Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/346 E. 2023/358 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/346
KARAR NO : 2023/358

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15.10.2021
NUMARASI : 2015/562 Esas – 2021/809 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 1 -AXA SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. …-…

DAVALI : 2 -AK SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …- …

DAVALI : 3 -… -…
VEKİLİ : Av. …-…

DAVACI : … -…
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …-…

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazm.)

BAŞVURU TARİHİ : 10.01.2022
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ : 21.02.2022
KARAR TARİHİ : 10.03.2023
YAZIM TARİHİ : 10.03.2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … adına kayıtlı bulunan … plakalı aracın çarpması sonucunda yaralandığını, kaza neticesinde müvekkilinin uzun süre tedavi gördüğünü, ayağına platin takıldığını, %8 oranında sakat kaldığını, kazanın meydana gelmesinde tüm kusurun davalı tarafta olduğunu,… plakalı aracın Axa Sigorta A.Ş tarafından 01.05.2015 başlangıç tarihli ve 93947964 nolu poliçe ile ZMMS poliçesinin olduğunu, Ak Sigorta tarafından ayrıca 05.01.2015 başlangıç tarihli ve 55869348 nolu poliçe ile Ak Kasko (genişletilmiş kasko) sigorta poliçesi ile sigorta edildiğini, poliçe hükümlerine göre sigorta şirketlerinin maddi zararlardan poliçe limitlerine göre sorumlu olduğunu, davalı Ak Sigortanın poliçede hüküm bulunması halinde manevi tazminattan da sorumlu olabileceğini, söz konusu kaza sonucunda müvekkilinin uzun süre tedavi gördüğünü ve çalışamadığını, SGK’dan geçici iş göremezlik ödeneği aldığını, müvekkilinin kaza tarihinde Bosal Metal İşleme Sanayi A.Ş. firmasında aylık 2.000,00 TL ücretle çalıştığını, halen aynı iş yerinde çalışmaya devam ettiğini, talep artırma ve ıslah hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 1.000,00 TL tedavi süresince çalışamama nedeniyle oluşan gelir kaybı nedeniyle tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine (sigorta şirketlerinin poliçe hükümlerine göre poliçe limitleri dahilinde dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte sorumlu olmak kaydıyla), 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari reeskont faizi birlikte davalı … ve poliçede hüküm olması halinde poliçe hükümlerine dayalı olarak davalı Ak Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen davalıdan alınarak davacıya ödenmesine (poliçeye göre sorumluluk olması şartıyla sigorta şirketinin faiz başlangıcının dava tarihi olması şartıyla) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Axa Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracın, müvekkili şirkete 05.01.2015 – 05.01.2016 tarihleri arasında 93947964 numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda azami 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğunu, davacının ticari reeskont faizi isteminin yasaya aykırı olduğunu, davacının sürekli ve geçici iş görmezlik taleplerinin reddine, maluliyet oranın tespiti için davacının Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesine sevk edilmesine, aktüer bilirkişi tarafından tazminatın hesaplanmasını talep etmiştir.
Davalı Ak sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirketin ikametgâh adresi dava dilekçesinde de belirtildiği üzere İstanbul Ümraniye ilçesinde olduğundan, müvekkili aleyhine açılacak davalarda yetkinin İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkemeleri’ne ait olduğunu, davanın açıldığı Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisiz olduğundan, müvekkili şirket aleyhine açılan davaya yetki yönünden itiraz ettiklerini, dava konusu tazminata ilişkin davacı şirket nezdinde kasko poliçesi bulunduğunu, dava konusu tazminatın zorunlu trafik poliçesi kapsamında olduğundan sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını, genişletilmiş kasko poliçesi ihtiyari mali mesuliyet teminatı gereği sigortalının kusuru oranında olup azami 20.000,00 TL maddi bedeni ayrımsız teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, poliçedeki ihtiyari mali mesuliyetin devreye girebilmesi için zorunlu trafik poliçesindeki teminat miktarını aşması gerektiğini, dava dilekçesinde Ak Sigorta A.Ş.’nin manevi tazminattan sorumlu olabileceği belirtilmişse de poliçede manevi tazminat teminat altına alınmadığından sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, yaralanmalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat ve geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
