Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/579 E. 2022/597 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/579
KARAR NO : 2022/597
KARAR TARİHİ : 23/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2021
NUMARASI : 2020/816 Esas 2021/1101 Karar

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2020
NUMARASI : 2019/243 Esas 2020/144 Karar

DAVACI : … – -…
VEKİLLERİ : Av. …-
DAVALI : … – -…- …
VEKİLİ : Av. ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

Taraflar arasında görülen davada Gebze 7. Asliye Hukuk Mahkemesi ve gebze asliye ticaret mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalıdan 02/05/2018 tarihinde Kocaeli ili, Gebze ilçesi, Hacıhalil Mah., 29 MIB Pafta, 1086 ada, 22 parselde kayıtlı 4 nolu taşınmazı davalının kasten aldatıcı beyanlarına kanarak satın aldığını, satımın gerçekleştiği dönemde emlakçılık işi yapan davalının söz konusu taşınmazın niteliklerini belirtirken 200 m² olduğu ve değerinin yaklaşık 670.000,00-TL edeceğini beyan ettiğini, akraba olmaları sebebiyle kendisine iyilik yaparak 570.000,00-TL’ye kendisine verebileceğini beyan ettiğini, müvekkilinin tamamen saf ve iyi niyetli olarak davalının beyanlarına kanarak iyi bir fiyata değerli bir taşınmaz sahibi olabileceği fikri ile teklife sıcak baktığını ve yine davalının belirttiği fiyat olan 570.000,00-TL üzerinden anlaşmaya vardıklarını, anlaşmadan sonra davalı tarafça taşınmazın devir işlemi için gerekli işlemlerin bitirildiğinin müvekkiline haber verildiğini ve tarafların 02/05/2018 tarihinde Gebze Tapu Müdürlüğünde bir araya gelerek söz konusu taşınmazın devir işlemlerini tamamlandığını, müvekkilinin davalının aynı zamanda akraba olması ve emlak piyasanına hakim olmasına güvenerek tapu kayıtlarını inceleme gereği de duymadığını, davalının kendisini aldatabileceğini aklına getirmediğini, müvekkilinin tapuyu devraldığı gün davalıya 100.000,00-TL 22/05/2018 tarihinde 50.000,00-TL 29/05/2018 tarihinde 126.000,00 TL ve 01/06/2018 tarihinde 24.000,00 TL olacak şekilde toplamda 300.000,00-TL nakit ödemede bulunduğunu ve bakiye kalan tutar olan 270.000,00-TL değerinde olduğunu, daha sonra davalı tarafça kötü niyetli olarak müvekkilinin aleyhine icraya konu olan senedi düzenlediğini, geçen zaman içerisinde müvekkilinin söz konusu dükkana yerleşmek için davaldına taşınmazın mimarı projesini istediğini, davalının kendisinde projenin olmadığını belirterek binayı yapan müteahhitin GSM numarasını gönderdiğini, alının mimari projeyi incelediğinde ise bahsi gecen taşınmazın aslında 90 m² olduğunu öğrendiğini, müvekkilinin taşınmazın niteliklerinde aldatıldığını öğrenince çevredeki emlakçılardan taşınmazın değerine ilişkin bir araştırma yaptığını ve taşınmazın değerinin 300.000,00-TL değerinde olduğunu öğrendiğini, müvekkilinin tecrübesizliğinden yararlanılarak yapılan sözleşme ve devir işleminin Türk Borçlar Kanunu’nun 28. ve 36. maddeleri gereği geçersiz olduğunu belirterek, müvekkilinin yaşadığı mağduriyetin bir an önce giderilmesi ve hakkaniyetin tesisi için davalı tarafından müvekkili aleyhine Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2018/53112 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde müvekkilinin alacaklıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve takibinde kötüniyetli olan alacaklının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2018/53112 Esas sayılı dosyası ile davacı-borçlu aleyhine yürüttükleri 270.000,00-TL tutarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin 29/11/2018 tarihinde eşi Sakine Altun’a tebliğ edildiğini, davacı-borçlu tarafından herhangi bir itiraz olmadan takip dosyasının kesinleştiğini, 21/12/2018 tarihinde davacının taraflarına ulaştığını, taksitle bu borcu ödemek istediğini beyan etmesi üzerine bu tarihte icra müdürlüğünden dosya kapak hesabı çıkartıldığını, güncel borç bakiyesi olan 327.399,22 TL üzerinden davacı ile görüşme yapıldığını, yapılan bu görüşme neticesinde davacı tarafın Aralık 2018’de 65.000,00TL, Mart 2019’da 65.000,00TL, Mayıs 2019’da 65.000,00 TL, Temmuz 2019’da 65.000,00 TL ve Ağustos 2019’da 65.000,00 TL olmak üzere toplam 325.000,00 TL ödeme yapacağını ve bu bakiyenin dışında kalan kısım için de herhangi bir talep olmayacağı ve davacı-borçlu hakkında da herhangi bir icrai işlemi yapılmayacağı yönünde mutabık olduklarını, davacı-borçlunun bu süreç içerisinde herhangi bir ödeme yapmadığını, defalarca hukuk ofislerine geldiğini, her defasında borcunu ödemek istediğini ve süre talep ettiğini, kendisine her defasında istediği sürenin verildiğini, davacı tarafın müvekkilini oyalayarak üzerine kayıtlı olan 34 RFN 69 plaka nolu aracın haczini İİK. Madde 106-110 ’a göre düşürerek, aracın devrini gerçekleştirdiğini, sürecin bu şekilde gelişme gösterdiği noktada, davacının iş bu davayı açmasında ki amacın sadece müvekkilinin haklı alacağına kavuşmasını sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, davacı tarafın tapu devri esnasında da dükkanın kaç metrekare olduğunu öğrendiğini, yine davacı tarafından tapu devrinden hemen önce Yapı Kredi Bankası- Pendik Şubesine kredi başvurusu yapıldığını ve ilgili başvuru neticesinde ilgili banka tarafından eksper işlemleri yapıldığını, davacının kendi yaptırdığı eksper işlemi neticesinde de dükkanın kaç m² olduğunu bilebilecek durumda olduğunu, davacı tarafın Ağustos 2018’de müvekkilini arayarak dükkanı iade etmek isteğini, satın almaktan vazgeçtiğini, ödemiş olduğu bakiyenin de kendisine iade edilmesini istediğini, davalı müvekkilinin akrabası olması nedeniyle bu durumu kabul ettiğini ve davacıdan almış olduğu bakiyeyi iade ederek tapuyu geri almak üzere davacının yanına gittiğini, davacının tapu üzerinde ipotek olduğunu ancak ipotekli olarak tapu devir işlemini yapabileceğini belirtmesi üzerine, müvekkilinin de davacı tarafından ipotek koydurulan taşınmazı bu haliyle geri almasının mümkün olmadığını normal olarak ya ipoteğin kaldırılmasını ya da vadesinde senedin ödenmesi gerektiğini davacıya bildirdiğini belirterek, davacı borçlu tarafından ikame edilen haksız ve mesnetsiz davanın tüm taleplerle birlikte reddine, alacağı bilerek sürümcemede bırakmaya yönelik ve haksız olarak iş bu davayı açan davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ
Gebze 7. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davacının Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/53112 Esas sayılı dosyasında aleyhine yapılan icra takibinde alacaklıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, icra takibinin dayanağının düzenleyeni …, düzenleme tarihi 28/04/2018, lehtarı …, vade tarihi 15/10/2018 ve bedeli 275,000,00 TL olan bono olduğu, takibin kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapıldığı, buna göre dava, TTK.’da düzenlenen kambiyo senedinden kaynaklandığından, davanın mutlak ticari davalardan olduğu ve davaya bakmakta Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmakla; davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği usulden reddine” gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Gebze Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “her ne kadar bono nedeniyle yapılan bir icra takibi söz konusu olsa da; temel ilişkinin taşınmazın satımından kaynaklı aldatmaya dayanması nedeniyle genel hükümlerin uygulanması gerektiği ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, HMK’ nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle davanın görev yönünden usulden reddine” dair karar verilmiştir.
Gebze 7. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi arasında karşılıklı verilen görevsizlik kararlarına istinaden dosya dairemize görevli mahkemenin belirlenmesi için gönderilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE
HMK 23/1 maddesinde yargı yerinin belirlenmesine ilişkin incelemenin dosya üzerinden yapılabileceği düzenlenmektedir. Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede:
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
TTK’nın 4/1-a maddesi uyarınca, “TTK’da öngörülen hususlardan kaynaklanan hukuk davaları” mutlak ticari davalar arasında yer almaktadır. Kambiyo senetleri, 6102 sayılı TTK’nın 670 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu nedenle, TTK’da düzenlenmiş olan kambiyo senedinden kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari dava niteliğindedir.
Somut olayda; dava, bonodan kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılacak takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 4/1-a ve 5/1. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir.
Bu nedenle; davanın Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 23/1 ve 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır