Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/138 E. 2022/1683 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/138
KARAR NO : 2022/1683

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04.06.2021
NUMARASI : 2016/558 Esas – 2021/455 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … -…

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALILAR : 1 -… -…
: 2 -…
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …

DAVALI : 3 -…
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …
Av. …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazm.)
BAŞVURU TARİHİ : 20.10.2021-27.10.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ : 24.01.2022
KARAR TARİHİ : 07.12.2022
YAZIM TARİHİ : 08.12.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 23.03.2013 tarihinde Gebze’de E-5 yolu üzerinden servis aracına binmek için yolun karşısına geçmeye çalışırken davalının kullandığı … palakalı aracın çarpması sonucu basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, kaza neticesinde davacının uzun süre tedavi gördüğünü, sağ dizinde menüsküs yırtığı, çapraz bağ kopması ve ciddi kemik ödemi oluştuğunu, sağ dizindeki problemin sol dizine de sıçradığını, bu problemlerden dolayı davacının yürümesinin zorlaştığını, iş ve sosyal hayatının olumsuz yönde etkilendiğini, aynı zamanda alın bölgesinde kaza neticesinde oluşan yaraya deri nakli yapıldığını, bu nakil sonrası davacının görünümünün ciddi anlamda bozulduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi tazminat ile 80.000 TL lik manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile sigorta şirketinden poliçe sınırları dahilinde diğer davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; meydana gelen olayda davalı sürücünün kusurunun olmadığını, sürücü hakkında Gebze 3. Sulh Ceza Mahkemesinde 2013/343 Esas sayısı ile açılan davada davacının asli kusurlu, davalı … ise tali kusurlu olduğunu, davacının maluliyet oranının tespiti gerektiğini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek öncelikle maluliyet oranının tespitini, haksız davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …Ş. Vekili cevap dilekçesinde; 41 P 2583 plakalı aracın davalı nezdinde 0001021004368671 nolu trafik sigorta poliçesi ile 26.03.2012/2013 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçe nedeni ile sakatlanma halinde kişi başına azami sorumluluk limitinin 250.000,00 TL olduğunu, geçici iş görememezlik, tedavi giderlerine ilişkin talebin 6111 sayılı yasa gereğince karşılanmasının mümkün olmadığını, manevi tazminatın sorumlulukları kapsamında bulunmadığını, davacının gerekli ve yeterli belgelerin eklenmek suretiyle kendilerine müracaatları olmadığından isteğin dava tarihinde muaccel olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından davacı tarafından açılan maddi tazminat davasının kabulüne, 10.000,00 TL maddi tazminatın, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı … şirketinin ZMSS poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına, hükmedilen tazminata davalı … şirketi yönünden dava tarihi olan 29.04.2014 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 23.03.2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacı tarafından açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, 15.000,00 TL manevi tazminatın, sigorta şirketi sorumlu olmamak kaydıyla diğer davalılardan kaza tarihi olan 23.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davacı ile davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı istinaf dilekçesinde; kazanın anayol E-5 üzerinde olmadığını, Gebze güney yan yol belediye durağı ile bu durağın tam karşısındaki E-5 anayolda bulunan Büyükşehir Belediye durağı arasında ki, yan yol üzerinde vuku bulduğunu, bilirkişilere göre %75’lik kusurunun yaya geçidi çizgilerinin sorumlu kurumlarca yıllardır faaliyet gösteren iki durak arasında yapılmamasından dolayı yüksek çıktığını, kaza tarihinde geçerli Karayolları Kanununa göre yağışlı hava ve zeminde gerçekleşen kazada 29 metre ileri fırlatıldığını, üstün körü tesbitler ile kusur oranları belirlenmediğini, hakkaniyet gözetilmediğini, sürekli hakim değişikliği yapıldığını, her hakim değişikliğinde, yeni baştan olay bütünlemesi yapılmaya çalışıldığını, bu karmaşada, maddi tazminat miktarının ıslahını yasal sürede yapamadığını, kazadan sonra yaşadığı artarak devam eden ağrılar, her an işini yerine getirememe korkusuyla işten atılma duygusunun verdiği ağır baskı neticesinde 2021 yılının 5. ayında dizlerindeki ağrılar ve işini ifa edemeyişinden dolayı işten ayrılmak zorunda kaldığını, yaşadıklarından uzak verilmiş olan gerekçeli kararı kabul etmesinin mümkün olmadığını, belirterek istinaf talebinin kabulüne, dava dilekçesinde belirttiği Maddi ve Manevi tazminat miktarlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Seyranlar Turizm ve davalı … vekili istinaf dilekçesinde, davacının asli kusuruna rağmen davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinin takdir hakkının yanlış kullanılmasından ileri geldiğini, kazada kusur durumuna, davacının sürekli işgöremezlik derecesine, tedavi sürecine ve paranın 2013 yılı alım gücüne göre verilen manevi tazminatta uygunluk şartları yerine gelmediğini, Adli Tıp Kurumu tarafından verilen raporu kabul etmediklerini, kazanın meydana geldiği yolun son derece dar bir yol olduğunu, davacının yola çıkmış olması nedeni ile kaza meydana geldiğini, davalının hızını azaltması, yola inen davacıyı uyarmak için sesli ikaz kullandığını, davalının kullandığı aracın otobüs olması, büyüklüğü, içeride bulunan yolcuların güvenliği vs tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde, kazık fren yapılmasının başka kazlara sebebiyet vereceği göz ardı edildiğini, kazaya sebebiyet veren hususun davacının tam kusuru ile yola çıkmak olduğunu, kazada davalı açısından kaçınılmazlık hali dikkate alınmadığını, davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmediğini, buna rağmen davacı lehine ücreti vekalete hükmedilmesi hatalı olduğunu, diğer bir hatanın ise reddedilen manevi tazminat için lehlerine hükmedilen vekalet ücretinde yapıldığını belirterek manevi tazminat talebinin reddine, aksi kanaatte manevi tazminat taleplerinde uygun indirimler yapılması için yeniden karar oluşturulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Somut olayda, 23.03.2013 tarihinde, davacı yaya …’e, davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarpması sonucu davacı yaralanmıştır.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında, hem davacı yayaya hem de davalı sürücüye kural ihlali verilmiştir. Mahkeme keşif sonrası makine mühendisi bilirkişiden alınan rapor ile Adli Tıp Kurumundan alınan raporlarda davacı yayaya %75, davalı sürücüye %25 oranında kusur verilmiştir. Kazaya dair yürütülen ceza dosyasında da davalı sürücünün tali kusuruna göre cezalandırılmasına karar verilmiş, hükmün açıklanması geri bırakılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Yönetmeliğine göre düzenlenen maluliyet raporunda davacı …’in sürekli maluliyetinin % 13,1 iyileşme süresinin 6 ay olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, gerek soruşturma, gerek kovuşturma, gerekse yerel mahkeme tarafından alınan kusur raporların birbiri ile örtüştüğü, dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporlarındaki kusur oranının karara esas alınmasının yerinde görüldüğü, olay tarihi, yaralanmanın niteliği, olayın oluş şekli, tarafların sosyal ekonomik durumları ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının olaya ve hakkaniyete uygun düştüğü kanaatine varıldığından bu hususlara ilişkin tarafların istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Ancak; davacı vekilinin vekillikten çekilmiş olması, çekilme dilekçesinin de davalı asile tebliğ edilmesi, sonraki tebligatların da davalı asile yapılması gözönüne alındığında davacı lehine vekalet ücreti takdiri hatalı bulunduğundan davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde bulunarak kabul edilmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber; davacı vekili vekillikten çekilmiş ve davacı asil davayı kendisi takip etmiş olmasına rağmen davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmiş olması hatalı bulunmuş ise de; bu hatanın giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yönelik istinaf itirazı kabul edilerek ilk derece mahkemesinin kararında belirtilen hata düzeltilmek suretiyle yeniden hüküm kurulmuş, davacı asilin istinaf isteminin ise reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-A)Davacı …’in istinaf başvurusunun REDDİNE,
B) Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi uyarınca davacıdan alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcıdan peşin alınan 59,30 TL’nın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
C)Davacının yaptığı istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
2-Davalılar … ve Seyranlar Tur. Taş. Gıda Tem. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.06.2021 tarih, 2016/558 esas, 2021/455 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden karar verilmesi gerektiğinden,
A) Davacı tarafından açılan maddi tazminat davasının KABULÜ İLE, 10.000,00 TL maddi tazminatın, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı … şirketinin ZMSS poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına, hükmedilen tazminata davalı … şirketi yönünden dava tarihi olan 29.04.2014 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 23.03.2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
B) Davacı tarafından açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE, 15.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi sorumlu olmamak kaydıyla diğer davalılardan kaza tarihi olan 23.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
C) Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 683,10 TL harçtan peşin alınan 307,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 375,70 TL’nin davalılardan (Sigorta şirketi poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
D) Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 1.024,65 TL harcın davalılar … ve … den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
E) İlk derece mahkemesince düzenlenen 6.12.2021 tarih 2021/511 ve 512 sayılı harç tahsil müzekkerelerinin işlemsiz iadesinin istenilmesine,
F) Davacı tarafından yatırılan 307,40 TL harcın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
G) Davalılardan … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, Yürürlükteki AAÜT 13/3 mad. uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalılara verilmesine,
H) İlk derece yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin maddi tazminata ilişkin olduğu gözetilerek, 1.829,50 TL yargılama giderinin davalılardan (davalı … şirketi poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydı ile) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
İ) Harcanmayan avansların yatıranlara iadesine,
4-Peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-Davalı … ve Seyranlar Turizm Taş.Gıda Tem.Hiz.San ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 106,60 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak anılan davalılara verilmesine,
6-Kullanılmayan istinaf gider avansının yatırana iadesine,
7-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07.12.2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
*Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*