Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1371 E. 2022/240 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1371 – 2022/240
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1371
KARAR NO : 2022/240
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …..
ÜYE : …..
ÜYE : ….
KATİP : …..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 14/01/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
NUMARASI : 2021/29 Esas – 2021/835 Karar

DAVACI : ATİLLA PROFİL BORU METAL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 1- YAPI KREDİ BANKASI ANONİM ŞİRKETİ -…
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 2- ÖZGÜN İNŞAAT YAPI MALZEMELERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2022

Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/29 E – 2021/835 K sayılı dosyasından verilen 20/10/2021 tarihli karara karşı davacı tarafça istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Gebze’de metal ticareti ile iştigal ettiğini, müvekkili şirket tarafından, 26.11.2020 tarihinde Anadolubank Gebze Şubesindeki hesabından, başka bir bankadaki kendi hesabına para transferi yapılacak iken sehven banka internet sitesi uygulamasında bulunan Özgün İnşaat Yapı Malzemeleri Tic Ltd Şti. hesabına 49.995,00 TL gönderildiğini, Özgün İnş. şirketinin hesabının Yapı Kredi Bankasında olduğunu, paranın kendi hesabına aktarılmadığını gören müvekkili şirket yetkilisinin hesabı kontrol ettiğinde parayı yanlış hesaba gönderdiğini anladığını, işlemin düzeltilmesi için bankası olan Anadolubank ile irtibata geçen müvekkili şirketin, Anadolubank’ın bu konuda bir işlem yapamaması nedeni ile davalı Yapı Kredi Bankasından ve hesap sahibi Özgün İnşaat Yapı Malzemeleri Tic Ltd Şti’den parasının iadesini istediğini, müvekkili şirkete bildirildiği kadarı ile, Özgün İnşaat Yapı Malzemeleri Tic Ltd Şti.’nin paranın iadesi için Yapı Kredi Bankasına başvuruyu yaptığını ve havalenin kendisi ile alakalı olmadığını bildiren yazıyı Yapı Kredi Bankasına verdiğini, ancak Yapı Kredi Bankası’nın, inceleme yapıldığı beyanı ile ödemeyi iade etmediğini, bunun üzerine davalı bankaya iadeli taahhütlü olarak ihtarname gönderildiğini, bu ihtarın davalı bankaya 03.12.2020 tarihinde ulaştığını ancak paranın iadesi yapılamadığını, aradan geçen süreçte paranın iade edilmemesi nedeni ile müvekkili şirket hesaplarından 26.11.2020 tarihinde, davalı Özgün İnş. Ltd.Şti.’nin Yapı Kredi Bankası hesaplarına hata ile gönderilen 49.995,00 TL‘nin, bankaya gönderilen ihtarnamede belirtilen süre sonu olan 07.12.2020 tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte, sebepsiz zenginleşme kapsamında davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; EFT’nin doğrudan banka borçlusu Özgün İnşaat Yapı Malz. San. Ve Tic.Ltd.Şti.’nin adı ve hesabı girilerek yapılmış olduğundan iade edilmesinin uygun görülmediğini, diğer davalı banka borçlusu Özgün İnşaat Yapı Malz. San. Ve Tic.Ltd.Şti. hesaplarında bankaya olan borçlarından kaynaklı bloke olması sebebi ile işbu tutarın business card kaynaklı banka alacağına mahsup edildiğini ve kalan tutarın da yine kefalet riski söz konusu olduğundan, dava dışı Milea İç Ve Dış Ticaret Anonim Şirketi’nin bankaya olan riskine aktarıldığını, müvekkili Yapı Ve Kredi Bankası A.Ş.’ne borçlu diğer davalı Özgün İnşaat Yapı Malz. San. Ve Tic.Ltd.Şti. hakkında yapılan tüm işlemlerin usul ve yasalara uygun yapıldığını, müvekkili banka ile diğer davalı Özgün İnşaat Yapı Malz. San. Ve Tic.Ltd.Şti. arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmelerinin, “Bankanın Virman, Rehin, Hapis, Takas ve Mahsup Hakkı” ve “Kredinin müteselsil kefalet karşılığı kullandırılması ve müteselsil kefillerin sorumluluğu” nu düzenleyen maddelerinde, müvekkili bankanın kredi borçlusu ve müteselsil kefillerinin hesaplarına gelen bedeller üzerinde rehin, hapis ve mahsup hakkı bulunduğunun açıkça belirtildiğini, müvekkili banka ile diğer davalı arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmelerinin ilgili maddeleri gereğince davacı firma tarafından, borçlu şirket hesabına gönderilen bedellerin kredi borçlarına mahsup edilmesinin hukuka ve usule uygun olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Özgün İnşaat Yapı Malzemeleri Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin 31/03/2021 tarihli ön inceleme celsesindeki beyanında; Davacı şirketin dava konusu parayı taraflarına sehven gönderdiğini, para gönderiminden sonra davacının tarafına ulaşması ile birlikte Yapı Kredi Bankası’na durumun iletilmiş olmasına rağmen paranın iade edilmediğini, davacı şirketten alacaklı değil, borçlu olan bir şirket olup, dava konusu paranın yanlışlıkla gönderildiğini belirtmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
