Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/312 E. 2023/116 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/312
KARAR NO : 2023/116

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2021
NUMARASI : 2016/105 Esas – 2021/748 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …- …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : GÜVENCE HESABI
VEKİLİ : Av. …-…

DAVALILAR : 1 -… – … – …
2 -… – … -…

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan
Tazminat)

BAŞVURU TARİHİ : 19.01.2022 – 20.01.2022
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 16.02.2022
KARAR TARİHİ : 27.01.2023
YAZIM TARİHİ : 27.01.2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde, 03.03.2015 günü davalı …’a ait olup, diğer davalı … tarafından kullanılan ve kaza anında zorunlu trafik sigortası bulunmayan … plaka sayılı aracın yaya haldeki davacıya çarpması şeklinde gerçekleşen kaza nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı yasanın 107. maddesine göre belirlenecek sürekli maluliyet maddi tazminatı ile 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan Güvence Hesabı için sigorta limitleri ve kapsamı ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren sadece maddi tazminattan sorumlu şekilde, diğer davalılardan ise kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; yargılama sırasında maddi talebini 32.486,18 TL’ye artırmıştır.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde, davalı …’un meydana gelen trafik kazasında bir kusurunun bulunmadığını, dolayısıyla diğer davalıya da herhangi bir kusur yöneltilemeyeceğini, davacının olayın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili cevap dilekçesinde, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kamu kurumu niteliğini haiz Güvence Hesabının, davacı tarafından herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, bu nedenle davalının davanın açılmasına sebebiyet vermiş sayılamayacağını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat davasının kabulü ile 32.486,18 TL maddi tazminatın davalı Güvence Hesabı’ndan dava tarihi olan 27/01/2016 tarihinden, diğer davalılardan kaza tarihi olan 03/05/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine; manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 12.000,00 TL’nin 03/03/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili ile davalı Güvence Hesabı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, hükmedilen manevi tazminatın çok az olduğunu, bu manevi tazminat nedeni ile davalı lehine vekalet ücreti ödenmesinin kabul edilemeyeceğini, davacının kaza sebebi ile %18,2 oranında ömür boyu malul kaldığını, davalılar vekilinin dosyadan çekildiğini, ancak kararda vekalet ücretine hükmedildiğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu olayda davacı tarafından davalı kuruma başvuru yapılmadığını, bu nedenle davanın ikame edilmesine sebebiyet vermeyen davalı kurum aleyhine yargılama gideri, vekalet ücreti ve faize hükmedilmesinin doğru olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, kaza tarihi dikkate alındığında hesaplamanın PMF tablosuna göre yapılması gerektiğini, davacı lehine sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, 03.03.2015 tarihinde, davacı yayaya, davalılar … ve …’un sürücüsü ve işleteni olduğu, zorunlu mali mesuliyet sigortası olmayan araç çarpmıştır. Kusur oranlarına yönelik istinaf itirazı olmadığından gerçekleşen kazada davacı yayayanın %70, davalı sürücünün %30 oranında kusurlu olduğu kesinleşmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 97.maddesinde düzenlenen “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünün yürürlük tarihi 26.04.2016 olup dava tarihi itibariyle uygulanma imkanı olmadığından davalı Güvence Hesabı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Kaza tarihinde her ne kadar Maluliyet İşlemleri Yönetmeliği geçerli ise de bu yönetmeliğe göre maluliyet tespiti mümkün olmadığı takdirde önceki yönetmelik olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ekindeki cetvellerden yararlanılarak maluliyet oranı tespitinde hukuka aykırılık olmadığından davalı Güvence Hesabı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Dosya kapsamında hükme esas alınan 04.10.2021 tarihli aktüer rapor Yargıtay’ın güncel içtihatlarına uygun şekilde TRH2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre hazırlandığından usulüne uygun olup davalı Güvence Hesabı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin de reddi gerekmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi uyarınca bedensel bütünlüğü zedelenen kimse manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bu tutar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Olay tarihi, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları, davacının iyileşme süresi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının olaya ve hakkaniyete uygun düştüğü kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Ancak, davalılar … ve …’un vekili, yargılama aşamasında vekillikten çekilmiştir. Hüküm tarihi itibariyle anılan davalıların vekili olmadığından hükmün B/4 maddesinde lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olduğundan davacı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararındaki anılan yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, hükümden B/4 maddesi çıkartılmak suretiyle ve hükmün diğer kısımları (vekalet ücreti vb.) aynen muhafaza edilerek yeniden hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-A)Davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
B)Yürürlükteki yargı harçları tarifesi uyarınca davalı Güvence Hesabından alınması gereken 2.219,13 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 80,70+679,01 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.459,42 TL harcın davalı Güvence Hesabından tahsili ile hazineye gelir kaydına,
C) Davalı Güvence Hesabının istinaf başvurusu için yaptığı giderin kendi üzerinde bırakılmasına,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.12.2021 tarih, 2016/105 esas, 2021/748 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden karar verilmesi gerektiğinden,
A) Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ İLE, 32.486,18 Tl maddi tazminatın davalı Güvence Hesabı bakımından dava tarihinden, diğer davalılar bakımından kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
B) Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE; 12.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
C) Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 2.219,13 TL harçtan peşin ve tamamlama harcı olarak alınan 248,04 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.971,09 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
D) Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 819,72 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
E) Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 3.763,75 TL yargılama gideri ile peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 248,04 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
F) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden yürürlükteki AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
G) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden yürürlükteki AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
H) Harcanmayan avansların yatıranlara iadesine,
4-Peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 166,60 TL istinaf giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan istinaf gider avanslarının harcanmayan kısımlarının hesap edilerek yatıranlara iadesine,
7-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27.01.2023

Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*