Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1366 E. 2022/229 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1366
KARAR NO : 2022/229
KARAR TARİHİ : 17/02/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 13/04/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2020
NUMARASI : 2018/267 Esas – 2020/596 Karar

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :AKAR İÇ VE DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ.-

VEKİLİ : Av. … –

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2022

Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/267 E – 2020/596 K sayılı dosyasından verilen 26/10/2020 tarihli karara karşı davalı tarafça istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlunun müvekkiline olan borcunu ödemediğinden ödeme emrine itirazının iptal edilmesi gerektiğini,  davalı ile davacı müvekkil arasında bir ticari ilişki söz konusu olup, davalının müvekkilinden fatura karşılığı hizmet ve mal aldığını, fakat daha sonra müvekkilden aldığı hizmetin ve malların bedelini ödemediğini, bunun üzerine davacı müvekkilin muhasebe kayıtlarındaki 21.02.2018 tarihli 17.077,22 TL bedelli cari hesap dökümüne istinaden davalı-borçlu aleyhine Gebze 4. İcra Müdürlüğü 2018/7820 Esas ile ilamsız icra takibi yapıldığını, ancak davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak bu borca itiraz ederek takibi durduğunu, borçlunun bahse konu icra dosyasına itiraz ettikten sonra Beyoğlu 22. Noterliği 27.03.2018 tarih 04006 yevmiye no ile ihtarname gönderdiğini ve 21.02.2018 tarih A seri 33121 nolu 4.790,80 TL bedelli faturayı ihtarname ekinde iade ettiğini, davalı Gebze 4. İcra Müdürlüğü 2018/7820 E. nolu dosyasının tamamına itiraz etmesine karşın yalnızca 4.790,80 TL bedelli faturayı iade etmesinin kötü niyetinin açıkça göstergesi olduğunu, müvekkilinin tüm edimlerini eksiksiz yerine getirmesine karşın davalının kötü niyetli olarak bahse konu edimlerin bedellerini ödememek için farklı yollar denediğini, davacı şirketin ve davalı-borçlunun ticari defterleri incelendiğinde, davalının müvekkilinden fatura karşılığı mal alıp, bedelini ödemediğinin açıkça ortaya çıkacağını, bu itibarla davalı- borçlunun yaptığı itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yurt içi ve yurtdışı ağır nakliyat hizmetiyle iştigal eden ve sayıca oldukça fazla adette tır, treyler, römork, kamyon tipi araçlara sahip bir tüccar olduğunu, öncelikle davacı yanın iddia ve taleplerini kabul manasına gelmemek kaydıyla; müvekkil şirket ile davacı … arasında kısa bir dönem ticari ilişki yaşandığını, müvekkili şirketin sahip olduğu vasıta filosunda bulunan araçların dış koruma brandaları, kayar brandalar, branda malzemeleri ve sair ekipmanı yenilemek maksadıyla deneme maksatlı olarak davacı yanla anlaşmış ve bu anlaşma çerçevesinde bir kısım aracının branda dönüşüm işlerini davacı yana yaptırdığını, yenileme işlemlerinin ardından yola çıkan araçların branda ve sair malzemelerinin yolculuk sırasında problem çıkarması ve süreli mal teslimi yapan şoförlerin bu sıkıntılar nedeniyle gecikmeler yaşaması üzerine müvekkil şirketin konuyu araştırdığını ve gecikmelerin ana sebebinin davacının anlaşmaya aykırı kalitede (düşük kalitede) malzeme kullanması, branda ve sair donanımın hatalı uygulanması nedeniyle brandaların yırtılması, parça kopmaları, donanımın sökülmesi, düşmesi, kaybı gibi nedenler olduğunun öğrenildiğini, ayıplı mal ve hizmetin telafisinin talep edildiğini ancak davacı yanın bu hususta kusuru olmadığını öne sürerek ilave ücretler talep ettiğini, ayrıca gümrüklenmiş (ihraç/ithal) mal taşımaları nedeniyle yasa gereği kapalı ve mühürlü şekilde hareket halinde olması gereken araçların brandalarının mevzuatta belirtilen evsafta olmaması ve hatalı uygulanması nedeniyle sökülmesi kolluk güçleri (Polis, Jandarma) ve Gümrük İdaresi tarafından inceleme ve yaptırım konusu edilmesi kapsamında müvekkili şirketin telafisinin imkansız şekilde zararlara uğradığını, müvekkili şirketin davacı yanın eksik edimleri, ayıplı mal ve hizmeti dolayısıyla açık şekilde ızrar ettiğini, idare ile çeşitli sorunlar yaşadığını ve yaptırımlara maruz bırakıldığını, tüm bu nedenlerle; davacı yanın ağır kusuru ile müvekkil şirkete ayıplı mal ve hizmet sunmuş olması, müvekkili maddi manevi zarara uğratması, dava konusu faturanın davacı yana iade edilmiş olması nedenleriyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…dosya kapsamında alınan ve hükme esas alınan 03/02/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının, davalıdan 17.077,22 TL alacağı tespit edilmiş olmakla, davanın bu miktar üzerinden kabulüne, davalı taraf itirazında haksız bulunduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, beyan ve delillerin takdirinde hataya düştüğünü, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığını, davacı ticari defterlerini delil kabul edip hüküm oluşturan