Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1853 E. 2022/1537 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1853
KARAR NO : 2022/1537

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 19.09.2021
NUMARASI : 2022/155 Esas

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALILAR: 1 -… – …
2 -… – …
3 -… – …
4 -… – …
5 -… – …

VEKİLLERİ : Av. … [16166-61257-32859] UETS

DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … [16848-48633-18981] UETS
Av. … [16639-36682-15125] UETS

DAVACI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … [16537-35447-11584] UETS

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAŞVURU TARİHİ : 23.09.2022
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 24.10.2022
KARAR TARİHİ : 03.11.2022
YAZIM TARİHİ : 03.11.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması sonucu sürekli iş göremez şekilde malul kaldığını beyan ederek öncelikle yargılama sonuna kadar alacaklarını güvence altına almak için … aracın trafik kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasını, davalılar … mirasçıları ve …’ün taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 08.04.2022 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin 08.04.2022 tarihli ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, dairemizin 22.06.2022 tarihli kararı ile davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/155 Esas sayılı dosyasında verilmiş olan, davacının ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin 08.04.2022 tarihli ara kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; davalılar … mirasçıları ve …’ün’ün menkul ve gayrimenkul malları, adlarına kayıtlı araçları ile bankalardaki hak ve mevduatları üzerine 20.100,00 TL alacağa yeter derecede İİK’nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
Bir kısım davalılar vekili Av. …’un davacı vekili tarafından ihtiyati haciz talep edildiği ve istinaf kararı sonrası 20.100,00 TL’nin icraya konulduğunu, Kocaeli İcra Müdürlüğü’nün 2022/63629 esas sayılı icra dosyasında ödeme yapıldığı ve dosya borcunun kapandığını, buna ilişkin makbuzu dilekçe ekinde sunduklarını, davalı tarafından borcun ödendiğini, mahkeme ilamının yerine getirildiğini, icra dosyası kapatıldığından mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararının da kaldırılması gerektiğini beyan ederek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 19.09.2022 tarihli kararı ile İ.İ.K’nın 264/3 maddesi uyarınca mahkememiz dosyasında esas hakkında karar verilecek hükmün tebliğinden itibaren bir ay içinde takip talebinde bulunulduğu zaman ihtiyati haciz tamamlanabileceğinden ve icra veznesine yatan para alacaklıya ödenebilecek hale geleceğinden ayrıca ihtiyati haciz kararının Sakarya BAM 3. Hukuk Dairesinin 2022/1111 esas 2022/1041 karar sayılı ilamı ile verildiği gözetilerek talebin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin 19.09.2022 tarihli ara kararına karşı davalılar …, …, …, …, … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalılar …, …, …, …, … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, yerel mahkemeye sundukları taleplerinin ihtiyati haciz kararının Sakarya Bam 3.Hukuk Dairesinin 2022/1111 Esas – 2022/1041 Karar sayılı dosyasından verildiği gerekçesiyle reddedildiğini, yerel mahkeme aşamasındaki dosyada, davacı vekili tarafından ihtiyati haciz talep edildiğini, istinaf kararı sonrası 20.100,00 TL’nin icraya konulduğunu, Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2022/63629 esas sayılı dosyasına ödeme yapıldığını, dosya borcunun kapandığını, davalılar tarafından borcun ödendiğini, mahkeme ilamının yerine getirildiğini, bu nedenle ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, haczin devam etmesi halinde davalıların mağduriyet yaşayacağını beyanla ilk derece mahkemesinin 19.09.2022 tarihli ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Uyuşmazlık, maddi ve manevi tazminat istemli davada yargılama aşamasında verilen ihtiyati haciz kararının durum ve koşulların değişmesi gerekçe gösterilerek kaldırılması talebinin mahkemece reddinden kaynaklanmaktadır.
İhtiyati haciz, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenen “Geçici Hukuki Koruma” kavramının bir türüdür. İhtiyati haciz her ne kadar 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ihtiyati tedbire ilişkin hükümleri uygun düştüğü ölçüde ihtiyati haciz bakımından da uygulanır.
HMK’nın 341/1 maddesi gereğince; ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılacak itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
Gerek öğretide gerekse Yargıtay kararlarında da kabul edildiği üzere, kanun koyucu ihtiyati haciz ve tedbire ilişkin kararlara karşı başvurulabilecek kanun yollarını özenle, açıkça ve ayrıntılı şekilde düzenlemiş olup, HMK’nun 391 ve 394 üncü maddelerinde yer alan kanun yollarına ilişkin düzenlemeden de anlaşılacağı üzere ihtiyati hacze ilişkin tüm kararlara karşı kanun yolu açık değildir. Kanun koyucu bu yöndeki iradesini hem kanun yoluna başvurulabilecek geçici hukuki koruma kararlarını açıkça belirterek, hem de bunların dışındaki kararlara karşı kanun yollarına başvurulmasını yasaklayarak düzenlemiştir. HMK.nun 391 inci maddesinde sadece ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüşken, HMK.nun 394 üncü maddesinde ise sadece ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir. “Teminat karşılığı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına” ilişkin 395 inci maddenin 3 üncü fıkrası ile “durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması”na ilişkin 396 ncı maddenin 2 nci fıkrasında, kanun yollarını düzenleyen HMK’nın 394 üncü maddesinin 5 inci fıkrasına bilinçli olarak atıf yapılmamıştır. Kanun koyucunun, ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yolunu açma gibi bir iradesinin olmadığı HMK’nun 395 inci ve 396 ncı maddelerinin gerekçelerinden de açıkça anlaşılmaktadır. Özellikle HMK’nun 396 ncı maddesine karşılık gelen Hükümet Tasarısının 400 üncü maddesinin gerekçesinde bu husus çok açık ve ayrıntılı şekilde ifade edilmiştir. Anılan gerekçeye göre, “İhtiyatî tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasını düzenleyen bu maddede de, yukarıda belirtilen iki maddedeki ortak yönler dikkate alınarak itiraza ilişkin benzer hükümlere ayrıca atıf yapılmıştır. Ancak, itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulması hakkındaki fıkraya atıf yapılmamıştır. Zira, hâl ve şartların değişmesi, hukukî bir değerlendirmeden daha çok, maddî şartlarla yakından ilgili, nispeten sübjektif ve doğrudan mahkemenin takdirine bağlı bir husustur. Ayrıca, aynı yargılama süreci içinde, bir çok kez hâl ve şartlarda değişiklik olması sebebiyle, tedbirde değişiklik yapılması veya kaldırılması, bu yönde talepte bulunulması ya da talebin reddi söz konusu olabilir. Her talepten sonra verilecek karar hakkında kanun yoluna başvurulması, ihtiyatî tedbirler için kanun yoluna başvurulmasında istenen amacı da sağlamayacaktır. Bu sebeple, ihtiyatî tedbirin reddi ve ihtiyatî tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânı getirilmiştir.” Madde gerekçesi çok açık olup, özellikle “ihtiyatî tedbirin reddi ve ihtiyatî tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânı getirilmiştir. Hâl ve şartlarda değişiklik bakımından o anda kanun yoluna başvurulamaması, daha sonra işin esasıyla ilgili kanun yoluna başvurulması durumunda, bu hususun incelenmeyeceği anlamına da gelmez.” ifadesi karşısında, ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceği kabul edilemez.
İlk derece mahkemesinin değişen durum ve koşullar gerekçe gösterilerek daha önce verilen ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine yönelik ara kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmasına imkan veren bir yasal düzenleme bulunmadığından bir kısım davalılar vekilinin istinaf isteminin HMK’nun 341/1 ve 352. maddeleri uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/155 esas sayılı dosyasında verilmiş olan ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine yönelik 19.09.2022 tarihli ara kararı istinaf yoluna başvurulabilen kararlardan olmadığından davalılar …, …, …, … ve … vekilinin anılan ara kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nun 341/1 ve 352. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalılardan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden harç tahsiline yer olmadığına,
3-Davalıların istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının davalılara iadesine,
4-Karar tebliği ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03.11.2022

Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*