Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1158 E. 2021/996 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1158
KARAR NO : 2021/996
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TALEP TARİHİ : 13/09/2021
ARA KARAR TARİHİ : 13/09/2021
NUMARASI : 2021/421 Esas

İHTİYATİ TEDBİR TEDBİR TALEBİNİN
REDDİ KARARINA İTİRAZ EDEN
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : …
VEKİLİ : Av….

TALEP : İhtiyati tedbir talebinin reddi kararına itiraz

KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 11/11/2021

Kocaeli 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/09/2021 tarih, 2021/421 Esas sayılı ara kararına karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulması ile dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, 6100 Sayılı HMK.nun 352.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde özetle; müvekkil … (Şengüller Vinç) ile davalı ENS Platform Hidromekanik Hidromekanik Mak. Müh. San. Ve Tic. A.Ş arasında 11.02.2021 tarihinde araç üstü teleskopik sepetli vinç platform sözleşmesi imzalandığını, müvekkilin anılan sözleşme uyarınca iş sahibi olarak yüklenici şirkete 15.02.2021 tarihinde 9.000-TL, 16.02.2021 tarihinde 90.000-TL, 02.06.2021 tarihinde 50.000-TL 03.06.2021 tarihinde 100.000-TL, 04.06.2021 tarihinde 50.000-TL olmak üzere toplam 299.000-TL ödeme yapmış bulunduğunu, müvekkil tarafından yapılan anılan ödemelerin bir kısmı davalı şirket hesabına bir kısmı da davalı şirket yetkilisi …’ya ait banka hesabına yapıldığını, müvekkil ile davalı şirket arasında imzalanan araç üstü teleskopik sepetli platform sözleşmesine istinaden aracın teslim tarihi; peşinattan sonra 100 gün olarak kararlaştırıldığını, söz konusu sözleşmeye göre, peşinat 50.000-TL olarak belirlenmiş olup, 50.000-TL’nin peşinat olarak ödenmesinin akabinde araç yüklenici tarafından teslim alınarak yapılmaya başlanacak ve bu tarihten itibaren 100 gün içerisinde sözleşmeye uygun olarak yapılmış vaziyette müvekkile teslim edileceğini, taraflar arasında kararlaştırılan ödeme şekline göre peşinat 50.000-TL olarak kararlaştırılmasına rağmen müvekkil, 15.02.2021 tarihinde 9.000-TL, 16.02.2021 tarihinde 90.000-TL olmak üzere peşinat olarak toplam 99.000-TL’yi davalı şirkete ödemiş olup, aracını da sözleşmeye uygun yapılmak üzere 18.03.2021 tarihinde davalı şirkete araç teslim alma tutanağa ile teslim ettiğini, müvekkil tarafından sözleşme bedeli olarak yapılan ödemelere rağmen davalı yüklenici sözleşmeye istinaden kararlaştırılan 100 günlük teslim süresi içerisinde taahhüt ettiği sepetli platformu yapmadığı gibi aracını da müvekkile teslim etmediğini, müvekkilin sözleşmede kararlaştırılan sürenin dolması nedeniyle davalı şirket yetkilisi ile gerek şifahi olarak gerekse mesaj yolu ile yaptığı görüşmelerde defalarca aracına sepetli platformun yapılıp yapılmadığını sormuşsa da davalı şirketten net bir yanıt alamadığını, sonuç olarak davalı şirket, sözleşmeye aykırı hareket ederek sözleşmede yapmayı üstlendiği edimi yerine getirmediği gibi sözleşmeden dönerek yapmayı taahhüt ettiği platformu yapmaktan vazgeçtiğini müvekkil … ve oğlu …’e bildirdiğini, müvekkil, teslim tutanağı ile aracını 18.03.2021 tarihinde davalı şirkete sepetli platform yaptırmak üzere teslim etmesine ve aradan 100 gün geçmesine aracına taahhüt edilen platform yapılmadığını, 02.08.2021 tarihinde Mercedes Axor marka 2013 model araç ekte sunulan araç teslim alma tutanağı ile aynen teslim edildiği haliyle araç üzerinde herhangi bir işlem yapılmaksızın ve herhangi bir eklenti bulunmaksızın müvekkil tarafından teslim alındığını belirterek davanın kabulü ile; öncelikle alacağın tahsilinin imkansız hala gelmesini önlemek adına ihtiyati tedbir kararı verilerek davalı şirketin mal varlığı sorgulamasının yapılmasına, mevcut mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkilin ödemiş olduğu 299.0000-TL’nin ödeme tarihi itibariyle ticari faiziyle birlikte müvekkile iadesine, müvekkilin başka bir şirketle yapmış olduğu yeni sözleşme nedeniyle uğradığı zararın fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak koşuluyla şimdilik 1.000-TL ‘sinin tazminine, müvekkilin uğradığı kazanç kaybı nedeniyle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak koşuluyla şimdilik 1.000-TL’sinin tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Kocaeli 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/09/2021 tarihli ara kararı ile; ihtiyati tedbir talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesinin davalı yüklenici tarafından feshedilmesi nedeniyle müvekkilinin ödemiş olduğu 299.000-TL bedelin iadesi, başka bir şirketle yeni kurulan sözleşme nedeniyle uğranılan zararın tazmini olarak şimdilik 1.000-TL, davacının yaşadığı kazanç kaybına ilişkin olarak şimdilik 1.000-TL maddi tazminat talebi istemi ile açıldığını, dava dilekçesi ile birlikte HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir talep edilerek mülkiyeti davalı adına kayıtlı olan taşınır ve taşınmaz malların el değiştirmemesi için ihtiyati tedbir konulmasının talep edildiğini, yerel mahkemenin 13.09.2021 tarihli ara kararında ”HMK 389 maddesi gereğince ihtiyati tedbirin sadece uyuşmazlık konusu hakkında verilebilmesi karşısında davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine dair hüküm kurmak gerekir ” demek suretiyle ihtiyati tedbire ilişkin taleplerini hukuka aykırı olarak reddettiğini, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için, talep edenin korunması gereken hakkının mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması veya tamamen imkansız hale gelme ihtimali ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümüne kadar gecikme sebebiyle bir sakıncanın veya ciddi bir zararın doğma ihtimali şartı arandığını, öte yandan, davalı şirkete yapılan ödemelere ilişkin dekontların varlığı, borcun niteliği ve miktarı, dava aşamasından evvel borcun davalı tarafça gönderilen ihtarname ile kısmen kabul edilmiş olması ve haricen öğrenilen mal kaçırmaya yönelik davranışlar sebebiyle huzurdaki davada ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuken mümkün olduğunu ileri sürerek; ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin olan mahkeme kararının istinaf kanun yoluna başvuruları kapsamında kaldırılması ve müvekkilinin ileride mağdur olmaması için davalı şirketin mal varlığının el değiştirmesinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, davalı şirket tarafından taahhüt edilen eserin yapılmayarak ve yüklenici davalı yanca feshedilen sözleşme nedeniyle ödenen bedelin iadesine ilişkin dava sırasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddi kararına itiraz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 sayılı HMK.nın 389.maddesinde “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep, verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanması gibi sair hususlarda yapılması gerekli usul ve prosedür açıklanmıştır.
Buna göre somut dosyada; davacı tarafça bir miktar para alacağının ödetilmesi istemiyle açılan davada davalının mevcut malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmişse de, ihtiyati tedbire uyuşmazlık konusu hakkında karar verilebileceği ve kural olarak para alacaklarında ihtiyati tedbire karar verilemeyeceğinden mahkemece istemin reddine ilişkin kararda isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 13/09/2021 tarih, 2021/421 Esas sayılı ara kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Peşin alınan harç yeterli olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği ve diğer işlemlerin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
6-Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 11/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı
¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