Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/20 E. 2023/125 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/20
KARAR NO : 2023/125
KARAR TARİHİ : 20/01/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/01/2022
NUMARASI : 2021/658 Esas 2022/259 Karar

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2021
NUMARASI : 2020/171 Esas 2021/655 Karar

DAVACI : DENİZBANK ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av. … – …, Av. …-…, Av. …-…
DAVALILAR : 1-… – … – …
2-AS GIDA AMBALAJ TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
3-… – … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVANIN KONUSU : Alacak (Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan)

Taraflar arasında görülen davada Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Sakarya Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalılar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden davalıya krediler kullandırıldığını, kullandırılan kredilerin taksitlerinin davalılar tarafından zamanında ödenmemesi sebebi ile kredi hesaplarının 18.09.2018 tarihinde kat edildiğini, borçluların Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/473 E. sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunduğunu, mahkemece borçlu şirketlerin konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini ve kararın Basın ilanda yayımlandığını, alacak kaydının konkordato komiserliğine bildirildiğini, konkordato komiserliğince hazırlanan eksik raporuna göre karar verildiğini, Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/473 Esas sayılı dosyası ile verilen hukuksuz karar ile davacı bankanın faizsiz alacağı arasında fahiş fark bulunduğunu, bu kararın maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olup davacı bankanın zarara uğratılması sonucunu doğurduğunu, davalı şirket ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden …’ten kefaletname alındığını, kefaletnamenin üst limitle sınırlı olmak üzere borçlu firmanın bankaya olan tüm borçlarını kapsadığını, hal böyle iken şirket ile kefilin davacı bankaya olan borcunda fark bulunmaması gerektiğini ancak mahkeme kararında As Gıda firmasının asaleten borcu ile …’in kefaleten borcu arasında fahiş fark bulunduğunu, davacı bankanın davalı şirketten 506.437,03-TL nakdi anapara alacağı bulunduğunu, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmeleri kapsamında kat tarihinden kesin mühlet tarihine kadar geçen süre için temerrüt faizi işletildiğini, 57.535-TL çek yapraklarından kaynaklanan gayri nakdi riskin mevcut olduğunu ancak hem mahkeme kararına dayanak komiser raporunda hem de mahkeme kararında tespit olunan alacağın anaparanın dahi altında kaldığını, davacı bankanın hesap ekstreleri ile defter ve kayıtları incelendiğinde haklılıklarının ortaya çıkacağını, arz ve izah edilen nedenlerle; fazlaya, faize ve her türlü feri nitelikteki alacağa ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 308/b maddesinin verdiği hak kapsamında; Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/473 E. sayılı dosyasında verilen maddi ve hukuki dayanaktan yoksun kararına karşılık davacı bankanın faiz ve feriler hariç olmak üzere mahkemece kabul edilen 438.605,93-TL’lik alacağına ek olarak yine faiz ve feriler hariç olmak üzere 157.900,97–TL daha alacağı olduğuna ve bu alacağın Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/473 E. sayılı dosyası ile kabul edilen alacak ile birlikte borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın belirtmiş olduğu 157.900,97-TL tutarında alacak iddiasının doğru olmadığını, davacının konkordato projesinde kabul edilen alacağının dışında başka bir alacağı bulunmadığını, davanın … ve … açısından konusuz kaldığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ
Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce; “…HSK 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı ve HSK Birinci Dairesi’nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı müstemir yetkilerin belirlenmesine ilişkin kararı ile Sakarya’da 01/09/2021 tarihinden itibaren Asliye Ticaret Mahkemesi kurulup faaliyetine başlamış olmakla, dosyanın görevli ve yetkili Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesine devrine ve gönderilmesine” dair hüküm kurulmuştur.
Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nce; “Hakimler ve Savcılar Kurulu 1.Dairesi’nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararında derdest dosyaların devredileceği yönünde bir ibare de bulunmadığı (Benzer yönde Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2021/6478 esas 2021/11561 karar), mahkememizin kurulup faaliyete geçtiği 01/09/2021 tarihinden önce açılmış olan eldeki davanın yargılamasına açıldığı (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince devam edilmesinin gerektiği düşüncesiyle mahkememizin görevsizliğine…” gerekçelerine yer verilerek; “1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, 2-Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,” dair, görevsizlik kararı verilmiş, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/01/2022 tarih 2021/658 Esas 2022/259 karar kararı ile ise; “…Mahkememiz ek kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 07/12/2022 Tarih ve 2022/2565-2129 E ve Kararı ile Merci Tayini işlemleri için Mahkememiz ek kararının kaldırılmasına karar verilmiş, asıl görevsizlik kararımız halen geçerli olduğundan, esas hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, istinaf mahkemesinin kararı doğrultusunda dosyanın görev uyuşmazlığının çözümü için ilgili daireye gönderilmesine” dair karar verilmiştir.
Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) ile Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi arasında verilen görevsizlik kararlarına istinaden dosya dairemize görevli mahkemenin belirlenmesi için gönderilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE
HMK 23/1 maddesinde yargı yerinin belirlenmesine ilişkin incelemenin dosya üzerinden yapılabileceği düzenlenmektedir. Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede:
Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 2020/171 E – 2021/655 K sayılı ilamla asliye ticaret mahkemesinin kurulduğundan bahisle devir ve gönderme kararı verilmiş, Sakarya Ticaret Mahkemesince ise, mahkemelerinin kurulup faaliyete geçtiği 01/09/2021 tarihinden önce açılmış olan eldeki davanın yargılamasına açıldığı, Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) devam edilmesinin gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, mahkemece 2 haftalık yasal süre içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar verilmiştir. Ek kararın istinafı üzerine de dosya Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
Bu süreçten sonra istinaf incelemesi yapan Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2022/2565 E – 2022/2129 K sayılı ilamı üzerine davanın esasına ilişkin karar incelenmeksizin merci tayini koşullarının oluştuğundan bahisle dosyanın ilk derece mahkemesine iadesi neticesinde bu kez merci tayini için dosya Dairemize gönderilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevreleri belirlenmiştir. Ancak halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
O halde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığından, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edilmesi gerekir.
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2022/7743 E – 2022/11670 K sayılı ilamında işaret edildiği üzere, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararıyla 01/09/2021 tarihi itibariyle Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği, davanın 19/06/2020 tarihinde açıldığı, 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararda derdest dosyaların devredileceği yönünde bir ibare bulunmadığı anlaşıldığından, dosyanın Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakta ise de; HMK’nın 22/2. maddesinde “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, iki mahkeme arasında gerçek anlamda karşılıklı olarak verilmiş bir görevsizlik veya yetkisizlik kararı bulunmamakta olup, Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) verilen kararın devir karar niteliğinde olduğu, göreve ilişkin hukuki değerlendirme yapılmadığı gibi kesinleştirme işlemlerinin yerine getirilmediği ve bu suretle yargı yeri belirlenme koşulları bulunmadığı halde Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin davanın açılmamış sayılmasına yönelik ek kararına karşı yapılan istinaf başvurusunda Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2022/2565 E – 2022/2129 K sayılı ilamında da merci tayini koşullarının oluştuğuna vurgu yapılarak bu yönüyle değerlendirme yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır. Bu haliyle yargı yeri belirleme koşulları bulunmamakla birlikte gelişen bu sürecin işin görülmesini sürüncemede bıraktığı (Emsal; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2014/25083 E – 2015/133 K sayılı ilamı, 2014/24005 E – 2014/19895 K sayılı ilamı, 2014/22509 E – 2014/19872 K sayılı ilamı, 2014/24249 E – 2014/19619 K sayılı ilamı) anlaşılmakla uyuşmazlığın, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince davanın ilk açıldığı Sakarya 3.Asliye Hukuk Mahkemesince (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) (Emsal; Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2022/1760 E – 2022/2689 K sayılı ilamı) görülüp sonuçlandırılması gerektiğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 23/1 ve 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/01/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2023

Başkan


Üye …


Üye


Katip

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır