Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2591 E. 2022/1887 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2591
KARAR NO : 2022/1887
KARAR TARİHİ : 24/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2022
NUMARASI : 2022/266 Esas 2022/302 Karar

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DÜZCE 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
TARİHİ : 10/02/2022
NUMARASI : 2021/1 Esas 2022/20 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
İHBAR OLUNAN : …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

Taraflar arasında görülen davada Düzce 5. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) ve Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin ikamet ettiği Çiftlik Köyü’ne su arıtma ve dış filtre tanıtımı için 02.07.2020 tarihinde …’un Egestar Ticaret unvanlı firma adına gelen pazarlamacının ürünlerini tanıttığını, müvekkilinin tanıtımı yapan şahıstan 2.240,00 TL tutarında su arıtma satın aldığını, bedelini ise taksitler halinde ödemesi hususunda anlaştıklarını ve müvekkilinin vadesi 25.07.2020 olan 2.240 TL bedelli senet imzaladığını, müvekkilinin satın aldığı su arıtmanın satıcısının vaat ettiği özellikleri taşımaması nedeniyle Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca sözleşmeden dönme hakkını kullanarak imzalamış olduğu senedin iadesi için satıcı firmayla iletişime geçmeye çalışsa da herhangi bir sonuç alamadığını, 17.07.2020 tarihinde Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuruda bulunduğunu ve Düzce İl Tüketici Hakem Heyeti’nin 12.02.2021 tarihli 012520210000162 Karar No’lu kararı ile; müvekkilin talebinin kabulüne, … Egestar Ticaret Şirketi tarafından 10 gün içinde 2.490,00 TL bedelli sözleşmenin feshine, tüketiciyi borç altına sokacak kıymetli evrakların iptal edilip geri verilmesine, ürünün firmaya teslimine karar verildiğini, fakat müvekkilinin ürünü firmaya teslim edemediğini ve senedin iadesi de gerçekleştirilemediğini, kendisine gelen Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2021/41522 E. sayılı 15.02.2021 tarihli ödeme emri ile imzalamış olduğu senedin icraya konulduğunu fakat imzalarken boş bırakılan senet üzerindeki lehtar kısmına davalı … ’ın eklendiğini, lehtar kısmına yazılan … kişisinin ürünün tanıtımını da satışını da gerçekleştiren kişi olmadığını, davalı … isimli kişiyi tanımadığını, davalıyla herhangi bir hukuki ilişki de kurmadığını, bu sebeple müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu da bulunmadığını, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 4/5 maddesine göre müvekkilinin imzalamış olduğu bononun geçersiz olduğunu, davalının karardan hemen sonra icra takibi başlatmış olması kötü niyetle hareket ettiğini gösterdiğini, tüketici işleminin satıcı tarafı olan …’a davanın ihbarını talep ettiklerini, davalı … ve dava dışı … hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı’na açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan tarafımızca şikayette bulunulduğunu, aldığı ürünün vaat ettiği özellikleri taşımaması nedeniyle mağdur olan müvekkilinin hiçbir hukuki ilişki kurmadığı ve borçlu da olmadığı davalıya senet bedelini ödemek zorunda bırakılarak mağdur edildiği, müvekkili açısından yerleşim yeri Düzce olması sebebiyle yetkili mahkemelerin Düzce mahkemeleri olduğunu, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin dava sonuna kadar teminatsız şekilde durdurulmasına karar verilerek ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın …’a ihbar edilmesine karar verilmesini, Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2021/41522 E. İcra dosyası hakkında dava sonuna kadar teminatsız durdurma kararı verilmesini ve borçlu olmadığının tespitine, takibe konu vadesi 25.07.2020 olan 2.240 TL bedelli bononun iptaline, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle takip konusu alacak kambiyo senedinden kaynaklı bono olduğunu, bononun illetten mücerret olup sıkı şekil şartlarına tabii kambiyo senedi olduğunu, bu nedenle davacının temel ilişki olduğuna yönelik iddialarını kabul etmediklerini, iddiasını yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, şekil şartları tam olduğundan borçlu aleyhine başlatılan takibin usulüne uygun olduğunu, davacının iddia ettiği gibi 3. şahısa ait olan borçtan dolayı alacaklı olarak müvekkili tarafından borçlu aleyhine başlatılan bir icra takibinin olmadığını, iddia edilen hakem heyeti kararı ve dava dışı şahıs ile ilgili beyanlar ile hakem heyeti kararının kendilerini bağlayıcılığı olmadığını, alacağın miktarı ve takip konusunun senet olmasından dolayı tanıkla da ispatı mümkün olmadığından tanık dinlenmesine muvafakatlerinin olmadığını, davacı tarafça müvekkilinin aleyhine açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin adresinin Kocaeli olması nedeniyle yetkili ve görevli mahkemenin Kocaeli Ticaret Mahkemeleri olduğunu ve yetkisizlik kararı ile Kocaeli Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ
Düzce 5. Asliye Hukuk Mahkemesince (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla); “HMK m. 6/1’e göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Ayn maddenin ikinci fıkrasında ise yerleşim yerinin, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirleneceği düzenlenmesi yer almaktadır. Davalının adresinin “…” olduğu, davalı vekili tarafından süresinde yetki itirazının ileri sürüldüğü, dilekçesinde yetkili mahkemenin de gösterildiği, bu bağlamda yetki itirazı usul ve yasaya uygun olmakla, mahkememizin yetkisizliğine…dosyanın görevli ve yetkili Kocaeli Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine…” dair karar verilmiştir.
Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesince; “…Somut olayda davacı tarafından davalıdan su arıtma cihazı satın alındığı ve bu satış sözleşmesi nedeni ile davacı tarafından davalıya bono imzalanıp verildiği her iki tarafın da kabulündedir. (Bkz. Davalının şüpheli sıfatı ile vermiş olduğu 08/11/2021 tarihli ifade) Bu hal üzerine davacının 6502 sayılı yasa kapsamında davacının tüketici sıfatını davalının ise satıcı sıfatına sahip olduğu aralarındaki temel ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici işlemi olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine Düzce Asliye Hukuk Mahkemesinin tüketici mahkemesi sıfatı ile görevli ve yetkili olduğuna…” dair karar verilmiştir.
Düzce 5. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) ile Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi arasında verilen yetkisizlik kararlarına istinaden dosya dairemize görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi için gönderilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE
HMK 23/1 maddesinde yargı yerinin belirlenmesine ilişkin incelemenin dosya üzerinden yapılabileceği düzenlenmektedir. Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede:
Dava taraflar arasında yapılan su arıtma cihazına ilişkin sözleşmeden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı taraf, … Ege Star Ticaret ünvanlı firma adına gelen pazarlamacılardan almış olduğu su arıtma cihazına ilişkin cayma hakkını kullandığını, tüketici hakem heyetine başvuruda bulunduğunu, Düzce İl Tüketici Hakem Heyeti’nin 12/02/2021 tarihli kararı ile talebinin kabulüne, sözleşmenin feshine, tüketiciyi borç altına sokacak kıymetli evrakların iptal edilip geri verilmesine karar verildiğini ancak Kocaeli 8.İcra Müdürlüğü’nün 2021/41522 E sayılı dosyası ile söz konusu senedin icra takibine konulduğunu öğrendiğini, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davacı, tüketici mahkemesi sıfatıyla Düzce 5.Asliye Hukuk Mahkemesine müracaat etmiş, Düzce 5.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce “… davacı tüketici mahkemesi sıfatıyla davayı açmış ise de dosyada yapılan incelemede, dosyadaki belgelerden davacının tüketici sıfatını gösteren bir delilin bu aşamada bulunmaması, menfi tespit davasının ise kambiyo senedi niteliğinde bonoya dayanması ve bonoya dayalı davanın mutlak ticari dava olması sebebiyle davaya “asliye ticaret mahkemesi” sıfatıyla “menfi tespit” davası olarak bakılmasına, yargılamaya ilişkin usulü işlemlerin HMK’nun 316 ve devam eden maddeleri gereğince “basit yargılama usulüne” göre yürütülmesine….,” dair ara kararı kurulmuştur.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun (6502 sayılı Kanun) 28.11.2013 tarihli ve 28835 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış ve aynı Kanun’un 87. maddesi uyarınca yayımlandığı tarihten itibaren altı ay sonra yürürlüğe girmiştir.
Tüketici mahkemelerinin görevleri, Kanun’da; “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” denilmek suretiyle belirlenmiştir.
Tüketici; “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişileri” (m. 3/e); sağlayıcı ise; “Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri” (m. 3/g) ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; “kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, sağlayıcı; “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, tüketici ise; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade etmektedir. Aynı kanunun 3.maddesinde de tüketici işlemi; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.

Dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6762 sayılı TTK) 4/1. maddesine göre, bu Kanun’da öngörülen hususlardan doğan davaların tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmasızın ticari dava sayıldığı belirtilmiştir. Menfi tespit davasına konu bono da 6762 sayılı TTK’nın 688 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Davacı tüketici yapmış olduğu sözleşmeden cayma hakkını kullandığını, bu kapsamda Düzce İl Hakem Heyeti kurulunca sözleşmenin feshine ve senetlerin iptal edilmesine karar verildiğini belirterek açmış olduğu menfi tespit davasında uyuşmazlık 6762 TTK’nın 4. maddesi gereğince mutlak ticari işlerden olan bonodan kaynaklanmakta ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/(19)11-1626 E – 2021/1199 K sayılı ilamında bahsedildiği üzere, taraflar arasındaki temel ilişkinin tüketici işlemi olduğu gibi, bu konuda verilmiş olan Tüketici Hakem Heyeti kararına da dayanılmakla görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Her ne kadar öncelikle görev konusundaki uyuşmazlığın giderilmesi gerekmekte ise de (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2020/2577 E – 2020/5529 K. sayılı ilamı), bu yönden usulünce karşılıklı verilmiş görevsizlik kararları bulunmadığından ve yetkili mahkemenin belirlenmesi için dosyanın merci tayini açısından gönderilmiş oluşu, Kocaeli Ticaret Mahkemesi tarafından verilen hem görevsizlik, hem yetkisizlik kararının bir arada verilmiş oluşu dikkate alındığında, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu, bununla bağlantılı olarak yetkili mahkemenin de tüketicinin bulunduğu yer olan Düzce Mahkemelerinin yetkili olduğu kanaati ile Düzce 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. Maddeleri gereğince görevli ve yetkili olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştr. (Emsal; Yargıtay 20.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2015/14995 E – 2016/2525 K sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Düzce 5. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 23/1 ve 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2022

Başkan,,,

Üye …

Üye…

Katip…

Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır