Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2135 E. 2022/257 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2135
KARAR NO : 2022/257
KARAR TARİHİ : 09/02/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2021
NUMARASI : 2021/742 Esas 2021/808 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/04/2021
NUMARASI : 2020/178 Esas 2021/143 Karar

DAVACI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVANIN KONUSU : Kıymetli Evraktan Kaynaklanan Menfi Tespit

Taraflar arasında görülen davada Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi ve Gebze 7. Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan borç para aldığını, sonrasında ödemiş olmasına rağmen davalının müvekkilini kaçırarak, cebir, şiddet ve tehdit kullanarak dava konusu senetleri imzalattığını, senetlerin bir kısmını Gebze İcra Müdürülüğü’nün 2020/26333 Esas sayılı dosyasında icra takibine koyduğunu, kalan senetlerin ise icraya henüz verilmediğini, senetlerin gerçek bir alacağa dayanmadığını, müvekkilinin rızası dışında zorla ve baskı ile imzalattırıldığından bonoların bedelsiz kaldığını, müvekkilinin davalıdan toplam 67.592,00-TL aldığını, borcun tamamını banka aracılığıyla ödediğini, ancak davalının müvekkiline cebir, şiddet ve tehdit kullanarak zorla sekiz adet toplamda 140.000,00-TL tutarında bono imzalattırdığını, müvekkilinin polis merkezine şikayette bulunduğunu, söz konusu bonoların ve icra takiplerinin iptal edilmesi gerektiğini belirterek müvekkilinin 70.000,00-TL bedelli ve vade ve diğer unsurları boş olan bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile bonoların iptaline, Gebze İcra Müdürlüğünün 2020/26333 ESas sayılı dosyası ile icraya konulan bonoların ve icra takiplerinin iptaline, söz konusu icra takibindeki bonolar nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkilinden 140.000,00-TL borç aldığını, borcunun bir kısmını ödediğini, ödeme yaptığı kısım ile ilgili herhangi bir senet düzenlenmediğini, müvekkilinin zorla senet imzalattırmadığını, müvekkilinin davacının kendisinden aldığı paraları resmiyete kavuşturmak için senet vermesini istediğini belirterek davanın reddine, davalı lehine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ
Gebze 7. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Davacının Gebze İcra Müdürlüğü’nün 2020/26333 Esas sayılı dosyasında aleyhine yapılan icra takibinde ve 70.000,00-TL bedelli olduğunu iddia ettiği bonolar nedeniyle alacaklıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, icra takibinin dayanağının düzenleyeni … olan 7 ayrı bono olduğu, takibin kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapıldığı, ayrıca bu takip haricinde davacının davalıya 70.000,00-TL bedelli olduğunu belirttiği bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, buna göre davanın TTK.’da düzenlenen kambiyo senedinden kaynaklandığı, davanın mutlak ticari davalardan olduğu (Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi’nin 7. Hukuk Dairesi’nin 24/09/2020 tarihli 2020/1051 Esas, 2020/1090 karar sayılı ilamı) ve davaya bakmakta Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu…” gerekçelerine yer verilerek;” 1-Davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev yönünden usulden reddi ile, mahkememizin görevsizliğine, 2-Davaya bakmakta Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna,” dair görevsizlik kararı verilmiştir.
Gebze Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davanın mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, Asliye Ticaret Mahkemelerinin uzmanlık gerektiren ticari davalara bakmakla görevli özel nitelikli mahkemeler olduğu, eldeki davada ise uyuşmazlığın TBK’nun 379. ve devamı maddeler uygulanmak suretiyle çözüme kavuşturulacağı, taraflar arasında TTK hükümleri veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir bir ticari uyuşmazlık bulunmadığı hususları bir arada değerlendirildiğinde iş bu davada görevli Mahkemenin Gebze 7. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu…” gerekçelerine yer verilerek;”1-Açılan davada HMK’ nun 114/1-c maddesinde düzenlenen göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, HMK’nun 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine,” dair, karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Gebze 7. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi arasında karşılıklı verilen görevsizlik kararlarına istinaden dosya, HMK 22/1 maddesi uyarınca dairemize görevli mahkemenin belirlenmesi için gönderilmiştir.
Her iki mahkemenin karşılıklı görevsizlik kararı vermiş olmaları ve bu kararların istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi nedeniyle mahkemeler arasında görev uyuşmazlığı çıktığı, HMK 21/1-c maddesinde yargı yerinin belirlenmesini gerektiren sebep olarak gösterilmiş bulunan “İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse” sebebinin gerçekleştiği görülmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE
HMK 23/1 maddesinde yargı yerinin belirlenmesine ilişkin incelemenin dosya üzerinden yapılabileceği düzenlenmektedir. Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede;
Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tesbit istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, davalının kendisine zorla senet imzalattığını, daha sonra da bu senetlerle ilgili Gebze 7. İcra Müdürlüğünün 2020/26333 sayılı icra dosyası ile takip yaptığını, ancak böyle bir borcunun olmadığını belirterek menfi tespit davası açmıştır. Davalı ise, ödünç para verdiğini, karşılığında senet imzalandığını ileri sürmüş olup, taraflar arasında temel ilişki konusunda açık bir ortak kabul söz konusu değildir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Diğer yandan, aynı Kanunun 776 ve devamı maddelerinde “Bono ve emre yazılı senetler” konusu düzenlenmiş olup, 30.06.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngören 6335 sayılı Kanun gereğince açıkça bu tür işlerde ticaret mahkemesi yetkili kılınmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesi tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın a) bendi ile Türk Ticaret Kanununda düzenlenen davaların ticari dava sayıldığının açıklandığı, TTK’nın 776. vd. maddelerinde bonoya ilişkin düzenlemelerin yer aldığı, davanın kambiyo senedine ilişkin menfi tespit davası olması nedeniyle TTK’nın 4-5-776. maddeleri uyarınca mutlak ticari dava olduğu, hakkın senede dayalı olması nedeniyle tarafların tacir olup olmadığına ve ticari borçtan kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakılmaksızın ticaret mahkemesinde bakılması gerekmektedir.
Dosya kapsamından, talebin dayanağı olan senetlerin kambiyo senedi vasfına haiz olduğu, temel ilişki konusunda taraflar arasında ortak bir kabul bulunmadığı, bilakis davacının cebir ve tehdit altında senet imzalatıldığını ileri sürdüğü, bu durumda kambiyo senedine dayalı olarak yapılan takip nedeniyle ticari dava niteliğinde olan uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Emsal; Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2017/6543 Esas – 2017/4693 Karar sayılı ilamı)
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 23/1 ve 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/02/2022


Başkan


Üye …


Üye


Katip

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır