Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/1528
KARAR NO : 2023/1251
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2022
NUMARASI : 2017/497 Esas – 2022/388 Karar
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : ICM ENERJİ VE SOĞUTMA TEKNOLOJİLERİ SAN. A.Ş
VEKİLİ : Av. … -…
DAVACI : RTC KİMYA İTHALAT İHRACAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. … -…
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
BAŞVURU TARİHİ : 30.05.2022
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ : 13.09.2022
KARAR TARİHİ : 04.10.2023
YAZIM TARİHİ : 04.10.2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin “İzosiyanatlı prepolimer” (Poliüretan Elastomer) kısaca “Poliüretan” ürünleri ürettiğini ve sattığını, davacı şirketin fabrika binasının yan tarafında, 2016 yılı Temmuz – Ağustos ayları öncesinde ve sonrasında davalı şirket tarafından … İlçesi, … Mahallesi, … Ada … nolu parsel adresinde bulunan arsa üzerinde hafriyat ve inşaat çalışmaları yapıldığını, yapılan hafriyat çalışması sırasında doğalgaz borusunun delindiğini, 20.08.2016 tarihinde 10.00-18.00 saatleri arasında doğalgaz kesintisi yaşandığını, davacı şirketin üretimde olan 10 Ton poliüretan malzemesinin kullanılmaz hale geldiğini ve zayi olduğunu, zayi olan malzemelere ilişkin davacı şirket tarafından “Hatalı Ürün Tespit Tutanağı” düzenlendiğini, davacı şirketin zayi olan malzemesinin kg fiyatının ortalama olarak 2,15-2,20-Euro olduğunu, davacı şirketin 10 tondan fazla hammaddesinin zayi olması nedeniyle uğramış olduğu zararın davalıdan tahsilinin gerektiğini, ayrıca davacı şirketin ürettiği bu kimyasal hammaddenin hammadde olarak yahut mamul elde edilerek satılması ile kar elde edecek olduğundan davacı şirketin ürettiği malzemenin zayi olması nedeniyle uğradığı kar kaybının da davalıdan tahsilinin gerektiğini, davacı şirketin başvurusu üzerine, Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/63 Değişik İş sayılı tespit dosyasından keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığını belirterek davalarının kabulü ile; şimdilik hammadde zararı karşılığı 40.000,00TL, kar kaybı karşılığı 1.000-TL, bertaraf bedeli karşılığı 4.728,00TL, Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/63 Değişik İş sayılı dosyasından yapılan keşif ve inceleme masrafları toplamı: 5.000,00TL olmak üzere toplam: 50.728,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirket tarafından arsanın içerisinden geçen doğalgaz hattı ile ilgili olarak 01.07.2016 tarihinde Palgaz A.Ş.’ye vermiş olduğu dilekçe ile inşaata başlanacağından dolayı kazı çalışması yapılacağını bundan dolayı işaretli olan boru hattının acilen kaldırılmasının istendiğini, fakat ilgili şirket yetkililerinin davalı şirket yazısına rağmen boru hattı ile ilgili her hangi bir çalışma yapmadıklarını, Palgaz A.Ş. tarafından müvekkili şirket yetkilisine hitaben yazılan yazı ile; “… İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parsel adresinde bulunan arsa sınırları içerisindeki doğalgaz hatlarının deplase işlemi gerçekleşmiş olup mevcut arsada doğalgaz bağlantısı bulunmamaktadır” şeklinde bilgilendirme yapıldığını, davalı şirket tarafından 01.09.2016 tarihinde verilen dilekçe ile; deplase işleminin yapıldığının belirtilmiş olmasına rağmen arsada halen doğal gaz borusunun gözüktüğünü aktif veya pasif bu doğal gaz borusunun acilen alınması talebinde bulunulduğunu, davalı şirket tarafından arsa sınırları içerisindeki düzeltme çalışması yapılırken doğalgaz hattına rast gelindiğini, gözüken doğal gaz borusu nedeni ile davalı şirketin Gebze 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/68 D. İş sayılı dosyası ile yapılan müracaat neticesinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davalı şirketin olayın meydana gelmesinde her hangi bir kusuru ve ihmalinin bulunmadığının tespit edildiğini, davacı tarafından ileri sürülen iddialar ve taleplerin muhatabının davalı şirket olmadığını, davacının içinde bulunduğu beyan edilen üretim şartlarında davacı şirketin elektrik kesintileri ile ilgili gerekli önlemleri alması gerektiğini belirterek davalı şirket aleyhine açılmış olan hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulü ile 94.113,18.-TL hammadde kaybı, 1.359,50.-TL kar kaybı ve 5.283,57.-TL bertaraf bedeli olmak üzere toplam 100.756,25 TL’nin 20/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davalı şirketin … ili … ilçesi … ada … parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu ve yasal olarak mümkün olmadığı halde, nasıl olduysa davalının taşınmazından doğalgaz hattı geçtiğini, davalı şirketin 01.07.2016 tarihinde Palgaz A.Ş’ye vermiş olduğu dilekçe ile boru hattının acilen kaldırılmasını talep ettiğini, Palgaz A.Ş yetkilileri tarafından davalı şirketin yazısına rağmen bir cevap verilmediğini, Çayırova Belediye Başkanlığı’nin 13.06.2016 tarihli yazısı ile müvekkil şirket tarafından arazi kotunun düzenlenmesi için 20613579-622.03-921 sayılı başkanlık oluru alındığını, davalı şirketin meydana gelen olayda kusursuz olduğunun tespiti için yeterli olduğunu, Palgaz A.Ş tarafından davalı şirket yetkilisine hitaben yazılan yazı ile ” … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parsel adresinde bulunan arsa sınırları içerisindeki doğalgaz hattımızın deplase işlemi gerçekleşmiş olup mevcut arsada doğalgaz bağlantısı bulunmamaktadır ” şeklinde bilgilendirme yapıldığını, davalının 01.09.2016 tarihinde verilen dilekçe ile ise; deplase işleminin yapıldığının belirtilmiş olmasına rağmen arsada halen doğal gaz borusunun gözüktüğünü aktif veya pasif bu doğal gaz borusunun acilen alınması talebinde bulunduğunu, Palgaz A.Ş’nin %100 kusurlu olduğunu, Gebze 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/68 D. İş sayılı dosyası ile yapılan müracaat neticesinde hazırlanan raporda “ Palgaz A.Ş. tarafından yapılan doğalgaz boru hattında meydana gelen hasar nedeni ile Tespit talebinde bulunan ICM Enerji ve soğutma Teknolojileri San. A.Ş. ’nin Palgaz ‘dan gelen 29.08.2016 tarihinde gelen cevap sonrası hafriyata başlaması nedeni ile kusur yönünden kusursuz olduğu “ açıkça belirtildiğini, yapılan bu tespitin görmezden gelinmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı şirket tarafından kazma, eşeleme veya hafriyat işlemi yapılmadığını, yasal şartlarda yapılmayan, gerekli önlemleri almayan ve sınırsız ihmali davranışta bulunan işlemin cezasının müvekkil şirketin sorumluluğuymuş gibi gösterilerek müvekkil şirkete yükletilmesinin gerçekten hak ve nesafet kurallarına aykırı, haksız ve kötü niyetli olduğunu, Palgaz A.Ş. olay öncesinden ve sonrasında yaşanan tüm olumsuzluk ve zararlardan %100 ağır kusuru ile sorumlu olduğunu, doğalgaz boru hattının patlaması ve doğalgaz kesintisi sonucunda davacının zarara uğradığı iddiası doğru olmadığını, bilirkişiler tarafından yapılmış olan tespit doğru olmadığını, taraflarınca yapılan küçük bir araştırma neticesinde 13.08.2018 tarihinde yani hafta sonu (cumartesi) davacı şirkette çalışma olmadığı, her hangi bir şekilde şirkette zarar meydana gelmediğinin anlaşıldığı, olay tarihinde faaliyette olmayan RTC Kimya İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘nin ortada doğmuş herhangi bir zararı ve zayi olmuş malzemenin varlığı söz konusu olmadığını, Fatura konusu mamullerin nerede olduğu ne zamandır orada olduğu ve neden orada olduğunu gösteren tek bir kanıt olmadığını, yerel mahkemece itirazları doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılmadığını, taraflarınca zarara uğradığı iddia edilen malzeme ile ilgili uzman akademisyenlerden görüş alındığını, daha önce yargılamanın tüm aşamalarında vermiş oldukları cevap, beyan ve itirazlarını içeren dilekçelerini tekrarla istinaf taleplerinin kabulüne, öncelikle gerçek ve gerekçeli bir kusur raporu alınmasını, İtirazlarını karşılayacak şekilde denetime elverişli, “hak ve nesafet” ilkesi gözeten, her türlü tereddütten uzak, dava dosyasındaki belge ve deliller ile ilgili, uzman ve polyol ve cngromat maddeleri hakkında bilgi sahibi olan bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve dairemiz tarafından yeniden hüküm kurulmasını talep etmiştir.
Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece toplanan deliller sonucunda; 13.08.2016 günü saat 12.47’de davalının kendisine ait arsada yaptığı kazı/düzleme çalışması sırasında kepçenin arsa içerisinde geçmekte olan doğal gaz borusuna hasar verdiği,yaklaşık 20 dk boyunca doğalgazın açığa çıktığı, vananın kapatılması sonrası gaz akışının durduğu, dava dışı Palgaz A.Ş tarafından borunun tamir edilmesi üzerine 17.00 civarı şebekeye gaz verildiği, davacı şirket tarafından gaz kesintisi sebebiyle ürettikleri ve ziyan olan hammadde zararı,kar kaybı ve bertaraf bedelini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı tarafça kusura itiraz edilmiş ise de davalı tarafından olaydan önce 01.07.2016 tarihinde dava dışı Palgaz A.Ş’ne verilen dilekçede arsaya inşaat yapılacağını, arsa içerisinden geçen doğalgaz boru hattının acilen kaldırılmasının talep edildiği, yazı cevabı beklenmeksizin arazide kepçe ile kazı/düzeltme işlemi yapıldığı, dolayısıyla olayda davalının asli kusurlu (%80), dava dışı Palgaz’ın ise davalıya ait arsadan irtifak hakkı tesis etmeksizin boru hattını geçirmesi ,davalının yazı cevabına geç ve hatalı cevap vermesi sebebiyle tali (% 20) kusurlu kabul edilmesi dairemizce de doğru bulunmuştur.
Olayın açıklanan oluşum şekli karşısında davacı kurumun her hangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yani davacı gerçekleşen olayda 3. kişi olup kusursuzdur. Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek TBK 61. Maddesi gereğincedavalının tüm zarardan sorumluluğuna gidilmiş olmasında ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda her hangi bir hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27.04.2022 tarih ve 2017/497 esas, 2022/388 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken 6.882,60 TL harçtan peşin alınan 1.720,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.161,90 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irad kaydına,
3-Davalının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan istinaf gider avansının iadesine,
4-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04.10.2023
Başkan …
e-imzalıdır
*Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır
*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*