerjisi kapasitesi satış hizmeti sunduğunu, bu hizmetleri sunarken ikili anlaşmaları serbest piyasa koşullarında müşteri ile karşılıklı müzakere yolu ile düzenlenirken, perakende satış sözleşmelerini EPDK tarafından yayımlanan ikincil mevzuatlar doğrultusunda düzenlediğini, Elektrik Piyasasi Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin Perakende satış sözleşmesi başvurusu başlıklı 21. Maddesi hükmü doğrultusunda müvekkilinin perakende satış sözleşmesi yapılması aşamasında başvuran gerçek ya da tüzel kişinin beyanını esas almakla yükümlü olup verilen bilginin doğruluğunu ya da başvuru sahibinin amacının ne olduğunu sorgulama yetkisine sahip olmdığını, bu yönde herhangi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, beyana ilişkin üçüncü şahıs şikayeti olması halinde ancak ilgiliden beyanını kanıtlayıcı belge isteyebildiğini, diğer davalı Seydanlar İnşaat Taah ve Tic Ltd Şti. Şti’ nin müvekkiline başvurarak … nolu aboneliği kullanmak için perakende satış sözleşmesi yapılması talebinde bulunmduğunu ve yönetmelik ile belirlenen bilgileri beyan ettiğini, müvekkilinin iş bu kullanım yerindeki önceki kullanıcı tarafından kaçak elektrik kullanıldığı ve davacıya kaçak kullanım nedeni ile borçtan kaçma yönünde bir iradesi olup olmadığını bilecek durumda olmadığını, kaldı ki önceki kullanıcı ile yeni başvuruda bulunan tüzel/gerçek kişi arasında bağlantı olduğunu bilse dahi ilgili yönetmelik maddeleri gereğince başvuruyu irdeleyerek reddetme yetkisinin bulunmadığını, davaya konu sözleşmenin imzalanması aşamasında müvekkilinin kendisine yüklenen enerji tedariği yükümlülüğünü yerine getirmek dışında herhangi bir iradesi olmadğını, ne diğer davalı ile arasında farklı bir anlaşma ne de aldatma maksadından söz edilmesinin mümkün olduğunu, müvekkilinin muvazaalı işlem yaptığından bahsedilemeyeceğini, kullanım yeri ile ilgili bir muvazaa söz konusu ise bile bunun ancak kaçak kullanım borcunu ödemekten kurtulmak isteyen önceki kullanıcı ile daha sonra perakende satış sözleşmesi imzalamış olan diğer davalı şirket arasında olabileceğini, müvekkili tarafından tesis edilen tüm işlemler ve imzalanan sözleşmenin ilgili yönetmelik ile kendisine yüklenen görevleri ifa etme iradesine yönelik olduğunu, hiç bir şekilde muvazaa amacı taşımadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; açılan davanın kabulü ile; davalılar arasında imzalanan parekende elektrik satış sözleşmesinin muvazaa iddiası ile iptaline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı Seydanlar… Ltd. Şti. Vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusuz kalmasına rağmen davanın kabulüne dair karar verilmesinin hatalı olduğunu, 01.02.2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinde davacı şirketle diğer davalı şirketin anlaşarak, dava konusu elektrik aboneliğini dava sonucunu beklemeden 27.07.2020 tarihinde iptal ettiklerini, davanın konusuz kaldığı ifade edilmesine rağmen, işbu husus irdelenmeden mahkemece davanın kabulüne dair karar verildiğini, işbu husus usule ve yasaya aykırı olup, kararın istinaf incelemesi sonucunda kaldırılması gerektiğini, belirtmek gerekir ki karar duruşmasında hazır bulunan meslektaşının müvekkili ile vekalet ilişkisi bulunmamakla birlikte, muhtemelen mahkeme tarafından duruşmada hazır edildiğini, iş bu hususun da esaslı bir usuli hata olduğunu, sadece bu nedenle dahi kararın kaldırılması gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesindeki bütün iddialarının temelini davadışı Körfez’in usulsüz elektrik kullanımına dayandırdığını, bunu da dava dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu faturaya dayandırdığını, oysa davacının dava dilekçesinin ekinde sunduğu kayıp kaçak faturalarıyla davadışı Körfez Center AVM Yön. Şti. nin alakası bulunmadığını, ne davalı müvekkilin, ne de davadışı Körfez’in davacıya kayıp kaçak bedeli vs. borcu bulunmadığını, davacı tarafından 2017 yılında davadışı Körfez Center Apartman