Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/234 E. 2022/384 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/234 – 2022/384
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/234
KARAR NO : 2022/384

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2020
NUMARASI : 2017/248 Esas – 2020/573 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACILAR : 1-…
2-…
3-…
4-…
5-…
6-…
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 1 -ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 2 -BEKER TURİZM SEYAHAT KOLLEKTİF ŞİRKETİ KANİ FÜRKAN KAÇAR –
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 3 -….

DAVANIN KONUSU : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
BAŞVURU TARİHİ : 25.01.2021-16.02.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 08.02.2022
KARAR TARİHİ : 09.03.2022
YAZIM TARİHİ : 09.03.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki davalı Beker Turizm Seyehat şirketine ait davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketinde 296692115 poliçe numarası ile zorunlu mali mesuliyet sigortalı … plakalı araç ile 12/04/2016 günü meydana gelen trafik kazasında …’ın hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını ve ardından 17/04/2016 tarihinde vefat ettiğini, davalı sürücünün olayın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, davacı müteveffanın eşi … ile çocukları … ve …’ın destekten yoksun kaldığı ve maddi zararları olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiklerini, maddi zararların tazmini için davacılar … için 39.884,67 TL, … … için 2.224,97 TL, … için 3.346,20 TL, … … için 2.654,16 TL olmak üzere toplam 48.130,00 TL tazminat ödemesini 22/12/2016 tarihinde yaptığını, yapılan ödemenin eksik ve zararın çok altında olduğunu, davacıların destekten yoksun kalma maddi zararının mahkeme tarafından tespit edilecek tutarı ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili … için 1.000,00 TL, … … için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL, … … için 1.000,00 TL olmak üzere mahkemece miktarı tespit edilecek destekten yoksun kalma tazminatlarının davalılardan müteselsilen tahsiline, tazminatlara davalı sigorta şirketi bakımından başvuru tarihinden itibaren 8 iş gününün dolduğu 12/10/2016 tarihinden itibaren, diğer davalılar bakımından …’ın ölüm tarihi olan 17/04/2016 tarihinden itibaren kanuni faiz yürütülmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı tutulmasına, davacılardan … için 100.000,00 TL manevi tazminat, … … için 75.000,00 TL manevi tazminat, … için 75.000,00 TL manevi tazminat, … … için 75.000,00 TL manevi tazminat, … … için 50.000,00 TL manevi tazminat, … için 50.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline, tazminatlara …’ın ölüm tarihi olan 17/04/2016 tarihinden itibaren kanuni faiz yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan Anadolu Türk Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen aracın davalı sigorta şirketi tarafından 15/06/2015-15/06/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 296692115 numaralı Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası poliçesi ile sigortalandığını, 22/12/2016 tarihinde davacılara 48.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalının sorumluluğunun sona erdiğini ve davanın reddini talep ettiklerini, davalının sorumluluğunun kusur ile sınırlı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı için destek iddialarının kanıtlanması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalılardan Beker Turizm ve İnşaat A.Ş vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazanın oluşumunda davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, maddi manevi tazminat talepli kazanın mesai saatleri dışındayken diğer davalı sürücü …’ın şahsi işi sırasında gerçekleştiğini, müteveffanın davalı sürücüye saldırdığını, davalı sürücünün olay yerinden kaçmak isterken kazanın meydana geldiğini, olayın trafik kazası olarak değerlendirilemeyeceğini, davacıların SGK’dan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın müvekkili şirket açısından reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, davacı … için 34.801,43 TL, davacı … … için 1.683,05 TL, davacı … için 5.122,86 TL, davacı… … için 6.065,57 TL olmak üzere toplam 47.672,91 TL maddi tazminatın davalılar …, Beker Turizm İnş. A.Ş., …ve …yönünden 17/04/2016 tarihinden, davalı sigorta için ise 12/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … … için 10.000,00 TL davacı … için 10.000,00 TL, davacı… için 5.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL, davacı … … için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 44.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, Beker Turizm İnş. A.Ş., …ve …yönünden 17/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu, olay tarihinde kızının gecikmesi nedeniyle kızını aramaya çıkan müteveffa …’ın kızının servis aracının park edilmiş vaziyette görünce aracından indiğini, manen dayanamayacağı bir olay görmüş olacağından servis aracının kapısına vurup sürücünün kapıyı açmasını istediğini, sonrasında servis sürücüsünün kaçmasını önlemek için aracın önünde oturduğunu, yüksek sesle bağırarak çevreden yardım istediğini, davalı sürücünün kaçmak için geri manevra yapması üzerine bunu önlemek için aracın sileceklerine asıldığını, ancak davalı sürücünün maktulü yere düşürmek için sert ve ani fren yapması sonucu sert zemine düşüp başını vuran …’ın hastanede hayatını kaybettiğini, sürücünün ise olay yerinden kaçtığını, ceza mahkemesinde suç vasıflandırması yanlış yapılmış ise de davalı sürücünün suçu kasden işlediği gerekçesiyle cezalandırıldığını, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının adalet ve hakkaniyet duygularını zedelediğini, maddi tazminattan kusur indirimi yapılmaması gerektiğini, kasıtlı olarak gerçekleştirilmiş eylem nedeniyle davalının %30 oranında kusurlu kabul edilmesinin hukuk ve mantıkla izah edilemeyeceğini, ayrıca destek tazminatlarının 2020 yılı verilerine göre hesaplandığını, dosyanın henüz kesinleşmemiş olması dikkate alındığında 2021 yılı ve sonrasına göre hesaplama yapılması gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılardan Beker Turizm ve İnş. A.