Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1391 E. 2022/31 K. 14.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1391
KARAR NO : 2022/31
KARAR TARİHİ : 14/01/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 26/02/2016
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
NUMARASI : 2020/49 Esas – 2021/403 Karar

DAVACI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … – [16282-82746-01786] UETS
DAVALI : … – …- …
VEKİLİ : Av. … -[16722-27576-93584] UETS
DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/01/2022

Dairemizin 09/01/2020 tarih, 2019/840 Esas, 2020/34 Karar sayılı kararı ile; HMK 353/1-a-4-6 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verildiği, eksikliklerin tamamlanması üzerine dosyanın yeniden Dairemize gönderildiği, taraflar arasında görülen dava sonucu Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/49 Esas – 2021/403 Karar sayılı dosyasından verilen 08/07/2021 tarihli hükme yönelik, davacı vekili ve davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında yapılan taşeronluk sözleşmesi gereğince davacının davaya konu faturalardaki işi yaparak teslim ettiğini, davalının iş bedelini ödemediğini, bunun üzerine Körfez İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, davalının takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu beyanla görev itirazında bulunmuş, esasa dair itirazlarında da taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığını, davalının işin yapıldığı tarihte ticari hayatta faal olmadığını, düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edilmediğini, iddia edilen faturaların muhasebe defterlerinde iptal edildiğini, davacının yaptığını iddia ettiği işlerin 3. kişilerce yapıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Davanın kısmen kabulü ile, Davalının Körfez İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 29.843,89 TL asıl alacak üzerinden devamına asıl alacağa takip tarihinden itibaren %13,75 i geçmeyecek şekilde avans faizi işletilmesine, Alacak likit olduğundan 29.843,89 TL üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın tümden reddi gerektiğini düşünmekteyiz zira davacı taraf yerel mahkeme tarafından kabul edilen kısmı dahi ispatlayamadığını, ispat yükü davacıda olup davacı iddialarını ispatlayamadığını, müvekkil, davacıya bir iş siparişi vermemiş olup hiçbir alışveriş yapmadığını, yerel mahkemenin kararına dayanak yaptığı işler, dava dışı …’in müvekkile olan borcuna karşılık bir başkasına yaptırdığı işler olduğunu, müvekkil bu durumu samimi bir şekilde dosyada beyan ettiğini, yoksa davaya konu faturalarda bahsi geçen ürünler-işler müvekkil tarafından alınmış ve yaptırılmış olmadığını, kaldı ki o tarihlerde müvekkil davacıyı dahi tanımadığını, yargılama sürecinde de davacı tarafın kestiği davaya konu faturalar harici, ki faturalar müvekkilin defterlerinde de işlenmiş olmadığını, müvekkil ile ticari olarak bir bağlantısı olduğunu ispatlayamadığını, dosyadaki bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere 24/12/2014 tarih a080954 (kapı ve mutfak dolabı), 24/12/2014 tarih a080955 (mutfak dolabı), 24/12/2014 tarih a080956 (laminant parke) nolu faturalar iptal edilmiş faturalar olup bu durumda sayın mahkemece dikkate alınmadığını, tanık ifadeleri dikkate alınmadan karar verildiğini, tanık … ifadesinde, yukarıda aktarmaya çalışılan bu olaya tanıklık etmiş olduğunu, …’ın yanında mobilya ustası olarak çalıştığını, dava konusu olayla ilgili beyanında ise, 9 daire için mutfak dolabı ve 28-32 adet kapı imalatı yaptıklarını, davacının kendi çalıştırdığı mobilya imalathanesini davadışı …’den devraldığını ve …’e olan borcuna karşılık imalatları yaptığını, … ile … pazarlık yaparken yanlarında olduğunu söylemesine rağmen, karar ilamında …’ın ifadesi hiç dikkate alınmadığını, zira tanık beyanında yapılan işin başkasının müvekkile olan borcuna karşılık onun tarafından yaptırıldığı yani borca karşılık olarak yaptırıldığı açık bir şekilde ifade edilmekte olup şayet dikkate alınsa idi davanın bu yönüyle de reddine karar verilmesi yerinde olacaktı. zira ortada davacıya ödenmesi gereken bir bedel var ise (kabul anlamına gelmemek kaydıyla) onu ödemesi gereken kişinin … olduğu bu ifadeden açıkça anlaşıldığını, yemin teklifimiz dikkate alınmadan karar verilmiştir. yargılama sırasında taraflarınca yemin teklifinde de bulunulmuş, mahkeme yemin teklifini önce kabul etmiş ancak yemin ettirilmeden duruşmaya son verilmiş ve hüküm kurulduğunu, yerel mahkemece yemin teklifi, davanın ispat yükünün davacıda olması sebebiyle reddedildiğini, ancak müvekkilin yapılan işin dava dışı …’in kendisine olan borcuna karşılık yapıldığına dair beyanımızın olması ve tanık erdal’ın ifadesinin bu durumu desteklemesi sebebiyle davanın kabul edilen yönü itibariyle ispat yükü tarafımıza geçmiş olmalıydı ve bu durumda yemin eda ettirilmesi gerektiğini, hal böyle iken ve daha öncesinde yemin teklifi kabul edilmesine rağmen, mahkemece yeminin gerçekleştirilmemesi hukuka aykırı olduğunu, arz ve izah etmeye çalıştığımız sebeplerle; Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/49 E., 2021/403 K., numaralı kararının ortandan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf ve istinafa cevap dilekçesinde özetle; mahkeme özensizce dosyayı okumadan son celse de ise tarafların eksik hususlara dair taleplerini de dikkate almadan hatta sözlü yargılama için taraflara da süre vermeden dosyayı karara çıkarttığını, 07.07.2021 tarihinde dosyaya dair talepleri dair bile ara karar kurmadan dosya yı