Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/981 E. 2021/1478 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/981 – 2021/1478
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/981
KARAR NO : 2021/1478
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2020
NUMARASI : 2020/422 Esas 2020/486 Karar

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KANDIRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2019
NUMARASI : 2018/332 Esas 2019/644 Karar

DAVACI : RAY SİGORTA AŞ -.
VEKİLLERİ : Av…
DAVALILAR : …
VEKİLİ : Av. …
.
DAHİLİ DAVALILAR : …
.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)

Taraflar arasında görülen davada Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi ve Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili 13/06/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Ray Sigorta A.Ş’ne 62407653/0 sayılı kara araçları genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile 19/10/2017 – 19/10/2018 tarihleri arasında Çalık İnşaat Malzemeleri Tic. Ltd. Şti’ye ait 41 B 2353 plakalı vasıtaya sürücü Serkan Üney’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş bulunduğunu, bu kazanın oluşumunda resmi delil niteliğine haiz trafik kazası tespit tutanağı uyarınca otomobil sürücülerinin 2918 sayılı KTK nun 52/1-a maddelerini ihlal ettiği tespiti yapıldığını, müvekkil şirket tarafından bu kaza sebebiyle sigortalısının aracında oluşan hasar nedeniyle 08/01/2018 tarihinde 38:433.78-TL sigorta tazminatı ödediğini, TTK’nın 1472 maddesine göre sigortalısının halefi olduğunu, müvekkil şirket tarafından bu kaza sebebiyle sigortalısının aracında oluşan hasar nedeniyle 08/01/2018 tarihinde 38.433,78-TL sigorta tazminatı ödendiğini, bu kazanın oluşumunda davalıların tam kusurlu olduğunu, davalının %75 oranında kusuruna tekabül eden kısmı için rücu tazminatı talep edildiğini, bu kusur oranına göre yapılan hesaplamaya göre de hasar miktarının %75 kusura nispetine isabet eden toplam 28.825,33-TL tazminatın ödeme tarihlerinden itibaren davalılaran tahsili için başvura bulunulduğunu, bu nedenlerle davalılardan araç malikinin dava devam ederken aracını satması halinde müvekkil şirketin alacağını tahsil etme olanağı ortadan kalkabileceğinden davanın etkiğin temin edilmesi için HMK nın ilgili maddeleri uyarınca dava sonunlanıncaya kadar üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi bakımından tensip teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, 28.825,33-TL tazminatın 08/01/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi masraf ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesince;”.. HSYK’nın 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı ile İstanbul dışındaki Büyükşehir Belediyeleri sınırları içindeki ticari davaların Ağır Ceza Mahkemesinin bulunduğu yer Ticaret Mahkemesince görüleceğinin belirlendiği, Kandıra Adliyesi’nde müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmaması ve Büyükşehir Belediyesi kapsamında olması nedeniyle uyuşmazlığın Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanı içinde olduğu gözetilerek mahkememizin görevsizliğine” dair görevsizlik kararı verilmiştir.
Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce; “.. sigortalının halefi olan davacı sigorta şirketi, davalının kusuru nedeniyle kasko sigortası yapılmış araçta oluşan zararın rücuan tahsilini talep etmekte olup, bu şekilde uyuşmazlığın haksız fiîlden kaynaklandığı anlaşılmakla asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.” belirttiği gerekçe doğrultusunda Ticaret Mahkemelerinin görevi ve hangi işlerin ticari bir iş sayılacağı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4 ve 5 maddesinde açıklanmış olup davalıların da tacir olmadıkları anlaşılmakla mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmaktadır. HMK.115 madde uyarınca; dava şartlarının bulunup bulunmadığını mahkeme her aşamada resen incelemek zorunda olduğundan mahkememizin görevsizliğine” dair, görevsizlik kararı verilmiştir.
Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi ile Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında verilen görevsizlik kararlarına istinaden dosya dairemize görevli mahkemenin belirlenmesi için gönderilmiştir.
Her iki mahkemenin karşılıklı görevsizlik kararı vermiş olmaları ve bu kararların istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi nedeniyle mahkemeler arasında görev uyuşmazlığı çıktığı, HMK 21/1-c maddesinde yargı yerinin belirlenmesini gerektiren sebep olarak gösterilmiş bulunan “İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse” sebebinin gerçekleştiği görülmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE
HMK 23/1 maddesinde yargı yerinin belirlenmesine ilişkin incelemenin dosya üzerinden yapılabileceği düzenlenmektedir. Bu nedenle Dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede:
Dava, Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinden kaynaklanan halefiyete dayalı olarak hasar bedelinin zarar verenden tahsili için açılan rücuen tazminat davası olup, sigorta ettirenin kendisine zarar verene açacağı davanın, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Bu tür rücu davalarında, sigortacının tabi olduğu mahkemenin görevine ilişkin kuralların, sigorta ettirenin aynı zarar sorumlusu aleyhine açabileceği davalarda da uygulanacağı kabul edilmiştir. Dolayısıyla sigortacı, sigorta ettirenin halefi sıfatı ile bu davayı açtığından, sigortalının tabi olduğu görevli mahkemede açabilecektir.
Davanın sigorta poliçesine dayalı olarak açılan rücuen tazminat davası olduğu, Kandıra AHM tarafından davanın TTK’da düzenlenen hususlardan olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği, Kocaeli 2. ATM tarafından ise sigorta halefi olan davacı sigorta şirketinin davalının kusuru nedeniyle kasko sigortası yapılmış araçta oluşan zararın rücuen tahsiline ilişkin uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verdiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davanın davacı sigorta şirketince sigortalanan aracın karıştığı kazada araçtan meydana gelen hasar bedelinin karşılanması sonrasında sigortalıya halef olarak açılan haksız fiilden kaynaklı tazminat davası olduğu, tacirler arası haksız fiilin söz konusu olmadığı, mutlak ya da nisbi ticari davalardan olmadığı anlaşılmakla (örneğin Yargıtay 4. HD 2021/1231 E – 3926 K ve 30/06/2021 günlü kararı) uyuşmazlığın Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 23/1 ve 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2021

….
Başkan


Üye


Üye


Katip
….

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır