Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/250 E. 2023/339 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/250
KARAR NO : 2023/339

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23.12.2021
NUMARASI : 2021/139 Esas – 2021/658 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …-…

DAVALILAR : 1-… – …
2-…-…
VEKİLİ : Av. …-…

DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
3-… – …
VEKİLİ : Av. …-…

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazm.)
BAŞVURU TARİHİ : 11.01.2022
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ : 08.02.2022
KARAR TARİHİ : 08.03.2023
YAZIM TARİHİ : 09.03.2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 06.01.2012 tarihinde davalılardan …’ın sürücüsü …’ün işleteni diğer davalının ise ZMM sigortacısı olduğu … plakalı aracın ölümlü trafik kazasına neden olduğunu, davacılar … ve … adına Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/63 esas sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını, anılan davada … ve …’ın bakiye destekten yoksun kalma tazminatlarının ayrı ayrı 10.697,29 TL olmak üzere toplam 21.394,58 TL olarak hesaplandığını, anılan davada ıslah istemlerinin kabul edilmemesi üzerine bu davayı açmak zorunda kaldıklarını belirterek anılan tutarın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacıların maddi zararlarını kanıtlamalarını gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde; kendisinin olay tarihinde aracı kullandığını ancak aracın şahsına ait olmadığını, aracın sadece şoförü olduğunu, asli kusurun öln tarafa verildiğini tali kusurun tarafına verildiğini, yine trafik kaza raporunda mahkemenin yaptığı bilirkişi incelemesinde ölen kişinin asli kusurlu kendisinin kusursuz olduğunun tespit edildiğini, bu aşamada kendisinin kusursuz olması nedeniyle talep edilen destekten yoksun kalma tazminatının yasalara aykırı olduğunu davayı kabul etmediğini, kendisinin olayda suçlu olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksunluk tazminatı istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesi tarafından davalılar … ve … aleyhine açılan davanın vazgeçme ve muvafakat nedeni ile açılmamış sayılmasına, davalı sigorta şirketine açılan davanın kabulüne, davacı … için 11.588,24 TL, davacı … için 20.123,56 TL olmak üzere toplam 31.711,80 TL destekten yoksunluk tazminatının 19.12.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte ve poliçede yer alan teminat dahilinde davalı sigorta şirketinden tahsil edilerek davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda yanlış hesap tablosu kullanıldığını, bilirkişi hesap raporunda 01.06.2015 tarihinde yürürlüğü giren TRH 2010 yaşam tablosunun kullanıldığını ancak kaza tarihinin 06.01.2012 olup PMF 1931 yaşam tablosuna göre hesap yapılması gerektiğini, kazada sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, SGK tarafından rücuya tabi ödeme olup olmadığı hususlarının incelenmediğini, yerleşik Yargıtay kararları gereği destek tazminatı hesaplanırken davacı olsun olmasın tüm hak sahipleri dikkate alınarak destek paylarının buna göre belirlenmesi gerektiğini, davada müteveffanın eşi ve çocuklarının dikkate alınarak destek payları belirlenmiş ise de müteveffanın anne-babasının da destek hakları bulunduğu gözetilmeksizin hatalı destek oranları üzerinden hesap yapılarak hüküm kurulduğunu, ayrıca kusurun net bir şekilde tespiti yönünden kolluk-kovuşturma ve soruşturma ile varsa ceza dosyalarının celbini, ayrıca ceza dosyasında uzlaşma olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, zira CMK hükümleri gereği uzlaşmanın maddi tazminat hakkından da feragat anlamı içerdiğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıların destekten yoksun kalmaları nedeniyle maddi tazminat taleplerinden kaynaklanmaktadır.
Davacılar vekili dava dışı anne yönünden maddi-manevi tazminat ve davacı çocuklar yönünden manevi tazminat talepli açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen kabul kararının istinaf incelemesi sırasında davalı işleten ve sürücü hakkında davasından feragat etmiş, sigorta şirketi hakkında da alacağını aldığını bildirerek karar verilmesi talebinde bulunmuş ve mahkemece bu yönde karar verilmiş ve kesinleşmiştir.
Kocaeli 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/63 esas sayılı dosyada kaldırma kararı sonrası aynı mahkemenin 2019/197 esasında devam eden yargılama sırasında davacılar vekili feragat beyanında bulunmuş ise de; feragat beyanının usulüne uygun olarak açılmış bir davada o davaya konu alacakla sınırlı olduğu kabul edilmelidir. Davacılar açısından ilk davada usulüne uygun açılmış bir maddi tazminat talebi bulunmadığı ve davacılar vekilinin ıslahının yalnızca müddeabihin artırılması şeklinde olduğu tam ıslah niteliği taşımadığı anlaşılmakla yargılamaya devam olunarak verilen kabul kararında tarafların kusur durumu ve desteğin gelirine göre belirlenen tazminat miktarlarında bir aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.12.2021 tarih ve 2021/139 Esas, 2021/658 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalıdan alınması gereken 2.166,23 TL harçtan peşin alınan 542,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.624,23 TL harcın tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalının istinaf başvurusu için yaptığı giderin üzerinde bırakılmasına, artan istinaf avansının yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08.03.2023


e-imzalıdır
*Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*