karara çıkarttığını, dava, fatura alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğunu, 3 farklı keşif te yapılmış farklı miktarlarda birbirleriyle örtüşmeyen miktarlara dair bilirkişi raporu olduğundan sayın mahkeme tekrar keşif ile rapora gitmeli yada 3 rapora istinaden tek bir rapor üzerinden hesaplama yapılarak yeni bir rapor verilmesi gerekeceğini, ayrıca davalı taraf ticari defter bile mahkemeye sunmadığını, dosya da 3 farklı bilirkişi raporu üzerinden mahkeme aleyhimize olan rapor üzerinden karar verdiği gibi, dosya da her 2 tarafında son celse taleplerini nazara almadan, bu kısma dair ara karar da kurmadan, sözlü tahkikat günüde vermeden, eksik inceleme ile dosya karara çıktığından, dosyanın usul ve yasaya aykırı verilen kararın bozulmasına yargılamanın yenıden yapılmasına karar verilmesine de, eksikliklerin dosyada giderilmesi gerekirken eksikler ile dosya tamamlanmadan bitirildiğinden, dosya da son celseden önce ki talebimiz olan tanık …’in detaylı beyanı da alınmasına dair karar verilmesi gerekirken bu eksiklikte tamamlanmadan ve dosyada 3 farklı miktarda birbiriyle örtüşmeyen rapor ile dosya bitmiş tir kanaatımızce dosya da yenıden rapor oluşturulması ve davacı ile davalının alacak kalemeleri ile ticari defterleri detaylı incelenmesi gerekirken ,müvekkilinin kendi defterini dosyaya sunmuş bu incelenmiş davalı ise detaylı defter sunmadığı halde uzman bir mali müşavir incelemesi gerekirken,buda yapılmadan dosya eksiklerle bitmiş ve davalı detaylı beyanını sunan ticari defter sunmadığı halde verilen karar usulsuz ve yerinde olmadığını, aksine adeta davalıdan yana olup verilen kararın bozulması ve yargılamanın yeniden yapılmasını talep ettiklerini,
mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan verilen kararın bozulması gerekeceğini,
dosya için de davalı … yaptığı işleri inkar etmiş ancak kime nasıl yaptığını da davalı ispatlayamadığını, müvekkili yaptırdığı işleri mobilya ve diğer yapılan hizmetlerin kim tarafından olduğunu davalı da ispatlayamayarak belgeleyemeyerek kusurlu olup davacı tarafın ödemesini de ödememiştir.
müvekkilimiz yaptığı işlerin ücretini alamadığını, dosya da … olaya bizzat tanık olduğunu, dosya eksik inceleme ile haksız ve yersiz bir karar ile karara çıkmış olup yargılamanın yeniden yapılmasını talep ettiklerini, izah olunan nedenlerle mahkemenin verdiği karara süresinde istinaf ettiklerini ve kararın bozulmasına, yargılamanın yenıden yapılması talep ederiz. ve davalı tarafın istinaf taleplerinde yersiz olduğunu, talepler doğrultusunda yarılamanın yeniden yapılmasını, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Davacı vekili; davalının inşaatına imalat ve işçilik yaptığını, yapılan iş karşılığı davalıya 4 adet fatura düzenlediğini fatura bedellerinden bakiye 135.000 TL yönünden itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş,
Davalı vekili; davacının düzenlediği faturaları kabul etmediğini, … isimli kişiden alacağına karşılık bu şahsın müvekkilinin inşaatına davacı vasıtasıyla dolap ve kapı yaptırma teklifini kabul ettiğini, davacının yaptığı imalatın 32 adet kapı ve 9 adet mutfak dolabından ibaret olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ilk kararda davanın usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalının istinaf başvurusu üzerine dairemizce mahkeme kararının HMK.353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiş, bu karar üzerine mahkemece bu defa davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Davacı tarafça fatura düzenlenmiş olması tek başına işin yapıldığına delil olmayacağı, fatura konusu işlerin yapıldığının ve teslim edildiğinin davacı tarafça kanıtlanması gerekmektedir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK’nın 222. maddede yer almaktadır. Ticari defterlerin delil olarak incelenmesi yönünden HMK’nın 219 ve 220. madde hükümleri de gözetilmelidir.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan inceleme yeterli değildir. Somut dava ticari dava olup takibin faturaya dayalı olması da gözetildiğinde davacı tarafın defterleri incelenmişse de davalı tarafın defterleri incelenmediğinden, mahkemece, davalı tarafın ticari defterlerinin ibrazı sağlanıp ibraz edilmemesi halinde yöntemince kesin süre verilerek defterler ibraz edildiğinde mali müşavir bilirkişiye incelettirilmeli, özellikle, davacı tarafından düzenlenen dava ve takip konusu faturaların davalı defterlerinde yer alıp almadığı, davalıya tebliğ edilip edilmediği, edilmişse süresinde itiraz edilip edilmediği hususlarında inceleme ve değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden 6100 Sayılı H.M.K’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın esasına etki edecek delilin toplanmamış olması nedeniyle mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, sair istinaf nedenlerinin bu aşamada incelemesine yer olmadığına,
2-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/07/2021 tarih, 2020/49 Esas – 2021/403 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf talep eden davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf talep eden davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine,
6-İstinaf talep eden taraflarca ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
7-İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.nun 353/1-a.6 maddesi gereğince 14/01/2022 tarihinde KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.
*

Başkan …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Katip …
¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