Yöneticiliği adına kayıp kaçak faturası kesildiğini, ne müvekkilin ne de davadışı Körfez Center Şti’nin kendilerine fatura edilmeyen bir borcu ödemelerinin mümkün olmadığını, davadışı Körfez Şti tarafından da bu durumun defalarca kez davacı firmaya iletildiğini, fakat davacı şirketin ne müvekkilinin ne de dava dışı Körfez Center şirketinin vergi nosu veya isminin yazmadığı bir faturaya dayanarak, Apartman Yönetiminin borcunu davalı müvekkili Seydanlardan tahsil etme amacında olduğunu, yerel mahkemeye bilirkişi raporunda işbu hususların hiçbirinin incelenmediği, bu nedenle yeni bir bilirkişi raporu alınması gerektiğine dair itirazlarımızı sundularsa da bu konuda karar verilmeksizin dosyanın hükme bağlandığını, işbu hususlarda müvekkilinin adil yargılanma hakkı ve savunma hakkının kısıtlandığını, bu hususların yanında müvekkili tarafından elektrik aboneliği devralınırken diğer davalı Sepaş tarafından, müvekkiline 01.04.2017 ile 04.01.2018 yılı arasında ödenmemiş borç tutarı çıkartıldığını, müvekkili tarafından da işbu tutarın ihtirazi kayıt sunularak ödendiğini, burada önemli olan bir hususun da müvekkilinin AVM deki tek malik olmaması olduğunu, müvekkilinin AVM de bulunan iş yerlerinin elektriğinin kesilmesi, işlerinin sekteye uğraması gibi nedenlerle yönetimsel bir kararla inisiyatif alarak AVM nin elektrik aboneliğini üzerine aldığını, fakat tek başına tüm AVM nin sahibi olmadığını, bu nedenle kalan 3 aylık döneme ilişkin borç olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde de bu borcun tüm kat maliklerine bölüştürülmesi gerektiğini, bu açıdan da görüldüğü üzere hem davacı tarafın iddialarının haksız ve gerçeğe aykırı olduğunu, hem de bilirkişi raporunun eksik, hatalı ve tek taraflı olarak düzenlendiğini, iş bu hususta da, yerel mahkeme tarafından yeni bir rapor alınmadığını usule ve yasaya aykırı şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, ileri sürerek; izahına çalışılan ve re’sen gözetilecek sair nedenlerle Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aksi kanatte olunursa duruşma açılarak davanın yeniden görülmesine ve ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, elektrik aboneliği sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Davacı; davalılar arasındaki abonelik sözleşmesinin kullanıcı tarafı olan davalı Seydanlar Ltd şti ile 3.kişi olan dava dışı Körfez Center AVM Ltd Şti arasında organik bağ bulunduğunu, dava konusu aboneliğin tesis edildiği adreste dava dışı Körfez Center AVM şirketinin halen faal olduğunu, ortada yeni bir abone bulunmadığını, dava dışı Körfez şirketinin mevcut borcu ödenmeden mevzuatı dolanmak ve müvekkilin alacağının tahsilini önlemek amacıyla işlemler yapıldığını ve bu nedenle dava konusu elektrik aboneliği sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptalini talep etmiş, davalılar ise, davanın reddini savunmuşlardır.
Muvazaa, mülga 818 sayılı BK’nun 18. maddesinde ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı yasanın 19. maddesinde düzenlenmiş olup, yasa metninde “ Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradelerinin esas alınacağı” belirtilmiştir. Buna göre; muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilecektirler.
Yukarıda yazılı yasal hüküm uyarınca; davacı, dava konusu abonelik üzerinden yararlandırılan elektrik hizmet bedelinin (abonelik olmaksızın kaçak tahakkuk ettirilen tüketim bedelinin) ödenmemiş olması nedeniyle alacağının bulunduğunu ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapıldığını, kendisinin zararlandırılmak istendiğini savunabilecektir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’ nca benimsenen ilke gereği, kural olarak sonraki abonelik, önceki abonenin borcunun ödenmesine bağlı kılınamaz ise de; mahkemece,dosyadaki bilgi, belge, ve kayıtlara göre davacı/davalı ile borçlu arasında fiili, hukuki bir bağ olup olmamasının belirlenmesi ve davacının/davalının muvazaa iddiasının ispatlanması gerekir.
Somut olay bu çerçevede değerlendirildiğinde; muvazaa iddiası nedeniyle aralarında organik bağ bulunduğu ifade edilen davalı Seydanlar şirketi ile dava dışı Körfez şirketinin adreslerinin 21/03/2017 tarihli kaçak elektrik kullanım tutanağında belirtilen Yeniyalı mah. Zemzem Sok. No:2 Körfez/Kocaeli adresi olduğu, Seydanlar şirketinin ortaklarının Tahir Kavun ve Aynur Vergili, Körfez şirketinin tek ortağı ve yetkilisinin Aynur Vergili olup, şirket yetkilisi olarak Aynur Vergili’nin her iki şirkette de münferit imzacı olduğu, Seydanlar şirketinin ortaklarından Tahir Kavun’un da Körfez şirketinde 2017/01-2019/03 tarihleri arasında çalıştığı, Endeks Bilgileri ve yerinde yapılan incelemede Körfez Center adlı AVM de 26/04/2012 tarihinden 31/12/2016 tarihine kadar süreçte Körfez AVM Center Yönetimi adına kayıtlı … numaralı faal durumda olan Orta Gerilim Aboneliği üzerinden tüketim yapıldığı 01/01/2017 tarihinden 22/11/2017 tarihine kadar geçen süreçte abone tahliyeli yani sözleşmesiz durumda olduğu halde elektrik kullanımına devam edildiği ve sayacın tüketilen elektriği kaydettiğinin görüldüğü, Körfez Vergi Dairesi Müdürlüğü’ nün 22.04.2019 tarihli ve Kocaeli Tepecik Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 25.94 2019 tarihli müzekkereye cevap yazılarına göre Körfez Vergi Dairesinde Stopaj vergisi yönünden kayıtlı mükellef iken elektrik aboneliği adına kayıtlı olan…Vergi kimlik Numaralı Körfez Center AVM Yöneticiliğinin vergi kaydını 31/03/2013 tarihinde kapattıktan sonra elektrik aboneliğini kapatmadığı dolaysıyla bu tarihten sonra söz konusu AVM de faaliyet gösteren dava dışı Körfez şirkeri ve davalı Seydanlar şirketi tarafından kendi adlarına elektrik aboneliği yapmadıkları halde vergi kaydını kapatan AVM Yönetimi adına kayıtlı abone üzerinden, aboneliğin iptal edildiği 01/01/2017-22/11/2017 tarih aralığında ise tahliye olmuş yani abonelik sözleşmesi yapmadan abonesiz şekilde elektriği kullandıkları anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi ve Hukuk Genel Kurulu’ nca benimsenen ilke gereği, kural olarak sonraki abonelik, önceki abonenin borcunun ödenmesine bağlı kılınamaz ise de; dosyadaki bilgi, belge, ve kayıtlara göre davalı Seydanlar şirketi ile dava konusu taşınmaz üzerinde borç sahibi dava dışı Körfez Center AVM Ltd Şti şirketi arasında fiili, hukuki bir bağ olduğu, dosyada yer alan bilirkişinin oy ve görüşünün de bu yönde olduğu gözetildiğinde, yapılan işlemin muvazaalı olduğu açıktır.
Ne var ki, Dairemizce yapılan inceleme sonucu gelen cevap yazılarına göre, dava konusu aboneliğin bulunduğu işyeri adresinde davalı adına elektrik abonelik kaydı yapılmışsa da sözkonusu abonelik dava tarihinden sonra 26/07/2020 tarihinde sonlandırıldığı, SEPAŞ’ın 29/11/2021 tarihli cevabi yazısından anlaşılmaktadır. Bu durumda, iptali istenen abonelik işlemi dava tarihinden sonra sonlandırıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Dava her ne kadar konusuz kalmış ise de HMK’nın 331 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, konusuz kalan dava hakkında yargılamaya devam edilerek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğu tesbit edilmeli ve o tarafın yargılama giderlerine (bu bağlamda vekalet ücretine de) mahkum edilmesi gerekir.
Eldeki davada; yukarıda yapılan açıklamalara göre davacı, davanın açıldığı andaki duruma göre dava açmakta haklıdır. Eş söyleyişle, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı SEPAŞ ve sözleşmenin tarafı olan Seydanlar…Ltd. Şti. davanın açılmasına birlikte sebebiyet vermiş olup, yargılama giderlerinden sorumludurlar.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile istinafa konu kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılması ile aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile, KOCAELİ 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 11/02/2021 tarih, 2018/549 E – 2021/101 K sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA, yeniden hüküm kurulmasına,
2-Konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harç terkin sınırı altında kaldığından alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından karşılanan 35,90 TL peşin harcın ve 35,90 başvurma harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T uyarınca 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 225,55-TL posta tebligat gideri ile 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.225,55-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleşince ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
İstinaf incelemesi bakımından;
1-Davalının istinaf başvurusu kısmen kabul edilse de davada haksız olduğundan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
2-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Kararın Dairemizce taraflara tebilğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere 02/12/2021tarihinde oybirliği ile karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