Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/490 E. 2023/288 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/490
KARAR NO : 2023/288
KARAR TARİHİ : 17/02/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/01/2023
NUMARASI : 2023/30 Esas 2023/57 Karar

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2023
NUMARASI : 2022/469 Esas 2023/18 Karar

DAVACI : ER PİLİÇ ENTEGRE TAVUKÇULUK ÜRETİM PAZARLAMA VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …-…
DAVALI : SAKARYA ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …-…
İHBAR OLUNAN : SEPAŞ – …
VEKİLİ : Av. …-…
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

Taraflar arasında görülen davada Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Sakarya Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkil şirketin aldığı elektrik enerjisinin miktarlarını ve faturalandırmaya esas bilgilerini, sayaç okuyarak belirlediğini ancak, bu sayaç okuma bedeli, sayaç başına sabit bir ücret olması gerekirken, davalı şirketçe, tüketilen enerji miktarı üzerinden nispi ücret olarak tahsil edildiği, Danıştay 13. Dairesi; 06.04.2011 tarih ve 2008/2695E. 2011/1368K. sayılı ilamı ile “sayaç okuma ve faturalama hizmetlerine ilişkin maliyetlerin, abone gurubuna ve tüketim enerji miktarına göre değişiklik gösterecek maliyetler olmadığı ve bu nedenle abone başına sabit ücret uygulanması gerektiği” gerekçesiyle, EPDK’nın aynı mahiyetteki 875 sayılı kararının, iptaline karar verdiği, söz konusu kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca da onandığı, bu kararın müvekkil şirket tarafından haricen öğrenildiği ve bir aydan(2007 Şubat) kaynaklı açılan davanın kabulüne karar verildiğini, belirtilen kararda iptal edilen perakende satış hizmet bedeli taraflar arasında imzalanan sözleşmenin bir unsuru olduğu, EPDK tarafından çıkarılan kurul kararları nasıl taraflar arasındaki sözleşmeye doğrudan uygulanmakta ise, Danıştay 13. Dairesi’nin iptal kararı da taraflar arasındaki sözleşmeye doğrudan uygulandığını, bu nedenle, Danıştay’ın iptal kararı neticesinde 875 sayılı Kurul Kararının “psh” uygulamasına dayanak yaptığı kısmı iptal olduğu için ve de iptal kararı geçmişe etkili olarak karar hiç alınmamış gibi bir hukuki sonuç doğurduğu için, davalının, 875 sayılı Kurul Kararının uygulandığı 01.09.2006 ile 31.12.2010 tarihleri arasındaki dönemde PSH uygulaması ve buna bağlı olarak TL/kWh şeklinde fazladan aldığı bedeller hukuki dayanaktan yoksun kaldığı, bu çerçevede, davalı şirketin müvekkil şirketin 10000200650, 10000100160, 10000200380, 10000200950, 10014201850, 10000200370, 100014600680, 10014201090, 10014600660, 10000004000, 10014101380, 10014202340, 10014201320, 10014400210, 10014200900, 10014601060, 10014601580, 10014100020, 10014602060, 00000055630, 00000061790 aboneliklerinden Eylül 2006-Aralık 2010 dönemleri arasında fazladan perakende satış hizmet bedeli tahsil edildiği açıktır. Nitekim başkaca mahkemelerden verilen kararlarda dağıtım şirketinin perakende satış hizmet bedelleri üzerinden fazladan aldığı bedellerin iadesine karar verildiği, belirtilen nedenlerle mahkemelerce, perakende satış hizmet bedellerinin bedellerin düzenleyici işlemlere uygun olup olmadığını incelenmesi öngörüldüğü, bu nedenle fazlaya ilişkin dava hakları saklı tutularak, başka bir dava ile talep edilen 2007 Şubat dönemi hariç olmak üzere, müvekkil şirketin tüm aboneliklerinden PSHB olarak fazladan ödenen 2006 Eylül – 2010 Aralık dönemlerine ait KDV dahil 440.981,67-TL’nin, ödeme tarihlerinden itibaren 6183 sayılı Kanunun 51. maddesine göre işleyecek gecikme zammı, işlemiş ve işleyecek gecikme zammının KDV’si ile birlikte yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 01/11/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz açılan işbu davanın esasına girilmeden öncelikle, husumet yönünden reddine; davanın esasına girildiği takdirde esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ihbar olunan Sakarya Elektrik Perakende Satış A.Ş.’ye (SEPAŞ) tebliğ edilmiş olup, ihbar olunan kendini vekil ile temsil ettirerek ihbar olunan vekili 27/03/2017 tarihli cevap dilekçesinde haksız ve mesnetsiz açılan işbu davanın esasına girilmeden öncelikle, usul şartları, yargı yolu, yetki, görev ve husumet yönünden reddini; davanın esasına girildiği takdirde esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ
Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/01/2019 tarih 2016/495 Esas 2019/27 Karar sayılı kararına karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesince esasa ilişkin verilen karar, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 14/01/2021 Tarih ve 2020/572 Esas – 2021/35 Kararı ile kaldırılmıştır.
Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce; “…Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 08/07/2021 tarihli ve 568 Sayılı Kararı ile Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/09/2021 tarihinde faaliyete geçirilmesine karar verildiği, 01/09/2021 tarihi itibari ile anılan mahkemenin faaliyete geçtiği görülmüştür. Özel mahkemenin kurulması ile genel mahkemenin görevi sona ermiş olduğundan yargılamanın çabukluğu ve ucuzluğu ilkesi gereğince devir ve gönderme kararı vermek gerekmiş” gerekçelerine yer verilerek, “Dava dosyasının faaliyete geçen Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimliğine devrine ve gönderilmesine” dair hüküm kurulmuştur.
Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nce; “…Hakimler ve Savcılar Kurulu 1.Dairesi’nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararında derdest dosyaların devredileceği yönünde bir ibare bulunmadığından mahkememizin kurulup faaliyete geçtiği 01/09/2021 tarihinden önce açılmış olan eldeki davanın yargılamasına açıldığı (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesince devam edilmesinin gerektiği düşüncesiyle mahkememizin görevsizliğine” gerekçelerine yer verilerek; “1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, 2-Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine” dair, görevsizlik kararı verilmiştir. Bunun üzerine Sakarya 5. AHM tekrar gönderme kararı vermiş, Ticaret mahkemesine gönderilen dosyada bu kez KVYO kararı verilmiştir.
Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) ile Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi arasında verilen görevsizlik kararlarına istinaden dosya dairemize görevli mahkemenin belirlenmesi için gönderilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE
HMK 23/1 maddesinde yargı yerinin belirlenmesine ilişkin incelemenin dosya üzerinden yapılabileceği düzenlenmektedir. Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede:
Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararı ile 01/09/2021 tarihi itibariyle Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nce ise, mahkemelerinin kurulup faaliyete geçtiği 01/09/2021 tarihinden önce açılmış olan eldeki davanın yargılamasına açıldığı Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesince devam edilmesinin gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, dosya yargı yerinin belirlenmesi için Dairemize gönderilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevreleri belirlenmiştir. Ancak halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
O halde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığından, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edilmesi gerekir.
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2022/7743 E – 2022/11670 K sayılı ilamında işaret edildiği üzere, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararıyla 01/09/2021 tarihi itibariyle Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği, davanın 23/09/2016 tarihinde açıldığı, 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararda derdest dosyaların devredileceği yönünde bir ibare bulunmadığı anlaşıldığından, dosyanın Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakta ise de; HMK’nın 22/2. maddesinde “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, iki mahkeme arasında gerçek anlamda karşılıklı olarak verilmiş bir görevsizlik veya yetkisizlik kararı bulunmamakta olup, Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararın devir karar niteliğinde olduğu, göreve ilişkin hukuki değerlendirme yapılmadığı, bu suretle yargı yeri belirlenme koşulları bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu haliyle yargı yeri belirleme koşulları bulunmamakla birlikte gelişen bu sürecin 23.09.2016 dava tarihli dosyada işin görülmesini sürüncemede bıraktığı (Emsal; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2014/25083 E – 2015/133 K sayılı ilamı, 2014/24005 E – 2014/19895 K sayılı ilamı, 2014/22509 E – 2014/19872 K sayılı ilamı, 2014/24249 E – 2014/19619 K sayılı ilamı) anlaşılmakla uyuşmazlığın, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince davanın ilk açıldığı Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) (Emsal; Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2022/1760 E – 2022/2689 K sayılı ilamı) görülüp sonuçlandırılması gerektiğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 23/1 ve 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/02/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2023

Başkan


Üye …


Üye


Katip

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır