Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1680 E. 2022/1735 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1680
KARAR NO : 2022/1735

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2022
NUMARASI : 2022/241 Esas – 2022/273 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACILAR : 1-… … – …
2-… … – …
3-… … – …
4-… … – …
VEKİLİ : Av. … … -…

DAVALI : DOGA SİGORTA A.Ş.
VEKİLİ : Av. … -…

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazm)
BAŞVURU TARİHİ : 07.06.2022
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 29.09.2022
KARAR TARİHİ : 21.12.2022
YAZIM TARİHİ : 21.12.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 24.11.2020 günü davacılardan … ve …’ın oğlu, … ve …’in kardeşi … …’nun motorsikleti ile seyir halindeyken … …’ın işleteni ve sürücüsü olduğu … plaka sayılı kamyonetin çarpması sonucu vefat ettiğini, aracın davalı Doğa Sigorta Şirketi tarafından kaza tarihini de kapsayacak şekilde sigortalı olduğunu, davalı sürücünün alkollü araç kullanıp olay yerinden kaçtığını ve tam kusurlu olduğunu, … …’nun vefatı neticesinde anne-babası müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını, yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını beyan ederek; davacı anne … … için şimdilik 1.000 TL, davacı baba … … için şimdilik 1.000 TL olmak üzere toplam 2.000 TL maddi tazminatın davalı … … için olay tarihi olan 24.11.2020 tarihinden itibaren, davalı Doğa Sigorta A.Ş. için temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacı anne … … için 100.000 TL, davacı baba … … için 100.000 TL, davacı kardeş … … için 50.000 TL, davacı kardeş … … için 50.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 300.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 24.11.2020 itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … …’dan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yerel mahkemece 22.04.2022 tarihli celsede davalı sigorta şirketi yönünden tefrik kararı verilerek dosyanın 2022/241 esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesi tarafından vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; açılan tazminat davasında hesap yönlü bilirkişi raporu alındığını, sonrasında sigorta şirketi tarafından maddi tazminata ilişkin olarak davacılardan … … ve … … yönünden yapılan ödeme gereğince poliçe limiti ile sınırlı olarak sigorta şirketi ile sulh olunduğunu, taraflarınca maddi tazminata ilişkin olarak … … ve … … yönünden “poliçe limiti ile sınırlı olarak” feragat edildiğini, maddi tazminatın poliçe limitini aşan bakiye kısmı ve manevi tazminat talepleri yönünden davalarına devam edeceklerini 30.03.2022 tarihli dilekçelerinde açıkça belirttiklerini, ancak mahkeme tarafından sigorta şirketi yönünden terfik kararı verilerek dosyanın 2022/241 esasa kaydının yapıldığını ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, maddi tazminatın poliçe limitini aşan kısmına karşı davaya devam edilmesi gerektiğini, sigorta şirketi ve asil arasındaki ilişki ve hukuki durum birbirini etkileyeceğinden feragat nedeni ile tefrik ve sonrasında görevsizlik kararı verilmesinin hatalı olduğunu, dosyada delillerin toplandığını, hesap yönlü bilirkişi raporunun alındığını ve neticelenme aşamasına gelindiğini, bu aşamada dosyanın ikiye bölünmesi ve farklı mahkemelerde yargılamanın devem ettirilmesinin usul ekonomisine aykırı olduğunu, tüm talepler yönünden görevli asliye ticaret mahkemesi tarafından yargılamanın yapılarak karar verilmesi gerektiğini, tarafların yapılan ödeme gereği sulh olunması neticesinde davadan feragat edildiğini, eldeki dosya kapsamında dava şartı olan arabuluculuk ücretinin, harcın davacı tarafa yüklenilmesi ve masrafın davacılar üzerinde bırakılmasının da hatalı olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Tefrik öncesi açılan dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde; tefrik öncesi dava da trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle davacılar anne/baba ve kardeşler tarafından işleten/sürücü ve ZMSS poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulduğu, mahkemece davalı sigorta şirketi yönünden davacılar vekilinin anne baba bakımından poliçe limiti ile sınırlı olarak davadan feragat edildiğinden dosyanın tefrik edilerek istinafa konu karar ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği,kararın davacılar vekili tarafından tefriğin ve yargılama giderlerinin yanlış takdir edildiği belirtilerek istinaf edildiği anlaşılmıştır.
HMK’nun 353 maddesinin 1-a fıkrasının 5. bendinde; İlk derece mahkemesi tarafından usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına, karar verilmiş olması durumunda Bölge Adliye Mahkemesinin dosyanın esasını incelemeden ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye göndermesine kesin olarak karar vereceği hükme bağlanmıştır.
Eldeki davada, davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda mahkeme davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden, ayrı olarak açılmış davaları birleştirebileceği gibi (HMK 166), yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için birlikte açılmış davaların ayrılmasına da karar verebilir. (HMK 167) Bu konuda kanun hakime takdir hakkı tanımıştır. Ancak hakim takdir hakkını, yargılamanın makul süre içerisinde bitirilmesini ve düzenli bir şekilde yürütülmesini emreden usul ekonomisi ilkesini de gözeterek kullanmak durumundadır.
Bu genel açıklamadan sonra somut olaya bakıldığında; davacı, mahkemenin 2021/568 Esas sayılı dosyasında davalı olarak bulunan sigortalı araç sürücüsü /işleteni … … ile birlikte bu dosyanın davalısı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Her ne kadar dosya sigorta şirketi yönünden tefrik edilip feragat nedeniyle reddedilmiş ise de, davalı sigorta şirketi ve araç işleteni/sürücüsü olan … …’a karşı birlikte açılan ancak sonrasında tefrik edilen davalar arasında bağlantı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği kuşkusuzdur. Aynı iddiaya ilişkin yargılamanın kısa sürede ve daha az masraf ile tamamlanabilmesi kapsamında tüm dosyanın tek bir mahkeme tarafından tek dosya üzerinden görülmesi gerektiğinden mahkemesince davalı sigorta şirketine ilişkin dava hakkında tefrik kararı verilmesi hatalı olmuştur.
Taraflar ve dava sebepleri arasında bağlantı bulunması nedeniyle birlikte görülmesi gereken davaların tefrikine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, davanın tekrar asıl dosyada birleştirilerek davaların birlikte yürütülmesinin yargılamanın makul süre içerisinde bitirilmesini ve düzenli bir şekilde yürütülmesini emreden usul ekonomisi ilkesine uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla; davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nun 353/1-a-5 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.04.2022 tarih ve 2022/241 esas, 2022/273 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a-5 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacılardan peşin olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
4-Davacıların istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine, harcanmayan istinaf gider avansının yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21.12.2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*