Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2098 E. 2022/1738 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2098
KARAR NO : 2022/1738

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 08.06.2022
NUMARASI : 2022/154 Esas

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : KANDIRA GIDA İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ -…
VEKİLİ : Av. …-…

DAVACI : FARMAKİM İLAÇ KİMYA GIDA ÜRÜNLERİ ÜRETİM SANAYİ VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. … -…

DAVANIN KONUSU : OSB Müteşebbis Heyeti Kararının İptali

BAŞVURU TARİHİ : 21.06.2022
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ : 12.12.2022
KARAR TARİHİ : 21.12.2022
YAZIM TARİHİ : 21.12.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Kandıra Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyetince, müvekkili firmaya tahsisi yapılan 192 ada 7 numaralı parsel ile ilgili olarak alınan 14.01.2022 tarih ve 35/1 Sayılı tahsis iptal kararı hukuka aykırı olduğundan, öncelikle hükümsüzlüğünün tespitine, bunun mümkün olmaması halinde iptaline ve yargılama süresi boyunca bahsi geçen taşınmazın başkasına tahsis veya devrinin engellenmesi yönünde HMK 389 ve 392/1 gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın görevsiz mahkemede açılmış olduğunundan usulden reddi gerektiğini, müvekkil OSB Müteşebbis Heyeti’nin 14.01.2022 gün ve 35/1 sayılı kararı ile davacı firmanın tahsis işleminin iptaline karar verildiğini, söz konusu sanayi parselinin 25.02.2022 günlü Yönetim Kurulu Toplantısı’nın 1. Maddesi ile alınan kararla dava dışı Rönesans Yiyecek ve İçecek Üretim A.Ş.’ye ön tahsisi yapıldığını, arsa ön tahsis işleminin dosyada alınan tedbir kararından yaklaşık iki ay önce gerçekleştirildiğinden geri alınmasının da hukuken mümkün olmadığını, devre ilişkin; ön tahsis talebi, taahhütname vesair belgeler davaya cevap dilekçe ekinde yerel mahkemeye sunulduğunu, İhtiyati tedbir uyuşmazlık öncesinde ya da uyuşmazlık süresince talep sahibinin ileride açacağı veya devam eden bir davanın sonunda elde etmesinin sağlanması amacıyla getirilmiş olan bir tür hukuki güvence sistemi olup, bu koruma sistemi karşı tarafın tasarruf hakkını sınırlandırdığından alelade bir talep üzerine verilen bir koruma olmayıp HMK md. 389 ve devamında belirlenen şartların varlığına bağlı olduğunu, buna göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması durumunda ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, ancak somut olayda ön tahsis hakkının devri tedbir kararından iki ay önce gerçekleşmiş olduğundan ve bu işlemin geri alınması da hukuken mümkün olamayacağından ihtiyati tedbir kararından beklenen faydanın ortadan kalkmış olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesinin 15.03.2022 tarihli ara kararı ile “davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, Kocaeli ili Kandıra ilçesi Kocakaymaz Mahallesi 192 ada 7 numaralı parselin tedbiren 3. Kişilere tahsis ve devrinin önlenmesine” teminatsız olarak karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin 15.03.2022 tarihli ara kararına karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmiş ve mahkemenin 08.06.2022 tarihli ara kararı ile “ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine” dair karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin 08.06.2022 tarihli ara kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme neticesi tensip tutanağı ile müvekkilin yokluğunda müvekkilin mülkiyetinde olan 192 ada 7 parsel sayılı taşınmazın üçüncü kişilere tahsisinin tedbiren durdurulmasına teminatsız olarak karar verildiğini, söze konu tedbir kararından beklenen hukuki faydanın gerçekleşmesi halihazırda mümkün olmadığından yasal süresi içerisinde söze konu tedbir kararının yeniden incelenerek kaldırılması için 11.05.2022 tarihli dilekçe ile itiraz yoluna başvurduklarını ve mahkemece 08.06.2022 tarihli ara karar ile “ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine” dair karar verildiğini, davanın görevsiz mahkemede açılmış olduğundan davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkil OSB Müteşebbis Heyeti’nin 14.01.2022 gün ve 35/1 sayılı kararı ile davacı firmanın tahsis işleminin iptaline karar verildiğini, söz konusu sanayi parselinin 25.02.2022 günlü Yönetim Kurulu Toplantısı’nın 1. Maddesi ile alınan kararla dava dışı Rönesans Yiyecek ve İçecek Üretim A.