yerel mahkeme kararının bu nedenle hatalı olduğunu, müvekkilinin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılma hakkının hukuka aykırı olarak elinden alındığını, müvekkiline ait ticari defterlerin yerinde incelenmesi için şirketin adresinin 28.01.2019 tarihli dilekçe ile mahkemeye sunulduğunu, istifa eden önceki vekilin istifa ettiğine ve davalı Şirkete kesin mehil verildiğine dair tebligatın 14.01.2019 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini ve kesin mehilin gereği 2 haftalık süresi içerisinde yerine getirilmiş olduğu halde mahkemenin ticari defterleri incelememe kararı almakta hatalı olduğunu, keşfen inceleme yapılmasına yönelik taleplerinin de nedensiz ve gerekçesizce reddedildiğini, davanın TBK’nın 470 vd mdlerinde düzenlenen eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğini, mahkemenin uyuşmazlık noktasının eser sözleşmesi kaynaklı olduğunu tespit etmiş olmasına rağmen gerekçeli kararında “Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı düzenlenen cari hesap alacağına ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır. ” diyerek kendi içinde çelişkiye düştüğünü, dosya muhtevasına, yasaya, usule ve örnek kararlara aykırı yerel mahkeme kararının İstinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak dosyadaki tüm mübrez dilekçelerinde yer alan beyan ve delilleri ve istinaf sebepleri doğrultusunda davacının dava konusu tüm taleplerinin ve davanın reddine, davacının asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davanın kabulüne yönelik vermiş olduğu karar dosyadaki tüm deliller, belgeler, bilgiler değerlendirilerek verilmiş olduğundan hukuken bir isabetsizlik bulunmadığını, davalı tarafın dosyayı sürüncemede bırakıp 10 celse uzamasına sebebiyet verdiğini, davalı tarafın yerel mahkemenin eksik inceleme ile hüküm kurduğunu, beyan ve delillerin takdirinde hataya düştüğünden bahsettiğini, ancak yerel mahkemenin dosyası incelendiğinde böyle bir durumun olmadığı ortaya çıkacağını, ayrıca davalı tarafın davacı tarafın ticari defterlerinin usülüne uygun tutulmadığına ilişkin beyanları tamamen asılsız olup kabulünün söz konusu olmadığını, yerel mahkeme kararının hukuka ve dosya münderacaatına uygun olması nedeni ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Davacı vekili; davalıya aralarındaki eser sözleşmesi uyarınca, davalıya ait vasıta filosunda bulunan araçların dış koruma brandaları, kayar brandaların imalatını ve işçiliğini yaptığını, yapılan iş karşılığı davalı adına fatura düzenlediğini fatura bedellerinden bakiye 17.077,22 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş,
Davalı vekili; davacının düzenlediği faturaları kabul etmediğini, davacının ayıplı ifa sı nedeniyle aynı işi yenileme amaçlı bir başkasına yaptırdığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının incelenen ticari defterleri hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Davacı tarafça fatura düzenlenmiş olması tek başına işin yapıldığına delil olmayacağı, fatura konusu işlerin yapıldığının ve teslim edildiğinin davacı tarafça kanıtlanması gerekmektedir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK’nın 222. maddede yer almaktadır. Ticari defterlerin delil olarak incelenmesi yönünden HMK’nın 219 ve 220. madde hükümleri de gözetilmelidir.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan inceleme yeterli değildir. Somut dava ticari dava olup takibin faturaya dayalı olması da gözetildiğinde davalı tarafın defterleri, süresinde sunulmadığı veya adresi bildirilmediği gerekçesiyle incelenmişse de davalı tarafa defter ibrazı bildirimi 15/01/2019 tarihinde yapılmış olup davalı taraf defterlerin yerinde incelenmesi için süresinde 28/0/2019 tarihli dilekçe ile defterlerin bulunduğu adresi bildirmiş olmakla, defterler mali müşavir bilirkişiye incelettirilmeli, özellikle, davacı tarafından düzenlenen dava ve takip konusu faturaların davalı defterlerinde yer alıp almadığı, davalıya tebliğ edilip edilmediği, edilmişse süresinde itiraz edilip edilmediği hususlarında inceleme ve değerlendirme ile; defterlerde kayıtlı olmayıp ya da itiraza uğramış ve fatura kesinleşmemiş ise bu kez taraflar arasında eser sözleşmesinin bulunduğu tarafların kabulünde olduğu gözönünde bulundurularak bu kez yapılan işin, eksik ve ayıplar da gözetilerek keşfen belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın esasına etki edecek delilin toplanmamış olması nedeniyle mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalnın istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 26/10/2020 tarih, 2018/267 E – 2020/596 K sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı tarafça yatırılan istinaf maktu karar harcının (59,30 TL) ve istinaf nispi karar harcının (233,00 TL) istek halinde iadesine,
4-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6, maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı