Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/392 E. 2023/172 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/392 – 2023/172
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/392
KARAR NO : 2023/172

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2021
NUMARASI : 2018/92 Esas – 2021/557 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALILAR : 1- …
2- …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVALI : ALLİANZ VERSICHERUNGS-AKTIENGESELLSCHAFT SİGORTA ŞİRKETİNE İZAFETEN TÜRKİYE MOTORLU TAŞIT BÜROSU – Büyükdere Cad. Oya Sk. Devran Apt. 2/1 34394 Gayrettepe Beşiktaş/ İSTANBUL
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAŞVURU TARİHİ : 29.11.2021 – 13.12.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 25.02.2022
KARAR TARİHİ : 09.02.2023
YAZIM TARİHİ : 09.02.2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 30.08.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, … yabancı plakalı …sevk ve idaresindeki aracın kontrolsüz olarak tali yoldan ana yola çıkması neticesinde, diğer araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarptığını, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’ın yaralandığını beyan ederek 50.000,00 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00 TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 500,00 TL geçici iş görmezlik giderleri tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı şahıslar yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı şirket yönünden ise ihbar tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu vekili cevap dilekçesinde, davacıya büroları nezdinde açılan hasar dosyası kapsamında 13/10/2016 tarihinde, ibraname, feragatname ve mutabakatname karşılığında 71.020,86 TL maluliyet tazminatı ödemesi yapıldığını, davanın yapılan bu ödemeye ilişkin reddedilmesi gerektiğini, müvekkili büronun manevi tazminattan sorumluluğunun bulunmadığını, yapılan ödemenin fazlalığı halinde davacıya rücu haklarını saklı tuttuklarını, ticari faiz talebinin yerinde olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde, Gölcük 1. Asliye Ceza Mahkemesi 2016/39 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporlarının esas alınmayıp keşif yapılarak yeni bilirkişi raporu alınması gerektiğini, ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davacının yolculuk sırasında emniyet kemerini takmaması nedeniyle yaralandığını, tazminattan indirim yapılması gerektiğini, kaza sonucu Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu nezdinde açılan MB 2015001295 numaralı hasar dosyasında davacıya tüm maddi zararları için ibraname, feragatname ve mutabakatname karşılığı ödeme yapıldığını, davacının başkaca alacağının kalmadığını, davanın reddi gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; davalılardan Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunun 13.10.2016 tarihinde davacıya ödediği 71.020,86 TL’nin güncellenmiş değeri hesaplanan güncel tazminattan düşüldüğünde davacının bakiye maddi zararının kalmadığı gerekçesiyle maddi tazminat davasının reddine; manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 12.000,00 TL manevi tazminatın 30.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı Allianz Versicherungs-Aktiengesellschaft Sigorta Şirketine izafeten Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili ile davalılar …ve … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu kazada davacının %10,71 oranında malul kaldığını, verilen kararın davacının manevi zararını ve yaşadığı üzüntüyü telafi etmekten uzak olduğunu, davalı sürücünün kazada %100 kusurlu bulunduğunu, verilen manevi tazminatın olayın vehameti ve meydana gelen fiil ile uyumsuz olduğunu, manevi tazminatın reddedilen kısmı için davalılar vekili yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine karar verildiğini, bunun hukuka aykırı olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılar …ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, kusur raporunu kabul etmediklerini, olayda davacının yolculuk sırasında emniyet kemerini takmaması nedeniyle yaralandığını, bu nedenle davacının kusursuz olduğu yönündeki bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, sağlık raporlarında da belirtildiği gibi davacının hastanelerdeki tedaviyi reddetmesi ve aradan geçen zamanın maluliyet oranındaki artış etkisinin dikkate alınmadığını, davalıların kaza anından itibaren davacının tüm ihtiyaçları için seferber olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, 30.08.2015 tarihinde, davacının yolcu olarak bulunduğu araçla, davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın karıştığı çift taraflı kaza soncunda davacı yaralanmıştır.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında, yalnızca davalı sürücü …’a kural ihlali verilmiştir. Mahkemece makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda da davalı sürücünün gerçekleşen kazada %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davalı sürücünün gerçekleşen kazada %100 kusurlu bulunması heyetimizce de oluşa uygun bulunduğundan davalılar … ve … vekilinin kusur oranına yönelik istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi uyarınca bedensel bütünlüğü zedelenen kimse manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bu tutar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Olay tarihi, olayın oluş şekli, kusur durumu, davacının yaralanma derecesi, tarafların sosyal ekonomik durumları ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının olaya ve hakkaniyete uygun düştüğü kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin ve davalılar … ile … vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf istemlerinin de reddi gerekmiştir.
Reddedilen manevi tazminat yönünden; kazaya dair koşulların değerlendirilmesi üzerine mahkemece kısmen kabul kısmen red kararı verilmesi nedeniyle davalılar … ve … lehine tek ve ayrı, manevi tazminattan poliçe kapsamına göre sorumlu olmaması nedeniyle diğer davalı sigorta şirketi lehine de ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi, mahkemenin red sebepleri ayrı olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 3/2.maddesine göre doğru olup davacı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin de reddi gerekmiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.10.2021 tarih ve 2018/92 esas, 2021/557 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekili ile davalılar …ve … vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3- Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalılar …ve …’dan alınması gereken 819,72 TL harçtan peşin alınan 204,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 614,79 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Tarafların istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, artan istinaf avansının yatıranlara iadesine,
5-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09.02.2023

Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*