Ş.’ye ön tahsisi yapıldığını, arsa ön tahsis işleminin dosyada alınan tedbir kararından yaklaşık iki ay önce gerçekleştirildiğinden geri alınmasının da hukuken mümkün olmadığını, devre ilişkin; ön tahsis talebi, taahhütname vesair belgeler davaya cevap dilekçe ekinde yerel mahkemeye sunulduğunu, İhtiyati tedbir uyuşmazlık öncesinde ya da uyuşmazlık süresince talep sahibinin ileride açacağı veya devam eden bir davanın sonunda elde etmesinin sağlanması amacıyla getirilmiş olan bir tür hukuki güvence sistemi olup, bu koruma sistemi karşı tarafın tasarruf hakkını sınırlandırdığından alelade bir talep üzerine verilen bir koruma olmayıp HMK md. 389 ve devamında belirlenen şartların varlığına bağlı olduğunu, buna göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması durumunda ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, ancak somut olayda zaten ön tahsis hakkının devri tedbir kararından iki ay önce gerçekleşmiş olduğundan ve bu işlemin geri alınması da hukuken söz konusu olamayacağından ihtiyati tedbir kararından beklenen faydanın ortadan kalkmış olduğundan anayasal bir hak olan Müvekkilin mülkiyet hakkına getirilmiş olan bu kısıtlamanın kaldırılmasını talep etmiştir.
Uyuşmazlık, arsa tahsisinin iptaline yönelik işlemin iptali isteğine ilişkin açılan davada ihtiyati tedbir kararına itirazın reddinden kaynaklanmaktadır.
İlk derece mahkemesince 15.03.2022 tarihli gerekçeli ara karar ile davacının ihtiyati tedbir isteğinin kabulüne, taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş; bu karara karşı davalı vekilinin itirazı duruşmalı yapılan inceleme ile 08.06.2022 tarihinde reddedilmiş bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İhtiyati tedbir müessesesi 6100 Sayılı HMK’nun 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nun 390/3 maddesi gereğince tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
İhtiyati tedbir kararı verilmesi için gerekli şartların bulunup bulunmadığı hususunun her somut olayda, ilk derece mahkemesince değerlendirilmesi ve belirtilen şartlar bulunduğu takdirde ihtiyati tedbir kararı verilmesi, aksi takdirde ise talebin reddine karar verilmesi gerekir.
Dairemizce dosya kapsamı, mevcut delil durumu, dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar ve talep dikkate alındığında, iddiaların yargılamaya muhtaç olduğu, bu aşamada yaklaşık ispat koşulu ile tedbir kararı verilmediği takdirde dava konusu taşınmaza ilişkin telafisi imkansız zararlar doğacağı hususunun ispatlanamadığı, dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonucu doğuracak nitelikte, davanın sonucunu öne alacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği kanaaatine varıldığından mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu değerlendirilmiş ve davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı vekilinin itirazının kabulü ile istinafa konu ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/154 esas sayılı dosyasında verilmiş olan “ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine” ilişkin 08.06.2022 tarihli ara kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazı hususunda yeniden karar verilmesi gerektiğinden,
3-Davalı vekilinin Kocaeli 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/154 sayılı dosyasından verilen 15.03.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına karşı itirazının KABULÜ İLE, davalıya ait Kocaeli ili Kandıra ilçesi Kocakaymaz Köyü l92 ada 7 parsel numaralı taşınmaz kaydına Kocaeli l.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.03.2022 tarih 2022/154 sayılı yazısı gereğince konulan 15.03.2022 tarih 7904 yevmiye nolu ihtiyati tedbirin KALDIRILMASINA,
4-Tedbir kaldırma konusundaki karar gereğinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
5-Peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine,
6-İstinaf giderlerinin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine,
7-Karar tebliği ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21.12.2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
*Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*