Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1578 E. 2023/1309 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1578
KARAR NO : 2023/1309

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/04/2022
NUMARASI : 2021/117 Esas – 2022/215 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : GÜVENCE HESABI
VEKİLİ : Av. … – …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazm.)
BAŞVURU TARİHİ : 13.05.2022
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ : 21.09.2022
KARAR TARİHİ : 11.10.2023
YAZIM TARİHİ : 11.10.2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 09.12.2015 tarihinde Akyazı ilçesi D-100 Karayolu Mudurnu ilçesi yönünün 4. km’sindeki otoyol kavşağında, dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracına çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazada yaralanan davacının malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00 TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 500,00 TL geçici iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile beraber davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafın başvuru konusu kaza ile ilgili olarak daha önce davacı kuruma yaptığı müracatı, hasar servisinde yapılan inceleme sonucunda, TRH 2010 Türkiye Hayat Tablosu kullanılarak trafik kazası sebebi ile kusur indirimi uygulanmamak sureti ile hak sahibine 16.11.2017 tarihinde 13.430,00 TL tazminat ödemesinde bulunulduğunu, davacının başkaca hak ve alacağının kalmadığını, davalı yanın ibra edildiğini, bu nedenle davanın açılmasının hukuken mümkün olmadığını, tazminat talebinde bulunulabilmesi için öncelikle malul kaldığının ve maluliyet oranının tam teşekküllü hastane raporları ile belgelendirilmesi gerektiğini, yine kusur ve zarar miktarının bilirkişi marifeti ile belirlenmesini, SGK’nın ödediği tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesini, Güvence Hesabının sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından davanın kabulü ile toplam 89.628,65 TL bedensel zarar tazminatının 04.12.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davalı Güvence Hesabı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece mahkemesinin 2017/1171 esas sayılı ilamı davacı tarafından istinaf edilmediğinden lehlerine usuli müktesep hak doğduğunu, aleyhlerine 89.628,65 TL hükmedilmesinin kabul edilemeyeceğini, davaya konu tazminat talebinin zamanaşımına uğradığından başvurunun reddi gerektiğini, karşı tarafın dava şartlarının yerine getirmediğini, davalı kuruma yazılı başvuruda bulunmadığını, maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu ihtisas kurulu marifetiyle tespit edilmesi gerektiğini, davacının maluliyeti olması gerekenden yüksek olduğunu, dosyada mevcut maluliyet raporları arasındaki çelişkilerin giderilmediğini, davacının kesin ve kalıcı maluliyet oranının ancak davacının rapor tarihindeki fiziksel muayenesi sonucu belirlenebileceğini, davalı kurumun geçici iş görememezlik tazminatından sorumlu olmadığını, davalı şirket tarafından yapılan ödemenin güncellenerek hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla aleyhlerine tazminata hükmedilecek ise aktüer hesaplamasında tespit edilen bakiyenin maluliyet tazminatının yüksek olduğunu, aktüer raporunda TRH 2010 yaşam tablosunun ve hatalı olarak progresif rant yöntemi kullanıldığını, tazminat hesaplanırken ödeme tarihindeki mevzuat dikkate alınarak TRH 2010 Yaşam tablosu+%1,8 teknik faiz uygulanması gerektiğini, aksi kanaat oluşması halinde %1,65 iskonto faiz oranı ve TRH -2010 yaşam tablosu uygulanması gerekeceğini belirterek istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dairemizin kaldırma kararı ile incelenen (davalı kuruma davadan önce başvuru şartı, geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluk ) istinaf istemleri yeniden incelenmemiştir.
HMK’nun 357/1 maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez. Davalı vekili, davaya cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürmediği gibi talep artırım ve ıslah dilekçesine verdiği cevap dilekçelerinde zamanaşımı defi ileri sürmemiştir. İstinaf dilekçesinde öncelikle davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürülmüş ise de; zamanaşımı defi tarafça ileri sürülmedikçe mahkemece resen nazara alınamayacağından bu istinaf istemi yerinde görülmemiştir.
Dairemizin kaldırma kararından sonra dosya kendisine iade edilen ilk derece mahkemesince alınan maluliyet ve aktüer bilirkişi raporu ile kaldırma nedenlerinin karşılanmış olduğu, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre düzenlendiği, yine hükme esas alınan aktüer raporun Yargıtay’ın güncel içtihatlarına göre TRH 2010 yaşam tablosu ve progressive rant yöntemine göre hazırlandığı, davadan önce davalı tarafından yapılan ödemenin hesaplama tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmak suretiyle güncellenmesi ve tazminattan mahsup edilmesi dairemizce doğru bulunduğundan davalı vekilinin bu hususlara ilişkin istinaf istemleri yerinde görülmemiştir.
Ancak kaldırma kararı öncesi verilen ilk hüküm davacı tarafça istinafa getirilmediğinden ve ilk kararda hüküm altına alınan tazminat miktarı davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan ilk karardaki tazminat bedeline hükmedilmesi gerekir iken daha fazla miktarda tazminata hükmedilmesi hatalı olmuştur. Davalı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
İlk derece mahkemesince ilk kararda hüküm altına alınan tazminat miktarı davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan ilk karardaki tazminat bedeline hükmedilmesi gerekir iken daha fazla miktarda tazminata hükmedilmesi hatalı bulunmuş ise de; anılan hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve ilk karardaki tazminat bedeli esas alınarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.04.2022 tarihli 2021/117 Esas 2022/215 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması gerektiğinden,
A) Davanın KISMEN KABULÜNE, Toplam 56.806,66 TL nin 04.12.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
B)Alınması gerekli 3.880,46 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL peşin harç, 310.- TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 3.539,06 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
C)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
D)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T tarifesi gereğince red edilen miktar yönünden hesaplanan 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
E)Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 172+25+113=310 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 372,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
F) Davacı tarafından yapılan 1.785,40 TL müzekkere ve tebligat giderleri, 372,80 TL harç gideri olmak üzere toplam harcı toplamı 2.158,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
H)Artan giden avansının yatırana iadesine,
I) İlk derece mahkemesince düzenlenen 15.03.2023 tarih 2023/100 sayılı harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz iadesinin istenilmesine,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalının yatırdığı istinaf karar harçlarının talebi halinde kendisine iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan 150.-TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tebliği, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11.10.2023

Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*