Ş, … ve …vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, yaşanan hadisenin trafik kazası olmadığını, davalı şirketin işletiminde olan servis aracının şoförünün davalılardan … olduğunu, olay anında …’ın servis vazifesinin bittiğini ve şahsi işi ile ilgili park alanında beklemekte olduğunu, olayın mesai saatleri dışında meydana geldiğini, 2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi uyarınca işletme halinde olmayan motorlu aracın neden olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için kusurun varlığının gerektiğini, gerek anılan madde, gerek 6098 sayılı TBK’nın 66. maddesi uyarınca davalının kusurlu ve sorumlu olduğunun kabul edilemeyeceğini, KTK’nın 84. maddesinde asli kusur hallerinin sayıldığını, yaşanan olayda bu hallerden hiç birinin bulunmadığını, zarar görenin kusurlu olduğunun dikkate alınmadığını, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının ise fahiş olduğunu, davacı vekilinin dosyaya 3. kez sunmuş olduğu talep arttırım dilekçesini kabul etmediklerini, davacı tarafın 13.07.2020, 17.08.2020 tarihinde ve nihayetinde 2020 yılı 11. Ayında talep arttırım dilekçesi sunduğunu, belirsiz alacak davasında davacının bir kez talep sonucunu yükseltme hakkının bulunduğunu, bundan sonraki yükseltmelerin iddianın genişletilmesi yasağına girdiğini, maddi ve manevi tazminatlar bakımından ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, vekilliği yapılan 3 davalı bulunmasına rağmen davalı taraf yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi tarafından istinaf dilekçesi verilmiş ise de, yatırılması gerekli istinaf masraf ve harçları yatırılmadığı için mahkemenin 31.12.2021 tarihli ek kararı ile davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Dava, ölüm ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dosya kapsamından; olayla ilgili ceza yargılamasının Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/420 esas, 2017/198 karar sayılı dosyası ile görülmüş olduğu anlaşılmaktadır. Anılan davada davaya konu olay nedeniyle sanık olarak yargılanan …’ın silahtan sayılan araçla kasten yaralama sonucu mağdurun ölümüne neden olduğu sabit görülerek cezalandırılmasına karar verildiği ve cezasında 1/4 oranında haksız tahrik indirimi uygulanmış olduğu anlaşılmaktadır. Anılan karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olduğu ve temyiz yolu açık olmak üzere istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, dosyanın kesinleşip kesinleşmediği yönünde bir bilginin bulunmadığı anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK’nın 74. maddesi uyarınca hukuk hakimi ceza mahkemesinin kusur değerlendirmesi ve beraat kararı ile bağlı değildir. Ancak öğreti ve uygulamada görüş birliği ile kabul edildiği üzere ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimi bakımından da bağlayıcıdır. (Yargıtay 4. HD 28.05.2018 tarih, 2016/7668 esas, 2018/4511 karar) Davalıların sorumluluğuna gidilmesi bakımından eylemin kasten ya da taksirle işlenmesinin bir önemi bulunmayabilir ise de kusur miktarlarının tayini bakımından olayın oluş şeklinin belirlenmesi gerektiği açık olup mahkemenin bu yöndeki gerekçesi hatalıdır. (TBK m.51). Şu durumda; TBK m. 74. gereği ceza mahkemesi kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, sonrasında davaya konu olayın oluş şekli tespit edilerek kusura ilişkin bilirkişi raporu ile bağlı olmaksızın tarafların kusur durumları tespit edilmeli, davacıların maddi ve manevi zararlarının kapsamı da buna göre belirlenmelidir.
Mahkemece açıklanan olgular ve yasal düzenlemeler gözetilmeksizin, olayın oluş şekli açıklığa kavuşturulmadan hüküm kurulması dairemizce H.M.K’nun 353/1-a-6 maddesi kapsamında “uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli bazı delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması” olarak nitelendirildiğinden, H.M.K’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince istinaf yoluna başvuran tarafların bu yönlere değinen istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekili ve davalılardan Beker Turizm ve İnş. A.Ş, … ve …vekili istinaf başvurularının KABULÜ İLE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.12.2020 tarih ve 2017/248 esas, 2020/573 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Peşin alınan istinaf karar harçlarının talepleri halinde yatıranlara iadesine,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafların istinaf başvurusu için yaptıkları giderlerin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine,
5- Harcanmayan istinaf gider avanslarının yatıranlara iadesine,
6-Karar tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 09.03.2022


Başkan…
e-imzalıdır

*Üye…
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*