Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/1080
KARAR NO : 2023/680
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2020
NUMARASI : 2019/445 Esas – 2020/74 Karar
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : MNG KARGO YURTİÇİ VE YURTDIŞI TAŞIMACILIK A.Ş
VEKİLLERİ : Av. …-…
Av. … -…
Av. … -…
DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
VEKİLİ : Av. …-…
DAVACI : …- …
DAVALI : ANADOLU SİGORTA AŞ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ : Av. …-…
İHBAR OLUNAN : … – …; …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazm.)
BAŞVURU TARİHİ : 21.07.2020
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ : 10.06.2022
KARAR TARİHİ : 10.05.2023
YAZIM TARİHİ : 10.05.2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı MNG Kargo A.Ş.’ne ait … plakalı araç şirket personeli olan sürücü … yönetiminde 27.02.2016 günü müteveffa …’a çarparak ölümüne neden olduğunu, davalı hakkında Kocaeli 9. Asliye Ceza Mahkemesine 2016/357 Esas sayısı ile açılan davada davalının tamamen kusurlu olduğu belirlenerek davalı sürücünün cezalandırılmasına karar verildiğini, trafik kazası sonrasında karşı tarafın aracının sigortacısı olan Anadolu Sigorta A.Ş. 13.12.2016 tarihinde toplam 22.989 TL ödediğini, eksik ödemeye itiraz etmelerine rağmen başkaca ödeme yapılmadığını, açıklanan nedenlerle davacı … için 1.000 TL maddi, 30.000 TL manevi, davacı … için 1.000 TL maddi, 30.000 TL manevi, davacı … için 25.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 87.000 TL tazminatın MNG Kargo A.Ş’den kazanın gerçekleştiği 27.02.2016 tarihinden yasal faizi ile birlikte tahsiline, davalı sigorta şirketinden poliçe limitiyle sınırlı olarak sadece maddi tazminatın 21.11.2016 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı MNG Kargo A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirkete yüklenebilecek bir kusur bulunmadığını, müteveffanın kırmızı ışıkta geçtiğini, kaza tespit tutanağında yayanın kusurlu olduğunun açıklandığını, ayrıca talep edilen tazminatın yersiz ve fahiş olduğunu, davalı şirkete ait … plakalı aracın Anadolu Anonim Sigorta A.Ş. tarafından sigortalanmış olduğunu, davanın sürücü …’e ihbarını talep ettiklerini, davacıların SGK’dan herhangi bir ödeme alıp almadıklarının araştırılması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Anadolu Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde; trafik kazasına karışan … plakalı aracın davalı şirket nezninde 25.08.2015 ile 25.08.2016 tarihleri arasında 349247115 nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müteveffa …’ın ölümü sebebiyle davacıların uğramış olduğu destekten yoksun kalma tazminatı için EFT yoluyla 13.12.2016 tarihinde 22.989,40 TL ödeme yaptıklarını, davalı şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesi tarafından maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davalı MNG Kargo Yurtiçi ve Yurtdışı Taşımacılık A.Ş vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı MNG Kargo vekili istinaf dilekçesinde; sorumluluğun kasko poliçesi gereği Anadolu Sigortada olduğunu, 28.08.2015 tarihli kasko poliçesinin 7. Sayfasındaki ek sözleşme maddeleri ve 10. Sayfada artan mali sorumluluk kapsamında 2.5000,00 TL’ye kadar manevi tazminattan sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, Anadolu Anonim Türk Sigorta şirketiyle yapılan 22.09.2015 yılında düzenlenen işveren mali sorumluluk sigortasının süresinin 22.09.2016 tarihine kadar geçerli olduğunu, bu poliçe yürürlükteyken kazanın meydana geldiğini, manevi tazminat taleplerinin de teminata eklendiğinin açıkça poliçede belirtildiğini, poliçeler gereği aleyhlerine açılan maddi tazminat talepleri gibi manevi tazminat taleplerinin de karşılanmasının sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğundan iş bu davanın müvekkilleri davalı yönünden reddine karar verilmesinin gerektiğini, ayrıca D-100 karayolunun KTK’ya göre büyük ölçüde erişim kontrollü bir yol karakterinde olduğunun da dikkate alınması gerektiğini, sürücü …’in yolun sol şeridinden lehine yeşil ışık yandığı halde seyretmekteyken müteveffanın birden yola çıktığını, sürücünün hiç bir kusuru olmamasına rağmen %25 kusurlu olduğuna karar verilerek belirlenen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, hukuka aykırı tespitler içeren bilirkişi raporunun karara dayanak yapılmasının kabul edilemez olduğunu, rapora karşı itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini, gerekçeli kararda savunmalarının neden edilmediği/edildiği açıklanmadığını, olayın özellikleri dikkate alındığında müteveffanın %100 kusurlu olduğunun dikkate alınmadığını, manevi tazminat miktarları yönünden hakimin takdir hakkını kullanırken olaya etkili olan nedenleri de objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiğini, 381198315 nolu kasko sigorta poliçesi ile işveren mali sorumluluk sigorta poliçesi ve poliçe sorumluluk kapsamındaki klozlar dikkate alınarak yapılacak istinaf incelemesi sonunda kararın kaldırılmasını, tehiri icra taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasında ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, 27.02.2016 tarihinde, davacıların kızları/kardeşi olan yaya …’a davalıların işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları aracın çarpması sonucunda, davacıların desteği … vefat etmiştir.
Dairemizin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama neticesinde Asliye Hukuk mahkemesince Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verildiği, Asliye Ticaret Mahkemesince maddi tazminat davasının kabulüne,manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne verildiği, verilen kararın davalı MNG kargo vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır.
Maddi tazminata ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde ;
6100 sayılı HMK’nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 341/2 maddesinde “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” (Ek cümle: 24/11/2016-6763/41 md.), 341/4 maddesinde “Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.” hükümlerine yer verilmiştir. Maddedeki değerler, 6763 Sayılı Kanunun 47. maddesi uyarınca yeniden değerleme oranlarına göre arttırılmış ve karar tarihi olan 2020 yılı için 5.393,50 TL olmuştur.
İncelenen dosyada; mahkemece davacı baba … için 5.045,00 TL, davacı anne … için 5.387,84 TL maddi tazminata hükmedildiği, Davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup, her birinin davasının diğerinden bağımsız nitelikte olduğu, davacıların her biri lehine hükmedilen maddi tazminat miktarlarının ayrı ayrı genel hukuk mahkemeleri için karar tarihi olan 2020 yılı itibarıyla kesinlik sınırı olan 5.393,50 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından istinaf olunan karar maddi tazminat yönünden kesindir.
İstinaf olunan karar maddi tazminat yönünden kesin olduğundan davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun kesin bir karara ilişkin olması nedeniyle HMK 341/2 ve 352. maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminata ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde ;
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında, davacıların desteği yayaya ve, dava dışı sürücüye kusur verilmiştir. Mahkemece, yerinde keşifle trafik bilirkişisinden alınan rapor ile ATK’dan alınan raporda davacıların desteğine %75 dava dışı sürücüye %25 oranında kusur verilmiştir. Heyetimizce de kaza tespit tutanağı ile uyumlu hükme esas alınan raporlardaki kusur oranları kazanın oluşuna uygun bulunduğundan davacılar vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56/2 maddesi uyarınca ölüm halinde ölenin yakınları manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bu tutar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda; olay tarihi ve oluş şekli, kusur durumu ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarlarının olaya uygun düştüğü, ayrıca davacıların talebi gereği manevi tazminattan sadece davalı MNG şirketinin sorumlu tutulması doğru bulunduğundan davalı vekilinin manevi tazminatın miktarına ve sorumluluğa ilişkin istinaf istemlerinin de reddi gerekmiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin manevi tazminata ilişkin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, H.M.K’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13.02.2020 tarih ve 2019/445 esas, 2020/74 karar sayılı kararı maddi tazminat yönünden kesin olduğundan davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun HMK 341/2 ve 352. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE
2-İlk derece mahkemesinin kararı manevi tazminat yönünden usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
3-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken 712,66 TL istinaf karar harcının peşin alınan 861,24 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 148,58 TL harcının talep halinde yatırana iadesine,
4-Davalının istinaf başvurusu için yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10.05.2023
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
*Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır
*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*