Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1130 E. 2021/1266 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1130
KARAR NO : 2021/1266
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 28/11/2018
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
NUMARASI : 2020/83 Esas – 2021/471 Karar

DAVACI : KONART YAPI DENETİM LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. … – [
DAVALI : TAYAŞ GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Yapı denetim hizmet sözleşmelerinden kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili talebi

KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2021

Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/83 E – 2021/471 K sayılı dosyasından verilen 09/06/2021 tarihli karara karşı davalı tarafça istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … sahibi ve aynı zamanda müteahhid olan davalı arasında yapı sahibine ait …. adresinde bulunan 29L-3D pafta, 10976 parsel numarasına kayıtlı arsa/arazi üzerinde yapılacak yapılar için 1249367 YİBF Nolu, 1263766 YİBF Nolu, 1248126 YİBF Nolu ve 1249371 YİBF Nolu olmak üzere dört adet yapı denetim hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 30/05/2016 tarihli ve 1249367 YİBF No’lu yapı denetim hizmet sözleşmesinde hizmet bedeli başlıklı 4. Maddesinde toplam 464,46 TL öngörülmüş olup, hizmet bedelinin ödenmesi başlıklı 5. Maddesinde ilgili hakediş oranlarının belirlendiğini, sözleşmenin ekinde sunmuş oldukları idare onaylı denetim hizmet bedeline ilişkin hakediş raporunda “Ruhsat alınması aşamasında ödenecek olan proje inceleme bedeli’ne ilişkin” %10 luk hakediş oranının bakanlık ve idare kesinti paylarıyla beraber 44,50 TL’nin davalıdan idare aracılığıyla tahsil edildiğini, 2018 yılına ait güncel oranlarla beraber toplam sözleşme bedeli (KDV dahil) 601,63 TL’den toplam %90 oranındaki hakediş bedeline denk gelen 557,13 TL’lik kalan bakiyenin davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini, 19/07/2016 tarihli ve 1263766 YİBF No’lu yapı denetim hizmet sözleşmesinde hizmet bedeli başlıklı 4. Maddesinde toplam 576 TL öngörülmüş olup, hizmet bedelinin ödenmesi başlıklı 5. Maddesinde ilgili hakediş oranlarının belirlendiğini, sözleşmenin ekinde sunmuş oldukları idare onaylı denetim hizmet bedeline ilişkin hakediş raporunda “Ruhsat alınması aşamasında ödenecek olan proje inceleme bedeli’ne ilişkin” %10 luk hakediş oranının bakanlık ve idare kesinti paylarıyla beraber 58,64 TL’nin davalıdan idare aracılığıyla tahsil edildiğini, 2018 yılına ait güncel oranlarla beraber toplam sözleşme bedeli (KDV dahil) 742,73 TL’den toplam %90 oranındaki hakediş bedeline denk gelen 684,09 TL’lik kalan bakiyenin davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini, 26/05/2016 tarihli ve 1248126 YİBF No’lu yapı denetim hizmet sözleşmesinde hizmet bedeli başlıklı 4. Maddesinde toplam 9.094,8 TL öngörülmüş olup, hizmet bedelinin ödenmesi başlıklı 5. Maddesinde ilgili hakediş oranlarının belirlendiğini, sözleşmenin ekinde sunmuş oldukları idare onaylı denetim hizmet bedeline ilişkin hakediş raporunda “Ruhsat alınması aşamasında ödenecek olan proje inceleme bedeline ilişkin” %10 luk hakediş oranının bakanlık ve idare kesinti paylarıyla beraber 867,17 TL’nin davalıdan idare aracılığıyla tahsil edildiğini, 2018 yılına ait güncel oranlarla beraber toplam sözleşme bedeli (KDV dahil) 11.868,71 TL’den toplam %90 oranındaki hakediş bedeline denk gelen 11.001,54 TL’lik kalan bakiyenin davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini, 30/05/2016 tarihli ve 1249371 YİBF No’lu yapı denetim hizmet sözleşmesinde hizmet bedeli başlıklı 4. Maddesinde toplam 3.753,04 TL öngörülmüş olup, hizmet bedelinin ödenmesi başlıklı 5. Maddesinde ilgili hakediş oranlarının belirlendiğini, sözleşmenin ekinde sunmuş oldukları idare onaylı denetim hizmet bedeline ilişkin hakediş raporunda “Ruhsat alınması aşamasında ödenecek olan proje inceleme bedeline ilişkin” %10 luk hakediş oranı bakanlık ve idare kesinti paylarıyla beraber 359,55 TL’nin davalıdan idare aracılığıyla tahsil edildiğini, 2018 yılına ait güncel oranlarla beraber toplam sözleşme bedeli (KDV dahil) 4.861,37 TL’den toplam %90 oranındaki hakediş bedeline denk gelen 4.501,82 TL’lık kalan bakiyenin davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini, müvekkili tarafından Gebze 8. Noterliği’nin 06/10/2017 tarih 09091 yevmiye nolu ilgili yapı denetim hizmet sözleşmelerinin fesih edildiğine dair fesih ihbarnamesinin davalıya ihbar edildiğini, işbu yapı denetim hizmet sözleşmelerinden toplam kalan bakiyenin 16.744,58 TL olduğunu, ilgili hakedişlerin halen davalı tarafından idareye ödenmediğinden yapı sahibi ve aynı zamanda müteahhid olan davalı adına yapı kullanma izin belgesi verilmediğini, davalı … sahibi tarafından sadece ruhsat alınması aşamasında ödenecek olan proje inceleme bedeline ilişkin %10’luk hakedişlerin ödendiğini, geri kalan taksitlere ilişkin ödeme yapılmadığını, tüm bu nedenlerle 16.744,58-TL’nin işlemiş yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada her iki tarafın da tacir olup işbu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeyle ilgili olduğundan görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olması gerektiğini, bu sebeple öncelikle görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, müvekkili ile davacı arasında müvekkiline ait Kocaeli ili, Darıca ilçesi, Bağlarbaşı mahallesi, 10976 parselde bulunan yapılar için 1249367 YİBF, 1263766 YİBF, 1248126 YİBF ve 1249371 YİBF nolu yapı denetim sözleşmeleri imzalandığını, sözleşmelerin “Hizmet Bedelinin Ödenmesi” başlıklı maddesinde ne şekilde ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, ruhsat alınması aşamasında ödenecek olan proje inceleme bedeli olarak hakediş bedelinin %10’unun kararlaştırıldığını, davacının belirttiği üzere ruhsat alınması aşamasındaki bedel olan %10’luk bedellerin kendisine müvekkili şirket tarafından ödendiğini, sözleşme sonrasında işlemlerin devam ettiği sırada yapıya ilişkin sorunlar yaşandığını ve işlemlere devam edilemediğini, sözleşmelere konu yapının imara uygun olmaması nedeniyle davacı şirket tarafından belediyeye yazılı olarak başvurularak işe devam edemeyeceklerinin bildirildiğini, buna ilişkin yazı, belediyeden istendiği takdirde davacı şirketin işi bıraktığının resmi olarak anlaşılacağını, söz konusu sorunun %10’luk bedelin ödenmesinden sonra yaşandığını, bu tarihten sonra davacı şirket tarafından işin bırakıldığını, herhangi bir hizmet verilmeden ve işin bırakıldığı belediyeye resmi olarak bildirildikten sonra dava dilekçesinde iddia edilen bedellerin talep edildiğini, kaldı ki, müvekkili şirket tarafından yapı denetim işleri için belediyeye 13.000 TL civarında ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemenin %10’luk kısmı fazlasıyla karşıladığını, müvekkilinin de %10’luk kısım dışında davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin, davacının işi bırakmasından yaklaşık 1.5 yıl sonra işin tamamlanması için başka bir danışman ile anlaşması ve bu yeni danışmanın davacıdan evrakları temin etmek istemesi sonucu davacının kötü niyetli olarak hareket ettiğini, kısa süre içerisinde verilen hizmetin karşılığının kendisine belediye aracılığı ile ödendiğini, müvekkili tarafından belediyeye yapı denetim işleri için 13.000 TL civarı ödeme yapılmış olup davacının belirttiği gibi yükümlülükleri tamamlanıp belediyeye gerekli evrakları teslim etmiş iseler belediye tarafından kendilerine ödeme yapılması gerektiğini, kaldı ki, sözleşme doğrultusunda da ödemelerin müvekkili tarafından doğrudan davacıya değil, belediyeye yapıldığını, ödemelerin taraflarından talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının verdiğini iddia ettiği hizmetleri kabul etmediklerini, davacının hak etmemiş olduğu bedellerin tahsili talebini içeren işbu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci ve altınca taksitlere hak kazanabilmesi için taksitlerin yanında kapsamı belirtilmiş olan işleri tamamlaması gerektiğini, ancak davacı