Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1111 E. 2022/1041 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1111
KARAR NO : 2022/1041

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 08.04.2022
NUMARASI : 2022/155 Esas

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …

DAVALI : … -MİRASÇILARI
DAHİLİ DAVALILAR : 1 -… –
2 -… –
3 -… –
4 -… –

DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazasında Yaralanma Sebebiyle Açılan Tazminat
BAŞVURU TARİHİ : 29.04.2022
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 14.06.2022
KARAR TARİHİ : 22.06.2022
YAZIM TARİHİ : 23.06.2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması sonucu sürekli iş göremez şekilde malul kaldığını beyan ederek öncelikle yargılama sonuna kadar alacaklarını güvence altına almak için … aracın trafik kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasını, davalılar … mirasçıları ve …’ün taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 08.04.2022 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin 08.04.2022 tarihli ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, yerel mahkemenin ihtiyati haciz taleplerine yönelik red kararının hukuka aykırı olduğunu, İcra İflas Kanunu’nun 257. Maddesi uyarınca “rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yerinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1 maddesine göre İhtiyati Haciz kararı verilebilmesi için Yerel Mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir” hükmünün yer aldığını, dava konusu alacaklarının olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiğini, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın kesin olarak ispatlanmasının gerekli olmadığını, alacağın varlığı hususunda mahkemede kanaat uyandıracak kadar bir yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, davaya yönelik soruşturma ve kovuşturma dosyası incelendiğinde yaklaşık ispat şartının gerçekleşmiş olduğunun görüleceğini beyan ederek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, uyuşmazlık kazaya karışan araç üzerine ihtiyati tedbir ve davalı işleten mirasçıları ile davalı sürücünün taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması taleplerinin reddine ilişkin kararın yerinde olup olmadığı noktasındadır.
İhtiyati tedbir talebi yönünden;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Yasal düzenlemeden açıkça anlaşıldığı üzere ihtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilmektedir. Bu nedenle mahkemece kazaya karışan araç üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddi kararı yerindedir.
İhtiyati haciz talebi yönünden;
Ceza kararında davalı sürücünün bilinçli taksirle davacının yaralanmasına neden olduğu kabul edilmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 257/1 maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel, bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiştir.

İİK’nın 258/1.maddesine göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir.
Yine İİK’nun 258/1. fıkrası gereğince “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur….” Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi gerekmez. Bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Başka bir anlatımla ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralı gereğince mahkemenin alacaklının alacağı hakkında kanaat sahibi olması yeterlidir.
Dosya kapsamındaki tüm belgelerle, bu aşamada İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddi kararı doğru olmamıştır. Davacı vekilinin istinaf isteminin bu yönden kabulü ile dava değeri 20.100,00 TL tazminat isteminin tamamı üzerinden davalılar … mirasçıları ve …’ün adına kayıtlı araçlara, taşınmaz mallar ile bankalardaki hak ve mevduatları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara yönelik istinaf isteminin reddine,
2- Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/155 Esas sayılı dosyasında verilmiş olan, davacının ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin 08.04.2022 tarihli ara kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3- Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; davalılar … mirasçıları ve …’ün’ün menkul ve gayrimenkul malları, adlarına kayıtlı araçları ile bankalardaki hak ve mevduatları üzerine 20.100,00 TL alacağa yeter derecede İİK’nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
4- İşin niteliği ve dayanılan deliller dikkate alınarak teminat alınmasına yer olmadığına,
5-Peşin yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine,
6-İstinaf giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve infazı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
8-Kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün içerisinde icra dairesinden kararın infazını istemediği taktirde, İ.İ.K’nun 261/1 maddesi gereğince ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkacağının davacı vekiline İHTARINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22.06.2022


Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*