Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/114 E. 2023/24 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/114
KARAR NO : 2023/24

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21.10.2021
NUMARASI : 2021/250 Esas – 2021/60 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … …-…
VEKİLLERİ : Av. … … -…
Av. … … -…

DAVALI : CORPUS SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av. …-…
Av. … -…
Av. …-…
Av. … -…
Av. …-…

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
BAŞVURU TARİHİ : 28.12.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ : 19.01.2022
KARAR TARİHİ : 11.01.2023
YAZIM TARİHİ : 11.01.2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 13.01.2019 tarihinde davacı … …’in kullandığı … plakalı araç ile ZMMS si davalı sigorta şirketi yapılan … plaka sayılı aracın trafik kazası yaptığını, kaza neticesinde müvekkil … …’in vücut bütünlüğünün bozulduğunu ve kas iskelet sistemi ile sinir sisteminde hasarlar meydana geldiğini, müvekkilin yaşanan kazada kusuru olmadığını, soruşturma dosyasında bulunan trafik kazası tespit tutanağına göre davalının ZMMS’sini yaptığı … plaka sayılı aracın sürücüsünün tali kusuru olduğu tespit edildiğini, ceza soruşturmasına ilişkin olarak Akçakoca Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/128 SR. sayılı dosyasının mevcut olduğunu, davacının Yenikent Devlet Hastanesinden alınan engelli sağlık kurulu raporuna göre %26 oranında maluliyeti söz konusu olduğunu, davacının işgücü kaybı oranının %26 dan daha fazla olduğunu, davacı ağır vasıta şoförü olduğundan meydana gelen hasar düşünüldüğünde artık işini/mesleğini yapamayacak duruma geldiğini belirterek davalı sigorta şirketinden, fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutarak (poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere) şimdilik 20.000,00 TL(yirmibin lira) olmak üzere belirlenecek maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkil şirkete yapmış olduğu başvuru sırasında sunmuş olduğu maluliyet raporunun yönetmeliğe aykırı bir rapor olduğundan geçersiz bir rapor olduğunu ve bu sebeple davacı müvekkil şirkete eksik evrak ile başvuru yapmış olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranı ile sınırlı olup, bedeni zarar halinde maddi tazminat talepleri şahıs başına geçerli olan teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kaza tespit tutanağı ile her ne kadar kusur tespiti yapılmış olsa da söz konusu tutanak trafik zabıtaları tarafından düzenlenmiş denetime ve hüküm kurmaya elverişli bir tespit olmadığından yapılan kusur tespitini kabul etmediklerini, maluliyet raporunda tespit edilen arazlar ile kaza arasında illiyet bağı olmadığından dosya kapsamında yeni bir maluliyet raporu düzenlenmek üzere dosyanın Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini belirterek usul ve yasaya aykırı davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmiş, mahkemenin bu kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının aracı ile kendi şeridinde seyir halindeyken karşı şeritten gelen sigorta şirketinin ZMMS ni yaptığı … plakalı aracın süratle müvekkile doğru geldiğini, araç sürücüsünün Karayolları Trafik Kanununun 52/1-a maddesini ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğunun dosyada daha önce de sunmuş oldukları kaza tespit tutanağı ile de tespit edildiğini, müvekkilinin söz konusu kazada kusursuz olduğunu, davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortalı aracın kusurlu olduğunu, müvekkilinin iş bu trafik kazasında meydana gelen hasar sebebiyle kazadan sonraki hayatında/yaşamında bu malüliyetinin yaşamını güçleştireceği / performans kaybına sebep olacağı sabit olduğunu, müvekkilinin ağır vasıta şoförü olup müvekkilde meydana gelen hasar sebebiyle kendisinin artık çalışamaz duruma geldiği de dikkate alınarak davanın kabulü ile Tazminat hesabının da tüm bu hususlara göre yapılması gerekirken davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yenikent Devlet Hastanesinden alınan engelli sağlık kurulu raporuna göre davacının %26 oranında maluliyeti söz konusu olduğu rapor altına alınmışsa da davacının işgücü kaybı oranının %26 dan daha fazla olduğunu düşündüklerini, müvekkil lehine … plakalı sayılı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesine istinaden iş gücü / performans kaybı vb tazminatının ve poliçe kapsamında yer alan diğer teminatların taraflarına ödenmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık davacının olay tarihinde sevk ve idaresinde bulunan aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda gerçekleşen kaza nedeniyle uğradığı maddi zararın tazmini talebinden kaynaklanmaktadır.
Somut olayda resmi görevliler tarafından tutulan kaza tespit tutanağında davalı sürücüye aracın hızını yol durumuna göre azaltmamak kuralını ihlal ettiğinden tali kusurlu bulunmuş ancak 11.09.2020 tarihli Adli Tıp Kurumundan alınan raporda davacı sürücünün kendi yol bölümünü takiben sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeden kaza öncesi fenalaşmasının etkisiyle sevk ve idare hatası neticesinde karşı yön bölümüne girmek suretiyle şerit ihlali sonucu karşı yönden gelen davalı sigortalı araç ile çarpıştığı olayda asli kusurlu olduğu karşı yönden gelen araç sürücüsüne kazada atfı kabil kusuru bulunmadığı belirtilmiş ve mahkemece itiraz üzerine alınan bilirkişi raporunda da davacının tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Hazırlık aşamasında ifadesine başvurulan … …’nun beyanında oğlunun, kaza anında davacının kullandığı araç içerisinde yolcu olarak bulunduğunu ve sürücünün rahatsızlandığını ve direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, bir anda kafasını aşağıya sarkıttığını ve karşıdan gelen araca çarpmamak için direksiyonu kendisinin tuttuğunu, şeritten çıkan aracı sağa doğru kendi şeridine çektiğini kendisine anlattığı yönünde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamına ve tanık anlatımları ile bilirkişi raporları doğrultusunda davacı sürücünün davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan araç sürücüsünün herhangi bir kusuru ve kural ihlali bulunmaksızın kaza öncesi rahatsızlanması sonucunda direksiyon hakimiyetini kaybederek kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olduğu kanaatine varılarak davacı vekilinin kusura ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine dair karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.10.2021 tarih ve 2021/250 esas, 2021/60 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL’nın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacının istinaf başvurusu için yapmış olduğu giderin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dairemize dilekçe vermek suretiyle Yargıtay’da temyizi kabil olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11.01.2023

Başkan …
e-imzalıdır
*Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*