Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/966 E. 2023/848 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/966
KARAR NO : 2023/848

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07.03.2022
NUMARASI : 2020/797 Esas – 2022/227 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …-…

DAVALI : SOMPO SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ -…
VEKİLİ : Av. …-…

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazm.)
BAŞVURU TARİHİ : 29.03.2022
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: : 30.05.2022
KARAR TARİHİ : 07.06.2023
YAZIM TARİHİ : 07.06.2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 13.06.2018 günü saat 18:20 sıralarında; davacı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracıyla Anibal Caddesi üzerinden Tübitak istikametine seyir halindeyken Bila Sokak kavşağına geldiğinde, … sevk ve idaresindeki … plakalı araç birden davacının karşısına çıktığını, davacının aniden önüne çıkan araca çarpmamak için çabalasa da yaşamış olduğu panik neticesinde yapmış olduğu manevrayı toparlayamadığını ve kazayı önlemede yetersiz kaldığını; direksiyon hakimiyetini kaybederek … plakalı araca sol yan tarafından çarptığını, bahsi geçen trafik kazası sonucunda davacının, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek boyutta zararlar oluştuğunu, kaza sonrası davacının hayati tehlikesi oluştuğunu ve ambulansla Özel Yüzyıl Hastanesine kaldırıldığını, kamyon şöförü olan davacının kaza tarihindeki aylık geliri 2.029,50 TL olduğunu, davacının söz konusu kaza nedeniyle sürekli malul duruma düşüp eski sağlığından uzak olduğundan artık aynı işgücü ve verimle çalışamayacağını belirterek fazlaya ve manevi tazminata ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 8.000,00 TL maddi tazminatın (Sürekli ve Geçici İş Göremezlikten kaynaklanan kazanç kaybı) kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … plaka sayılı aracın davalı şirket nezdinde 311000052114528 Poliçe Nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, davanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacı tarafa yapılan ödemeye ilişkin rücu hakları saklı kalmak kaydıyla, işbu davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu kazada sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığından söz konusu davanın reddi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere öncelikle davacının, gerçek kalıcı maluliyet oranının tespiti bakımından ZMS sigortası genel şartları ve ekine uygun engelli sağlık kurulu raporunun dosyaya kazandırılması gerektiğini, davacının geçici işgöremezlik tazminatı, geçici bakıcı gideri ve tedavi gideri talebi tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında SGK tarafından karşılanması gerektiğinden davalının herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, tazminat hesaplamasında TRH-2010 tablosunun kullanılması ve teknik faizin 1,8 olarak esas alınması gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, davalı şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kabul manasında olmamak üzere, davacının kaza sırasında alkolsüz ve yeterli ehliyeti bulunan araç sürücüsü aracında yolculuk edip etmediği, emniyet kemeri, kask, dizlik vs. koruyucu ekipmanı takılı olup olmadığı tespit edilerek, tespite göre müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini,
davacının savcılık aşamasında sigortalı araç sürücüsüyle uzlaşıp uzlaşmadığı tespit edilerek, uzlaşmanın tespiti halinde CMK 253/19 gereğince davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı şirkete yapılan başvuru usulsuz olduğunu işbu nedenle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından, davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin bu kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosya içerisinde mevcut ATK Trafik İhtisas Dairesinin 28.12.2021 tarihli raporuna itiraz ettiklerini, ancak mahkeme tarafından itirazlarının reddedilerek davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu kazada tarafların kusur oranının tahmini şekilde tespit edilmiş olup yetersiz evrakla hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, taraflarınca mahkemeye sunulan kazaya ait video görüntülerinin yeterince incelenmediğini, eksik inceleme neticesi atfedilen kusur dağılımının hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, kaza yerinde keşif yapılmasını talep ettiklerini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının trafik kazası nedeniyle uğradığı cismani zararın tazmini talebinden kaynaklanmaktadır.
ATK Trafik İhtisas Dairesinin 28.12.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının kaza mahallinde direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağından kavşak girişinde beklemekte olan davalı sigortalı araç sürücüsüne çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında dosyada bulunan tüm bilirkişi raporları da irdelenmek suretiyle davacının etkin tedbir almadan çarpması sonucunda tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince kaza tespit tutanağı, farklı tarihlerde alınan bilirkişi raporları ve ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen rapora göre davacının yaralanması ile sonuçlanan kazada davalı sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı gözetilerek sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilmemesinde bir aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.03.2022 tarih ve 2020/797 esas, 2022/227 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin olarak alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının iadesine,
4-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07.06.2023

Başkan …
e-imzalıdır
*Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*