Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/189 E. 2022/1699 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/189
KARAR NO : 2022/1699

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26.11.2021
NUMARASI : 2020/706 Esas – 2021/956 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 1 -TÜRKİYE SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. … -…

DİĞER DAVALI : 2 -… -…, …

DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. … -…

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

BAŞVURU TARİHİ : 14.12.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 27.01.2022
KARAR TARİHİ : 14.12.2022
YAZIM TARİHİ : 14.12.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 10.01.2019 tarihinde saat 22:30 sularında, müvekkiline … plakalı araç ile davalılardan …’nun maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araç arasında, Kocaeli, Gebze ilçesi Güzeller mahallesi İbrahim Ağa Cad. İle 930. sokak kavaşağında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, …plakalı aracın kaza tarihinde Güneş Sigorta A.Ş.’nin 269575621 poliçe numarası ile sigortalı olup, Güneş Sigorta A.Ş’nin birleşme ve unvan değişikliği ile Türkiye Sigorta A.Ş. olduğunu, olay tarihinde polis ekiplerince tutulan tutanakta dava dışı …’ın kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunun belirtilmiş olması sebebiyle, öncelikle … ve …’a karşı Gebze 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/14 Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, anılan dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda meydana gelen kazada dava dışı …’ın ve davalı …’nun %50-%50 olarak kusurlu oldukları, müvekkili …’ın kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, kaza sonucu müvekkilinin aracında … TL tutarında masraf meydana geldiğini ve müvekkilinin aracındaki masrafı kendisinin karşılamak zorunda kaldığını, ayrıca müvekkilinin aracında değer kaybı da mevcut olduğunu, taraflarınca bu bilirkişi raporu sonucu davalı … ‘nun aracının sigorta şirketi olan Güneş Sigorta A.Ş.’ye başvuruda bulunulduğunu, sigorta şirketi tarafından başvuruya olumsuz cevap verildiğini, sigorta şirketinin olumsuz cevabı üzerine taraflarınca arabuluculuk başvurusu yapıldığını, yapılan görüşmeler sonucu anlaşılamadığını ve anlaşamama şeklinde son tutanak tutulduğunu, bu sebeple fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik tamirat masrafları için 13.257,005 TL, değer kaybı için 3.000,00 TL olmak üzere toplam 16.257,005 TL maddi tazminatın davalı … açısından kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketi açısından (sigorta poliçesi limitleri dahilinde kalmak üzere) bildirim tarihinden itibaren işletilecek reeskont avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türkiye Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; huzurdaki davanın iki ve on yıllık zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açılmış olması nedeniyle zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, müvekkili şirkete hasar aşamasında yapılmış olan herhangi bir başvuru bulunmadığını, bu nedenle davanın, anılan dava şartına haiz olmadığından reddi gerektiğini,10.01.2019 tarihinde meydana gelen uyuşmazlık konusu trafik kazasının akabinde Gebze Trafik Şube Müdürlüğü’ne bağlı polis memurları tarafından düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağında, kazanın … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın 2918 Sayılı KTK’nun 56. Maddesinin (a) bendinde belirtilen şerit izleme kurallarına riayet etmemesi neticesinde vuku bulduğunun, sürücü …’ın 0.78 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, bu değerin kanun ile belirlenen 0.50 promilin üzerinde olup sürücünün trafik güvenliğini tehlikeye attığı ve sonucunda üçüncü kişilerin maddi zarara uğramasına yol açtığını, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde müvekkili şirketçe sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmaması nedeniyle haksız davanın reddini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek üzere, davacı tarafça talep olunan hasar onarım bedeli ve araç değer kaybı tutarının son derece fahiş olduğunu, müvekkili şirket nezdinde tanzim edilen poliçe, trafik poliçesi olup bu poliçe ile şartların yerine gelmesi halinde, sigortalı aracın neden olduğu doğrudan zararların karşılandığını, ayrıca değer kaybı, araç mahrumiyet bedeli ve çekici masrafının ise hasar olmadığını, Genel Şartlar’ın A.3.maddesi ile dolaylı zararların teminat dışı bırakıldığını, müvekkili şirketin olası değer kaybından sorumlu olmayacağını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, aleyhe hüküm kurulması halinde müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’nun usulüne uygun tebliğe rağmen yasal süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesi tarafından davacının davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasının kabulüne, 13.257,005 TL hasar bedeli ile 3.000,00 TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 16.257,005 TL’nin davalı … bakımından kaza tarihi olan 10.01.2019 tarihinden, davalı Türkiye Sigorta A.Ş bakımından 02.12.2019 temerrüt tarihinden itibaren (davalı sigortanın sorumluluğunun poliçe teminat limitleri ile sınırlı kalması kaydıyla) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin kararına karşı davalı Türkiye Sigorta A.Ş vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı Türkiye Sigorta A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ilk derece mahkemesince eksik ve hatalı bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun ancak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında mümkün olabileceğini, eksik inceleme neticesinde tespit edilen kusur oranlarının kabulünün mümkün olmadığını, kusur oranları açısından en doğru ve geçerli tespitin yapılabilmesi için hem ATK Trafik İhtisas Dairesinden hemde Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini,, kabul anlamına gelmemek kaydıyla değer kaybının genel şartlar ekindeki formüle göre hesaplanması gerektiğini belirterek haksız ve hukuka aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan değer kaybı ve hasar bedeli istemlerine ilişkindir.
Somut olayda, 10.01.2019 günü saat 22.30 sıralarında davalı sürücünün yönetimindeki … plaka sayılı aracıyla İbrahim Ağa caddesini üzerinde bulunan A101 market önüne doğru yolun sağından soluna ters istikamette park etmek için yaklaşmak için geçtiği esnada dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracıyla yavaşlamayıp karşı yönden gelen trafiğin şeridine geçmesi sonucu davacının yönetimindeki … plaka sayılı araç ile çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın oluşuna ilişkin yerel mahkemece makine mühendisi bilirkişiden rapor alındığı, 20.09.2021 tarihli bilirkişi raporu uyarınca, davalı sürücü ile dava dışı sürücü …’ın olayın oluşumunda asli kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Gebze 4. AHM’nin 2019 /14 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından dava dışı sürücü … aleyhine aynı olaya ilişkin aynı talep için dava açıldığı ve mahkemece dava dışı sürücünün kazanın oluşumunda %50 kusurlu olduğu kabul edilerek kusuruna isabet eden 3.000,00 TL değer kaybı + 13.257,005 TL hasar onarım tazminatına hükmedildiği, kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından davalı sürücünün park etmek için sola manevra yapmadan önce karşı yönde seyir halinde olan araçlar için tehlike oluşturmayacak şekilde dikkatli ve tedbirli bir şekilde hareket etmesi gerekirken kontrolsüz bir şekilde ters istikamete doğru girerek kazaya sebebiyet verdiğinden kazanın oluşumunda %50 oranında kusurlu kabul edilmiş olmasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Ayrıca davacıya ait araçtaki değer kaybı 2918 sayılı KTK’nın 90. maddesinde düzenlendiği şekilde aracın piyasa değeri ve kullanılmışlık durumu ile hasara uğrayan parçalar dikkate alınarak hesaplandığı, bilirkişi raporunda hasar gören parçaların piyasa fiyatlarına ve davacının sunduğu faturalara uygun olduğu, anılan yönleri itibariyle bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilmiş olup davalı vekilinin anılan yönlere değinen istinaf itirazlarının da reddi gerekmiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, H.M.K’nun 353/1-b-1 maddesi gereği davalı Türkiye Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.11.2021 tarih ve 2020/706 esas, 2021/956 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı Türkiye Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalı Türkiye Sigorta A.Ş’den alınması gereken 1.110,52 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 277,62 TL’nın mahsubu ile bakiye 832,90 TL harcın anılan davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14.12.2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
*Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*