1-Davacının davalı Özgün İnşaat Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine açmış olduğu davanın KABULÜNE, 49.995,00.-TL’nin 14/01/2021 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı Özgün İnşaat Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davacının davalı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. aleyhine açmış olduğu davanın REDDİNE, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu paranın müvekkili iadesinde davalı banka ve davalı şirketin birlikte sorumlu olduklarını, davalı bankanın icra takibi başlattığı Kocaeli 8. İcra Müdürlüğüne müvekkilinden aldığı para ile tahsil ettiğine ilişkin bir beyanda dahi bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, dava açıldıktan sonra icra dosyasının dosyaya alındığını ve bu konuda davalı bankanın beyanı olup olmadığına bakılmadan karar verilmesinin de hatalı ve eksik olduğunu, davalı banka ile davalı şirket arasındaki tüm sözleşmelerin sözleşme taraflarını bağlayacağını, burada üçüncü kişi olduklarını, bankanın davalı şirketin benim param değil dediği paraya el koyma yetkisi davalılar arasında kararlaştırılmış olsa dahi müvekkilinin bağlamadığını, müvekkili şirketin parasının iade edilmesi gerektiğini ileri sürerek; arz ve izah edilen nedenlerle, öncelikle ilamın icrasının durdurulması için tedbiren tehiri icra kararı verilmesine, mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulü ile davalı bankanın da dürüstlük kuralına aykırı hareketi ile sebepsiz zenginleştiğinin ve paranın iadesinde sorumlu olduğunun belirtilmesine, paranın davalı bankaca da müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı banka vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı şirket tarafından internet bankacılığı aracılığıyla kendi hesabına para transferi yapacak iken davalı şirketin davalı Yapı ve Kredi Bankasındaki hesabına yanlışlıkla gönderildiği iddia edilen havale (EFT) bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Davacı şirket tarafından internet bankacılığı aracılıyla davalı şirketin davalı Yapı ve Kredi Bankasındaki hesabına internet üzerinden 26/11/2020 tarihinde 49.995,00 TL EFT yaptığı, davalı banka tarafından davalı şirketin takibe intikal etmiş kredi borcunun bir bölümüne mahsuben tahsil edildiği, davalı şirket ile davalı banka arasında yapılan sözleşmede bankanın virman, rehin hapis ve takas hakkı bulunduğu, davacı şirketin söz konusu havalenin kendi hesabına yapılması gerekirken sehven internet hesabında kayıtlı davalı Özgün İnş. San. Tic. Ltd. Şirketine gönderdiğini, ancak davalı şirket ile ticari ilişkisinden kaynaklanan bir alacağının bulunmadığını iddia ederek gönderdiği 49.995,00 TL’nin davalılardan tahsili istemiyle işbu davayı açtığı, davalı şirketin davacının sehven EFT yaptığını kabul ettiği, davalı bankanın ise diğer davalının çeşitli kredilerden dolayı bankaya borçlu olduğunu, rehin, hapis, takas ve mahsup haklarının bulunduğundan davanın reddini savunmuş, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü 6098 sayılı TBK’nın 555 vd. maddeleri ile özellikle havale edenin geri alma hakkının düzenlendiği 559. maddenin uygulanmasını gerektirmektedir. Anılan 559. maddenin ikinci fıkrasında, havale ödeyicisinin (davalı banka) havale alıcısına havaleyi kabul ettiğini açıklamadığı sürece havale edenin ona verdiği yetkiyi geri alabileceği öngörülmüştür. Somut olayda, davalı banka, havaleyi kabul ile havale eden tarafından gönderilen parayı havale alıcısının hesabına geçirmiş olmakla, havale konusu para üzerinde tasarruf hakkı havale alıcısına geçmiş olup havale eden, TBK’nın 559/1.maddesi uyarınca havale alıcısına vermiş olduğu yetkiyi geri alabilirse de, davalı havale ödeyicisi bankaya verdiği yetkiyi geri alamayacağından irade fesadına dayalı dahi olsa iade istemini davalı bankaya karşı ileri süremez. Davalı bankanın, TBK’nın 557/1. maddesi de gözetildiğinde, havale alıcısının hesabına aktardığı havale konusu para üzerine, havale alıcısı ile aralarındaki sözleşmeye dayanarak bloke koymuş olmasında da yasaya aykırı bir durum sözkonusu olmayıp davacının iadesi talebinin reddedilmesinde davalı banka açısından bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi dosyasında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 20/10/2021 tarih, 2021/29 E – 2021/835 K sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 21,40 TL bakiye istinaf karar ve ilam harcı terkin sınırı altında olduğundan alınmasına yer olmadığına,

3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf kararının İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK.362/1-a maddesi uyarınca 24/02/2022 tarihinde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.

*
….
Başkan

¸e-imzalı
….
Üye
….
¸e-imzalı
….
Üye
…..
¸e-imzalı
….
Katip
….
¸e-imzalı