şirketin, müvekkili şirket tarafından kendisine ilk taksidin ödenmesinin ardından işi bıraktığını ve diğer taksitlere hak kazanamadığını, dolayısıyla müvekkili şirketin yapı kullanma belgesinin alamamasının sebebinin davacının kazandığını iddia ettiği gibi ilgili hak edişlerin bedelinin kendisine ödenmemesi değil davacı şirketin kendi yükümlülüklerini yerine getirmemesi olduğunu, davacının iddia ettiği gibi müvekkili şirketin ilgili hak edişleri davacıya ödemediği takdirde davacının faaliyet durdurma tutanağı ile seviye tespit tutanağı tanzim edip ilgili idareye bildirimde bulunup ardından ilgili idarenin yapının devamına izin vermemesi gerekirken davacının sözleşmede yapılması kararlaştırılmış olan tüm işleri yapmasının hem hayatın olağan akışına hem de kanuna aykırı olduğunu ve bu durumun cezai yaptırımı bulunduğunu, davacının basiretli bir tacir olduğunu ve kendi cezai sorumluluğunu doğuracak bir işlemi bile bile yapmayacağını, sırf bu durumun bile davacının taleplerinde haksız olduğunun ispatı olduğunu, Mahkeme bir an için davacının haklılığına kanaat getirecek olsa bile davacının taleplerinin olması gerekenden fazla olduğunu, davacının da belirttiği üzere işbu davaya konu sözleşmelerin tamamının 2016 yılında imzalanmış olup davacı ilk takside hak kazandığı edimini 2016 yılında yerine getirdiğini, kaldı ki davacının Gebze 8. Noterliğinin 06.10.2017 tarihli ve 09091 yevmiye nolu ihbarnamesi ile ilgili yapı denetim sözleşmelerinin fesih edildiğini müvekkili şirkete ihbar ettiğini, işbu fesih ihbarnamesinin ardından davacının taleplerinin 2018 yılına ait güncel oranlarla hesaplanmasının hakka ve hukuka aykırı olacağını, tüm bu nedenlerle davacının haksız ve mesnetsiz işbu davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
Davanın KISMEN KABULÜNE, 13.880,54.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının işlemiş faiz ve fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu düşündüklerini, müvekkili ile davacı arasında müvekkiline ait Kocaeli ili, Darıca İlçesi, Bağlarbaşı mahallesi, 10976 parselde bulunan yapılar için 1249367 YİBF, 1263766 YİBF, 1248126 YİBF ve 1249371 YİBF nolu yapı denetim sözleşmeleri imzalandığını, sözleşmelerin “Hizmet Bedelinin Ödenmesi” başlıklı maddesinde ne şekilde ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin ödeme maddesine ve ilgili mevzuata göre müvekkili tarafından yapı denetim hizmet bedelinin tamamının ilgili belediyenin mal müdürlüğü hesabına yatırması gerektiğini, 14.099,50 TL yapı denetim hizmet bedelinin de müvekkili tarafından mal müdürlüğü hesabına yatırıldığını, buna karşılık davacı tarafından ödemenin alınması için yapılması gerekenin hak edişleri düzenleyip belediyeye sunmak ve bu doğrultuda da iş yüzdesi karşılığında hizmet bedelini tahsil etmek olduğunu, işin %90’lık kısmının bittiği belirtilmesine rağmen buna ilişkin hak edişler düzenlenerek bedeller belediyeden alınmamış olup kendi kusurlarından dolayı müvekkiline dava ikame edildiğini, belediye kayıtlarına göre, davacı tarafından %10’luk hakediş evrakları düzenlenerek belediyeye sunulduğunu, ancak bu tarihten sonra hakedişlerin düzenlenmediğini, bunun yerine davacı tarafından noter aracılığı ile fesih ihbarnamesi gönderildiğini, bu fesih ihbarnamesine ilişkinde açıklama yapılması gerektiğini, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.09.2020 tarihli duruşmasının 3 nolu ara kararı gereği fesih ihbarnamesinin tebliğ mazbatasının sunulması için davacıya süre verildiğini, ancak dosyada yapılan kontrollerde ne davacı tarafından buna ilişkin bir beyan sunulmuş ne de Mahkeme tarafından bu ara kararın yerine getirildiğine ilişkin duruşma zabıtlarına şerh düşüldüğünü, davacının fesih ihbarnamesini gönderdiği hususunda bir beyanları olmasa dahi bu ihbarnamenin tebliğ edilip edilmediği ya da usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği hususlarının sorun teşkil ettiğini, Uyap kontrolünde tebliğ mazbatasına ilişkin bir evrak bulunmadığını, mahkeme tarafından da bunun göz ardı edildiğini, gerekçeli