Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/546 E. 2022/602 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/546
KARAR NO : 2022/602

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/02/2021
NUMARASI : 2021/37 Esas – 2021/101 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
BAŞVURU TARİHİ : 13.04.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 25.03.2022
KARAR TARİHİ : 06.04.2022
YAZIM TARİHİ : 06.04.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının 06.06.2019 günü Karasu istikametine doğru seyir halinde iken … plakalı aracın yola aniden çıkması nedeniyle kaza yaptığını, kaza tespit tutanağında karşı tarafa %100 kusur atfedildiğini, bunun akabinde müvekkilin aracı sigorta şirketi tarafından Otoport adlı firmaya yönlendirildiğini, aracın 50 gün kullanılamaz halde atıl duruma terk edildiğini ve 50 gün sonunda tamiratların gerçekleştirildiğini, müvekkilin aracı teslim aldıktan sonra sıkıntıların devam etmesi nedeniyle tekrar eksper şirketi ile görüşerek aracı onarılması amacı ile yeniden Otoport’a teslim ettiğini, fakat tekrar tekrar başvurulmasına rağmen araçtaki arızaların giderilmediğini, kaza sonrası sözde tamirattan sonra müvekkilin seyir halinde iken direksiyonu hareket ettiremez hale geldiğini, kaçınılmaz yeni bir kazadan zorlukla kurtulduğunu ve değiştirildiği iddia edilen parçaların eksik ifası/ ifa edilmemesi veya onarıma gidilmesi gerektiği halde gereken işlemin yapılmaması nedeniyle aracın alternatörü ile ilgili sorunun devam ettiğini öğrendiğini, Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/107 D.İş dosyasında alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere araçta gözle görülür şekilde çıkma parça kullanıldığını, araç kaputuna dokunulduğunda engebelerin olduğunu, kaputun araç seyir halinde iken sarsılması/sallanması, araçta bugüne kadar hiçbir şekilde görülmeyen fakat tamirden sonra kaputun su alarak ıslanması sorunları harici frene basınca aracın sola çekmesi durumunun hasıl olduğunu belirterek izah edilen nedenlerle davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00 TL hasar , 1.290,50 TL alternatör masrafı, 1.130,00-TL tespit dosya masrafı olmak üzere toplam 2.500,50 TL bedelin hak doğum tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil Şirketin adresinin “Ümraniye/ İSTANBUL” olup, davaya bakmaya yetkili ve görevli Mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, bu nedenlerle dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, esas ilişkin olarak da dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde T-131765572-0-0 No’lu KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile 21.08.2018/2019 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde doğacak rizikolara karşı teminat altına alındığını, davaya konu hiçbir meblağı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin poliçeden dolayı sorumluluğunun sigortalınn kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına 36.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle 15371872 nolu hasar dosyasının açılara inceleme başlatıldığını, incelemeler neticesinde 19.08.2019 tarihinde davacıya 7.300,00 TL hasar bedeli ödemesi yapıldığını, bu ödeme ile müvekkilin poliçeden doğan sorumluluklarını yerine getirdiğini, ayrıca alternatör masrafı adı altında talep edilen miktarın da teminat dışı bulunduğundan kabulünün mümkün olmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davanın arabulucuğa ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; HMK’nın 115. Maddesinde düzenlendiği üzere giderilmesi mümkün bir dava şartı noksanlığı halinde bunun tamamlanması için kesin süre verilmesi gerektiğini, Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/216 esas sayılı dosyasına sunulan cevap dilekçesi incelendiğinde arabuluculuk başvurusu ile ilgili her hangi bir itiraz olmadığının görüldüğünü, mahkeme tarafından 09.09.2020 tarihinde ön inceleme duruşması yatırarak yargılamanın esasına geçildiğini, sonrasında 04.11.2020 tarihinde görevsizlik kararı verilerek dosyanın ticaret mahkemesine gönderildiğini, ticaret mahkemesinin ise ön inceleme aşamasında davanın usulden reddine karar verdiğini, Yargıtay kararları uyarınca davaya devam edilmesi gerektiğini, aksine bir tutumun adil yargılanma ilkesi ile usul ekonomisine aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi 22.11.2019 tarihinde asliye hukuk mahkemesine verilmiş, anılan mahkeme tarafından ön inceleme aşaması tamamlanıp bir kısım deliller toplandıktan sonra 04.11.2020 tarihinde mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine ve dosyanın görevli Kocaeli Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bu arada davacı taraf, 19.12.2019 tarihinde arabulucuya başvurmuş olup 14.01.2020 tarihinde arabulucu tarafından ilk oturum düzenlenmiştir. Davacı tarafın arabulucuya başvurmuş olduğu mahkemenin de kabulündedir. Başvurunun dava açılmadan önce yapılmadığı gerekçesiyle dava usulden reddedilmiştir. Davanın açıldığı Asliye Hukuk mahkemesinde, davanın açıldığı tarih itibariyle dava şartı olarak düzenlenmiş arabuluculuk kurumu bulunmamaktadır. Bir başka söyleyişle davacı uyuşmazlığa bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu düşüncesiyle arabulucuğa ilişkin dava şartını yerine getirmeden davayı açmıştır. Sonrasında dosyanın görevli mahkemenin önüne gelmesine kadar arabuluculuk dava şartı sağlanmıştır. Gelinen aşamada davanın usulden reddine karar verilmiş olması yargılamaya bir yenilik katmayacağı gibi 7155 sayılı yasa ile getirilmiş düzenlemelerin amacına da aykırıdır. Nitekim mahkeme tarafından hem davanın usulden reddine karar verilmiş, hem de arabuluculuk giderinin davacıdan tahsiline karar verilmiştir. Anılan durumun adil yargılanma hakkı ile usul ekonomisi ilkelerine aykırı olduğu da açıktır. (Yargıtay 17. HD. 04.02.2021 tarih, 2020/3187 esas, 2021/762 karar)
Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmiş olması hukuka aykırıdır. Davacı vekilinin anılan yöne değinen istinaf başvurusunun kabulü ile kararın 6100 s. HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.02.2021 tarih ve 2021/37 esas, 2021/101 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Peşin olarak alınan istinaf karar harcının talebi halinde yatırana iadesine,
4-Davacının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine, harcanmayan istinaf gider avansının davacıya iadesine,
5-Karar tebliği, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06.04.2022


Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*