İlk derece mahkemesi tarafından davacı tarafından açılan maddi tazminat davasının kabulüne, 117.928,20 TL maddi tazminatın, davalı … ve AXA Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hükmedilen maddi tazminata davalı … yönünden kaza tarihi olan 22.07.2015 tarihinden itibaren, davalı AXA Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 17.12.2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacı tarafından açılan maddi tazminat davasının Ak Sigorta A.Ş. yönünden reddine, davanın geçici iş göremezlik yönünden reddine, Davacı tarafından açılan manevi tazminat davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın, davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, hükmedilen manevi tazminata kaza tarihi olan 22.07.2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davalı Axa Sigorta A.Ş.vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı Axa Sigorta A.Ş. Vekili istinaf dilekçesinde; istinafa konu davanın bilirkişi raporuna yaptıkları itirazlarının dikkate alınmadığını, mahkemece hatalı bilirkişi raporu esas alındığından hatalı hüküm kurulduğunu, aynı dosya içerisinde iki farklı görüş bildiren kusur raporunun varlığının çelişkili olduğunu, çelişki ortadan kaldırılmadan karar verilmesinin de eksik incelemeye neden olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, hesaplamanın daha güncel olan Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nin sigortalımıza %25 kusur atıf ettiği raporu üzerinden yapılması gerektiğini, ek rapor alınmaması durumunda ise mahkemeden daha elverişli olan %75 kusur indirimi üzerinden yapılan hesaplamayı dikkate almasını talep ettiklerini, sigortanın bir zenginleşme aracı olmadığını, müvekkil sigorta şirketinin sadece kendi sigortalı araç sürücüsünün kusurundan sorumlu tutulması gerektiğini, bilirkişi yapmış olduğu hata veya yanlış hesaplama ile sadece 2019 yılı için davacının gelirini olması gerekenden 1,5 kat fazla gösterdiğini, bu durumun raporun geneline de yansıdığını aynı katsayı hesabı aktif dönemde çalışılmaya devam edildiğini, bu nedenle sonuç kısmında da fahiş fark çıkmasının muhtemel olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının dava dışı sürücünün kusuru ile gerçekleşen kaza nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararının tazmini talebinden kaynaklanmaktadır.
İlk derece mahkemesince İTÜ öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 15.05.2019 tarihli raporda davacı ile dava dışı sürücünün eşit kusurlu kabul edilmesi gerek ceza mahkemesince alınan kusur raporu ve gerekse mahkemece mahallinde yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporları ile uyumlu olduğundan ve kusurun tespitinde hakimin takdir hakkını kullanmasında bir aykırılık bulunmadığından davalı sigorta vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Tazminat hesabı yapılırken davacının kaza tarihinden rapor tarihine kadar geçen süredeki yeni işlemiş/bilinen dönemdeki somut gelirinin tespit edilmesi, işlemiş/bilinen dönem hesabının bu veriler doğrultusunda yapılması gerekirken 17.05.2021 tarihli ek bilirkişi raporunda son olarak 2020 yılının ilk 5 ayının verileri değerlendirilmek suretiyle rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Buna göre ilk derece mahkemesince davacının yargılama sırasında dahi aynı iş yerinde ücretli olarak çalıştığı gözetilerek rapor tarihine en yakın verilerin ilgili iş yerinden celbi ile dosyanın önceki bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınarak 17.05.2021 tarihi itibariyle kazanılmış haklar da dikkate alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden davalı sigorta şirketi vekilinin hesap yöntemine ilişkin istinaf itirazları yerinde bulunarak kabul edilmiştir.
İlk derece mahkemesinin hükmüne esas aldığı aktüer bilirkişi raporunda tespit edilen ve yukarıda belirtilen eksiklik ve hatalar dairemizce H.M.K’nun 353/1-a-6 maddesi kapsamında “uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli bazı delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması” olarak nitelendirildiğinden, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-a-6 uyarınca kaldırılmasına, belirtilen şekilde işlem yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.10.2021 tarih ve 2015/562 Esas, 2021/809 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Gebze Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
4-Davalının istinaf başvurusu için yaptığı giderin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine,
5- Harcanmayan istinaf gider avansının yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10.03.2023

Başkan …
e-imzalıdır
*Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*