Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/1852
KARAR NO : 2023/1592
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2022
NUMARASI : 2019/300 Esas – 2022/190 Karar
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACILAR : 1-… – … – …
2-… – …
3-… – … – …
VEKİLİ : Av. …-…
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … -…
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : … – … – …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … -…
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : TÜRK NİPPON SİGORTA A.Ş. – …
VEKİLİ : Av…. -…
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAŞVURU TARİHİ : 28.04.2022 – 17.05.2022 – 16.05.2022 – 28.04.2022
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ : 24.10.2022
KARAR TARİHİ : 24.11.2023
YAZIM TARİHİ : 24.11.2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde, 24.03.2019 tarihinde malikinin …, sürücüsünün ise … olduğu … plakalı aracın … istikametinde Mabeska Fabrikası karşısına geldiği esnada sürücünün güvenlik şeridinde araç kullanması sonucunda, güvenlik şeridinde mecburi olarak seyreden davacı …’a çarptığını, yaralanan …’ın geçici ve sürekli iş göremez duruma düştüğünü, söz konusu kazada emniyet şeridinde bisiklet süren müvekkile atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, kazanın asli ve tek müsebbibi … plaka sayılı aracın sürücüsü … … olduğunu, sürücülerin emniyet şeridini kullanmalarının yasak olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Türk Nippon vekili cevap dilekçesinde, geçici işgöremezlik tazminatı taleplerinin poliçe teminatına dâhil olmadığını, sigortalı aracın kusurunun bulunması halinde dahi poliçe teminatı kapsamında bir sorumluluk doğması için, davacının maluliyet durumu ve sürekli sakatlık oranının Adli Tıp Kurumu veya Tam Teşekküllü Devlet Hastanesi tarafından verilecek bir heyet raporu ile tespit edilmesinin gerektiğini, avans faiz talep edilmesine rağmen meydana gelen kaza haksız fiil niteliği taşıdığından avans faizi değil haksız fiilden kaynaklı yasal faiz uygulanması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, kazada davacının ağır kusurunun bulunduğunu, davacının kaza sırasında tatlı arabası ile emniyet şeridinde hareket ettiğini, tatlı arabası ile enniyet şeridinde seyir etmek mümkün olmadığını, ayrıca, davalının önünde seyreden tırın altına girmemek için kendi eşi ve çocuklarının hayatını düşünerek kendini emniyet şeridine atmasında herhangi bir ihmalden bahsedilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine; 225.401,13 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı Türk Nippon Sigorta A.Ş poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere 14.05.2019 tarihinden itibaren, diğer davalılar … … ve … … kaza tarihi olan 24.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü kısmen reddi ile 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılar… … ve … …’dan kaza tarihi olan 24.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müşteren müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekili, davalı … … vekili, davalı … … vekili ve davalı Türk Nippon A.Ş vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacı … …’ın kazanın meydana geldiği tarihte bir kazanç sağlama saikiyle hareket ettiğini, çocuk dahi olsa para kazanabilecek yaş ve potansiyelde olduğunu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet oranının tespiti gerektiğini, davacının yaşı, kazanın meydana gelmesindeki tarafların kusur durumları gibi etmenler gözönüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının son derece düşük olduğunu, meydana gelen kazada davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunu, davanını kaza tarihinde 15 yaşında oluşu, davalı sürücünün %100 oranında kusurlu oluşu ve davacıda ciddi maluliyet bırakan vahim kaza sebebiyle 25.000 TL tazminata hükmedilmesinin, manevi elem, acı, üzüntülerin bir nebze de olsun telafisi amacına kesinlikle hizmet etmediğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … … vekili ara karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinde, davacının davayı açmadan önce sadece sigorta şirketi bakımından arabulucuya başvurduğunu, davalı hakkında arabulucuya başvurmadığını, bu nedenle usuli eksiklik olduğunu, davalının bulunduğu kazaya karışan … plaka sayılı aracın kazanın yaşandığı tarihten önce diğer davalı … …’a satıldığını, ancak henüz noter devrinin tamamlanmadığını, davacının satış sonrası aracı diğer davalı … …’a devrettiğini, en kısa sürede devir işlemlerini tamamlamak üzere anlaştıklarını, 25.12.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda araç sürücüsü diğer davalı … …’ın kazanın oluşumunda %100 asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, diğer davalı müvekkilinin yaşanan kazada ile bir bağlantısı bulunmadığını, davacının kaza sırasında gerekli önlemleri almadığını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, öncelikle arabuluculuğa başvurulmaması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, davalının davacıya arkadan çarpması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacının ana yolda ters istikametten geldiğini, kazada davacının ağır kusurlu olduğunu, tatlı arabası ile emniyet şeridinde seyretmesinin mümkün olmadığını, davalının önünde seyreden tırın altına girmemek için kendisinin, eşi ve çocuklarının hayatını düşünerek kendini emniyet şeridine atmasında herhangi bir ihmalden bahsedilemeyeceğini, davacının kullandığı aracı gerekli emniyet tedbirini almadan, kaza sırasında vücudunu koruyacak, kask, dizlik vs. gibi şart olan koruyucuları takmadan yola çıktığını, belirsiz alacak davasında yapılan yargılama sırasında alacağın miktarının tam olarak belirlenmesi ile davacı talebini iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın artırabileceğini, davacılar vekilinin ilk talep arttırım dilekçesine göre karar verilmesi gerektiğini, ikinci talep arttırım dilekçesine itibar edilmemesi gerektiğini, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, davalının işsiz olduğunu, ailesinin geçimini zor sağladığını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı Türk Nippon A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacı tarafından dava şartının yerine getirilmediğini, eksik evrakla başvuru yapıldığını, maluliyet raporunun usulüne uygun olarak alınmadığını, sağlık kurulu raporunun Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmediğini, aktüer hesaplamasında 1,8 teknik faiz yönetimi uygulanması gerektiğini, ıslaha konu edilen rakam için ancak ıslah tarihinden itibaren yasal faiz isteyebileceğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, 24.03.2019 tarihinde, davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları araç üç tekerlekli bisiklet sürmekte olan davacıya çarparak yaralanmasına sebep olmuştur.
Davalılardan … … tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş, istinaf karar harcının yatırılmaması nedeniyle dosya Dairemizce geri çevrilmiş, mahkemece anılan davalıya verilen kesin süre içerisinde de istinaf karar harcının yatırılmaması üzerine 12.04.2022 tarihinde istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına dair ara karar verilmiş, bu ara karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Ancak davalı tarafından ara karar istinafı için maktu karar harcı yatırıldığı ve istinaf karar harcının yatırılmadığı, mahkemece verilen ara kararın yerinde olduğu anlaşıldığından davalı … … vekilinin 12.04.2022 ara karara yönelik istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında, hem davacıya hem davalı sürücüye kural ihlali verilmiş, mahkemece Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda ise gerçekleşen kazada davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu belirtilmiş, çelişki üzerine mahkemece bu kez İTÜ makine mühendisliği öğretim görevlilerinden oluşan heyetten alınan raporda da ATK ile uyumlu şekilde davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, bu rapor hükme esas alınmıştır. Mahkemece hükme esas alınan rapor heyetimizce de oluşa uygun bulunduğundan davalı … … vekilinin kusur oranına yönelik istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Davalı gerçek kişiler yönünden arabuluculuğa başvurunun ihtiyari olması, davanın HMK’nın 107.maddesine göre belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle ıslah dilekçesi mahiyetindeki 2.artırım dilekçesine göre karar verilmesinde usule aykırılık bulunmaması nedenleriyle davalı … … vekilinin bu hususlara yönelik istinaf istemlerinin de reddi gerekmiştir.
Kaza tarihinde yaşı küçük olan davacının maluliyet raporunun, kaza tarihinde yürürlükte olan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine, ilgili yönetmelik ekindeki cetvellerde özür oranları olmadığından Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ekindeki cetvellere uygun şekilde alınması nedeniyle taraf vekillerinin maluliyet raporuna yönelik istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Dava öncesi davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun yapılması, aktüer raporun Yargıtay’ın güncel içtihatlarına uygun olarak progressive rant yöntemine göre hazırlanması, tüm tazminata davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi yerinde olduğundan davalı sigorta şirketi vekilinin bu hususlara yönelik istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi uyarınca bedensel bütünlüğü zedelenen kimse manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bu tutar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olay tarihi, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının olaya ve hakkaniyete uygun düştüğü kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenle taraf vekillerinin manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.04.2022 tarih ve 2019/300 Esas, 2022/190 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekili, davalı … … vekili, davalı Türk Nippon Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/300 Esas, 2022/190 Karar sayılı kararı dosyasından verilen 12.04.2022 tarihli istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına ara kararına yönelik davalı … … vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
3-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davacılardan alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalı … …’den alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70+80,70+80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,75 TL harcın anılan davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalı … …’dan alınması gereken 17.104,90 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 4.277,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.827,90 TL harcın anılan davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalı Türk Nippon Sigorta A.Ş’ den alınması gereken 15.397,15 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 3.850,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.547,15 TL harcın anılan davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
7-Tarafların istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının yatıranlara iadesine,
8-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24.11.2023
Başkan …
e-imzalıdır
*Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır
*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*