Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2 E. 2022/1644 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2
KARAR NO : 2022/1644

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/07/2021
NUMARASI : 2015/732 Esas – 2021/395 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : İSPET PETRO KİMYA SANAYİ VE TİCARET A. Ş.
VEKİLİ : Av. …. -…
Av. … – …

DAVACI : MOBİS OTOMOTİV VE MODÜL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.- …
VEKİLİ : Av…. -…

Bu dosya ile birleşen Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mah.2020/297 E.-2021/96 K.sayılı dosyasında

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : İSPET PETRO KİMYA SANAYİ VE TİCARET A. Ş.
VEKİLİ : Av. … …-…
Av. … – …

DAVACI : MOBİS OTOMOTİV VE MODÜL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.- …
VEKİLİ : Av. .. -…

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

BAŞVURU TARİHİ : 27.08.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ : 05.01.2022
KARAR TARİHİ : 30.11.2022
YAZIM TARİHİ : 30.11.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl dosyadaki dava dilekçesinde; davacı şirketin, dava dışı Yıldırımlar Metal Limited Şirketi’nden depo kiraladığını ve depoyu teçhizat, makina, teçhizat, stoktaki yedek parça ürünleri için kullandığını, ancak 19.06.2015 tarihinde deponun arkasında bulanan davalı İspet Petro Kimya Sanayi şirketinde yangın çıktığını, daha sonra yangının depolarına sıçradığını ve yangınla birlikte yaşanan yoğun patlamalar sonucu depolarının ateş altında kalarak yok olduğunu, yangınla birlikte depo içindekilerin de yok olduğunu, yangının davalı şirketin hiçbir izin almaksızın yanıcı, uçucu ve patlayıcı madde imalatına yeltenmesi, bunu yaparken de hiçbir standarta uymamasından kaynaklandığını, yangın oluşumunda müvekkiline izafe edilecek hiçbir kusurunun bulunmadığını, yangının çıkmasında ve müvekkilinin deposunu yok etmesinde de kusurun tamamıyla davalıya ait olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL’nin davalı şirketten tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen dosyadaki dava dilekçesinde; yangın sonrası uğranılan zararın tazmini için mahkemede fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL üzerinden dava açıldığını, yapılan yargılamada davacı şirketin sigortaca ödenen zararları düşüldükten sonra bakiye zararlarının, 2.074.257,05 USD navlun, uçak, ordinon masrafları KDV dahil, 1.217846,90 TL Evyaport faturaları KDV dahil bakiye alacak için dava açma gerekliliği olduğunu beyan ederek Mobis Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/732 esas sayılı dosyasından belirlenen; 2.074.257,05-USD miktarın aynen döviz olarak ve en yüksek avans faizinden düşük olmamak kaydıyla olay tarihinden itibaren devlet bankalarının USD para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faiziyle birlikte tahsiline, 1.117.846,90 TL miktarın ise olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili asıl ve birleşen davalardaki cevap dilekçesinde; davanın esastan reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, Asıl davanın kabulü ile 100.000,00 TL Demoraj limit aşımı evyaport bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; Birleşen davanın kabulü ile 2.074.257,05 USD’nin olay tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet bankalarının yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faizi ile birlikte, 1.117.846,90 TL’nin olay tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı şirket vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, öncelikle davanın İdari Yargıda görülmesi gerektiğinden davanın usulden reddi gerektiğini, denetleme görevini yerine getirmeyen idarenin kusurunun mevcut olduğunu, davacının dava konusu zararın tazmini için davalı şirkete husumet yöneltme ehliyetinin bulunmadığını, birleşen davaya konu alacağın TBK’nun 72.maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığını, dava konusu zararın meydana gelmesinde kusur tespitinin gerektiği gibi yapılmadığını, yangının meydana geldiği yerin bir sanayi bölgesi olduğunu, zararın doğumuna neden olan yangının kimin kusuru ile meydana geldiğinin kesin bir şekilde tespit edilmesi gerektiğini, ancak yapılan kusur incelemesinde davacı şirketin mallarının muhafaza edildiği deponun sahibi dava dışı Yıldırımlar Metal şirketi bakımından hiç bir kusur tespiti yapılmadığını, davalı şirketin yasal mevzuat ve hükümlere aykırı hiç bir işlem veya eyleminin bulunmadığının dosyada bulunan resmi kayıtlar ile sabit olduğunu, işletmeye ait tüm lisans belgeleri, ruhsatlar ve raporların tamamının Yasa ve mevzuata uygun bulunarak idari kurumlar tarafından verildiğini, Kocaeli Belediyesine bağlı İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından davalıya ait tesiste gerekli tüm incelemeler yapılarak Yasaya ve mevzuata aykırılık görülmediğinden Yangın Emniyet Raporu düzenlendiğini, yangında zarar gören davacı şirketin ve depo maliki dava dışı Yıldırımlar Metal Şirketinin zararda ağır kusurunun bulunduğunu, davacı şirketin kiraladığı Yıldırımlar şirketine ait 17 nolu parseldeki yapının/deponun imara aykırı inşa edildiğinin açıkça sabit olduğunu, dava konusu ile ilgili yapılan tespit raporunda ve ceza dosyasında alınan raporlarda depo maliki dava dışı Yıldırımlar şirketinin yangın tesisat projesindeki çekme mesafesini ihlal ettiğinin açıkça tespit edildiğini, zarar gören davacı şirketin faaliyet konusuna uygun yangın emniyet tedbirlerini almadığını, davacı şirketin dahilde işleme izin belgesi bulunmadığını, yangın emniyet raporu bulunmadığını, tüm bu hususlar dikkate alındığında dava konusu zarar ile davalı şirket arasındaki illiyet bağının kesindiğini, davacı şirketin uğradığı iddia edilen zararın tespit edilemediğini, asıl davaya ilişkin dava dilekçesinde talep edilen zararın sigorta şirketi tarafından ödendiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, dava konusu zararın tazminininde gerek TMK 730/2 maddesi ve gerek TBK 71/4 maddesi uyarınca denkleştirme ilkesinin uygulanması gerektiğini, zarar görene ödenecek tazminatın, uygun bir denkleştirme bedeli olduğunu, tazminat miktarının borçlunun ekonomik olarak mahvına sebep olacak nitelikte olamayacağını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava, haksız fiilden (yangın) kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, 19.06.2015 tarihinde, davalı şirkete ait kimyasal madde depolama alanında başlayan yangının davacı şirketin deposuna sirayet etmesi nedeniyle depoda bulunan makine, teçhizat, demirbaş vb.mallar zarar görmüş, davacı şirketin dava dışı işyeri sigortacısınca deposunda bulunan ve yanan mallar, demirbaş, makine vb.ne yönelik zararları giderilmiş, davacı şirketçe depoda yanan malların yerine yenilerinin temini için yapılan masraflara yönelik olarak işbu dava açılmıştır.
İlk derece mahkemesince, asıl ve birleşen davanın kabulü ile 06.01.2020 tarihli kök raporda tespit edilen 2.074.257,05 USD navlun, uçak, ordinon masrafları ile 1.217.846,90 TL Evyaport demoraj limit aşımı bedelinin davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir.
Dava, tacirler arasındaki haksız fiil nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup adli yargı görevlidir. Dosya kapsamında alınan tüm raporlarda yangının çıkış yerinin davalı şirketin depo alanı olduğu belirlenmiş olup bu hususta bir uyuşmazlık da bulunmadığından davalı şirketin pasif dava ehliyeti; kiracı olarak bulunduğu depodaki kendisine ait malların zarara uğraması nedeniyle dava açıldığından davacı şirketin de aktif husumet ehliyeti vardır, dosyada husumet hususunda usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu hususlardaki istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Davalı vekilince birleşen davanın zamanaşımına uğradığı ileri sürülmüş ise de, birleşen davada, davalı şirketçe verilen cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazı yapılmamıştır. Süresinde yapılan bir zamanaşımı itirazı bulunmadığından bu husustaki istinaf itirazının reddi gerekmiştir.
Dosya kapsamında alınan kök ve ek raporlardan, mahkemece 06.01.2020 tarihli makine mühendisi, kimya mühendisi, yangın uzmanı, gümrük uzmanı, mimar ve mali müşavirden oluşan bilirkişi heyetinden alınan kök rapor hükme esas alınmıştır. Bu raporda, oluşan zararlar bakımından davacı şirkete kusur yüklenmemiş, davalı şirketin %60, dava dışı itfaiye grubunun %30, davalı şirketin deposunu kiraladığı dava dışı depo sahibinin %10 oranında kusurlu oldukları yönünden görüş bildirilmiştir. Yine aynı raporda dosya kapsamında sunulan delillere göre davacının maddi zararı belirlenmiş, mahkemece belirlenen bu maddi zarar miktarına göre asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce, mahkemece hükme esas alınan 06.01.2020 tarihli kök rapordaki bilirkişi heyetinin dosya kapsamıyla uyumlu şekilde oluşturulduğu değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtildiği şekilde yangının çıkış noktası davalı şirketin depolama alanıdır. Dosya kapsamında bulunan ve 2009 yılından itibaren davalı şirketin depo alanını gösteren hava fotoğraflarına göre, davalı şirketçe zaman içinde mevzuat gereğince davacı şirketin deposu ile kendi deposu arasında bırakılması gereken 3 metrelik kısma kimyasal madde konulması nedeniyle mesafe ihlali yapılmıştır. Yine bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacı şirketin deposunda kimyasal madde bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece hükme esas alınan 06.01.2020 tarihli kök raporda belirlenen kusur oranları oluşa uygun olduğundan davalı şirket vekilinin kusur oranına, illiyet bağının kesildiğine ve denkleştirme yapılmasına yönelik istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Haksız fiil nedeniyle zarar gören, oluşan gerçek zararının tazminini talep edebilir. Eldeki davada, zarar gören malların yerine yenilerinin temini için yapılan masraflar talep edilmiştir. Dosya kapsamına sunulan fatura, belge, vb. delillere ve hükme esas alınan 06.01.2020 tarihli kök raporda bu zararların oluştuğu yönündeki tespite göre, davacı şirketin bu kalemlere yönelik zararını talep edebileceği ve bilirkişi raporundaki maddi zarar hesabının usulüne uygun olduğu anlaşıldığından, mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulü kararı yerinde bulunmuş, davalı şirket vekilinin bu hususlara yönelik istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.07.2021 tarih ve 2015/732 esas, 2021/395 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalıdan alınması gereken 1.050.494,82 TL harçtan peşin alınan 118,60+264.331,45 TL’nin mahsubu ile bakiye 786.044,77 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının yatırana iadesine,
4-Avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dairemize dilekçe vermek suretiyle Yargıtay’da temyizi kabil olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30.11.2022

Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*