Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/601 E. 2023/972 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/601
KARAR NO : 2023/972
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : Dr. … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2023
NUMARASI : 2023/14 Esas 2023/38 Karar

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :AKYAZI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2022
NUMARASI : 2022/1321 Esas 2022/932 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …-…
DAVALILAR : 1 -… – … …
2 -… – … …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

Taraflar arasında görülen davada Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi ve Sakarya Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile borçlu davalılar arasında düzenlenen 03/10/2014 düzenleme tarihli, 30.10.2017 vade tarihli, 116.000-TL bedelli bono davalılar tarafından düzenlenerek müvekkile verildiğini, müvekkili süresi içinde ibraz etmiş olmasına ve vadesi geçmiş olmasına rağmen davalılar tarafından ödenmediğini, müvekkil, yasal süresi içinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapmadığından bu hakkını yitirdiğini, ancak davalı borçlular senet bedelini ödemediğinden tarafımızca müvekkilin alacağının tahsili için Akyazı İcra Dairesi 2022/462 E. sayılı dosyasından Genel Haciz Yolu İle İlamsız İcra Takibine başlatıldığını, davalı borçlular itiraz etmiş ve takibi durdurduğunu, ticari davalarda tüketilmesi gereken zorunlu arabuluculuk prosedürüne başvurduklarını ancak anlaşma sağlayamadıklarını, müvekkil ve davalılar beraberce nakliye şirketi kuracak olup şirket için tır satın alıp daha sonra 3’lü ortaklık şeklinde şirketi işletmeye devam edeceklerini, bu sebeple müvekkil … ortaklık için taahhüt ettiği 116.000,00-TL’ yi davalılar … ile … e ödediğini, müvekkilin ödediği bedel daha sonrasında müvekkile geri ödeneceği için davalılar … ve … kendilerinden sadır 116.000,00-TL bedelli senedi düzenleyerek müvekkile verdiklerini, müvekkil ve davalılar anlaştıkları gibi nakliye şirketi kuramadıklarını, müvekkil …’ın ise ödediği bedeli müvekkile senet vermelerine rağmen geri ödemediklerini, davalılar borca itiraz etmekte haksız ve kötü niyetli olduklarını, bu sebeple haksız ve kötü niyetle itiraz etmeleri sebebiyle davalı borçluların takip dayanağı alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ettiklerini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ
Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesince(Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile) ; “Somut olayda, bonoya dayanılarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasında TTK.’ nın 4.maddesi gereğince görevli Mahkeme Asliye Ticaret mahkemesidir. Davacı tarafından açılan davada, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevine girdiği, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı müstemir yetkilerin belirlenmesine ilişkin kararıyla, Sakarya’da 01/09/2021 tarihinden itibaren Asliye Ticaret Mahkemesi kurularak faaliyete başladığı anlaşılmakla, Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK. m. 114/1-c ve 115/2 uyarınca dava dilekçesinin usulden reddine” dair, karar verilmiştir.
Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesince; “somut olayda; davacı tarafın dayandığı 03.10.2014 tanzim, 30.10.2017 vade tarihli ve 116.000,00-TL’lik bonoya istinaden05.05.2022 tarihinde ilamsız icra yoluyla takip başlatığı, davalı tarafın borca ve tüm ferilerine yönelik itirazı neticesinde takibin durduğu, duran takibin devamını sağlamaya yönelik davacı tarafın itirazın iptali davası açtığı anlaşılmış olup, dosya kapsamında UYAP sisteminden Gelir İdaresi Başkanlığı sisteminde yapılan sorgulamada davacının vergi kaydının bulunmadığı “Potansiyel” vergi mükellefi olduğu, dolayısıyla davcının tacir olmadığı, uyuşmazlığın kaynağının zamanaşımına uğramış bono olması, zamanaşımına uğrayan bonoların kambiyo senedi niteliğinde olmayıp, yazılı delil başlangıcı sayılması (HGK’nın 20.02.2008 gün ve 2008/3-159 E. – 2008/158 K. sayılı ilâmı), uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, (Emsal Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2016/17098E.-2019/3745K. sayılı ilamı) ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığa ilişkin olarak 6100 sayılı HMK’nın 2. Maddesi uyarınca genel hükümlere ve yerleşik Yargıtay kararlarına (Emsal 20. HD 2016/8698 E., 2016/9227 K. ve 17.10.2016 günlü kararı; 3. HD 2017/10768 E., 2017/16148 K. ve 20.11.2017 günlü kararı, Yargıtay HGK 2014/19-1241 E., 2016/1033 K. ve 09.11.2016 günlü kararı) göre genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemeleri görevli olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir. (Benzer yönde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2019/470 esas, 2019/420 karar sayılı ilamı, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2020/813 esas, 2021/407 karar sayılı ilamı, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2016/17318 esas 2018/1926 karar sayılı ilamı) Görev dava şartlarından olup mahkemece resen her aşamada değerlendirilmelidir. HMK nun 138. Maddesi düzenlemesine göre görev dava şartının dosya üzerinden yapılan inceleme ile değerlendirilmesi ve görevsizlik kararı ” verilmesine dair, karar verilmiştir.
Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi ile Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi arasında verilen görevsizlik kararlarına istinaden dosya dairemize görevli mahkemenin belirlenmesi için gönderilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki borç ilişkisi nedeniyle verilen senedin ödenmediğinden bahisle alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davasına esas Akyazı İcra Dairesi’nin 2022/462 esas sayılı dosyası dosya arasında bulunmamakta ise de; alacaklı tarafından dava dilekçesine ekli 03/10/2014 tanzim 30/10/2017 vade tarihli kambiyo senedine dayalı alacağın tahsili için genel haciz yolu ile takip başlatıldığı, davalı borçlunun itirazı üzerine iş bu davanın açıldığı dava dilekçesindeki beyanlardan anlaşılmış olup, kambiyo senetlerine mahsus bir icra takibi söz konusu değildir.
Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesince alacağın dayanağının bono olması ve Ticaret Kanununda düzenlenmesi nedeniyle davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği, HSK Birinci Dairesi’nin 08/07/2021 tarih 568 sayılı kararı ile 01/09/2021 tarihinden itibaren Sakarya ilinde Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete başladığından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Diğer yandan, aynı Kanunun 778/I-1. maddesi poliçenin iptale ilişkin 757 ilâ 763. madde hükümlerinin bono yönünden de uygulanacağı yönünde düzenleme sevk etmiş olup, 6102 sayılı TTK’nın 757/I. maddesi ve 30.06.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngören 6335 sayılı Kanun gereğince açıkça bu tür işlerde ticaret mahkemesi yetkili kılınmıştır.
Somut olayda; davacı tarafın dayandığı 03/10/2014 tanzim 30/10/2017 vade tarihli ve 116.000,00-TL’lik bonoya istinaden ilamsız icra yoluyla takip başlatığı, davalı tarafın itirazı neticesinde takibin durduğu anlaşılmış olup, davalının tacir olduğuna yönelik bir iddiada bulunulmadığı, uyuşmazlığın kaynağının zamanaşımına uğramış bono olması, zamanaşımına uğrayan bonoların kambiyo senedi niteliğinde olmayıp, yazılı delil başlangıcı sayılması (HGK’nın 20.02.2008 gün ve 2008/3-159 E. – 2008/158 K. sayılı ilâmı), uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, (Emsal Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2016/17098E.-2019/3745K. sayılı ilamı) ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığa ilişkin olarak 6100 sayılı HMK’nın 2. Maddesi uyarınca genel hükümlere ve yerleşik Yargıtay kararlarına (Emsal 20. HD 2016/8698 E., 2016/9227 K. ve 17.10.2016 günlü kararı; 3. HD 2017/10768 E., 2017/16148 K. ve 20.11.2017 günlü kararı, Yargıtay HGK 2014/19-1241 E., 2016/1033 K. ve 09.11.2016 günlü kararı) genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemeleri görevli olduğundan Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesi gerektiğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 23/1 ve 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/05/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2023

Dr. …
Başkan


Üye …


Üye


Katip

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır