Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/827 E. 2023/423 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/827
KARAR NO : 2023/423

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/01/2022
NUMARASI : 2018/283 Esas – 2022/46 Karar

İSTİNAF KANUN YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : KONE ASANSÖR SANAYİ VE TİC. A.Ş
VEKİLİ : Av. … -…

İSTİNAF KANUN YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : MAPFRE SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. … -…

DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
3-… – …
4-… – …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazm.)
BAŞVURU TARİHİ : 11.03.2022
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ : 05.05.2022
KARAR TARİHİ : 22.03.2023
YAZIM TARİHİ : 22.03.2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 30.05.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sürücü …’ ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müteveffa …’un kullanmakta olduğu … plakalı motosiklet ile çarpıştığını, kaza sonucunda davacıların murisi …’ un hayatını kaybettiğini, davalı sürücü … hakkında Kocaeli 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin 2017/459 esas sayılı dosyası ile taksirle ölüme neden olmadan dolayı ceza davası açıldığını belirterek 1.000-TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan ve davacı baba … ve davacı anne … için 100.000″er TL,diğer davacı kardeşler için 40.000″er TL olmak üzere toplam 280.000-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birilkte tahsiline karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı Mapfre Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; Sigorta şirketinin sorumluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigorta şirketi tarafından dava öncesinde dava konusu kaza sebebiyle 01.11.2017 tarihinde 73.521,03-TL ödeme yapıldığını, ödeme ile tüm zararın karşılandığını, faiz güncellemesinin dikkate alınması gerektiğini, tazminat hesabında bilinen belirlenebilir bir ücret olmaması halinde asgari ücretin esas alınması gerektiğini, müteveffanın motosiklet için kask ve koruyucu ekipman kullanıp kullanmadığının tespiti ile kask kullanmaması halinde %40 dan az olmamak kaydıyla tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Kone Asansör San.ve Tic.AŞ. vekili cevap dilekçesinde; Müteveffanın davaya konu trafik kazasında arakadan çarptığından tam kusurlu olduğunu, aynı zamanda kaza sırasında kask ve koruyucu kıyafet giymediğini, müterafık kusurun tazminat hesaplamasında indirim sebebi olduğunu, davacı yana herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan maaş veya ödenek bağlanıp bağlanmadığının, davacıların gelir durumunun araştırılması gerektiğini, talep olunan manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin mahsubu gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından maddi tazminat davasının kabulü ile, davacı … için 49.527,48 TL, davacı … için 42.088,08TL maddi tazminatın davalılar … ve Kone asansör açısından 30/05/2017 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi açısından 07/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinin sorumluluğunun sigorta poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacılardan … ve … için 35.000’er TL, davacılardan … ve … için 20.000’er TL manevi tazminatın 30.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve Kone asansör şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davalı Kone Asansör San. ve Tic. A.Ş. vekili ile davalı Mapfre Sigorta A.Ş vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı Kone Asansör San. ve Tic. A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; Davada, müteveffanın kaza sırasında kask ve koruyucu kıyafet giymemesinin %10 kusur oranı ile değerlendirilmeye alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müteveffaya ait Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ölü muayene ve otopsi tutanağından müteveffanın kask ve koruyucu kıyafet kullanmadığının izahtan vareste olduğunu, desteğin, öğrenimini tamamladığı ve askere gitmeye hazırlandığı yönündeki beyanı kapsamında desteğin evlilik yaşının 28 yaş olarak belirlenerek 8 yıl kadar uzun bir süre daha ailesine desteğinin devam edeceğinin öngörülmesinin yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu, yerel mahkemece kabul edilen manevi tazminat tutarlarının fahiş olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddi yönünde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir .
Davalı Mapfre Sigorta A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; Dava öncesinde yapılan ödemenin ödeme tarihindeki verilerek göre eksik kalıp kalmadığının tespit edilmeden mahkeme tarafından hüküm kurulduğunu, dava öncesi yapılan ödeme ile sorumluluğun sona erdiğinin 08.07.2019 tarihli hesap bilirkişi raporu ile de açıkça ortaya konduğunu, dosyada yer alan çelişkiler giderilmeden hüküm kurulduğunu, kazazedenin motorsiklet için kask ve koruyucu ekipman kullanıp kullanmadığının tespiti, kask ve koruyucu kullanılmaması halinde ATK görüşü gereği %40’dan az olmamak üzere müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken takdiri indirim nedenlerine hiç değinilmediğini, davacı tarafa SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasında ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Somut olayda, 30.05.2017 tarihinde, davacıların oğlu/kardeşleri …’un sevk ve idaresindeki motosikletle davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarpışması şeklinde gerçekleşen çift taraflı kazada … vefat etmiştir.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında sadece davalı araç sürücüsüne kural ihlali verilmiştir. Olaya ilişkin ceza yargılaması Kocaeli 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/459 E. 2019/142 K. Sayılı dosyasında görülmüş, Uyap sistemi üzerinden incelenen ceza dosyasında mahkemece yapılan keşif ve alınan rapor ile İstanbul Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ nden alınmış olan kusur raporu birlikte değerlendirilerek meydana gelen kazada davalı sanığın asli derecede kusurlu olduğu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiş, ayrıca meydana gelen kazada sanığa ait kusur derecesi dikkate alınarak davalı sanık hakkında temel cezasının belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulmuş ve istinaf aşamasından geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesi tarafından Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 18.06.2020 tarihli raporda da davalı sürücünün meydana gelen kazada %90 kusurlu olduğu, müteveffa motosiklet sürücüsünün ise % 10 kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda gerek ceza dosyasında hükme esas alınan kusur raporu gerekse yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan kusur raporlarının birbiri ile örtüştüğü, hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluş şekline uygun olduğundan kusur raporuna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Olay sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında koruyucu ekipmana ilişkin tespit yapılamadığı,hasarlı motosiklet kaskının muhafaza altına alındığı, otopsi raporuna göre ölümün vücut kırıkları nedeniyle gerçekleştiği, bu durumda ölenin kask takmadığının kanıtlanamadığı ve müterafik kusur indirimi yapılmasını gerektirir bir veri bulunmadığı anlaşıldığından davalılar vekillerinin bu hususa ilişkin istinaf isteminin de reddi gerekmiştir.
Destek tazminatının TRH 2010 tablosu kullanılarak progresif rant yöntemine göre tespit edilmiş olması trafik kazası sonucu ölen destek kaza tarihinde 20 yaşında olup ölmeseydi, ilerki yaşlarda evleneceği ve en az iki çocuğunun olacağı gelirinin bir kısmını ana ve babasına da ayıracağı varsayılarak desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendisine ayıracağı yarısını da ana ve babası ile paylaşacağı, ilerki yıllarda evleneceği, evlenmesi ile birlikte pay esasına göre 2 pay desteğe 2 pay eşe, birer pay ana ve babaya verileceği; bir süre sonra ilk çocuğu ve yine bir süre sonra ikinci çocuğu olacağı, çocukların olacağı süreler içinde desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer pay ayrılacağı ve ana ve babaya da birer pay ayrılacağı kabul edilmek suretiyle yapılan hesaplamanın hükme esas alınması yerindedir.
Ancak dosya kapsamından; davacıların dava açılmadan önce davalılardan Mapfre Sigorta A.Ş.’ne yaptıkları başvuru üzerine kendilerine bir miktar ödeme yapıldığı ve davacılardan ibraname alındığı anlaşılmaktadır.2918 Sayılı KTK’nun 111.maddesi gereğince; tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkca belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren iki yıl içinde iptal edilebilirler. Kanunun bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalini açıkca ve ayrıca istenmesine gerek yoktur. Dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi yapılan anlaşmanın kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Eldeki dava, ödemenin yapılıp ibranamenin verildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde açılmıştır. Şu durumda; öncelikle ödemenin yapıldığı tarih itibariyle davacının zararı tespit edilmeli ondan sonra davalının yapmış olduğu ödemenin KTK’nun 111/2. maddesi gereğince yeterli olup olmadığı değerlendirilmelidir. Bunun için de öncelikle ödeme tarihindeki veriler dikkate alınarak yapılacak hesaplama ile ulaşılacak tutar ve ödeme miktarının karşılaştırılması gerekir. Ödemenin yeterli olması halinde ibra nedeni ile maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda böyle bir hesaplama yapılmadığı anlaşılmaktadır. Şu durumda; açıklanan şekilde ek aktüerya raporu alınıp, kazanılmış usuli haklar da gözetilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.
İlk derece mahkemesinin yaptığı yargılama ve verdiği kararda tespit edilen ve yukarıda belirtilen eksiklik, dairemizce H.M.K’nun 353/1-a-6 maddesi kapsamında “uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması” olarak nitelendirildiğinden, manevi tazminata ilişkin istinaf itirazı incelenmeksizin davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesince yukarıda belirtildiği şekilde araştırma ve değerlendirme yapılarak karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı Kone Asansör Sanayi Ve Tic. A.Ş ile davalı Mapfre Sigorta A.Ş vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜ İLE, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.01.2022 tarih ve 2018/283 esas, 2022/46 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
4-Davalıların istinaf başvurusu için yaptığı giderin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine,
5- Harcanmayan istinaf gider avansının yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22.03.2023

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*