kararda da bu ihbarnamenin tebliğ edilip edilmediği hususunun açıkça belirtilmediğini, eğer davacının müvekkili şirkete usulüne uygun tebliğ ettirdiği bir ihbarname mevcut değilse davacının sözleşmesel yükümlülüklerine yerine getirmediği durumunun ortaya çıkacağını, ihbarnamenin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği dahi şüpheli iken davacının dava dilekçesindeki ikrarından anlaşılacağı üzere müvekkilinden almaması gereken ödemelerin ödenmemesi nedeniyle yaptığı feshin de geçersiz olduğunu, davacının eylemleri baştan aşağıya hatalı olup Yapı Denetim usulüne aykırı hareket etmiş olup huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, tüm bu sebeplerle hatalı ve eksik inceleme sonucu kurulan ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurma zarureti doğduğunu, tüm bu sebepler ve resen göz önüne alınacak sebeplerle; tehir-i icra talepli istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkemenin verdiği kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; dosya kapsamı itibariyle müvekkilinin yapı denetim hizmet bedeline hak kazandığı sabit olup yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yapı denetim hizmet sözleşmelerinden kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı, davalıya ait binada yapı denetim faaliyeti yürüttüğünü, bu amaçla yazılı sözleşme akdettiklerini ancak yapı denetim hizmet bedelinin ödemediğini iddia ederek alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacı ile imzalanan hizmet sözleşmesi kapsamında hakedilen %10’luk kısmın davacıya ödendiği, davacının yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine işin 3. Kişiye yaptırıldığı savunarak davanın reddini savunmuş, mahkemece 3. Kişiye tamamlatılmaya ilişkin taraf delilinin bildirilmesi için süre verilmesi üzerine davalı bu beyanın sehven yapıldığını belirtmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça istinaf edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı şirketin yapı denetim hizmet bedeline hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır. Dosya kapsamında bulunan ve yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ile inşaatın % 90 oranında gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Verildiği sabit olan ve benimsenen hizmet karşılığının sırf şekli sebeplere dayalı olarak ödenmemesi objektif iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz. Tespit edilen inşaat seviyesine göre hesaplama yapan ve Dairemizce gerekçeli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun bulunan 18.05.2021 tarihli ek bilirkişi heyeti raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar veren Mahkeme kararı yerindedir.
Her ne kadar mütaakip bölümün hizmet bedeli ödenmemesi halinde yapı denetim şirketinin seviye tespit tutanağı düzenleyerek inşaatı durdurması gerekirken bu hususta hiçbir işlem yapmayıp idarenin denetimini saf dışı bırakması nedeniyle ücrete hak kazanamayacağı gerekçesiyle karar istinaf edilmiş ise de; davalı, hizmetin davacı … şirketi dışında bir şirketten alındığını ispatlayamamıştır. Dosya kapsamında bulunan belgelerden davacının 1 nolu hakediş raporunu ilgili idareye sunduğu, bu hak edişe ilişkin ödemenin davacıya yapıldığı, bundan sonra davacının yapı denetim faaliyetine devam ettiği, hakediş raporları düzenlenmesede ilgili idareninde katılımı ile seviye tespitlerin düzenlendiği ve belediye işlem dosyasından davalıya ait binada yapı denetim faaliyetinin davacı tarafından yapıldığı anlaşılmakla davalının bu yöndeki istinafı yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi dosyasında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 09/06/2021 tarih, 2020/83 E – 2021/471 K sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 948,18 TL harçtan peşin yatırılan 237,05 TL’nin mahsubu ile bakiye 711,13 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf kararının İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK.362/1-a maddesi uyarınca 22/12/2021 tarihinde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı