Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/404 E. 2023/384 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/404
KARAR NO : 2023/384

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16.12.2021
NUMARASI : 2018/234 Esas – 2021/764 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
3-… – …
4-… – …
5-… – …
6-… – …
VEKİLLERİ : Av…. -Av. …- …
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALILAR : 1-… – …
2-… -…
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : MAPFRE SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …- …

İHBAR OLUNAN : AXA SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. … -…

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazm.)

BAŞVURU TARİHİ : 25.01.2022-02.02.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ : 25.02.2022
KARAR TARİHİ : 15.03.2023
YAZIM TARİHİ : 16.03.2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların desteği …’ün 03.10.2016 tarihinde sevk ve idaresindeki araç ile davalı …’ın sevk ve idaresindeki aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, … adına kayıtlı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMSS ile sigortalandığını, Kandıra Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/932 esas sayılı dosyasında görülen ceza davasında davalı sürücü … hakkında mahkumiyet kararı verildiğini, …’ün vefatı sonrasında müvekkillerinin onun desteğinden yoksun kaldıklarını, ayrıca büyük üzüntü ve acı çektiklerini beyanla davacılar …, …, …,…, için 1.000,00’er TL, diğer davacılar … ve … için 500,00 ‘er TL maddi tazminatın davalılar … ve … için olay tarihinden davalı sigorta şirketinden ise temerrüt tarihi olan 16.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacılar …, …, …, için 50.000,00’er TL, diğer davacılar … ve … için 25.000,00 ‘er TL ile manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde; kazanın tali yoldan (köy yolu) ana yola çıkan müteveffanın; öncelikle durup-beklemesi, sola dönecek olmakla soldan gelen araçlara yol vermesi gerekirken, bunları yapmadan yola çıkması nedeniyle meydana geldiğini, 1985 model Kartal marka 21 yaşındaki benzin-lpg aracın fiziki durumu da dikkate alındığında (çıktığı tali yol rampa olmakla) stop ettiği ihtimali ile asli kusurlu olduğunun sabit olduğunu, ceza dosyası kapsamına göre de müteveffanın ağır kusurlu hatta tam kusurlu olduğunu, müteveffanın anne ve babasının emekli maaşı aldığını ve çiftçilikle uğraştığını, çiftçilik nedeniyle gelir elde ettiği gibi tarım desteği de aldığını, desteğe muhtaç olmadıklarını, desteğe muhtaç olanın 3 çocuğuna tahsil yaptıran ve kamuda 3.000 TL maaşla çalışan müteveffa olduğunu, …-… açısından; destekten yoksun kalma tazminat talebinin reddi gerektiğini, eşin destekten yoksun kaldığının doğal olduğunu, müteveffanı ağır kusurlu ve asli kusurlu olduğunu, kusur durumuna göre manevi tazminat takdirini Mahkemeye bıraktıklarını beyanla davanın Axa Sigorta A.Ş. ye ihbarına, yargılama sonunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Mapfre Sigorta Vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın, müvekkili şirkete 19.12.2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 4101503708168 numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, manevi tazminatın teminata dahil olmadığını, davaya konu kaza sebebiyle davadan önce davacı tarafından müvekkili şirkete yapılan başvuru üzerine müvekkili sigorta şirketi nezdinde 4100505524/1 no.lu hasar dosyası açıldığını, 14.12.2016 tarihinde, ceza dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin tespiti doğrultusunda %25 kusur oranına istinaden, toplam 103.493,47 TL ödeme yapıldığını, müvekkili sigorta şirketinin başkaca sorumluluğunun bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla tazminat hesaplamasının yapılması durumunda müvekkili tarafından yapılan ödemenin güncellenerek, tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, müteveffanın desteğinden yoksun kaldığı iddiasında olan diğer hak sahiplerinin tespiti için müteveffanın anne ve babasını gösterir nüfus kaydının dosyaya celbi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumunun tespiti gerektiğini, yapılacak tazminat hesabında TRH 2010 yaşam tablosuna göre hesap yapılması gerektiğini, faiz başlangıcına ilişkin taleplerin hatalı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesi tarafından Maddi Tazminat davası yönünden; davacılar … ve … tarafından açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının reddine, davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının kabulü ile 2.330,89 TL tazminatın, … tarafından açılan maddi tazminat davasının kabulü ile 7.904,60 TL tazminatın, davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, 10.006,11 TL tazminatın davalılar … ve … için olay tarihi olan 03.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı Mapfre Sigorta A.Ş. için temerrüt tarihi olan 16.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile anılan davacılara verilmesine,
Manevi Tazminat davası yönünden; Davacılar tarafından açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile … için 15.000,00 TL , … için 15.000,00 TL, … için 25.000,00 TL, … için 25.000,00 TL, … için 25.000,00 TL ve … için 25.000,00 TL manevi tazminatın 03.10.2016 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davacılar vekili ve davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece hükmolunan maddi tazminat miktarlarının düşük olduğunu, bunun yanı sıra eş … yönünden maddi tazminat davasının reddi hatalı olup, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, mahkemece davacı eş ve çocuklar yönünden 25.000 TL; anne ve baba yönünden 15.000 TL manevi tazminat takdir olunarak hüküm tesis edildiğini, müteveffa … Kandıra Adliyesi personeli iken davaya konu kaza neticesinde 44 yaşında hayatını kaybettiğini, davacı çocuklar çok küçük yaşta babalarından yoksun kaldığını, günümüz şartlarında paranın alım gücü, asgari ücret miktarının geldiği nokta, davalı tarafların ekonomik durumu, tarafların kazadaki durumu gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatlar oldukça düşük kaldığını belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde; davacıların murisinin (müteveffa) %75, müvekkiller %25 kusurlu olduğunu, kusur oranına göre taktir ve tayin olunan manevi tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu, hayatını şoförlük ile geçiren … için fakirliğe sebep olacağını, çocuklar için taktir olunan maddi tazminatın mükerrer olduğunu, ayrıca dava tarihi itibarı ile faizi ile tahsili kararının da hukuka aykırı olduğunu, Yerel Mahkemenin davacılar açısından maddi ve manevi tazminat ile ilgili maktu ücreti vekalet (5.100 TL) Avukatlık Kanunu’na göre aykırı olduğunu, davacılar arasında dava arkadaşlığı bulunduğunu, dava değeri üzerinde nisbi ücreti vekalet gerekirken, ayrı ayrı maktu ücrete hükmedilmesi hukuka aykırı olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince tarafların kusur oranları ve davalı sigorta şirketinin yaptığı ödemeler göz önüne alınarak hesaplanan maddi tazminat miktarlarında ve özellikle davacılardan eşe yapılan ödemenin ödeme tarihindeki veriler dikkate alınarak güncellenmesinde ve red kararı verilmesinde bir aykırılık bulunmadığından davacılar vekilinin ve davalılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi uyarınca bedensel bütünlüğü zedelenen kimse, TBK’nun 56/2 maddesi uyarınca da, ağır bedensel zarar halinde, zarar görenin yakınları manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bu tutar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda; kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminatın yeterli ve hakkaniyete uygun olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.12.2021 tarih ve 2018/234 esas, 2021/764 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalılar … ve …’dan alınması gereken 10.263,00 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 80,70+2.485,05 TL’nin mahsubu ile bakiye 7.697,25 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Tarafların istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avanslarının iadesine,
5-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15.03.2023

Başkan …
e-imzalıdır
*Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*