Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/487 E. 2023/107 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/487
KARAR NO : 2023/107

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30.11.2021
NUMARASI : 2021/284 Esas – 2021/697 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
VEKİLİ : Av. …-…

DAVALI : 1 -TÜRKİYE SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …-…

DAVALI : 2 -… TAŞIMACILIK PETROL OTOMOTİV YEDEK PARÇA TURİZM SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ -…

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)

BAŞVURU TARİHİ : 25.01.2022
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 15.03.2022
KARAR TARİHİ : 26.01.2023
YAZIM TARİHİ : 26.01.2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 14.10.2012 tarihinde davacı … ile çocuğu …’in … plakalı otobüsten indiği esnada … plakalı aracın …’e çarptığını, …’in çarpma nedeniyle ağır yaralandığını, vücudunun birçok yerinde kırıklar meydana geldiğini ve tedavisinin halen devam ettiğini, olay nedeniyle davacıların çocuğunu kaybetme korkusu yaşadığını, çocuğunun çektiği acıya şahit olduklarını, olay nedeniyle davacıların Gölcük’ten Kocaeli Üniversitesi Hastanesi’ne gitmek için ve ilaç temini için maddi kayıpları olduğunu, Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapılan yargılamada … plaka sayılı aracın şoförüne de kusur yöneltildiğini, araç sahibinin ve sigorta şirketinin zarardan sorumlu olduğunu belirterek, iş bu davanın Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/16 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davacı … için 4.000,00 TL manevi tazminat, davacı … için 4.000,00 TL manevi tazminat ve 2.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili 29.03.2017 tarihli dilekçesi ile, davasını küçük çocuk …’in iş gücü ve efor kaybı tazminatı talebi toplamda 10.699,01 TL olacak şekilde ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacıların trafik poliçesinden olan talebi, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk poliçesi limitlerinde kaldığından müvekkil şirket nezdinde düzenlenen trafik poliçesinden müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun söz konusu olmadığını, kazaya karışan araç, toplu taşıma yapan araç olup Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Poliçesinin yaptırılması zorunlu olup talep edilen tazminatın öncelikli olarak bu poliçeden karşılanmasının gerektiğini, kaza tarihi itibariyle Taşımacılık Poliçesi limitinin 225.000,00 TL olduğunu, davacının trafik poliçesinden olan talebinin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Poliçesi limitinde kaldığından davacının talebinin bu poliçeyi düzenleyen Sigorta Şirketi tarafından karşılanmasının gerektiğini, bu nedenlerle davaya konu kazaya karışan… plakalı aracın tramer kayıtlarına göre kaza tarihinde Groupama Sigorta A.Ş.’ye Zorunlu Trafik Sigortası yaptırılmış olması nedeniyle Groupama Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun bulunduğunu, davanın ihbarını talep ettiklerini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, poliçede sadece davacının maluliyet hallerinin teminat altına alındığını, bu nedenle müvekkil, şirketin sorumluluğundan bahsedilebilmesi için davacının sürekli sakatlığının adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi’nden alınacak rapor ile ispatlanmasının gerektiğini, geçici maluliyetten kaynaklı maddi tazminat talepleri ve tedavi masrafları bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, davacının dava konusu kazanın maluliyetle neticelenmesinde müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının mahkememizce tespit edilmesinin gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından davanın maddi ve manevi tazminat talepleri açısından reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu olayda davacıların çocuğu …’e … plakalı …’ün kullanmakta olduğu aracın çarptığını, çarpma nedeniyle …’in vücudunda kırıklar meydana geldiğini, davacıların araç sürücüsü … ve araç sahibi …’ a karşı maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını, kazaya karışan … plakalı araç Türkiye Sigorta Anonim Şirketi tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı ve … Taş Petrol Oto Yedek Parça Turizm San. Tic. Ltd. Şti. İşleteni olduğunu, bu nedenle davalılara karşı rücuen tazminat davası açma zorunluluğu hasıl olduğunu, yerel mahkemece 15.10.2014 tarihli İTÜ Trafik Kürsüsünden seçilen heyetten alınan bilirkişi raporunda … plakalı aracın sürücüsü olan …’ün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığının bildirildiğini, davalıların … plakalı aracın işleteni ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı oldukları davalıların araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu oldukları dikkate alındığında, bu araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiğini, kaza, tutanak ve raporların doğruyu yansıtıp yansıtmadıkları incelenmeden, gerekli araştırma ve inceleme yapılmaksızın verilmiş ilk derece mahkemesi kararı birçok yönden hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, trafik kaza tutanağının yalnızca davalı …’ün beyanlarına dayanarak oluşturulduğunu, olayın görgü tanıklarının beyanları esasa ilişkin hüküm kurulurken göz önüne alınmadığını, kazaya kusuruyla sebebiyet veren davalıya herhangi bir kusur isnat edilemeyeceğine ilişkin gerekçelerle davalı araç işleteni ve sürücüye yöneltilmiş taleplerinin reddedildiğini, yerel mahkeme tarafından davalı sigorta şirketinin sorumluluğu olduğu göz önüne alınmaksızın, haksız şekilde aleyhe hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporlarında hesaplanan kusur oranlarının çelişkili olduğunu, çelişkili raporların göz önünde bulundurularak yanlış hüküm kurulması yoluna gidildiğini, söz konusu kazaya karışan … plakalı araç sahibi alınan birçok bilirkişi raporunda da yüksek oranda kusuru bulunduğunu, bu nedenle trafik kazasından doğan zararlardan … plakalı aracın trafik poliçesini düzenleyen ve aralarında sigorta akdi olan davalı Güneş Sigorta A.Ş sorumlu olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacıların oğulları …’ın trafik kazası sonucu yaralanması sebebiyle oluşan bedensel zarar nedeniyle kazaya sebebiyet veren aracın işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısından maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, 14.10.2012 günü saat 12.45 sıralarında dava dışı …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile Yalova yönünden gelip D-130 karayolu üzerinden Kocaeli Yönünde seyirle Başiskele Sanayi ışıkları mevkiinde doğu sanayi tarafında gitmek için sağ şeride girip ilerlediği sırada solundaki şeritte düz seyreden araçlara yanan kırmızı ışık nedeniyle önünde başka araçlarda olduğu halde durmakta olan dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsün kapısını açması üzerine araçta yolcu olarak bulunan davacı …’in araçtan inerek elinden tutmakta olduğunu söylediği olay tarihinde 4 yaşlarındaki oğlu …’ın … plaka sayılı otomobilin şeridine girmesi üzerine … plaka sayılı otomobilin duramayarak çarpması sonucu davacıların oğulları yaralanmıştır.
Mahkemece sürücüler … ile … ve … plaka sayılı araç maliki aleyhine aynı taleplerle açılan Kocaeli AHM’nin 2013/13 E, 2018/62 K sayılı dosyasında İTÜ Trafik heyetinden alınan 15.10.2014 tarihli rapora atıf yapılarak … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı …’ün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, davalıların … plaka sayılı aracın işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları, araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de; davalıların, hükme esas alınan kusur raporunda % 40 oranında kusurlu bulunan, davacı baba ve çocuğun yolcu olarak içerisinde bulunduğu … plakalı otobüsün işleteni ve ZMS sigortacısı oldukları anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince davalıların işleteni ve ZMS sigortacısı oldukları aracın karıştırılması sonucu davanın reddine karar verilmesi dairemizce H.M.K’nun 353/1-a-6 maddesi kapsamında delillerin toplanmasında ve değerlendirilmesinde önemli eksiklik olarak nitelendirildiğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, … plakalı otobüsün işleteni ve ZMS sigortacısı olan davalıların sorumlulukları bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.11.2021 tarih ve 2021/284 Esas, 2021/697 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Peşin alınan istinaf karar harcının talebi halinde yatırana iadesine,
4-İstinaf yoluna başvuran davacının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine,
5- Harcanmayan istinaf gider avansının yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26.01.2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
*Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*