Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/723 E. 2022/594 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/723
KARAR NO : 2022/594
KARAR TARİHİ : 23/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/01/2022
NUMARASI : 2022/25 Esas 2022/13 Karar

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2021
NUMARASI : 2021/712 Esas 2021/997 Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. ….
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen davada Gebze 3. Sulh Hukuk Mahkemesi ve Gebze Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının kiracı bulunduğu Barış Mah. Anibal Cad. No:25/1 Gebze/Kocaeli adresindeki mecurun önceki kiracısı olduğunu, müvekkilinin mecuru 01/03/2021 tarihinde tahliye ettiğini, tahliyeden sonra davalının mecuru 25/03/2021 tarihinde kiraladığını, kira sözleşmesinde 18 Mart tarihine kadar olan faturaları fatura bedellerinin mülk sahiplerince yarı yarıya ödeneceğini, 19 Marttan sonraki kullanımların kiracıya ait olduğu şeklinde düzenleme yapıldığını, bu çerçevede sözleşmeye göre 8.558,05 TL mal sahiplerinden Koçbay…Ltd.Şti.’ne ve 59.883,38 TL de davalı kiracı şirkete yansıtma faturası düzenlenerek gönderildiğini, sözleşme gereği davalıya kesilen faturanın davalı tarafından ödenmediğini, buna ilişkin olarak Gebze İcra Müdürlüğünün 2021/10994 Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, ancak davalının borca itirazı ile takibin durduğunu, davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev hususunda itirazları bulunduğunu, her iki tarafın tacir olması ve taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmaması sebebi ile davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, ayrıca takibe konu faturalar açısından herhangi bir borcu bulunmadığını, takibe konu edilen elektrik, su vb giderlerden müvekkilinin sorumlu olmadığını, bu tutarlardan müvekkilinden önce kiracı bulunan Aslan Bakır…A.Ş.’nin sorumlu olduğunu, ayrıca kira aktinin 3.maddesinde kira başlangıcına kadar kullanımların mülk sahiplerine ait olduğunun açıkça yazıldığını, davacı yanın kendi insiyatif beyanına göre 59.883,38 TL tahsil etmeye çalışmalarının hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının takibe konu ettiği faturaya itirazlarını EyüpSultan Noterliğinde düzenlettirilen 17/05/2021 Tarih ve 4115 yevmiye nolu ihtarname ile karşı tarafa bildirildiğini, karşı tarafın kendi sorumluluğundan doğan sarfiyatlar için müvekkilini sorumlu tutmasının kötü niyetli olduğunu, bu sebeple %20 den aşağı olmamak üzere karşı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, öncelikle davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine kara verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ
Gebze 3. Sulh Hukuk Mahkemesince; “…davacının kira sözleşmesinin tarafı olmadığı, eski kiracı olarak abonelik üzerine kayıtlı olduğundan ödediğini iddia ettiği faturaları davalı yeni kiracıya yansıttığı, kira sözleşmelerinde bir tarafın kiraya veren diğer tarafın kiracı olduğu, somut olayda eski ve yeni kiracıların arasında bir kira ilişkisi bulunmadığı, birbirlerinden alacakları bulunması halinde bunun genel hükümlere göre değerlendirilmesi gerektiği, mahkememizin görevli olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu, görevli mahkemenin Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla , davanın görev yönünden reddine, mahkememizin görevsizliğine, dosyanın talep halinde ve karar kesinleştiğinde Gebze Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine” dair karar verilmiştir.
Gebze Asliye Ticaret Mahkemesince; “…kiracı olarak bulunduğu mecurun tahliye edilmesinden sonra 25/03/2021 tarihinde davalı tarafından kiralandığını beyan etmiştir. Mecurun davalı tarafça kiralanmasından sonra tahakkuk eden elektrik, su ve doğalgaz faturaları nedeniyle davalı kiracı şirkete düzenlenen yansıtma faturalarının davalı tarafından ödenmesi gerektiğinden bahisle itirazın iptali davası açmıştır. Her ne kadar taraflar arasında kira ilişkisi mevcut olmasa da dava konusunun kira ilişkisinden doğan alacak davası, temel ilişkinin kira sözleşmesi olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmış olup, dava şartı gerçekleşmemiş olduğundan HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle davanın görev yönünden usulden reddine” dair karar verilmiştir.
Gebze 3. Sulh Hukuk Mahkemesi ile Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi arasında karşılıklı verilen görevsizlik kararlarına istinaden dosya, HMK 22/1 maddesi uyarınca dairemize görevli mahkemenin belirlenmesi için gönderilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı itirazın iptali davasıdır.
6335 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. maddesi ile değişik TTK’nın 5/1. maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, asliye ticaret mahkemesinin tüm ticarî davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu belirtilmiştir.
Ticari davalar ise aynı Kanunun 4/1 maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen, uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır. Bu işler, eğer bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari iş sayılmazlar.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda; davalı ile dava dışı Orbak Metal Taş ve İnş. San. Tic. A.Ş. İsimli şirket arasında Gebze Barış Mahallesi Anibal Caddesi 25/A adresindeki fabrika niteliğindeki taşınmaza ilişkin 25/03/2021 tarihli 1 yıllık kira sözleşmesi imzalandığı, davacının taşınmazın önceki kiracısı olduğu, kira sözleşmesi incelendiğinde 3. Maddesinde 01-18 Mart 2021 tarihine kadar olan elektrik su ve doğal gaz faturasının mülk sahiplerince yarı yarıya ödeneceğinin, 19 Mart sonrasındaki kullanımların kiracıya ait olacağının düzenlendiği anlaşılmıştır. Davacının kira sözleşmesinin tarafı olmadığı, eski kiracı olarak abonelik üzerine kayıtlı olduğundan ödediğini iddia ettiği faturaları davalı yeni kiracıya yansıttığı, kira sözleşmelerinde bir tarafın kiraya veren diğer tarafın kiracı olduğu, somut olayda eski ve yeni kiracıların arasında bir kira ilişkisi bulunmadığı, dolayısıyla tarafların tacir sıfatını haiz oldukları, ortadaki uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olduğu, bu nedenlerle TTK’nın 4/1. maddesi gereğince davanın ticari dava niteliğinde olduğu ve Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 23/1 ve 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır